Muhasebe  

Maliye

Vergi

İletişim

2009 Yılı Vergi Takvimi

  MUHASEBE GÜNCEL BÜLTEN :   27 Ocak 2009

   Ana sayfa

   2009 Yılı Çalışmaları

   2009 Pratik Bilgiler

   Staj - Stajyer Rehberi

   Kanun-Mevzuat Rehberi

   Sosyal Güvenlik Rehberi

   Muhasebe Bilgi Rehberi

  Tekdüzen Hesap Planı

 

 

 


 

2009'da bazı gelirlerin vergilendirilmesi
 

 

2009 senesinde bazı gelirlerin ne şekilde vergilendirileceği konusunda kuşkusuz gelir türlerine bağlı olarak çok uzun yazılar yazılabilir. Burada, köşemizin sınırlarını zorlamadan, okurlarca en fazla merak edilen birkaç konuda şu bilgiler verilebilir.

1. Alacak faizleri bakımından, tutar 2008 yılında 960 TL'yi, 2009 yılında ise 1.070 TL'yi aşıyorsa beyan edilmesi gerekmektedir.

2. Banka mevduat faizleri ve repo gelirleri ile döviz tevdiat hesabı faiz gelirleri tutarı ne olursa olsun beyan edilmeyecektir. Bu gelirler % 15 stopaja tabi olacaktır.

3. Bankalardaki ticari hesaplar kapsamında elde edilen banka mevduat faizi, döviz tevdiat hesabı faizi, Hazine bonosu devlet tahvili faizleri ve repo gelirlerinin vergilendirilmesinde hesaplanan vergiden stopaj suretiyle ödenen %15 vergi mahsup edilecektir.

4. Gerçek kişilerin sermaye şirketlerinden elde ettikleri kâr paylarının ne şekilde vergilendirileceği konusunda G.V.K.'nun 75. maddesi uygulama alanı bulacaktır. Tam mükellef kurumlardan elde edilen ve 75(2)(1-3)'de yer alan kâr paylarının yarısı vergiden istisna olmaktadır. Bu 2003 sonrasında dağıtılan kâr payları için olan düzenlemedir. Daha önceki yıllar için farklı düzenlemeler sözkonusu olacaktır. Brüt rakam üzerinden hesaplanan istisna sonrasında kalan meblağ Gelir Vergisi Kanunu'nun 86. maddesinde yazılı beyan sınırını aşıyorsa tamamı yıllık beyanname ile beyan edilecektir. Verginin hesaplanmasında ise stopajın tamamı mahsup edilecektir. Stopajın yıllık vergiden fazla olması halinde iade işlemi ancak sınırların üzerine çıkılarak beyanda bulunulduğu takdirde yapılabilecektir.

5. Faiz gelir yurtdışında bir bankadan elde ediliyorsa öncelikle bu gelirlerin TL karşılığına bakmak gerekmektedir. Bu rakamlar, alacak faizlerinde olduğu gibi, 2008 yılında 960 TL, 2009 senesinde ise 1.070 TL'yi aşıyorsa Türkiye'de beyan edileceklerdir. Burada vergi sitemimizde yer alan mahsup imkânından da yararlanılabilecektir. Yurtdışında ödenen vergiler yurtiçinde ödenecek olan vergilerden, ilgili mevzuat hükümleri kapsamında, mahsup edilebilecektir.

6. Hazine bonosu ve devlet tahvili faizleri bakımından bir ayrım yapmak lazımdır. 1.1.2006'dan itibaren ihraç edilenler tutarı ne olursa olsun beyan edilmeyecek, %10 stopaj sözkonusu olacaktır. 26.7.2001-31.12.2005 tarihleri arasında ihraç edilenlerde ise öncelikle enflasyon indirimi uygulanacaktır. Güncel olduğu için 2008 yılı gelirleri için enflasyon indirimi % 64.9 olarak uygulanacaktır. Bu uygulamadan sonra kalan tutar belirli rakamları aşıyorsa beyana tabi olacaktır. Bu rakamlar 2008 senesi faiz gelirleri için 19.800 TL, 2009 yılı faiz geliri için ise 22.000 TL olarak uygulanacaktır. Bu rakamların aşılmadığı hallerde ise beyan sözkonusu olmayacaktır. Bu durumda 2008 yılı bakımından beyana tabi olmayan faiz geliri 56.410 TL olacaktır.

7. Off-shore statüsü kapsamında elde edilen faiz geliri bakımından yine yıllık faiz gelirinin TL karşılığına bakılacaktır. Bu gelirler 2008 yılında 960 TL, 2009 senesinde ise 1.070 TL'yi aşıyorsa Türkiye'de beyan edileceklerdir.

Vergi gelirlerinde Türkiye'nin görünümü

AA haberinde yer alan rakamlar en fazla vergi ödenen illerin sırasıyla İstanbul, Kocaeli, Ankara, İzmir olduğu görülmektedir. Bu illerden toplanan vergilerin bütün vergilere oranı %79,5 oldu. Tahakkuk/tahsilât oranları bakımından ise Kocaeli %95,75; İstanbul %91,57; İzmir, %91,44; Tunceli %89,53; Kırıkkale ise %89,03 oldu. Iğdır, Şırnak ve Hakkâri ise tahakkuk/tahsilat oranları bakımından en düşük iller oldular. Bu oran Iğdır'da % 52,26; Şırnak'ta % 56,63, Hakkâri'de ise % 58,33'ü oldu. Bu illeri ise Düzce, Yozgat, Sakarya, Gaziantep, Denizli, Bilecik, Adıyaman izlemekte. Görüldüğü üzere vergi gelirleri bakımından iller arasında önemli dengesizlikler bulunmaktadır. Bu durum ekonomik gelişmişlik, teşvik, kayıtdışılık, denetim, vergi inancı gibi konulardaki düzensizliklerin de bir sonucudur. Bu dengesizlikler vergilerini ödemekte olanların da üzerinde olumsuz etkilere yol açmaktadır. Üstelik bu dengesizlikler daha önce yazılarımızda yer verdiğimiz vergiler dışındaki bazı alanlarda da görülmektedir.

Bir cevap

Geçen yazımızda sorduğumuz sorulara önem atfederek cevap gönderme nezaketinde bulunan Elektrik Üretim Anonim Şirketi Genel Müdürü Sayın Sefer Bütün bazı konularda bilgiler verdi. Ben de sizlerle paylaşmak istedim. Yazımda uygulamada santrallar ve özellikle termik santralların verimliliği konusunda tarafıma ulaşan serzenişler kapsamında "Ülkemizdeki mevcut santrallerin enerji üretimindeki verimliliği yeterli midir? Ne gibi problemler vardır? Ne önlemler alınmaktadır?" sorusunu yöneltmiştim. Gelen bilgiler şöyle özetlenebilir:

1. Kuruluş bünyesinde 19 termik, 109 hidrolik santral bulunmaktadır. Şirket kurulu gücün %57,44'ünü karşılamakta olup toplam elektrik üretimi içerisindeki payı %49,4'dür.

2. Termik santralların verimleri %36-37 olarak dizayn edilmesine rağmen bu değerler bazı ünitelerde %31'e kadar olumsuz sapmalar gösterebilmektedir. Bu durum yaklaşık %15 fazla kömür yakılması demektir.

3. Termik santralların verimliliği ve kapasite kullanımlarının artırılması amacıyla 2005 yılı başından itibaren kapsamlı bakım, onarım ve rehabilitasyon çalışmaları yapılmaktadır.

Umarız bu çalışmalar faydalı olur. Bu çalışmaların sonuçları hakkında kamuoyunu da bilgilendirme ihtiyacı olduğu görülmektedir. Yenilenebilir enerji alanındaki gelişmelerin hızlandırılması ile enerji problemimizin çözümünde ancak bir başlangıç yapılacaktır. Kapsamlı ve uzun vadeli çözümler ülke geleceğini kuracaktır.

Hakan ÜZELTÜRK

VERGİ ve HUKUK
huzelturk@superonline.com
27.01.2009

 
  ▼ Yayınlanan En Son  Mevzuatlar   (Sitenize ekleyebilirsiniz)


Copyrıght © 2005 -2009  www.muhasebenet.net- www.muhasebenet.com - Türkiye'nin muhasebe rehberi. Her hakkı saklıdır.