Muhasebe  

Maliye

Vergi

Sigorta

İletişim

  GEÇİCİ VERGİ REHBERİ

 Ana Sayfa 

Muhasebe Forum 

      E-Beyanname Uygulama

Danışma Hattı 

       2011 Yılı Pratik Bilgiler

     2011 Yılı Uygulamaları

              Asgari Geçim İndirimi

 

 

 

 


 Geçici Vergi Rehberi                                             Geçici Vergi Beyanname Örneği indir

GEÇİCİ VERGİ NEDİR?  

“Geçici vergi” gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin cari vergilendirme dönemlerinin gelir ve kurumlar vergisine mahsuben üçer aylık kazançları üzerinden hesaplanıp ödenen bir peşin vergi uygulamasıdır.

E-Beyanname Uygulaması ;

Beyannamelerini internet ortamında  (e-beyanname) vermek zorunda olan mükellefler. Hadleri görmek için tıklayınız
   
KİMLER GEÇİCİ VERGİ ÖDEYECEKTİR ?
Basit usulde vergilendirilenler hariç ticari kazanç sahipleri, serbest meslek erbabı ve kurumlar vergisi mükellefleri geçici vergi ödemek zorundadırlar.

· Adi ortaklıklar ve kollektif şirketler ile adi komandit şirketler ortaklık olarak gelir veya kurumlar vergisi mükellefi olmadıklarından geçici vergi mükellefi de değildirler. Ancak, adi ortaklıklar ile kollektif şirketlerde ortakların, komandit şirketlerde komandite ortakların şirketten aldıkları kazançlar, şahsi ticari veya mesleki kazanç sayıldığından geçici verginin konusuna girmektedir.


· Türkiye’de işyeri veya daimi temsilcisi bulunan dar mükellefiyete tabi kurumlar, bu faaliyetleri dolayısıyla geçici vergi ödeyeceklerdir.

HANGİ KAZANÇLAR GEÇİCİ VERGİ KAPSAMINA GİRMEZ ?

· Senelere sari inşaat ve onarma işi yapan mükellefler ile noter bulunmayan yerlerde Adalet Bakanlığınca geçici yetkili noter yardımcısı olarak görevlendirilenler, bu kazançları dolayısıyla geçici vergi ödemeyeceklerdir. Ancak, söz konusu mükellefler, senelere sari inşaat ve onarma veya geçici yetkili noter yardımcılığı işlerinden elde ettikleri kazançları dışında kalan ticari veya mesleki kazançları için geçici vergi ödemek zorundadırlar.
· Zirai kazançlar, ücret, menkul ve gayrimenkul sermaye iradı, diğer kazanç ve iratlar geçici vergi kapsamında değildir.

GEÇİCİ VERGİ DÖNEMLERİ NELERDİR?

Geçici vergi, ilgili hesap döneminin üçer aylık dönemleri itibariyle beyan edilecektir. Buna göre, bir hesap dönemi ile ilgili olarak 4 ayrı geçici vergi dönemi söz konusudur. Geçici vergi dönemleri, hesap dönemi takvim yılı olanlar ile kendilerine özel hesap dönemi tayin edilenler bakımından farklılık göstermektedir.

GEÇİCİ VERGİ DÖNEMLERİ (HESAP DÖNEMİ TAKVİM YILI OLANLAR)

Hesap dönemi takvim yılı olan mükellefler için geçici vergi dönemleri aşağıdaki gibidir:

Birinci dönem; Ocak-Şubat-Mart,
İkinci dönem; Nisan-Mayıs-Haziran,
Üçüncü dönem; Temmuz-Ağustos-Eylül,
Dördüncü dönem; Ekim-Kasım-aralık.

Geçici vergi dönemleri üçer aylık olmakla birlikte, beyan edilecek kazancın hesaplanmasında 3,6,9 ve 12 aylık mali tablolar esas alınacaktır.

GEÇİCİ VERGİ DÖNEMLERİ (ÖZEL HESAP DÖNEMİ TAKVİM YILI OLANLAR)

Kendilerine özel hesap dönemi tayin edilen mükellefler için geçici vergi dönemleri, özel hesap döneminin başlangıç tarihinden itibaren üçer aylık dönemler olacaktır.

Kendilerine özel hesap dönemi tayin edilmiş gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri, 31/12/1998 tarihi itibariyle içinde bulundukları üç aylık dönemi takip eden dönemden başlayarak geçici vergi ödeyeceklerdir.

İŞE BAŞLAMA, İŞİ BIRAKMA VE HESAP DÖNEMİNİN DEĞİŞMESİ

İşe başlama, işi bırakma veya hesap döneminin değişmesi gibi üç aydan kısa olan vergilendirme dönemlerinde;

· İşe başlamada, işe başlanılan tarihin içinde bulunduğu dönemin sonuna kadar olan süre,
· İşi bırakma veya tasfiye hallerinde işin bırakıldığı veya tasfiyeye girildiği tarihe kadar olan süre,
· Hesap döneminin değişmesi halinde yeni hesap döneminin başladığı tarihe kadar olan süre,

Ayrı bir geçici vergi dönemi kabul edilecektir.

ÖRNEK: Öteden beri hesap dönemi takvim yılı olan bir mükellefe, isteği üzerine 1 Mayıs-30 Nisan Özel hesap dönemi olarak tayin edilmiştir. Geçici vergi uygulamasında, bu mükellefin ilk özel hesap döneminin başına kadar olan dört aylık sürenin ilk üç ayı bir vergilendirme dönemi, kalan bir aylık süre (1 Nisan- 30 Nisan) ise ayrı bir vergilendirme dönemi olarak kabul edilecektir. Buna göre, özel hesap döneminin başladığı 1 Mayıs tarihinden 31 Temmuz tarihine kadar olan süre, özel hesap dönemine ilişkin ilk geçici vergi dönemi olacaktır.

GEÇİCİ VERGİYE ESAS KAZANCIN TESPİTİNDE UYULACAK ESASLAR NELERDİR?

Mükellefler geçici vergiye tabi kazançlarının belirlenmesinde aşağıda belirtilen hususlara uymak zorundadırlar.

· Ticari veya mesleki kazancın tespitine ilişkin olarak Gelir Vergisi Kanununda yer alan hükümler.
· Kurumlar vergisi mükelleflerince, Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin yanı sıra safi kurum kazancının tespitine ilişkin olarak Kurumlar Vergisi Kanununda yer alan hükümler.
· Geçici vergiye ilişkin kazanç üçer aylık dönemler itibariyle ve kümülatif esasta hesaplanacaktır.
· Vergi Usul Kanununda yer alan değerlemeye ilişkin hükümler.

Geçici vergiye ilişkin kazançların hesaplanmasında da, dönemsellik esasına uyulacaktır. Örneğin, ilk üç aylık kazancın tespitinde 1 Ocak tarihinde ödenen 1 yıllık kira bedelinin, sadece ilk üç aya isabet eden kısmı dikkate alınacaktır.

DEĞERLEME YAPILIRKEN DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR NELERDİR?

· Geçici vergiye tabi kazançların tespitinde yabancı paralar ile yabancı para cinsinden olan alacak ve borçların değerlemesinde T.C. Merkez Bankasınca Resmi Gazete’de geçici vergi döneminin kapandığı tarih itibariyle yayımlanan döviz alış kurları esas alınacaktır.
· Mükellefler, geçici vergiye tabi kazançların tespitinde, isterlerse vadesi gelmemiş senede bağlı borç ve alacaklarını değerleme gününün kıymetine getirebileceklerdir.
· Herhangi bir geçici vergi döneminde matrah tespiti sırasında reeskont yapılması halinde izleyen dönemlerde veya hesap dönemi sonu itibariyle reeskont yapılması zorunlu değildir.
· Geçici vergi uygulamasında da, alacak senetlerini reeskonta tabi tutanlar borç senetleri için de aynı uygulamayı yapmak zorundadırlar.
· Şüpheli hale gelen alacaklar için değerleme günü itibariyle karşılık ayırma şartlarının bulunup bulunmadığına bakılarak, şartların gerçekleşmesi halinde karşılık ayırabilecektir. Şüpheli hale gelen alacağın içinde bulunduğu hesap dönemini aşmamak üzere geçici vergi dönemlerinden herhangi birinde karşılık ayırmak mümkündür.
· Yeniden değerleme uygulamasına istenilen geçici vergi döneminde başlanılabilecek ancak bu tercih hesap dönemi sonuna kadar değiştirilemeyecektir.
· Mükellefler yıllık olarak hesaplayacakları amortisman tutarının ilgili döneme isabet eden kısmını geçici vergiye ilişkin kazançlarının tespitinde dikkate alabileceklerdir. Yıl içinde iktisap edilen amortismana tabi iktisadi kıymetler için yıllık olarak ayrılabilecek amortisman tutarından kazancın ilgili olduğu döneme isabet eden kısım dikkate alınacaktır.
· Geçici vergi döneminin son gününde aktifte bulunan kıymetler için yıllık amortisman hesaplanacak ve bu tutarın ilgili geçici vergi dönemine ait kısmı vergi matrahından indirilebilecektir.
· Amortisman uygulamasında yıllık olarak seçilen usul geçici vergi dönemlerinde de geçerli olup, değiştirilmeyecektir.
· Binek otomobillerin amortismana tabi tutulmasına ilişkin hüküm geçici vergiye ilişkin kazancın tespitinde de dikkate alınacaktır.
· Matrah hesaplaması sırasında dönem sonu mal stokları kayıtlar üzerinden tespit edilebilecektir.
· İster kaydi, ister fiili envanter sonucu tespit edilmiş olsun dönem sonu mal mevcutlarının değeri Vergi Usul Kanununda yer alan değerleme hükümlerine göre tespit edilecektir.

HANGİ İNDİRİM VE İSTİSNALAR DİKKATE ALINACAKTIR?

· Yılık gelir ve kurumlar vergisi beyannamesi üzerinden yararlanılabilen istisnaların tamamından geçici vergi beyannamesinde de yararlanılabilecektir.
· İndirim ve istisnalardan yararlanma belli şartlara bağlanmışsa, bu şartların yerine getirilip getirilmediği, ilgili geçici vergi döneminin son günündeki duruma göre belirlenecektir.
· Geçmiş yıl zararları genel hükümler çerçevesinde indirilebilecektir.
· İhracat, yurt dışında inşaat, onarma, montaj ve taşımacılık faaliyetinde bulunanların bu faaliyetlerinden elde ettikleri döviz hasılatın %0,5'’ oranında yararlanabildikleri götürü gider imkanı geçici vergi açısından da geçerlidir.

YENİ İŞE BAŞLAYAN, İŞİ YENİ BIRAKAN VE TASFİYEYE GİREN MÜKELLEFLERDE GEÇİCİ VERGİ NASIL UYGULANACAKTIR?

· Yeni işe başlayan mükellefler, faaliyete başladıkları tarihin içinde bulunduğu geçici vergi döneminden itibaren geçici vergi ödemeye başlayacaklardır.
· İşin bırakılması halinde ise işin bırakıldığı tarihi içeren dönemden sonraki dönemler için geçici vergi beyannamesi verilmeyecektir.
· Ticaret siciline tescil edilerek tasfiyeye giren kurumlar tasfiyeye girdikleri tarihi ihtiva eden geçici vergi dönem kazançları üzerinden geçici vergi ödeyecekler bu dönemden sonra geçici vergi beyannamesi verilmeyecektir.
· Birleşme ve devir hallerinde olduğu gibi, geçici vergi beyannamesinden önceki bir tarihte kurumlar vergisi beyannamesi veriliyorsa, dönem için ayrıca geçici vergi beyannamesi verilmeyecektir.

GEÇİCİ VERGİ HANGİ ORANDA UYGULANACAK OLUP, NE ZAMAN NEREYE BEYAN EDİLEREK ÖDENECEKTİR?

· Geçici vergiye ilişkin kazanç üçer aylık dönemler itibariyle ve kümülatif esasta hesaplanacak olup, geçici vergi oranı 2006 Yılı birinci dönemi için gerçek kişilerde % 15, kurumlarda ise % 20’ dir. Ancak kurumlarda henüz yasa değişikliği olmadığı için 2006/1. dönem için %30 uygulanacaktır
· Geçici vergi beyannamesi ilgili olduğu üç aylık dönemi izleyen ikinci ayın 10’ cu günü akşamına kadar bağlı olunan vergi dairesine verilecek olup, en son 17. günde ödenecektir.
· Örneğin, vergilendirme dönemi takvim yılı olan bir kurumlar vergisi mükellefi Ocak-Mart dönemine ilişkin geçici vergi beyannamesini Mayıs ayının 10’ cu günü akşamına kadar bağlı bulunduğu vergi dairesine verecek, ödenmesi gereken bir geçici verginin bulunması halinde bu tutarı da en son aynı ayın 17. gününe kadar ödeyecektir.

GEÇİCİ VERGİNİN MAHSUBU NASIL YAPILACAKTIR?

· Yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannamesi üzerinden hesaplanan gelir ve kurumlar vergisinden ilgili hesap döneminin üçer aylık dönemlerine ilişkin olarak ödenen geçici vergi mahsup edilecektir.
· Mahsup işleminin yapılabilmesi için üçer aylık dönemler halinde tahakkuk ettirilmiş geçici verginin mutlak suretle ödenmiş olması gerekmektedir. Tahakkuk ettiği halde ödenmemiş geçici vergi mahsup edilemeyecektir.
· Ödenmediği için mahsup edilemeyen geçici vergi terkin edilecektir. Terkin edilen geçici vergi tutarına vade tarihinden terkin edilmesi gereken tarihe kadar geçen süre için gecikme zammı uygulanacaktır.
· Yıllık beyanname üzerinden hesaplanan gelir ve kurumlar vergisinden fazla olduğu için mahsup edilemeyen tutar, mükellefin diğer vergi borçlarından mahsup edilecektir. Kalan bir tutarın bulunması halinde ise yıl sonuna kadar yazılı olarak başvurulduğu takdirde iade edilecektir.

GEÇİCİ VERGİ BEYANNAMESİNE HANGİ BELGELER EKLENECEKTİR?

· Kurumlar vergisi mükellefleri ile bilanço esasına göre defter tutan gelir vergisi mükellefleri geçici vergi beyannamelerine sadece gelir tablosunu ekleyeceklerdir.
· İşletme defteri tutan mükellefler işletme hesabı özeti ekleyeceklerdir.
· Serbest meslek kazanç defteri tutan mükellefler ise serbest meslek kazancı bildirimini ekleyeceklerdir.

GEÇİCİ VERGİ EKSİK BEYAN EDİLİRSE NE OLUR?

· Geçici verginin %10’u aşmayan bir oranda eksik beyan edilmesi, ceza ve faiz uygulanmasını gerektirmeyecektir.
· %10’u aşan eksik beyanlarda, aşan kısım için vergi ziyaı cezası ile gecikme faizi uygulanacaktır.
· Geçici vergi dönemleri için Yeminli Mali Müşavir Tasdik Raporu gerekmemektedir. Ancak, kurumlar vergisi tasdikini yapan Yeminli Mali Müşavir geçici vergi beyanlarının da doğruluğundan sorumlu olacaklardır. Geçici vergi ile ilgili tespitlerine Kurumlar Vergisi Tasdik Raporunda yer vereceklerdir.

(GİB Veri Bankası)
 

Copyrıght © 2005-2011  www.muhasebenet.net- www.muhasebenet.com - muhasebe rehberi. Her hakkı saklıdır.