Muhasebe  

Maliye

Vergi

Sigorta

Muhasebe Forum

   Muhasebe, Güncel Mevzuat, Haber, Yorum, Duyuru  - 04.04.2007-

 

 

 
 

2006 yılı Kurumlar Vergisi beyanı verilirken enflasyon düzeltmesi ile ilgili hatırlatmalar
 

Bildiğiniz gibi ekonomimizin yüksek enflasyon altında ezildiği uzun yıllar boyunca olmalı mı olmamalı mı diye tartıştığımız vergide "enflasyon düzeltmesi" 1.1.2004 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlüğe giren 5024 sayılı yasa ile Vergi Usul Yasası'na eklenen iki önemli madde ile uygulamaya konulmuştu. Söz konusu yasa ile Vergi Usul Yasası'na eklenen geçici 25. madde hükümleri çerçevesinde önce 31.12.2003 tarihli bilançolar, daha sonra da yine aynı yasanın 5024 sayılı yasa ile değişik mükerrer 298. maddesi gereği 31.12.2004 tarihli bilançolar düzeltilmişti. 2005 yılından itibaren yasada yer alan şartların gerçekleşmemesi nedeniyle vergide enflasyon düzeltmesi uygulaması münhasıran sürekli olarak işlenmiş altın, gümüş alım-satımı ve imali ile iştigal eden mükellefler dışındaki mükellefler için sona ermişti.

Uygulaması, sistemin karmaşıklığı ve o dönemdeki belirsizlikler nedeniyle son derece sıkıntılı olan ve sadece 2 dönemlik mali tablolarda kullanıldığı için unutulmuş olma ihtimali de bulunan vergide enflasyon düzeltmesi uygulamasının bugüne sarkan ve 2006 yılı beyanlarında da kendisini gösterebilecek ana etkilerini 3 başlıkta toplayabiliriz:

Reel olmayan finansman maliyetine ilişkin 2006 yılı gideri

Hatırlayacağınız gibi 31.12.2003 tarihli bilançonun Vergi Usul Yasası'nın Geçici 25. maddesi çerçevesinde düzeltilmesi sırasında 31.12.2003 tarihi itibariyle son beş hesap dönemi içinde aktife giren maddi duran varlıklar, mali duran varlıklar ve özel tükenmeye tabi varlıklar ile stokların maliyet ve alış bedelleri içinde yer alan ve tevsik edilebilen reel olmayan finansman maliyetleri ilgili varlığın maliyet ve alış bedelinden düşülmüş ve söz konusu varlıklar enflasyon düzeltmesinde "reel olmayan finansman maliyetleri" düşülmüş değerleri üzerinden dikkate alınmışlardı.

Yine, geçici 25. maddede yer alan hüküm çerçevesinde amortisman süresi bitmemiş olan kıymetlere ilişkin maliyet veya alış bedelinden düşülen söz konusu reel olmayan finansman maliyetinden amortisman ayrılmamış tutar 2004 ve sonraki dönemlerde beş yılda ve beş eşit taksitte dönem kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınacaktır.

Bu hesaplamayı yapan mükelleflerin bulunan tutarın 5'te 1 'lik kısmını 2004 ve 2005 yıllarında olduğu gibi 2006 yılında da beyanname üzerinden indirim konusu yapmayı unutmamalarını hatırlatırız.( Aynı tutarlar 2007 ve 2008'de de indirim konusu yapılacaktır ). Bildiğiniz gibi kurumun dönemi zararla kapatması halinde bile reel olmayan finansman maliyetlerinin yukarıdaki şekilde hesaplanan tutarından ilgili yıla isabet eden kısmı gider olarak yani mali zararı büyüten bir kalem olarak dikkate alınması gerekmektedir.

Pasif kalemlere ilişkin enflasyon farklarının işletmeden çekilmesi

Hatırlatmak istediğimiz ikinci konu, pasif kalemlere ilişkin enflasyon fark hesapları ile ilgilidir. Vergi Usul Yasası'nın hem 31.12.2003 tarihli mali tablolar ile ilgili hükümlerin yer aldığı geçici 25. maddesinde ve hem de 1.1.2004'ten sonraki dönemlerle ilgili hükümlerin yer aldığı mükerrer 298. maddesinde yer alan hükümlere göre, pasif kalemlere ilişkin enflasyon fark hesaplarının herhangi bir suretle başka bir hesaba nakledilmesi ya da işletmeden çekilmesi durumunda başka hesaba nakledilen ya da işletmeden çekilen söz konusu fark hesabı, aktarım ya da çekişin yapıldığı dönemde vergiye tabi tutulacaktır. Söz konusu hükmün tek istisnası öz sermaye kalemlerine ilişkin enflasyon fark hesapları için getirilmiştir. Bu kalemlerle ilgili fark hesaplarının enflasyon düzeltmesi sonucu oluşmuş bulunan geçmiş yıl zararlarına mahsup edilmesi ya da sermayeye ilave edilmesi durumunda herhangi bir vergileme yapılmayacağı ve bu işlemin kâr dağıtımı da sayılmayacağı yasada açıkça belirtilmiştir.

Dolayısı ile 2006 yılı içinde herhangi bir sebeple pasif kalemlere ilişkin fark hesaplarını başka bir hesaba aktaran ya da işletmeden çeken mükellefler yıl sonu yapacakları beyanlarda söz konusu tutarlar üzerinden vergi ödemek zorunda kalacaklardır. Bakanlık tarafından verilen çeşitli özelgelerde tasfiyeye giren mükelleflerin tasfiye sonucu dağıttıkları tutarlar içinde yer alan pasif kalemlere ilişkin fark tutarlarının dahi vergilendirilmesinin istendiği görülmektedir. Öte yandan yine bazı özelgelerde aktarım ya da çekişin yapıldığı dönemde yatırım indirimi hakkı bulunan mükelleflerin aktarım ya da çekiş nedeniyle vergilendirilmesi gereken tutarları için yatırım indirimi haklarını kullanmalarının mümkün olduğu açıklanmaktadır.

2007 ve sonraki vergilendirme dönemlerinde bu şekilde bir vergilendirme ile karşılaşmamak için en azından öz sermaye kalemlerine ilişkin fark tutarları bulunan mükelleflerin söz konusu tutarları varsa enflasyon düzeltmesi sonucu oluşan zarar rakamlarına mahsup etmelerini ( böylelikle aynı zamanda sonraki dönemlerde oluşacak kârların dağıtımı imkanı da yakalanmış olacaktır) , böyle bir tutar yoksa sermayeye ilave etmelerini öneririz.

Amortismana tabi olmayan kıymetlerin satışında oluşacak zararlara ilişkin özel durum

Enflasyon düzeltmesi ile ilgili son hatırlatmamız, amortismana tabi olmayan kıymetlerin satışında oluşacak zararların gelir ve kurumlar vergisi matrahının tespitinde dikkate alınmayacağı yönündeki yasanın geçici 25. maddesinde yer alan hüküm olacak. Bilindiği gibi kural olarak yasa hükümleri çerçevesinde yapılan düzeltme işlemi sonucunda düzeltilmiş kalemlerin elden çıkarılmasında söz konusu kalemlere ilişkin düzeltme farkları da maliyet bedeli olarak değerlendirilip elden çıkarma sonucunda oluşacak kâr ya da zararın tespitinde dikkate alınmaktadır. Ancak yasada yer alan hüküm çerçevesinde amortismana tabi olmayan kıymetlerin (sadece boş arsa ve araziler değil stoklar, iştirakler gibi kıymetler de dahil olmak üzere amortismana tabi olmayan tüm kıymetlerin) düzeltilmiş değerinin altında bir bedelle satılması halinde düzeltilmiş değerle düzeltilme öncesi değer arasındaki farka isabet eden zarar matrah tespitinde dikkate alınmayacaktır.

Daha açık bir ifade ile düzeltme sonrası elden çıkarılacak iktisadi kıymetin satışı sırasında hesaplanan ve 31.12.2003 düzeltmesi sonucu amortismana tabi olmayan kıymetin maliyeti olarak dikkate alınmak üzere hesaplanan fark tutarına kadar oluşacak olan zarar rakamı, matrah tespitinde zarar olarak kabul edilmeyecek, bu tutarın kanunen kabul edilmeyen gider olarak matraha ilave edilmesi gerekecektir.

2006 yılı kurum kazançları beyan edilirken, 2006 yılı içinde amortismana tabi olmayan iktisadi kıymetlerle ilgili olarak gerçekleştirilen ve zararla sonuçlanan satışlar incelenmeli, satışa konu söz konusu kıymetlerin 31.12.2003 tarihli düzeltme işleminde mevcut olduklarının tespit edilmesi halinde 31.12.2003 tarihli düzeltme işlemi sonucunda söz konusu kıymetlerin maliyetine eklenen tutarlar yukarıda yer alan hüküm çerçevesinde matrah tespitinde dikkate alınmalıdır.


M.Ersun Bayraktaroğlu

Dünya Gazetesi

04.04.2007

 

muhasebenet.net

 

                                                                                                                                              

Copyrıght © 2005-2007  www.muhasebenet.net- Türkiye'nin Muhasebe Rehberi. Her hakkı saklıdır.