muhasebenet.net-muhasebe bilgi rehberi muhasebenet.net-muhasebe rehberi-muhasebenet.com

Muhasebe  

Maliye

Vergi

Sigorta

İletişim

  MUHASEBE GÜNCEL BÜLTEN :   09 Eylül  2008

  Ana sayfa

  2008 Yılı Çalışmaları

  Pratik Bilgiler

  Staj - Stajyer Rehberi

  Kanun-Mevzuat Rehberi

  Sosyal Güvenlik Rehberi  

  Muhasebe Bilgi Rehberi 

 Tekdüzen Hesap Planı

 

 

 


 

1 Ekim gelmeden kendinizi hazırlayın

 

Anayasa Mahkemesi iptal etmezse 1 Ekim 208 günü Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu yürürlüğe girecek. İşte 1 Ekim 2008 günü gelmeden yapılacak olanlar olduğu gibi çalışanların duymasında fayda olan hususlardan bazılarını sıraladım.

1- Ayda 30 günden az çalışan işçiler

a- GSS primlerini kendileri ödemek zorunda

İŞyerİnİzde ayda 30 günden az çalışan işçileriniz var ve siz onları SSK’ya eksik günle bildiriyorsunuz, 1 Ekim gününden sonra işçileriniz sizin bildirdiğiniz gün sayısından eksik kalan günlerin GSS primlerini gidip SGK adına bankalara ödemezlerse ne kendileri ne de eş-çocukları sağlık yardımı alamayacaklar. Mesela, ayda 10 gün SGK’ya bildirilen işçiniz kalan 20 günün GSS primini ödemek zorunda. İşverenler bunu işçilerinize nasıl anlatırsınız bilmiyorum ama açıklamanız gerekir.

b-İsteğe bağlıyı canları isterse ödeyecekler

Bu arada ayda 30 günden az olan çalışma günlerinin emeklilik primlerini ise isterlerse ödeyebilecekler. Yine örneğimizden gidersek, ayda 10 gün işveren bildiriyorsa, kalan 20 günü kendisi isterse ödeyebilecek ama işverenin bildirdiği 10 gün eski adıyla SSK’ya (4/A’ya) sayılacak, isteğe bağlı ödediği 20 gün ise eski adıyla Bağ-Kur’a (4/B’ye) sayılacak. Bu şekilde öderse de ileride SSK’lı gibi değil Bağ-Kur’lu gibi emekli olma riskiyle karşı karşıya gelecek.

2- Kız çocukları için GSS primi ödeyeceksiniz

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası (SS ve GSS) Kanunu ile ülkemizde ilk defa GSS (Genel Sağlık Sigortası) uygulamaları başlayacak ve artık (okumuyorlarsa) 18 yaşından büyük çocuklarımız sağlık primi ödemeden sağlık yardımı alamayacaklar. Halen geçerli olan Personel ve Sosyal Güvenlik Kanunları gereğince,

t Kız çocukları, evli olmaması, çalışmaması ve emekli olmaması şartıyla yaşları kaç olursa olsun ana-babaları üzerinden sağlık yardımı alabilmektedirler.

t Yeni dönemde ise 18 yaşını ikmal ettikleri andan itibaren (okumuyorlarsa) artık birey sayılacaklar ve ana-babaları üzerinden sağlık yardımı alamayacaklar ve ailenin gelir durumuna göre GSS primi ödenerek sağlık yardımı alabilecekler. Prim ödenmiyorsa sağlık yardımı alamayacaklar. Okuyorlarsa 18 değil 25 yaşına kadar sağlık yardımı alacaklar.

t Mesela, evinizde sizinle birlikte ikamet eden 1 Ekim 1990 doğumlu kızınız var ve kızınız 1 Ekim 2008 günü 18 yaşını tamamlayacak ve aynı gün GSS Kanunu da yürürlüğe girmiş olacağından artık kızınız sizin üzerinizden sağlık yardımı-karnesi alamayacaktır. Ancak kızınız GSS kapsamı dışında da değildir. SGK yani Sosyal Güvenlik Kurumu ailenizin gelirlerine bakacak ve evde yaşayan sayısına göre ailede kişi başına düşen gelir asgari ücretin üçte birinden çok ise kızınız için SGK’ya her ay GSS primi ödeyeceksiniz.

Yapılan hesaplama sonrasında bulunan kişi başına düşen geliriniz,

ı 212,90 ile 638.70 YTL arasında ise aylık 25.55 YTL,

ı 638.70 ile 1277,40 arasında ise aylık 76,64 YTL,

ı 1277,49 YTL’den fazla ise 153,29 YTL,

Genel Sağlık Sigortası primini her ay gidip bankalara ödeyeceksiniz.

3- Askerlik borçlanması zamlanacak

Sosyal Sigortalar Kanunu gereğince sigortalı olan eski SSK’lılar ve 2925’li Tarım SSK’lılar, 1479 sayılı Bağ-Kur Kanunu gereğince Bağ-Kur’lu olanlar ile 2926’lı Tarım Bağ-Kur’lular askerlik borçlanmalarınızı 1 Ekim 2008 günü gelmeden yaparsanız daha az ödersiniz. Bu tarihten sonra zamlanacak. Mesela, halen SSK’lıların askerlik borçlanması hesaplanırken, askerlik süresinin her bir ayı için 1 Temmuz 2008’de yürürlüğe giren asgari ücretin (638,70 YTL) yüzde 20’si yani 127,74 YTL dikkate alınmaktadır. Mesela 20 ay askerlik süresi ödeyecekseniz (20 X 127,74) 2 bin 554 YTL ödemeniz gerekiyor.

Askerlik borçlanmanızı 1 Ekim’den sonra yaparsanız hesaplama sistemi tamamen değiştiği için ödeyeceğiniz rakam epey zamlanacak. 1 Ekim 2008 günü yürürlüğe girecek 5510 sayılı kanuna göre askerlik borçlanması için en az asgari ücretin yüzde 32’si kadar ödeme yapacaksınız. Bu durumda 20 aylık askerlik süreniz için ödeyeceğiniz rakam (638,70 X0,32 X20 ) 4 bin 087 YTL olacak. Öte yandan, SSK’lılar şu an için borcu 6 ay içinde ister ilk günü ister son günü ödeme hakkına sahiptir. 1 Ekim’den sonraki borçlanma tutarlarını da size bildirilmesinden itibaren 1 ay içinde tamamını ödemeniz gerekecek.

--------------------------------------------------------------------------------

Anayasa Mahkemesi’nin iptal ettiği cümleler reformla yeniden getirilmiş

İŞkazasI sonrasında çalışan yüzde 10’dan fazla zarar görmüşse kendisine vefat etmişse geride kalanlarına SGK (eski adıyla SSK) sürekli gelir bağlar. Bağladığı bu gelirin peşin sermaye değerini de sorumlulardan (genellikle işverenlerden) tahsil eder. 506 sayılı Kanun’un 26’ncı maddesine göre; “İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya işçilerin sağlığını koruma ve işgüvenliği ile ilgili mevzuat hükümlerine aykırı hareketi veyahut suç sayılabilir bir hareketi sonucu olmuşsa, Kurumca sigortalıya veya hak sahibi kimselerine yapılan veya ileride yapılması gerekli bulunan her türlü giderlerin tutarları ile gelir bağlanırsa bu gelirlerinin 22nci maddede belirtilen tarifeye göre hesaplanacak sermaye değerleri toplamı (...) Kurumca işverene ödettirilir...”.

Bu madde içinde daha önce (...) işareti olan yerde, “sigortalı veya hak sahibi kimselerin işverenden isteyebilecekleri miktarlarla sınırlı olmak üzere” diye bir ibare vardı. Bu ibare nedeniyle işçi (veya geride kalanları) işverenle anlaşıyor ve SSK’nın rücu alacağını hemen hemen yok ediyorlardı. Ancak, Anayasa Mahkemesi’nin 21/03/2007 tarih ve 26469 sayılı R.G.’de yayımlanan, 23/11/2006 Karar Günlü, 2003/10 Esas ve 2006/106 Karar Sayılı kararıyla, “sigortalı veya hak sahibi kimselerin işverenden isteyebilecekleri miktarlarla sınırlı olmak üzere” bu ibare iptal edilmiş ve SSK korunmuştu.

Ancak, Anayasa Mahkemesi’nin milletin malı olan SSK’yı koruyan bu kararını hiçe sayanlar, aynı cümleyi hem de hiç değiştirmeden 5510 sayılı Kanun’un “İş kazası ve meslek hastalığı ile hastalık bakımından işverenin ve üçüncü kişilerin sorumluluğu” başlıklı 21’inci maddesine eklediler. Amaç, tıpkı Tuzla’da olduğu işçiler işkazasından ölse bile işverenin cebinden para çıkmasın veya çok az çıksın. “İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir. İşverenin sorumluluğunun tespitinde kaçınılmazlık ilkesi dikkate alınır.”

--------------------------------------------------------------------------------

Bakanın “En büyük prim affı” yanlışı

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’i ya kandırmışlar ya da doğru dürüst sosyal güvenlik bilgisi olmayan insanlarla çalıştığı için eksik bilgilenmiş. Biliyorsunuz dün SSK ve Bağ-Kur prim affının son günüydü ve Bakan Çelik ikide bir bu af Cumhuriyet tarihinin en büyük affı deyip duruyor. Bunu da biz prim borçlarının eki olan gecikme zamlarının yüzde 85’ini sildik daha önce hiç bu kadar büyük silme olmamıştı diyerek destekliyor. İçimden bas bas yalancı demek geliyor ama devletin Bakanına da yalancı demek olmaz. İşin doğrusuna gelince, 1992 yılında Süleyman Demirel’i affında gecikme zam ve faizlerinin tamamı silinmişti yüzde 85 mi yoksa yüzde 100 mü büyük. İsterseniz anlayacağınız dille anlatayım, 27.02.1992 günü TBMM’de kabul gören 3780 sayılı Kanun’un 1’inci maddesine göre; “31/12/1991 tarihi itibarıyla prim, gecikme zammı ve faiz borcu bulunan sigortalılar, prim borçlarını; 15/04/1992, 15/06/1992, 15/08/1992, 15/10/1992 tarihleri mesai bitimine kadar, dört taksitle ödemeleri halinde, bu tarihe kadar tahakkuk etmiş primlere ait gecikme zammı ve faiz borçları terkin edilir...” denilerek borçların ana parasını ödeyenlerin tüm borcu silinmişti.
 

Ali TEZEL

09.09.2008

 

  ▼ Yayınlanan En Son  Mevzuatlar   (Sitenize ekleyebilirsiniz)


Copyrıght © 2005 -2008  www.muhasebenet.net- www.muhasebenet.com - Türkiye'nin muhasebe rehberi. Her hakkı saklıdır.