Muhasebe  

Maliye

Vergi

Sigorta

Muhasebe Forum

   Muhasebe, Güncel Mevzuat, Haber, Yorum, Duyuru  - 16.05.2007-

 

 

 
 

Türkiye'de uygulanan teşvikler ve yabancı sermaye
 


Ülkemizde "masa altı" teşviklerin dahi tartışıldığı bir süreçte Türkiye'deki mevcut teşvikleri ve yabancı sermaye üzerindeki etkisini tartışmakta fayda olacaktır.

Son yıllarda Türkiye'ye yönelen ve geçmiş yıllar ile kıyaslandığında yüksek sayılabilecek bir yabancı sermaye girişi görmekteyiz.

Uluslararası firmaların bir ülkeye veya bir sektöre yatırım yapma kararı alırken göz önüne aldıkları birçok farklı ve ölçülebilir kıstaslar vardır.

İnanılanın aksine sağlanan vergi teşvikleri bu kıstaslar arasında ilk sıralarda yer almamaktadır.

Yapılan çalışmalarda uluslararası firmaların yatırım yapacak ülkeleri belirlerken öncelikli olarak:

- Tahmin edilebilir ve yabancı sermayeli firmalara negatif ayrımcılık yapmayacak, işlerini idame ettirmek için gayri meşru yollara sapmalarına gerek olmayacak bir idari yapı,

- İstikrarlı bir ekonomik ortam,

- Yakın pazarlara ulaşmaları için geniş imkânlar,

- Yeterli ve aynı zamanda ulaşılabilir kaynaklar ve tabii ki insan kaynağı,

- Tarafsız bir yargı sistemi aradıkları ortaya çıkmaktadır.

Vergi sistemleri ve verilen teşviklerin miktarı ve nitelikleri yukarıdaki şartları taşıyan ülkeler arasında tercih yaparken bir kıstas olarak karşımıza çıkmaktadır.

Yukarıda saydığımız kıstaslar unutmamak gerekir ki sadece uluslararası yatırımcı için değil yerli sermayemiz için de vazgeçilmez unsurlardır.

Türkiye'de teşvik uygulamaları:

Ekonomik literatürde "teşvik" kavramı, belirli ekonomik ve sosyal faaliyetlerin diğerlerine oranla daha fazla ve hızlı gelişmesini sağlamak amacıyla, kamu tarafından çeşitli yöntemlerle verilen nakdi ve/veya gayri nakdi destek, yardım ve özendirmeler olarak tanımlanmaktadır.

Türkiye'de uzun yıllar boyunca devlet tarafından verilen teşviklerin özel sektörünün gelişmesini ciddi anlamda desteklediğini görebiliriz.

Türkiye'de ilk ciddi devlet yardımı uygulaması, Osmanlı İmparatorluğu'nun son döneminde çıkartılan 14.12.1913 tarihli "Teşvik-i Sanayi Kanunu Muvakkatı"dır. Bu kanun daha sonra Cumhuriyet döneminde bu yönde yapılacak çalışmalara da rehberlik edecektir.

1927 tarihinde Teşvik-i Sanayi Kanunu günün şartlarına uygun olarak yeniden düzenlenmiştir.

Teşvik uygulamaları değişik isimler altında bugüne kadar bazen artarak bazen de azalarak süre gelmiştir.

Mevcut teşvik unsurları:

Günümüze geldiğimizde uygulanan teşvikleri birkaç alt başlıkta incelemek mümkündür:

1- Yatırımlarda devlet yardımları (Yatırım teşvik belgesi uygulamaları)

a. KDV istisnası

b. Gümrük vergisi istisnası

c. Faiz desteği

d. Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu istisnası

2- KOBİ'lere sağlanan destekler

a. Danışmanlık desteği

b. Yurtdışı pazar araştırma destekleri

c. Fuar desteği

d. Yeni girişimci desteği

e. Proje desteği

f. Patent desteği

3- İhracata yönelik devlet yardımları

a. Çevre maliyetlerinin desteklenmesi

b. Pazar araştırmasına yönelik yardımlar

c. Yurtdışında milli veya bireysel düzeyde gerçekleştirilen fuar katılımlarının desteklenmesi

d. Yurtdışı ofis-mağaza, işletme-marka tanıtım faaliyetleri yardımları

e. Türk ürünlerinin yurtdışında markalaşması ve Türk malı imajının yerleştirilmesine yönelik faaliyetlerin desteklenmesi

f. İstihdam yardımı

g. AR-GE destekleri TÜBİTAK ve Dış Ticaret Müsteşarlığı nakit destekleri

4- Gelişmekte olan bölgelere tanınan vergi teşvikleri

a. Gelir vergisi stopajı desteği

b. Sigorta prim desteği

c. Bedelsiz yatırım yeri tahsisi

d. Enerji desteği

5- Teknoloji geliştirme bölgelerindeki destekler

a. Kurumlar vergisi istisnası

b. Gelir vergisi istisnası

c. Katma değer vergisi istisnası

6- Serbest bölgeler

a. Kurumlar vergisi istisnası (üretim firmaları ile sınırlı)

b. KDV istisnası

c. Gümrük vergisi istisnası

7- Diğer vergi destekleri

a. AR-GE indirimi

Özet olarak baktığımızda ülkemizin uyguladığı teşvik politikaların çok dağınık olduğunu görebiliriz.

Teşvik sisteminin çok verimli olduğunu ve gerek yabancı gerekse yerli sermayeyi ülkemizde yatırıma yöneltmek noktasında olumlu etkisi olduğunu söylemek çok gerçekçi olmayacaktır.

Son yıllarda yatırım ortamını iyileştirmek için ciddi adımlar atılmış olmakla beraber vergi mevzuatlarında tanınan teşvik unsurları konusunda ciddi bir ilerleme sağlanamamış hatta geriye gidilmiştir.

Özellikle yıllar boyunca devam etmiş yatırım indirimi mekanizmasını ortadan kaldırarak bölgesel ve sektörel tercihlere göre vergi teşviklerinin verilme imkanı da ortadan kaldırılmıştır.

Yetkililerin yapması gereken en kısa süre içerisinde sektörel ve bölgesel ihtiyaçları da göz önünde bulundurarak özellikle istihdamı artıracak ve istihdam üzerindeki vergi yükünü azaltacak bir teşvik sistemi ortaya koymaktır.

Bu teşvik sistemi aynı zamanda sektörel ihtiyaçlara da cevap vermelidir. Örnek olarak Türkiye'nin belki de yeni tekstil yatırımlarına değil tekstilde marka yaratmaya yönelik yatırımlara destek vermelidir (Turquality Projesi güzel bir örnektir). Bir diğer örnek olarak otomotiv yan sanayii, beyaz eşya gibi sektörlerin belirlenerek desteklenmesi gerekmektedir.

Tabii ki bu çalışmaları yaparken sektörel ve bölgesel gereksinmelerin çok detaylı incelenmesi ve yatırım çekme noktasında bize rakip olan Bulgaristan, Romanya, Polonya gibi ülkelerin uyguladıkları vergi ve/veya diğer teşvik unsurlarından daha az olmayan desteklerin yatırımcılara tanınması gerekmektedir.

Unutmamak lazımdır ki Avrupa Birliği ile imzalamış olduğumuz "Gümrük Birliği" anlaşmasının doğal bir sonucu olarak İstanbul pazarında ürün satmayı amaçlayan bir sanayi tesisinin Bulgaristan'da veya Bolu'da faaliyet göstermesi arasında neredeyse hiçbir fark kalmamıştır.

Son olarak belirtmemiz gerekir ki, serbest bölgelerin de başta bölgesel depolama merkezleri ve bölgesel hizmet merkezleri olma potansiyelleri göz önüne alınarak Avrupa Birliği'ne tam üyelik gerçekleşene kadar yeni istihdam yaratmak amacıyla en efektif şekilde kullanılması gerekmektedir.


Cenk Ulu

PricewaterhouseCoopers, Direktör
16.05.2007

 

muhasebenet.net

 

                                                                                                                                              

Copyrıght © 2005-2007  www.muhasebenet.net- Türkiye'nin Muhasebe Rehberi. Her hakkı saklıdır.