Muhasebe  

Maliye

Vergi

Sigorta

İletişim

  MUHASEBE GÜNCEL BÜLTEN :   16.08.2007
    

                                           Ana Sayfa 

                             Muhasebe Forum 

                                      SSK Mevzuat

                                    Danışma Hattı 

                      2007 Yılı Uygulamaları

                         Staj-Stajyer Rehberi

                     2007 Yılı Pratik Bilgiler

 

 

 


 

Maaşa zam gelince ücret azalır mı
 

Son bir aydır, okurlarımızdan en çok aldığımız sorulardan biri de bu..

Temmuz ayından itibaren, ücretlerine zam gelmiş. Temmuz ayı maaşlarını aldıklarında, bir de bakıyorlar, bazılarının eline geçen tutar, geçen aydan daha az!.

Bazı okurlarımızın da Ağustos ayı maaşları, Temmuz ayından daha düşük olmuş.

Özellikle yöneltilen soru şu;

"Maaşımıza zam geldiğine göre, elimize geçen paranın da artması gerekmez mi?"

Yanıtlayalım:

Maaşa zam gelince, bazı ücretlilerin eline geçen maaş azalabilir.

Nedenine gelince;
ücret arttıkça, gelir vergisinin oranı da artıyor. Örneğin, altı aylık ücret toplamı 19 bin YTL’yi aşınca, gelir vergisinin oranı, aşan kısım için 7 puan artıyor. Başka bir anlatımla, yüzde 20 yerine yüzde 27 vergi kesiliyor. 6 ya da 7 aylık ücretin toplamı 43 bin YTL’yi aştığında da gelir vergisinin oranı yüzde 27’den, yüzde 35’e çıkıyor. Böyle olunca da ele geçen tutar, maaşa zam yapıldığı halde azalabiliyor.

ÜCRETLİLER 35 ŞİRKETLER 20

Okurlarımızdan Ö. Özkaya da bir başka noktaya takılmış. Soruyor;

"Bir ücretli, yıl içindeki ücretlerinin toplamı 19 bin YTL’yi aşınca, yüzde 27 gelir vergisi ödüyor. Ücretlinin aylığı yıl içinde örneğin Ağustos ayına kadar aldığı ücretlerin toplamı 43 bin YTL’yi aştığında, yüzde 35 gelir vergisi ödemeye başlıyor. Oysa bir anonim şirketin ya da limited şirketin, yıllık kazancı 1 milyon ya da 10 milyon hatta 100 milyon YTL dahi olsa, yüzde 20 kurumlar vergisi ödüyor.

Diyorsunuz ki Anayasa’nın 73. maddesine göre;

"Herkes mali gücüne göre vergi öder."

Bu ne biçim mali güçtür ki 43 bin YTL’nin üzerinde geliri olan ücretliden yüzde 35 vergi alınıyor, şirketlere gelince, 43 milyon YTL hatta 4 milyar YTL’den bile yüzde 20 vergi alınıyor.

Ve yine Anayasa’nın aynı maddesinde;

"Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağıtılması gerektiği"

belirtiliyor. İlave bir soru;

"Bu ne biçim adaletli ve dengeli dağıtımdır ki, yabancıların milyonlarca YTL’lik bono, tahvil ve borsa kazancında, vergi ’sıfır’. Türklerin bono, tahvil ve borsa kazancında yüzde 10. On milyonlarca hatta yüz milyonlarca YTL kazanan şirketlerin kurumlar vergisi yüzde 20. Buna karşılık, ücretlinin vergisi yüzde 35!.. Evet, bu nasıl adaletli ve dengeli dağıtım?"

Okuyucumuza "Haklısınız" demenin dışında, şu aşamada yapabileceğimiz başka bir şey yok.

ÜCRETLİLER KORUNMALI

Yıllardır, istihdam üzerindeki yükler bakımından,Türkiye dünya birincisi.

Hükümet de bunu kabul etti ve istihdam üzerindeki yüklerin, 2008 yılından itibaren azaltılacağına söz verdi. O halde, bunu yaparken, ücretlilerin gelir vergisi oranını da indirmeli. Bu arada;

- Ücretlinin
vergi iadesi vardı. Kaldırıldı.

- Ücretlinin,
vergi tarifesi, beyanname veren vergi mükelleflerine kıyasla, 5 puan düşüktü.

Bu ayrıcalığa da son verildi ve vergi oranları eşitlendi.

- Vergi mükellefi olup defter tutan işletmeler; otomobil alım, yakıt, bakım, kasko ve benzeri giderleri, işletmeden karşılıyorlar. Bir çok masraflarını, işle ilgili gibi gösterip masraf yazabiliyorlar. Önemli bir kısmının vergi kaçırma olanağı var ve bu olanaktan yararlanıyorlar.

Daha neler neler.

Dünyanın çoğu ülkesinde olduğu gibi,
"ayırma kuramı"nın uygulanması ve vergi ödeme yönünden, emek geliri elde edenin, sermaye gelirine kıyasla, korunması gerekiyor...

 

Şükrü KIZILOT

Hürriyet / 16.08.2007

 


Copyrıght © 2005 -2007  www.muhasebenet.net- www.muhasebenet.com - Türkiye'nin muhasebe rehberi. Her hakkı saklıdır.