Muhasebe  

Maliye

Vergi

Sigorta

İletişim

  MUHASEBE GÜNCEL BÜLTEN :   30 Nisan 2008
    

  Ana Sayfa 

  Muhasebe Forum 

  2008 Çalışmaları

  Asgari Geçim İndirimi Rehberi

  Transfer Fiyatlandırması Reh.

  Staj-Stajyer Rehberi

  2008 Pratik Bilgiler

 Yasal Uyarı

 

 

 


 

Vergi yargısında dava açma süreleri
 


İdari yargıda dava açma süreleri, hem kişilerin hak arama özgürlüklerinin kullanımı hem de idarenin eylem ve işlemlerinin hukuka uygunluğunun denetimi açısından son derece önemli bir konudur. Kişiler için önemlidir, çünkü bu süreler hak düşürücü sürelerdir. Süreyi kaçıran, dava hakkını kaybeder. Bu arada idarede, yargısal denetimden kurtulmuş olur.

Bir hukuk devletinde idarenin eylem ve işlemlerinin olabildiğince yargısal denetime tabi tutulması isteniyorsa, bu sürelerin olabildiğince aklıda kalıcı şekilde ve basit hesaplanabilir tarzda olması gerekir. Yoksa mevzuatda, süreleri olabildiğince karmaşıklaştırarak, kişileri hataya düşürüp yargısal denetimin yollarını kısmak da mümkündür. Bizim mevzuatımız bu konuda nasıldır. Bir bakalım:

Genel süre

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununda, vergi mahkemelerinde dava açma süresi otuz gün olarak belirlenmiştir. Dolayısıyla genel süre, otuz gündür. İkmalen, re’sen veya idarece yapılacak tarhiyatlarla, idarece düzeltme yoluyla re’sen yapılan tarhiyatlara, ihtirazi kayıtla yapılan beyanlara veya tahakkuklara yahut kesilen cezalara karşı açılacak davalarda bu süre uygulanır.

2577 sayılı Kanun, vergi mahkemelerinde açılacak davalarda süreyi belirlerken özel kanunlarda yer alan düzenlemeleri saklı tutmuştur. Nitekim pek çok kanunda konumuzu ilgilendiren sürelere rastlamak mümkündür.

Özel süreler

6183 sayılı Kanunda ödeme emrine karşı açılacak davalar, 7 günlük süreye tabi tutulmuştur.

Yine 6183 sayılı Kanunda, haklarında ihtiyati haciz uygulanan kişilerin ihtiyati hacze, haklarında ihtiyati tahakkuk uygulanan kişilerin ihtiyati tahakkuka karşı açacakları davalarda 7 günlük süreye tabidir.

Vergi borcundan dolayı haklarında yurt dışı çıkma işlemi uygulanan kişilerin dava açma süreleri ise 60 gündür. Çünkü bu davalarda görevli mahkeme, idare mahkemesidir. Ancak bazen bu tür davalar vergi mahkemelerinin görev alnıa girmektedir. Bu gibi hallerde süre 30 gündür.

Emlâk vergisi ile ilgili olarak takdir komisyonlarınca belirlenen arsa ve arazi değerlerine karşı ilgili kurum ve kuruluşlarla mahalle ve köy muhtarlıklarınca açılacak davalarda dava dava açma süresi 15 gündür.

Aleyhlerine tarhiyat yapılanların uzlaşma yoluna gitmeleri ve uzlaşmanın vaki olmaması halinde, uzlaşmanın vaki olmadığına dair tutanağın kendilerine tebliğinden itibaren dava açabilirler. Burada dava açma süresi, uzlaşmaya konu olan ihbarnamenin tebliğinden itibaren uzlaşmaya müracaat için harcanan gün sayısının düşülmesi suretiyle hesaplanır. Ancak bu sürenin 15 günden az kalması halinde, uzlaşmanın vaki olmaması üzerine açılacak davalarda dava açma süresi olarak 15 gün esas alınır.

Dava açma süresi içerisinde dava açmak yerine koşulları varsa- düzeltme talep eden mükelleflerin, düzeltme taleplerinin açıkça veya 60 günlük sürede cevap verilmemek suretiyle zımnen reddedilmesi halinde dava açma süresi, 30 günlük dava açma süresinden düzeltme talep etmek için harcanan gün sayısının düşülmesi suretiyle hesaplanır.

Dava açma süresi geçtikten sonra düzeltme talep eden mükelleflerin, düzeltme taleplerinin açıkça veya 60 günlük sürede cevap verilmemek suretiyle zımnen reddedilmesi halinde, doğrudan dava açma hakları yoktur. Bu mükelleflerin red işlemine karşı şikayet yolu ile Maliye Bakanlığına müracaat etmeleri gerekmektedir. Talebin Maliye Bakanlığınca da açıkça veya 60 günlük sürede cevap verilmemek suretiyle zımnen reddedilmesi halinde dava hakkı doğar ve dava açma süresi 30 gündür.

Vergi hukuku ile ilgili Bakanlar Kurulu Kararı veya Genel Tebliğ gibi genel düzenleyici işlemlere karşı doğrudan açılacak davalarda görevli mahkeme, Danıştay’dır. Danıştay’ın ilgili dairesi bu gibi davalara ilk derece mahkemesi sıfatıyla bakar. Bu tür soyut veya objektif iptal davalarında dava açma süresi ise 60 gündür.

Bu sürelerin son günü, resmi tatil gününe denk gelirse süre, tatili izleyen ilk iş gününün mesai saati bitimine kadar uzar.

Bu sürelerin son günün adli tatile rasgelmesi halinde süre, İdari Yargılama Usulü Kanunun 6. maddesi ile belirlenmiş olanlarında süre, ara vermenin sona erdiği günü izleyen tarihten itibaren yedi gün uzamış sayılır. Diğer kanunlarda yazılı süreler ise uzamaz. Ancak aksi yönde içtihatlarda vardır.

Dava açma süreleri Mali Tatil içerisinde de işlememektedir. (Bu konuyu daha önce yazmıştım)

Bu sürelerin son günün idari tatil veya idari izin olarak adlandırılan günlere gelmesi halinde ise, sürenin tatili izleyen ilk iş günü mesai saati bitimine kadar uzayıp uzamayacağı net değildir. Her iki yönde de içtihatlar mevcuttur.

Görüldüğü gibi basit bir süre konusunu dahi mevzuatta ne kadar karmaşık hale getirmişiz.

Bu süreler, hak düşürücü sürelerdir. Kişilerin bu süreleri kaçırması halinde hem dava hakları ortadan kalkmakta ve aleyhlerine yapılan işlemler kesinleşmekte, hem de idare üzerinde yargı denetimi bu yüzden kurulamamış olmaktadır.

Bu süre karmaşası yerine, basit bir veya iki süre belirlesek de, bütün vergisel işlemlere karşı açacağımız davalarda bu süreleri uygulasak, ne kaybederiz.

Hukuk sisteminin saygınlığı, karmaşık mevzuatlar yaratarak sağlanamaz.

Bumin Doğrusöz

Yorum / 30.04.2008

 


Copyrıght © 2005 -2008  www.muhasebenet.net- www.muhasebenet.com - Türkiye'nin muhasebe rehberi. Her hakkı saklıdır.