Muhasebe mesleğinin gösterdiği gelişmeler ve örgütlenme sürecinin son 20 yılda gerçekleştiği göz önüne alınırsa, Muhasebe mesleğinin Türkiye için yeni bir meslek olarak nitelendirilmesi, oldukça doğru sayılabilecek bir yorumdur. Ancak meslek yasası ile oluşan örgütlenmenin olanaklarından faydalanarak mesleğin içeriği hususunda bir gelişme ve değişim yaptıklarını söylemek kolay olmaz. Muhasebe uygulamalarının, vergi uygulamaları dışında rasyonel kararlar alabilmeleri için yeterli mali bilgileri işletme yöneticilerine sağlayacak özelliklerden yoksun bulunduğu gözlenmektedir. Muhasebe mesleği gelişimi ona ihtiyaç duyan kurumların gelişimiyle paralellik taşır. Ama bu mesleki gelişime ortam hazırlayacak kuruluşlarında katkılarını önemsemek gerekir. MESLEKİ ALT YAPI GELİŞİMİ Muhasebe eğitim sistemine daha Osmanlılar döneminde ve hatta daha önceki dönemlerde girmekle beraber, ekonominin gelişim durumundan ötürü gerekli talebi görmemiştir. Cumhuriyet tarihinde gösterdiği gelişim şöyledir: 1926 yılında yeni Ticaret Kanunu yasallaşmış, 1933 yılından kamu iktisadi kuruluşlarına esas teşkil edecek muhasebe organizasyonu çalışmaları yapılmıştır. Muhasebe Mesleğinin, yasal dayanağa kavuşma çabaları 1932 senesinden başlamaktadır. 1932 senesinde ilk meslek yasası tasarı olarak kalmıştır. 1938 yılında Avukatlık Kanunu ile birlikte "Hesap Mütehassıslığı Kanun Tasarısı" da hükümet tarafından hazırlanmış, ancak tasarı, muhasebe mesleği mensuplarının, mükelleflerini yargı önünde temsil etme hakkına sahip olmasıyla ilgili bir madde içerdiği için, sonucu, daha tasarı aşamasında geri çekilmiştir. İktisadi devlet teşekküllerinin faaliyetlerini düzenlemek üzere 1938 yılında yürürlüğe girmiş bulunan 3460 sayılı kanun ile birlikte Muhasebe meslek yasa teklifi hazırlıkları yapılmış ise de çeşitli nedenlerle yasallaşamamıştır. Mesleki ilk sivil girişim sayabileceğimiz; "Eksper Muhasipler ve İşletme Organizatörleri Derneği" 1942 yılında Profesör Osman Fikret Arkun, İsmail Otar ve 12 arkadaşı tarafından kurulmuştur. Daha sonra adı 1967 yılında adı "Türkiye Muhasebe Uzmanları Derneği" 'ne dönüştürülmüş, mesleki gelişimle ilgili önemli çalışmalarına devam etmektedir. 1950 yılında bulunan vergi reformuna ilişkin mevzuat, 1960 yılında gelir vergi kanunu ile yeniden yapılandırılmıştır. 1964 yılında iktisadi devlet teşekküllerinin mali işler ve muhasebe sistemlerini geliştirmek üzere komisyon oluşturulmuştur. İktisadi kamu kuruluşları için Tek Düzen Muhasebe Sisteminin Genel Muhasebe bölümü 1972 yılında uygulamaya konmuş, 1977 yılından itibaren “Tek Düzen Maliyet Muhasebesi sitemi” uygulanmaya başlanmıştır. 24 Ocak kararları ile 1980’den sonra Türk Ekonomisinde pazar ekonomisi uygulamasına geçiş ve dışarıya açılma hareketleri yabancı sermayenin ülkemize girmesinin yoğunlaşmıştır. Türk Ekonomisinde meydana gelen bu yapısal değişim 1981’de Sermaye Piyasası Kanunu’nun çıkmasına, 1982 yılında Sermaye Piyasası Kurulu’nun oluşmasına neden olmuştur. SPK Standart Hesap Planı’nı çıkarmıştır. Sermaye Piyasası Kanunu’na tabi Anonim Şirketler dönem sonlarında denetim raporlarını yazılı basında yayımlamak zorunluluğu doğmuştur. Bu nedenle de Denetim işlevini yapacak olan organlar gelişmiştir. MESLEK YASASI Benzer gelişmeler Türkiye’de eksikliği görülen muhasebe mesleğini ve muhasebe denetimini serbestçe icra edenlerin bir meslek yasası ve mesleğe sahip çıkacak bir örgüt yapısı imkanı doğmuştur. 1.6.1989 tarihinde kabul edilen 3568 sayılı “Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu” işletmelerde faaliyetlerin ve işlemlerin sağlıklı ve güvenilir bir şekilde işleyişini sağlamak, faaliyet sonuçlarını ilgili mevzuat çerçevesinde denetlemeye, değerlendirmeye tabi tutarak gerçek durumu ilgililerin ve resmi mercilerin istifadesine tarafsız bir şekilde sunmak ve yüksek mesleki standartları gerçekleştirmek üzere “Serbest Muhasebecilik,Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavir Odaları, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavir Odaları Birliği’nin” kurulmasına, ve meslek mensuplarını; -Genel kabuk görmüş muhasebe prensipleri ve ilgili mevzuat hükümleri gereğince, defterlerini tutan, bilanço, kâr/zarar tablosu ve beyannameleri ile diğer belgelerini düzenleyen, muhasebe sistemlerini kuran, geliştiren, işletmecilik, muhasebe, finans, mali mevzuat ve bunların uygulamaları ile ilgili işlerini düzenleyen, ve bu belgelere dayanarak inceleme, tahlil, denetim yapan, mali tablo ve beyannamelerle ilgili konularda yazılı görüş veren, rapor ve benzerlerini düzenleyen, bilir kişilik ve benzeri işlerin yapılması bu yasa ile belirlenmiş ve yetkilendirilmişlerdir. Maliye Bakanlığı bir çalışma ile V.U.K’nun 175. ve mükerrer 257.maddesinin Maliye Bakanlığı’na verdiği yetkiye dayanarak, Tekdüzen Hesap Planı ve İşleyişi konularında 1.1.1994 tarihinden geçerli olmak üzere olmak tebliğ yayınlamıştır. Bu çalışma ile muhasebe sistemi tekdüzelik kazanmıştır ancak SPK, Kamu Kuruluşları farklı hesap sistemleri kullanmaktadır. Muhasebe ve raporlama standartlarını oluşturmak üzere Sermaye Piyasası Kanununa 1999 yılında 4487 sayılı Kanunla eklenen madde uyarınca kurulan Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu 2002 yılında faaliyete geçmiştir.. Görüşmeleri devam eden yeni Türk Ticaret Yasası ile, başta denetim olmak üzere, Finansal Raporlama standartları ve benzer birçok yenilikle birlikte muhasebe mesleği geniş zorunluluk ve uygulama alanları kazanacaktır. Muhasebe ve muhasebe mesleğinin Türkiye’deki gelişimi, mesleğin gelişimi ekonomi gelişimi ile birlikte, iç içe birbirini etkiler bir yapı içinde olduğu açıkça görülmektedir. SONUÇ Ekonomik gelişim ile sarmal bir yol kat eden meslek bugünlere gelinceye kadar çok meşakkatli mesafeler kat etmiştir. Meslek yasası ile meslek vasfını kazanmıştır. Son 20 yıl içinde meslek kuruluşları olarak mesleğe yeterli katkının varlığı tartışılır durumdadır. Şimdi meslek mensuplarına düşen görev; ekonomideki önemli rollerinin bilinci içinde mesleğin gerektirdiği bilgi birikimine ve meslekte değişim ve gelişim için birlik içinde olmayı diliyorum, bu amaçla meslek kuruluşlarının da görevlerini yerine getirmelerini diliyorum. Meslek odalarında oluşacak yapıların bunun farkında olmalarını sağlamak yine meslek mensuplarının çabaları ile olacaktır, bu konuda sorumlulukları vardır. Muhasebe mesleğinin kat ettiği bu yolda mesleğin gelişmesine emeği geçenleri saygı ile anıyorum Faydalanılan metinler: Oktay Güvemli Muhasebe Tarihi Nalan Akdoğan Muhasebenin Teknik Yapısı Erdoğan Avder Geçmişten Günümüze Muhasebe Mesleği Ali Aydoğdu SMMM aliaydogdu@msonet.org Diğer makaleleri -İşletme ve Muhasebe bağlantısı |