KAYITDIŞI EKONOMİ VE ÇÖZÜM
YOLLARI
İLE PARA’NIN KULLANIMININ
KALDIRILMASI
Ülkemiz
yıllardır kayıtdışı ekonominin ve kayıtdışı çalıştırılan
işçilerin üzerine bindirdiği yük ile yaşamaya çalıştı.
Bunun sonucu olarak daha az tabana yayılan bir vergi
sistemimiz ve yüksek vergi oranlarımız oldu. Sonra zamanla
bu vergi oranları ile yaşamaya o kadar alıştık ki vergi
oranları düşse bile biz sanki yüksekmiş gibi yaşamaya ve
kayıtdışı çalışmaya devam ettik. Bu bir toplum psikolojisi
haline geldi bizde. Sandık ki kazancımızın vergi dışı
olması ile daha fazla kazanırız. Sandık ki bize kimse
dokunmaz devlet alacağını araştırmaz. Ama ne yazık ki
aynen sanılan gibi olunca kazançların vergi dışı olmasına
devam edildi. Ve hükümetlerde kayıtdışı ekonominin
nedenlerini hep yüksek vergi oranlarında aradı. Aslında en
başlarda yüksek vergi oranları olmasına rağmen bu
sonraları psikolojik bir durum halini aldı. Ve vergi
oranları düştükçe kayıtdışı azalacağına ya çok azalma
meydana geldi yada hiç etkisi olmadı. Bireysel / Kurumsal
olarak kazananlar daha fazla kazanmak varken kayıtıdşı
düzenlerini bozmadılar. Bunun sonucuna tüm Türkiye olarak
hepimiz katlandık. Ya bir köprümüz geç yapıldı. Ya bir
altyapımız geç bitti. Yada çocuklarımızın öğretim
kalitesinin ilerlemesini sağlayamadık. Buna kazançlarını
vergi dışı bırakanlarda dahil.
Kayıtdışının önemli bir nedeni de hükümetlerin kayıt
altında çalışanları kayıtdışı çalışanlara karşı yeterince
koruyamaması. Günümüzde bunun en belirgin örneği müzik
piyasası. Alelade yollarda satılan cd ve kasetlerin kopya
olarak satılmasının önüne geçilemedi ve müzik piyasasında
satışlar milyon adetlerden yüzbinli adetlere düştü. Kimse
kaset çıkarmamaya çıkarılan plaklarda bulunan eserlerin
ücretleri düşmeye başladı. Bunun sonucu olarak bu piyasa
kar etmemeye kar edemedikçe de vergilerini daha az beyan
etmeye başladı.
Benim geliştirdiğim fikir tüm bu sorunları çözmeye
yarayacak ve uygulanabilirse çok büyük katkılar
sağlayabilecek bir projedir. Günümüzde hemen herkesin en
az bir kredi kartı var ve hepimiz biraz bonus biraz ekstra
kazanmak için bu kredi kartlarını kullanıyoruz. Benim
düşünceme göre mevcut kullanılan kimlik kartları,
ehliyetler ve kimlik yerine geçen belgeler yerine herkese
doğumundan itibaren üzerinde chip olan bir kart verilsin
(Kısa Not: Ehliyet ve pasaport kullanımı kalktığı için
artık kişi ehliyet almaya hak kazandığı zaman bu bilgi
sahip olduğu kart siciline eklenir. Yada pasaport aldığı
zaman yine bu bilgi siciline işlenir. Tabi pasaport olayı
uluslar arası boyutlarda olduğu için burada bir esneklik
olabilir) Kişi tüm tüketim harcamalarını sahip olduğu bu
chip’li kart ile yapar. Kişi tüketimi esnasında para ile
nakden ödeme yapmak yerine sahip olduğu chip’li kartı
satıcıya verir. Satıcı chip’li kart kullanımına uygun pos
makinası benzeri bir cihaza kartı okutarak harcama
tutarını alıcının hesabından kendi hesabına aktarır. Bu
arada yapılan satış tutarı da sahip olduğu cihaza işlenir.
Bu satışlar burada birikerek gün / ay sonunda alınacak
raporlar ile takip edilebilir. Kişinin yapmış olduğu
tüketim ne olursa olsun harcama tutarının belli bir kısmı
kart satış cihazına okutulduğu anda vergi iadesi olarak
alıcının hesabına devlet tarafından yatırılır. Böylece
kartın kullanımı özendirilmiş olur. Şimdi işin asıl önemli
kısmına geldik. Bu hafızalara kaydolan bilgiler online
ortamda devlete ait bir bilgi işlem merkezinde anında
görüntülenebilecek şekilde bir teşkilat oluşturulur. Her
bir bireyin tek bir kartı olduğu gibi her işletmenin de
bir kartı ve sicili vardır bu sistemde. Böylece alışveriş
yapıldığı anda harcama tutarı anında işletmenin sahip
olduğu sicile işlenir ve bu tutarlar devlete ait
teşkilatça anında izlenebilir. Yine firmalar mal alımında
bulundukları anda bu kart ile alışveriş yaparak yine
aldıkları mallara ait tutarı bu kart hafızasına kayıtlı
hale getirirler. Firmalar satış anında yapacakları satışın
tamamını vergilendirecekleri için vergi ve kdv
fazlalıklarını eritmek için merdiven altı tabir edilen
firmalardan mal satın almaktan, satın aldıkları malların
bedelini eksik fatura ettirmekten mümkün olduğu kadar
kaçınarak legaliteyi daha fazla kullanmaya
başlayacaklardır. Hatta para hayatın hiçbir anında
kullanılmayacağı sadece chip’li kartlar kullanılacağı için
tamamen legal olacaklardır. Bu nedenle mal alımlarında
kayıtdışı firmaları tercih edecekler. Böylece kayıtdışı
çalışan firmalarda kayıt altına girmeyi tercih ederek
mallarını satma yoluna gitmek isteyeceklerdir. Burada asıl
önemli olan diğer bir konu ise, firmalar kendi gelirlerini
nasıl kartlara işleyecekler ve bu kartlar üzerinden işlem
yapacaklardır. Yada avanslı işlemlerde nasıl bir prosedür
izlenecektir. Firmaların tamamının gelirlerinin ve
giderlerinin şeffaf ve kayıt altında olduğu bir ortamda ay
sonlarında çıkarılacak mizan, bilanço ve buna benzer
tabloların düzenlenmesi çok fazla zor olmayacağından -ki
bunun nedeni tüm gelir ve giderlere ait raporların pos
benzeri cihazda kolaylıkla alınabilecek olmasıdır-
firmaların gelirleri ay sonlarında iki şekilde
belirlenebilecek yöntemle kartlarına işlenebilir.
Bunlarda birincisi; Devlet tarafından kurulacak olan
Chip’li kart izleme merkezinde yapılacak olan analiz ile
firmaların gelirlerinden giderleri çıkarılarak ortaya
çıkan rakam üzerinden kesilecek vergi sonrası kalan rakam
anında şirke kart hesabına aktarılır. Böylece devlet
vergisini anında keserek firma hesabına firmanın kar’ını
ve tüm gelirini aktarmış olur. İkinci yol ise; firmanın
pos benzeri cihazdan alacağı rapor ile her ay verilecek
bir beyanname sayesinde gelir gider karşılaştırması
yapılır ve bunun sonucunda elde edilen kar üzerinden vergi
kesintisi yapılarak kalan kısım firmaların kart hesabına
aktarılır.
Burada tüm kontroller devlet eliyle yapıldığından bu
yapılanların özel sektörün ve halkın üzerinde baskı
oluşturmayacak şekilde yapılması önemlidir. Çünkü her
şeyin izlenmesi başlarda rahatsızlık oluşturacaksa da
temelde herkesin vergilerini tam ödediğini varsaydığımız
bir toplumda aslında herkes takip ediliyor değil sadece
kayıt dışı ekonomi kayıt altına alınmaya çalışılıyor
olacaktır. Bunun yanı sıra gündelik işlemlerde bu yazının
devamında oluşacak kolaylıklar sayesinde insanlar bu
düşüncelerinde vazgeçeceklerdir.
Sistem biraz ileri bir sistem gibi görünmekle birlikte şu
andaki mevcut teknoloji bile bu işlemin yapılmasına
yeterli gelecektir. Altyapının kurulması bu sistemin
yürümesindeki en büyük etkendir. Burada altyapıdan kastım,
pos benzeri cihazların üretilmesi ve lojistiği, chip’li
kart takip merkezinin kurulması ve sistem altyapısı ve
acil durumlarda uygulanacak bir B planının oluşturulması
ve bankacılık sisteminin bu sisteme uygun hale
getirilmesidir.
Şimdiye kadar olayın kayıt dışı ile savaş kısmını
anlattım. Bundan sonra ise daha çok dünya para
politikasını bile değiştirebilecek konular geliyor.
Yukarıda anlattığım şekilde para kullanımının fiili olarak
ortadan kalkması ile artık ortada para diye bir şey
olmayacak sadece rakamlar kişilerin hesapları arasında yer
değiştireceğinden herkesin yaptığı toplam tasarruf
miktarı, toplam yatırım miktarı, geliri ve gideri hiçbir
ekonomik enstrümana gerek kalmadan ve herhangi bir
ekonomik tabire veya formüle gerek kalmadan bulunması
kolay olacaktır. Bununla birlikte enflasyon, para
politikaları, borçlar vb gibi kavramlar giderek önemini
yitiren kavramlar olacaklardır. Maliye ve Mali
enstrümanlara etkileri saymakla bitmeyeceği gibi bunu asıl
olarak daha geniş bir çerçevede tartışılması daha doğru
olacaktır.
Gelirleri artmış bir ülkenin ekonomik olarak büyümesi daha
çabuk olur. Gelirleri arttırmak sadece vergileri arttırmak
ve/veya çeşitlendirmekle olmaz. Asıl önemli olan
vergilerin daha çok kişiden ve daha doğru olarak adaletli
bir şekilde alınmasıdır. İşte bu proje bir anlamda buna
yardımcı olacaktır.
Kısacası chip’li kart uygulaması zaten hayatımızda olmakla
birlikte kullanım alanının genişlemesi Türkiye’yi
kayıtdışı cenneti olmaktan çıkarıp, vergisini ödeyeni
koruyan, kayıt dışını azaltan bir vergi cenneti haline
getirebilir. İşte o zaman vergi oranlarının azaltılması
belki bugünkü azalmalardan daha mantıklı bir hale
gelebilir. Çünki şu anda mevcut vergi oranlarının azalması
olayı sadece Allah’a emanet etmekten başka bir dayanak
taşımıyor.
Bu kart kullanımının sosyal hayata etkileri de olabilir.
Bunları da kısaca anlatmak isterim. Dakika dakika nüfus
sayımı yapılabilir. Herkesin tek kartı ve bir numara bir
kişide bulunduğundan faal olan kart sayısı = nufus
adedidir Seçimler daha basit ve modern yapılabilir. Herkes
kartı ve şifresi aracılığı ile oylarını kullanabilir.
Kişlerin sağlık bilgileri bu karta yüklenebilir ve her
hastaneye gidişte kişinin durumu rapor olarak bu kartlara
yüklenebilir. Böylece ani bir durumda kişinin kartına
bakılarak son durumu hakkında bilgi sahibi olunabilir.
Kişilerin her türlü bilgileri bu kartların hafızasında
kayıtlı olacağından yapılacak olan aramalarda kişilerin
sabıka durumların ulaşılabilir. Hatta kişiler sahip
oldukları chip’li kartlar üzerinden takip edilebilir.
Bunlara benzer bir çok konu bu kart yardımıyla basite
indirgenebilir ve daha modern bir ülke haline gelebiliriz.
Elbette ki bu kartın kullanımında bir çok sorunla
karşılaşılacaktır. Mesela, çok ironik bir konu olduğunun
farkındaydım bu fikri 4-5 yıl önce düşündüğümde. Ancak bu
artık o kadar da ironi olarak gelmiyor artık. Bundan 4-5
yıl sonra belki de demode bir konu olarak kalacak
teknolojinin ilerlemesi karşısında. Her yeni şeye olduğu
gibi buna da en başta tepkili yaklaşanlar olacaktır.
İşgücünden feragat edileceğinden dolayı belli kesimler
karşı çıkacaktır. Elektronik hayata çok fazla bağlı olmak
kimilerimizi çok sıkacaktır…Devletin kontrolünde olarak
takip edilmiş bir hava oluşturacağından en başlarda
sıkıntı verecektir. Ama bunları çıkarılacak kanunlarla
düzenlenebilecek konular.
Bekir UĞUR
SMMM Stajyeri
|