BİLANÇO OKUMA VE YÖNETİCİ
Geçen yazımızda yönetici için muhasebenin önemini
yazmıştım. İşletme yöneticisi karar alma sürecinde bir çok
bilgiyi muhasebeden temin eder ve ona dayanarak kararlar
alır,uygulamalarına yön verir. Muhasebeden alınan bilgiler
bazen istatistiki bilgi, bazen bir döküm ve bazen de bir
bilanço veya gelir tablosudur.
Bu bağlamda, yönetici için en önemli
bilgiyi; muhasebe birimi bilançoyu sunarak verir.
Bilançonun işlevi çok fazladır. Kredi
kuruluşları,bankalar,ortaklar,yatırımcılar ve yöneticiler
bu mali tablodaki (bilançodaki) bilgilere ihtiyaç
duyarlar. Bilançodaki bilgiler,bilançonun kendi tekniği
ve sistematiği içinde serpiştirilmiştir. İşletme ve şirket
yöneticileri ile bireysel yatırımcılar dışındaki kişi ve
kuruluşlar profesyonel uzmanlara bilançolarını okutur ve
buradaki bilgileri yorumlayıp kullanırlar. Ama işletme
yöneticileri yada sahipleri bu olanaktan yoksundurlar. Bu
nedenle, özellikle aile şirketlerinde bilanço okuma ve bu
bilgileri yönetimde kullanma konusu ihmal edilmektedir.
Bir işletme yöneticisi, günümüzde
işletmenin her biriminin işlerini bilmek zorundadır. Çok
ince ayrıntıları bilmese bile ana hatlarıyla bazı şeyleri
bilmek durumundadır.
Ekonomik olaylar o kadar değişken oldu
ki artık işletmeler aylık olarak nerede olduklarını
değerlendirmek zorundalar. İşletmenin mali yapısını
gösteren rasyoların (belli oran ve orantıların) bilinmesi,
işletmenin nerede olduğunu gösterir. Bu oranları Cari
Oran, likidite oranı, nakit oranı, kârlılık oranı vb.
olarak sayabiliriz.
Yönetici, bu oranlar ve bilanço
bilgileri sayesinde işletmenin kısa ve uzun vadede borç
ödeme kabiliyetini, yatırımın kârlılığını, kredi ihtiyacı
olup olmadığını,
varsa nasıl bir vade ile alınması gerektiğini, şirketin
kredi verilebilir bir şirket olup olmadığını, şirketin
dönem kârını, ödeyeceği vergileri, öz kaynak durumunu,
şirketin sahip olduğu varlıkların dökümünü ve daha bir çok
bilgiyi bilançoyu okuyarak öğrenebilir.Bu bilanço okuma o
yöneticiyi farklı kılar.
Uygulamada bir çok şirketin bilanço
yapısının işletme ile uyumlu olmadığı ve bu bilanço ile
hiçbir bankanın kredi vermeyeceği laflarını duymaktayız.
Bir çok işletmenin kayıtlı sermayesi çok küçük rakamlar
olarak görünmekte ve yapılan iş ile uyuşmamaktadır. Bunun
için aile şirketlerinde devamlı olarak ORTAKLARA BORÇLAR
hesabı (ortak cari) yüklü bir alacak bakiyesi verir.
İşletmenin kârlılığını hesaplarsınız çok afaki yüksek kâr
oranı ile karşılaşırsınız. Tüm bunlar işletmenin dışarıya
yanlış tanıtılmasına sebep olur. Alınacak kararların
yanlış alınmasına ve uygulanmasına sebep olabilir.
Kaldı ki önümüzdeki yıllarda BASEL
II kriterlerinin uygulamaya sokulmasıyla bilanço
bilgileri ve bunların okunması daha da önem kazanacaktır.
İşletme yöneticileri bir an önce bilanço,gelir tablosu,
mizan gibi muhasebe çıktılarını okumayı öğrenmeleri ve
bunlar üzerinde değerlendirmeler yaparak düzeltilmesi
gereken durumları düzeltilmesini sağlamalıdır. Ve sağlıklı
ve gerçekçi bilançoların oluşmasına yardımcı olmalıdır.
Daha sonra da bu sağlıklı bilanço bilgilerini işleyerek
işletmeye yön verecek kararları almalıdır.
Bilanço okuma çok zor bir şey
değildir. 3-4 saatlik danışmanlık veya eğitim ile
öğrenilecek bir olaydır. Bilançoyu okumak için çok
muhasebe bilgisi bilmek gerekmez. Bilançonun yapısını ve
bazı bilanço çerçevesini ve hesaplarını öğrendikten sonra
birkaç bölme işlemi ile sonuçları görmek mümkündür.
Öğrenilmesi büyütülecek bir olay değildir. İlk bakışta bir
çok rakam ve hesap isminin yazılı olduğu karışık bir tablo
gibi görünse de aslında göründüğü gibi karışık bir şey
olmadığı alınacak bir eğitimde görülecektir.
Ayrıca bilanço okumak için işletme
mezunu yada başka bir konu ile ilgili okul mezunu olmak da
gerekmez. Uygulamada acı bir durum da İşletme mezunu
yöneticiler yada muhasebe müdürlerinin de bu konuda bir
çabasının bulunmadığıdır. İşletme yöneticileri gerekse
muhasebe birimi yöneticilerinin bu konuya önem vermeleri
hem firmalarının menfaatine hem de kişisel
yetkinliklerinin ön plana çıkmasına sebep olur. Hatta
içinde bulunduğumuz rekabet dünyasında rakip firmaların
bilançosunun bile okunması karar alma süreçlerini önemli
şekilde etkilemektedir.
Bu arada hep bilanço okumadan
bahsettik. Fakat gelir tablosu da bu işin bir parçasıdır.
İkisi birlikte değerlendirilmelidir.
Çağımız bilgi çağı olup, bilgili
olan,farklı şeyleri bilen ,farklılıklar yaratan ve çağa
kendini uyarlayabilen yöneticiler ve firmalar her zaman
başarılı olmuşlardır.Olmaya devam edeceklerdir. Zira
dönem öyle bir dönem ki farklılığı,farkındalığı, hızlı ve
doğru karar almayı başaranların kazandığı ,diğerlerinin
kaybettiği bir dönemdir. Sizlerde kazanan olmak
istiyorsanız farklı olmak zorundasınız. Evet çağ değişti.
Bu çağda yaşayabilmek istiyorsak bizlerde kendimizi
değiştirmek,yenilemek ve yetiştirmek zorundayız.
İYİ BİLANÇO OKUMANIZ
dileğiyle.
Hüseyin Bozkurt
Yeminli Mali Müşavir
Fırat YMM Gaziantep
|