Muhasebe Rehberi sayfasına gitmek için tıklayınız

Muhasebe  

Maliye

Vergi

Sigorta

İletişim

   MAKALELER                

ara

 Ana Sayfa 

Vergi  Rehberi 

Makaleler 

Danışma Hattı 

İş Hayatının Provası Staj 

           Güncel Bilgi Arşivi

          2006 Uygulamaları


 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Hüseyin BOZKURT

Yeminli Mali Müşavir

huseyinbozkurt@firatymm.com

02.10.2006

ŞİRKETLERİN SERMAYE VE BİLANÇOLARI 

  

                         Bilanço, bir işetmenin aynasıdır. Neyi var, neyi yok gösterir. Bir tarafta işletmenin varlıkları, diğer tarafta bu varlıkların hangi kaynaklardan elde edildiğini gösterir. Bilanço, bir işletmenin herhangi bir tarihteki durumunu gösterir. Bu özelliği ile bilanço bir çok kesime özet bilgiler verir.

                         Bunlar; işletme sahipleri, çalışanlar, bankalar, kredi kuruluşları, vergi idaresi, yatırımcılar, işçi sendikaları, şirket ortakları vb. kişi ve kurumlardır. Bu kişiler, bilançolara bakarak, o şirket hakkında bir karara varırlar. Mesela,banka kredi verirken bir takım analizler yaparak,o şirkete ona göre kredi verir. Şirkete ortak olacaklarda; şirketin neyi var neyi yok, durumu nedir diye bakarak karar verirler. Amacımız bilançoyu anlatmak değil elbet. Ama kısaca bilançonun ne işe yaradığından bahsedersek, yazacağımız konularında anlaşılması sağlanacaktır.

 

                        Ülkemizde aile şirketlerinin çoğu kurulduktan sonra uzun bir müddet sermaye artırımında bulunmamaktadırlar. Genellikle, nakit ihtiyaçlarını ortaklar cari hesabından borçlanarak şirketi döndürmeye çalışırlar. Bu konu, bugüne kadar önemsenmemişti. Gerek mali idare ve gerekse bankacılık sektörü ortak cari hesaplarını da öz sermaye unsuru görüp geçmişlerdi. Ama Avrupa’da 01.01.2007 tarihinden ve ülkemizde de 01.01.2008 tarihinden itibaren BASEL II  kararları uygulanmaya başlayacaktır. Bu uygulama ile artık ortak cari hesapları öz sermaye unsuru değil bir borç olarak kabul edilecektir. Dolaysıyla bankaların ve kredi kuruluşlarının değerlendirmelerinde; kredibilite bu tutar kadar düşük çıkacaktır. Bir çok firma bankaların kapısından geri dönecektir.

                        Her ne kadar ülkemizde 01.01.2008 de uygulama başlayacaksa da bazı bankalar şimdiden belli kriterleri aramaktadırlar. Ayrıca, bir çok banka ve kredi kuruluşu yabancı (Avrupa) kökenli olup, bunlar ister istemez 01.01.2007 de uygulamaya geçeceklerdir.  

                       Öte yandan gerek Türk Ticaret Yasasının önümüzdeki aylarda değişmesi ve gerekse gelir vergisi yasasında harcamaların kaynağının araştırılması ile ilgili düzenleme çalışmaları sonuçlandığında artık şirketler sermayeyi hele şu kadar milyon YTL arttıralım diyemeyecekler. Bunun kaynağını izah etmek durumunda hatta vergisini ödemek durumunda kalabilirler. Tabi ki yasalar çıkar ve uygulanırsa. Ama bir gün bunlar olacak ve kaçınılmazdır. 

                       Ayrıca,kurumsallaşma yolunda adım atmak isteyen firmaların, artık birer FİNANSAL planlama ve bilanço değerlendirme çalışması başlatması gerekmektedir. En azından yılda bir defa bilanço analizleri yapılmalı ve işletmenin nerede olduğu, gelişme ve gerilemesi var mı araştırılmalıdır. Şirketin yeni kaynaklara ihtiyacı var mı yok mu bunlar belirlenmelidir.

                      Bunun için iyi bir bilanço okuma yapılması lazımdır. Bilançolar,teknik bilgiye sahip kişilere okutturulmalı ve yönetim kurullarında değerlendirilerek gereği yerine  getirilmelidir. Yani BASEL II uygulanmasa ya da vergi yasaları değişmese bile her işletme bilançolarını yılda bir defa kontrol ettirilmelidir.

                      Sermaye hesabı bir işletmenin yada bilançonun prestijidir. Gerçekte işletmede kullanılan sermayenin, SERMAYE hesabında görünmesi o firmayı prestijli kılar. Güven verir. Kayıt dışı çalışan bir firma görüntüsünden kurtarır. 

                     Peki, saydığımız riskleri bertaraf etme ve kurumsallaşma adına ne yapılmalı, nasıl yapılmalı, sermaye artışı nasıl yapılmalı, ne kadar attırılmalı ve ne zaman arttırılmalıdır.   

                     Sermaye artırmadan önce, bilançonun bir uzman kişiye okutturulması ve analizinin yaptırılması gerekir. Bu analiz raporu üzerine, şirketin o günkü nakit ihtiyacı ile önümüzdeki birkaç yıllık olası nakit ihtiyacı hesap edilerek sermayenin kaç YTL arttırılacağına karar verilmesi gerekir.

                     Kaç YTL artış yapılacağı belirlendikten sonra, artışın nakit olarak mı yapılacağı yoksa şirketin öz kaynakları arasında yer alan bazı kalemlerden mi karşılanacağı belirlenmelidir. Öncelikle öz kaynaklar arasında bilanço da yer alan aşağıda belirtilen kalemler sermaye artışında kullanılabilir. Bunlar;

 

                    -Geçmiş yıl kârları,

                    -Sermaye düzeltmesi olumlu farkları,

                    -Değer artış fonları,

                    - İştirak Hisseleri ve Gayrimenkul Satış Karından oluşan Fonlar,

                    -Özel fonlar, dır.

                      Bu kalemlerden, bilançoda yer alanlar sermaye artışında kullanılabilir. Bu kalemlerin sermayeye ilavesi kâr dağıtımı sayılmadığından, hiçbir vergiye tabi değildir. Bunları sermayeye ilave ederek, bilançoyu da sadeleştirmiş olursunuz. Sadece 1.1.2006 tarihinden sonra iştirak hisseleri ve gayrimenkul satış kârlarının %25 lik kısmı vergiye tabi. % 75 ‘i vergiden istisnadır.          

                  Sermaye artış tutarından yukarıdaki kalemlerin toplamı düşüldükten sonra kalan kısım nakit olarak arttırılmalıdır. Hatta nakit arttırılacak kısımdan ortaklar hesabındaki borç miktarı mahsuben ödendikten sonra kalan kısım nakit ödeme olarak arttırılabilir.  

                      Ne zaman arttırılmalı derseniz. Bayramdan hemen sonra 2007 yılı yılbaşı gelmeden. İşin latife kısmı bu tabi ama harcamaların kaynağı önümüzdeki yıl sorulacaksa, 2007 yılında Avrupa ve Avrupa firmaları BASEL II’ ye geçecekse ve işletmenizin de öz kaynak eksiği varsa, rasyolarınız olumsuz ise yılbaşından önce yapılarak 2006 yılı bilançolarınızı sağlıklı ve reddedilmeyecek bir hale getirmenizde fayda vardır.                        

                      İzleyen yıllarda da bilançolarınızı okutup, analizlerinizi yaptırmanızda fayda vardır. Sağlıklı, istikrarlı ve bol kârlı bilançolar dileğiyle, hoşça kalın.


Hüseyin BOZKURT

Yeminli Mali Müşavir

huseyinbozkurt@firatymm.com

Fırat YMM Gaziantep

 

 

 

Copyrıght © 2005-2006  www.muhasebenet.net- www.muhasebenet.com - muhasebe rehberi. Her hakkı saklıdır.