KISA KISA KONULAR - Mustafa BAYGIN SMMM, Emlak Müşaviri - MuhasebeNet

Türkiye'nin Muhasebe Rehberi I Yayınlanan En Son Mevzuatlar I 2010 Vergi Takvimi I 2010 Yılı Muhasebe Uygulamaları I Beyanname Rehberi

Ana sayfa

Yasal Uyarı

Künye

Danışma Hattı

Asgari Geçim İndirimleri

MUHASEBE GÜNCEL BÜLTEN : 07 Mayıs 2010

Vergi Rehberi

Kanun-Mevzuat Rehberi

Sosyal Güvenlik Rehberi

Muhasebe Bilgi Rehberi

Mustafa BAYGIN
SMMM, Emlak Müşaviri
mustafabayginyh@hotmail.com
muhasebenet.net

KISA KISA KONULAR

Eski adıyla bankercilik olarak değerlendirilen ve günümüzde kredi kartı ile işlem yaparak para alışverişinde bulunanlar var.
Maliye, özellikle geçen yıldan buyan bu konuda ciddi ve titiz bir çalışma yürütüyor. Ödemsi olan, borcunu kapatamayan, başka yerden para bulamayan vatandaşlar, kendilerin göre borçlarını yapılandırmak adına başka bir şekilde kredi kartı üzerinden borçlanarak ödeme darlığını aşmaya çalışmaktadır. Bunun için son zamanların revaçta kaynakları olarak piyasada rağbet gören, genelde kontör, bazen de beyaz eşya veya altın satısı yapılıyor gibi ve % 2-3 oranındaki komisyonlarla nakit ihtiyacını karşılamaktadırlar.
Problemin başlangıcı da bu işlemlerden sonraki zaman diliminde kendisini gösteremeye başlayacaktır. Söz konusu işlemlerde gerçek manada herhangi bir hizmet veya mal alımı söz konusu değildir. Alınan tek şey nakit paradır. Bunun karşılık belgesi olarak bazı yerlerde gider makbuzu olarak evrak düzenleniyor, bazı yerlerde ise kontör satışını gösterir kredi kartı pos slipinden başka belge verilmiyor.
Buradaki işlemler sonucunda eldeki belgeler “Muhteviyatı İtibariyle Yanıltıcı Belge” gibi gözükse de aslında alınan belge VUK’na göre “Sahte Belge” hükmündedir.
Maliye bu hükümden işlemi başlattığı takdirde, kullanılan paranın miktarı ne olursa olsun, yaptırımı 3 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası olacaktır. bu ceza ertelenmediği gibi paraya da çevrilemiyor.
Geçen haftalarda bir İlçe Belediyesine emlak vergisini ödemek isteyen bir bayan yanımıza geldi.
Hanım efendiye evinin kaç m2 olduğunu, başka konutu olup olmadığını, gelirinin bulunup bulunmadığını sordum. Evinin 150 m2 olduğunu, eşinin emekli geliri olduğunu ve başka da bir konutunun, işyerinin bulunmadığını söyledi. Buna rağmen emlak vergisi ödemiş ve bu yıl ne kadar ödemesi gerektiğini öğrenmek istiyordu.
Bu hanımefendiye, evinin brüt 200 m2’nin altında olmasından ve başka bir konut ve geliri olmadığından dolayı emlak vergisi ödemeyeceğini söyleyince şaşırdı. Nasıl olur dedi? Dilekçesini yazdık, Belediyenin ilgili birimine yönlendirdik, sonuçta emlak vergisi ödememiş oldu.
Ancak, bazıların iki, üç evi var. Bunların tapu kayıtlarını eşinin ve çocuklarının üzerine kaydırarak emlak vergisi ödemek istemedikleri bilgisi bizlere ulaşıyor. Evet, tapuları eşinin ve çocuklarının üzerine yaparak her birinin bir tek evi olmasını sağlamak mümkündür. Ancak eş ve çocuklara verilen evlerin bedellerinin nereden karşılandığı maliye tarafından sorgulanınca ne olacak? “Eşim, babam verdi bu evi bana” dediklerinde sonuç ne olacak? Veya onlar bu evleri hangi para ile aldıklarını açıklayabilecekler mi? eş veya çocuklar, “ bu evi karşılıksız, yani bila bedel, eşim, babam verdi” dediğinde de durum değişmeyecek.
Bu durumda emlak vergisi ödemekten imtina edilen rakamın fazlası maliye mahareti ile (evin değeri üzerinden) “veraset ve intikal” vergi ödeyeceklerdir.
Bir diğer gündem işgal eden konu “Kat İrtifaklı binadan, Kat Mülkiyetine Geçiş.” Kat mülkiyetine geçiş için ne yapacağız sorusu sürekli karşılaşılan konu olmaya devam ediyor.
Yasa ilk çıktığında, kat maliklerinin tamamının müracaatı, müracaat gerçekleşmediği takdirde de Bin Lira ceza vardı. Yasada değişiklik yapıldı ve müracaat şartları kolaylaştırıldı. Görev ilgili belediyelerde de rücu edilmiş oldu. Yani belediye isterse re’sen işlemi başlatabilecek.
Şimdi, maliklerden herhangi birinin kat mülkiyeti için başvuru müracaatı yetiyor. İşlemler diğer malikler olmadan da yürüyor.

Mustafa BAYGIN