Muhasebe  

Maliye

Vergi

İletişim

Vergi Takvimi

  MUHASEBE GÜNCEL BÜLTEN :  15 Haziran 2009

   Ana sayfa

   2009 Çalışmaları

   2009 Pratik Bilgiler

   Staj - Stajyer Rehberi

   Kanun-Mevzuat Rehberi

   Sosyal Güvenlik Rehberi

   Muhasebe Bilgi Rehberi

  Tekdüzen Hesap Planı

 

 

 


 

Sigorta primi işveren hissesi sıfırlanabilir mi?

 

Serbest vezne göre yazılsa bile, her şiirde söz dengesini belirleyen gizli bir ölçüt vardır, kanımca. Eh sözkonusu olan şiir olduğuna göre, bunu olağan karşılamak kolay olabilir belki. Kasım 1995'te yazdığım bir yazıda da vurgulamıştım. Ekonominin de bu anlamdaki bazı özelliklerini gözeterek “ekonominin şiiri”nden söz etmek mümkün. Gelir dağılımı, üretim, tüketim, tasarruf vb unsurlarıyla “ekonominin şiiri”ni okumadan bireysel ve toplumsal mutluluk dokunamaz.

Dengeleriyle işleyen bir ekonomi oluşturmak için, ayaklarını yere basan uygulanabilir hayalleri kurgulamak da gerekli. Ama ekonomi uygulamalarının yere inmemiş hayal unsurlarıyla kurgulanması da yanlış olur, elbette. Bu değerlendirmeye “istihdamı teşvik uygulamaları” da dâhildir. Fakat istihdamın ve bilhassa kaydî istihdamın önündeki en önemli engelin, yine ekonomik olduğunu ve bunun da işçi ücretlerindeki işveren hissesinden başka bir şey olmadığını açıkça ilân edebiliriz. İşte bu nedenle de ekonominin şiirini ören bir üretim sistemi kurmak için, sigorta primi işveren hissesi, makul bir geçiş döneminde, sıfırlanmalıdır. Ve bu dönemde belirlenecek geçiş süreciyle teşviklerin kralını başarmış ve ekonomiyi uçuşa hazırlamış oluruz. SGK aktüeryal dengesinin korunması gibi, mevcut postülalar, bu yapıyı kurgulanıp uygulanamaz görse de ümitsizliğin âlemi yok. Bunun bütün yürekliliğiyle benimsenmesi, başlangıç için yeterli. Ve bu enerji, bu Hükümet ve Parlamentoda var. Zaten “Yeni Teşvik Sistemi” de buradan besleniyor.

Yeni Teşvik Sisteminin amacını şöylece sırlayıp özetlemek mümkündür:

o Bölgesel gelişmişlik farklılıklarını azaltmak,

o Rekabet gücünü artıracak, teknoloji ve ar-ge içeriği yüksek büyük ölçekli yatırımlara destek olmak,

o Sektörel kümelenmeyi desteklemek,

o Desteklenecek yatırım konularında ekonomik ölçek kriterlerini öne çıkarmak.


Öngörülen teşvik unsurlarını sıralayacak olursak;


o Kurumlar / Gelir Vergisi İndirimi

o SSK Primi İşveren Hissesinin Hazine tarafından karşılanması

o Faiz Desteği

o Yatırım Yeri Tahsisi

o KDV İstisnası

o Gümrük Vergisi Muafiyeti.


Son iki yılda sağlanan istihdam destekleri de şöyle özetlenebilir:

o İşveren priminin 5 puanlık kısmı Hazine tarafından karşılanmaktadır.

o İlave olarak işe alınan gençlerimiz ile tüm kadınlarımızın işveren primleri, 5 yıl boyunca belirli oranlarda İşsizlik Sigortası Fonu tarafından ödenmektedir.

o Özürlülerin işveren primleri Hazine tarafından karşılanmaktadır.

o İşsizlik ödeneği, %11 oranında artırılmıştır. Kısa çalışma ödeneği de bu anlamda kayda değer oranda istihdamı koruyucu yapı kurmaktadır.

o İşyerlerinde mevcut istihdamın üzerinde yaratılacak ilave istihdam için prim desteği sağlanmaktadır. Sigorta primi işveren hissesinin asgari ücret üzerinden tamamının Hazine tarafından karşılanma süresi, yedi yıla kadar çıkmaktadır.

o Geçici mali sıkıntı içindeki işyerlerinin, işçilerini çıkarmak yerine istihdam etmeye devam etmeleri halinde, işçilerin ücretlerinin belirli bir kısmı 6 aya kadar kamu tarafından üstlenilmektedir.

İşyerlerinde Nisan 2009'daki mevcut istihdama ilave olarak işe alınan işçiler için uygulanacaktır.

Başvuru süresi 2009 yılı sonunda sona erecektir. Başvuru süresini 6 ay uzatmaya Bakanlar Kurulu yetkili olacaktır.

Asgari ücret üzerinden işveren primi 6 ay boyunca kamu tarafından karşılanacaktır. Yararlanma süresini 6 ay uzatmaya Bakanlar Kurulu yetkili olacaktır.

Global krizden çıkış için gösterilecek gayretlerin başında takriben % 20 oranından başlayarak yükselen “sigorta primi işveren hissesinin sıfırlanması” hedefi, 21'inci Yüzyılda Türkiye'nin yükselişi için temel gücü sağlayacaktır. Bu hiç unutulmamalı.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Özürlüler Yaz Kampı

Ancak dinlenebilen insanlar, stresle yaşamaktan soyutlanıp kurtulabilir. Günümüzde stresin bulaşmadığı insan yok gibi. İnsanımızın sağlığını koruyabilmek gerekli.

İşte bunun için İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Sağlık ve Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı Özürlüler Müdürlüğü (İSÖM), Özürlüler Yaz Kampı'nın kapılarını 12.06.2009 günü yapılan törenle açtı. Florya-Çiroz'daki kamptan bu yaz, 5 bin 280 özürlü ve özürlü yakını yararlanacak. İBB Başkanı Kadir TOPBAŞ'ın himayesinde açılan Özürlüler Yaz Kampı, Ekim ayı sonuna kadar İstanbullu özürlü ve özürlü yakınlarına hizmet verecek.

Geçen yıllarda bu ücretsiz yaz tatili imkânından 15 bin özürlü yararlandı. Şöyle ki, İSÖM tarafından sürdürülen özürlü ve yakınlarına ücretsiz yaz kampı hizmetinden 2004 yılından bu yana toplam 15 bin 018 İstanbullu özürlü ve özürlü yakını yararlandı. Çiroz özürlüler yaz kampının 2007 yılında hizmete açılmasıyla yaz kampının 3 bin 200 olan yıllık kapasitesi 5 bin 280 kişiye çıkarıldı.

Kamp katılımcıları, lüks odalarda kalıyor ve bir hafta eğleniyorlar. Televizyon, klima, sıcak su vb konfora sahip odalarda kalmakta olan özürlü ve özürlü yakınları, 55 müstakil evin de yer aldığı kampta birer hafta tatil yapacak. Florya sahiline toplam 60 bin m² alan üzerine kurulmuş olan Çiroz Özürlüler Yaz Kampı'nda bu yaz sezonunda 5 bin 280 özürlü ve özürlü yakını ücretsiz yaz kampı hizmetinden yararlanarak tatil yapacak. Çeşitli sosyal aktivite alanlarının yanı sıra, kamp süresince, tarihi ve turistik geziler, konserler, şenlik, spor organizasyonlarının yanı sıra doğum günü kutlamaları, bilgi - yetenek yarışmaları ve film gösterimleri gibi etkinliklerle vakit geçirecek.

Ülkemizde sekiz milyon civarında özürlümüz var, aileleri hariç. Bu faaliyeti için İstanbul Büyükşehir Belediyesi(İBB)'ni tüm içtenliğimle tebrik ediyorum.

Sorulara cevaplar

Babamın fark kıdem tazminatı vb hakkında hangi yasal yollara başvurabiliriz?

Âdem YILDIZ: Merhaba Tahsin Bey, babam Cemalettin YILDIZ, 1980 yılı şubat ayında devlet dairesinde iş başlangıcı yapmış olup 2001 yılında emekli olmuştur. Çalıştığı süre zarfında size gönderdiğim hizmet döküm cetvelinde yeşil işaretli bölümle sarı işaretli bölüm arasında 1980 ve 1987 yılları arasında eksik yatırılmış olup ve 1982 ve 1986 yılı dâhil olmak üzere SSK primleri hiç yatırılmamıştır. Bunun üzerine 1988, 1990, 1993, 1994 yılları tam yatırılmış olup diğer kalan yıllar eksik yatırılmıştır. Babam toplam 4924 gün üzerinden emekli edilmiştir. Bizim sizden ricamız arada kaybolan günlerden dolayı kıdem tazminatı ve emekli maaşının ne kadar olması gerekiyor? Hesaplayıp bize bildirmenizi rica ederiz. Babamın emekliliği ve kıdem tazminatı hakkında hangi yasal yollara başvurabiliriz?

C: Okuyucumuzun babası hakkında eksik prim ödemesi ve kaybolan günlerden dolayı kıdem tazminatı ve emekli maaşının ne kadar olması gerektiği hakkındaki sorusunu olumlu cevaplamak mümkün değil. Çünkü gerek emekliliğe esas prim ödemesi ve gerekse kıdem tazminatı hakedişi yönünden fark davalar açılabilmesi için yasal süreler 1997 yılında dolmuştur. Bilhassa kıdem tazminatı hakkında 10 yıllık zamanaşımı süresi aşılmıştır. Bu nedenle bu dönemdeki haklar yönünden İş Mahkemelerinde dava açılamayacağından hesaplama yapılması da mümkün değildir.


Bağ-kur'dan yaştan kısmi emekli olmam için ne kadar beklemem gerekiyor?

İsmail İlhan KABALAK: Tahsin Bey, Bağ-kura giriş tarihim, 15.09.1990. Doğum tarihim, 02.03.1953. Bağ-kur Hizmetimi kapattım. 18 yıl 5 ay 22 gün Bağ-kur hizmetim bulunmaktadır. Bağ-kur'dan yaştan kısmi emekli olmam için kaç yıl ve /veya gün beklemem gerekiyor?

C: Okuyucumuzun 01.10.1999 tarihi itibariyle 15 tam yıl Bağ-kur sigortalılığını tamamlamaya 5 yıl 11 ay 14 günü kalmıştı. Buna göre 56 yaşını doldurması halinde SGK'den kısmî yaşlılık aylığını isteyebilecektir. Okuyucum, halen 18 yıl 5 ay 22 gün Bağ-kur hizmeti bulunduğuna, yani en az 5400 prim ödeme gününü ve 02.03.2009 tarihi itibariyle 56 yaşını doldurduğuna göre, Sosyal Güvenlik Kurumu'ndan emekliliğini talep edebilecektir.


SSK'ya geçtiğim takdirde ne zaman emekli olabilirim?

Osman SAGUN: Merhaba Tahsin bey, ben, 1960 doğumluyum; şu an işyeri sahibiyim ve Bağ-kura kayıtlıyım. Bağ-kura kayıt olma tarihim, 07.08.1995 ve hizmet hesabım 13 yıl 10 ay 5 gün oldu. Ayrıca askerlik borçlanmasını ödedim. Benim size soracağım, SSK'ya geçtiğim takdirde ne zaman emekli olabilirim? www.muhasebenet.net


C: Okuyucumuz, işçi olarak en az 1260 gün (3,5 yıl) prim ödediği takdirde, 15 yıllık sigortalılık süresini, 55 yaşını ve en az 3600 prim ödeme gününü birlikte tamamladığı tarihe göre belirlenecek yaş şartını yerine getirdiğinde, kısmî yaşlılık aylığıyla emekli olacaktır. 1260 gün daha prim ödediğinde yani 3,5 yıl daha işçi olarak çalıştığında, takriben 01.07.2009 tarihinden itibaren işçi olarak çalışmaya başlasa, 01.01.2012 tarihinde prim ödeme gün sayısı, 5945 güne ulaşacak; 15 yıllık sigortalılık süresini 07.08.2010 tarihinde; 55 yaşını ise 2015 yılında tamamlayacağına göre, 60 yaşında SGK'den emekliliğini isteyebilecektir.
 

Tahsin Sınav
Y.Şafak/15.06.2009

www.muhasebenet.net

 

  
  ▼ Yayınlanan En Son  Mevzuatlar   (Sitenize ekleyebilirsiniz)


Copyrıght © 2005 -2009  www.muhasebenet.net- www.muhasebenet.com - Türkiye'nin muhasebe rehberi. Her hakkı saklıdır.