Malûl Çocuğu Bulunan Annelere İki Yıllık Jest – GSS’de
Aile Bireylerinin Sağlık Hakkı
5510 sayılı Kanunla gelen bir
hak olarak, emeklilik veya yaşlılık aylığı bağlanması
talebinde bulunan kadın sigortalılardan başka birinin
sürekli bakımına muhtaç derecede malûl çocuğu
bulunanların, 1 Ekim 2008 tarihinden sonra geçen prim
ödeme gün sayılarının dörtte birinin, prim ödeme gün
sayıları toplamına ekleneceğinden ve eklenen bu
sürelerin emeklilik yaş hadlerinden de indirileceğinden
söz etmiştik.
Örneğin; 01.01.1967 doğumlu, 01.01.1996 tarihinde
sigortalı çalışmaya başlamış ve 30.09.2008 tarihine
kadar 3 bin 225 gün prim ödemiş bir kadın sigortalı
normalde 52 yaşında ve 5 bin 825 günle emekli
olabilecekti. 1 Ekim 2008 – 30 Eylül 2016 tarihleri
arasında aralıksız 8 yıl çalışarak 2 bin 880 gün prim
ödeyen bu - başka birinin sürekli bakımına muhtaç
derecede malûl çocuğu bulunan - kadın sigortalının 2 bin
880 gününe 720 gün daha prim ekleneceğinden 3 bin 225
gün eski dönem primiyle birlikte 5 bin 825 gün de
tamamlanmış olacak. Bu iki yıllık avantaj, kadın
sigortalının tabi bulunduğu yaştan da indirilerek 52
değil 50 yaşını dolduracağı 01.01.2017 tarihinde
emeklilik hakkı kazanmış olacak.
Hangi malûl çocuklar “Başka
birinin sürekli bakımına muhtaç” sayılacak?
Kuadripleji (Her iki kol ve bacağı tutan felç hali),
parapleji (Belden aşağı her, iki bacağın tutmaması
biçimindeki felç hali), dipleji (İki kol, iki bacak gibi
vücudun iki simetrik bölümünde felç) ve sigortalının
yaşamını kendi başına yürütmesine engel hemipleji
(Vücudun bir tarafının felci) veya merkezi sinir
sisteminin sfinkter bozuklukları ile birlikte olan diğer
hastalık ve arızalar,
Süreli veya sürekli ruh sağlığı ve hastalıkları
kliniğinde kalmayı gerektiren ve tedavi edilemeyen
psikotik (Ruhsal bozukluklarla ilgili) hastalıklar,
İki gözde de yüzde yüz (tam) görme kaybı,
İki elin kaybı,
Bir kolun omuzdan ve bir bacağın kalçadan kaybı,
Her iki bacağın alttan en az 1/3’ünün kaybı,
Tedavisi imkânsız bir hastalıktan ileri gelen ağır
beslenme bozuklukları ve kaşeksiler (İleri derecede
zayıflık)
Hallerinin SGK Sağlık Kurulu’nca tespit edilmiş olması,
kadın sigortalıların özürlü çocuklarının başka birinin
sürekli bakımına muhtaç durumda olduğuna delil olacak.
Kim kime bakacak?
Okurum Necati HACALOĞLU çalışanlar ve emekli olanların
da bakmakla yükümlü oldukları eşleri için GSS primi
ödeyip ödemeyeceklerini soruyor.
Diğer bir okurum Cengiz AKTAŞ da “Yeni kanundan sonra
ikisi de çalışmayan eşlerden biri isteğe bağlı sigortalı
olursa, sigortasız olan eş genel sağlık sigortası primi
ödemek zorunda kalır mı? Yoksa isteğe bağlı sigortalı
olan eşi üzerinden mi hak bakmakla yükümlü olunan olarak
hizmet alacak?” şeklinde benzer bir soru soruyor. Ortak
bir cevap vererek bu güncel konudaki merakı giderelim.
5510 sayılı Kanunda tanımlanan 4/a sigortalıları
(SSK’lılar), 4/b sigortalıları (Bağ-Kur’lular), 4/c
sigortalıları (Memurlar) ile yeni dönemde isteğe bağlı
prim ödeyenler, 5510 sayılı Kanun veya bu SSK, Bağ-Kur,
Emekli Sandığı, banka sandıklarından gelir veya aylık
bağlanmış kişiler Genel Sağlık Sigortalısıdırlar. Bu
Genel Sağlık Sigortalılarının sigortalı veya isteğe
bağlı sigortalı olmamaları, kendi sigortalılıkları
nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış durumda olmaları
koşuluyla;
Eşleri,
18 yaşını, lise ve dengi öğrenim görmesi hâlinde 20
yaşını, yüksek öğrenim görmesi hâlinde 25 yaşını
doldurmamış ve evli olmayan çocukları ile yaşına
bakılmaksızın çalışma gücünü en az yüzde 60 oranında
yitirdiği SGK Sağlık Kurulu tarafından tespit edilen
evli olmayan çocukları,
Her türlü kazanç ve irattan elde ettiği gelirinin asgari
ücretin net tutarından (2008 sonuna kadar 457,63 YTL)
daha az olan ve diğer çocuklarından sağlık yardımı
almayan ana ve babası,
genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi
olarak GSS primi ödemek zorunda kalmadan sağlık yardımı
alabilecek.
Şevket Tezel
Sözcü / 20.10.2008 |