MuhasebeNet.Net   Vergi İadesi Uygulamaları - Beyannameler - Not Defteri - Hatırlatmalar - E-Vergi LevhasıVergi Takvimi

Muhasebe  

Maliye

Vergi

Sigorta

Muhasebe Forum

  Muhasebe, Güncel Mevzuat, Haber, Yorum, Duyuru  - 26.01.2007-

 

 

 
 

Dönem sonu itibariyle borçlu ve alacaklı hesapları

 

Vergi Usul Yasası'nın 281'inci maddesi hükmü gereği olarak "alacaklar mukayyet (muhasebe kayıtlarında gösterilen) değerleriyle değerlenir. Mevduat veya kredi sözleşmelerine müstenit alacaklar değerleme gününe kadar hesaplanacak faizi ile birlikte dikkate alınır."

Yasal düzenleme gereği olarak vadesi gelmemiş olan senede bağlı alacaklar değerleme gününün kıymetine icra olunabilir. Bu takdirde, senette faiz nispeti açıklanmış ise bu nispet, açıklanmamış ise Cumhuriyet Merkez Bankası'nın resmi iskonto haddi uygulanır.

Bankalar ve bankerler ile sigorta şirketleri alacaklarını ya Cumhuriyet Merkez Bankasının resmi iskonto haddi veya muamelelerinde uyguladıkları faiz haddi ile değerleme kıymetine irca ederler.

Örneğin bir bankaya vadeli hesap açtıran bir ticari işletme yıl sonu itibariyle, söz konusu vadeli hesabı için faiz hesaplaması yaparak dönem sonu bakiyesini hesaplanan faizi ile birlikte dikkate alacaktır. Aynı şekilde herhangi bir ticari işletmenin herhangi bir banka nezdinde REPO hesabı bulunuyorsa ve bu hesabın vadesi ertesi dönemde sona eriyorsa, söz konusu hesap için dönem sonuna kadar faizi hesaplanarak, bakiye miktarın belirlenmesi gerekmektedir.

Örneğin (Y) Anonim Şirketi'nin bir banka vadesi 26 Ocak 2007 tarihinde dolacak repo işlemi vardır. Bu takdirde söz konusu şirket, bu hesabın 31.12.2006 tarihine kadar faizini hesaplayarak dönem sonu değerlemesini yapacaktır.

Bazı hallerde ticari işlerde belli bir vade ile yapılan satışlarda ödemede gecikilen günler için faiz uygulanması konusunda sözlü anlaşmalar yapılabilmekte ve bu durumda süresinde ödenmeyen borçlar için alacaklı firma tarafından ödeme aşamasında gecikilen günler için faiz hesaplanarak tahsilat gerçekleştirilmektedir.

Eğer alacaklı firma bu uygulamasını alışkanlık haline getirmiş olsa bu takdirde dahi söz konusu borç-alacak ilişkisi ile ilgili gecikme halinde faiz uygulanacağına yönelik yazılı bir anlaşma yoksa faiz hesaplanamaz.

Diğer yandan bazı hallerde cari hesap sözleşmesine bağlanmış bulunan alacaklar faktoring şirketlerine devredilmesine rağmen, bu hesapların işletme aktifinde izlendiği gözlenmektedir. Mevcut düzenlemeler çerçevesinde faktoring işlemine konu olan alacak işletmenin bünyesinden çıkartılmak suretiyle ilgili faktoring şirketinin bünyesinde izleneceğinden bu tür alacakların faktoring şirketlerine devri tarihinden itibaren işletme kayıtlarında gösterilmemesi yani kaydı devrinin ve çıkışının da yapılması gerekmektedir.

Diğer yandan Vergi Usul Yasası'nın 285'inci maddesi uyarınca borçlar da mukayyet yani muhasebe değerleriyle dikkate alınmaktadır.

Bu bağlamda da mevduat veya kredi sözleşmesine bağlanmış borçlar değerleme gününe kadar hesaplanan faizleri ile birlikte dikkate alınacaktır.

Mevcut yasal düzenleme gereği olarak vadesi gelmemiş olan senede bağlı borçlar değerleme günü kıymetine irca olunabilir. Bu takdirde senette faiz nispeti açıklanmış ise bu nispet, açıklanmamış ise Cumhuriyet Merkez Bankası'nın resmi iskonto haddinde bir faiz uygulanacaktır.

Banka ve bankerler ile sigorta şirketleri borçlarını, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'na resmi iskonto haddi veya kendi muamelelerinde uyguladıkları faiz haddiyle, değerleme günü kıymetine irca edeceklerdir.

Alacak senetlerini değerleme gününün kıymetine icra eden mükellefler, borç senetlerini de aynı şekilde işleme tabi tutmak zorundadırlar.

Örneğin bir şirket herhangi bir bankadan kredi almış bulunuyorsa ve söz konusu kredinin 01.02.2007 tarihinde ödenmesi gerekiyorsa, bu takdirde 31.12.2006 tarihli bilançoda, söz konusu kredinin kullanıldığı tarihten bu tarihe kadar işlemiş faizinin de gösterilmesi gerekmektedir.

Bazı işlemlerde alacaklı tarafla yapılan anlaşma gereği olarak mevcut borcun bir kısmının alacaklıya ödenmesi aşamasında belli bir indirim sağlanması öngörülmektedir.

Bu durumda söz konusu indirimle ilgili olarak yapılacak yazılı mutabakat da söz konusu indirimin hangi tarihte yapılmış olduğu konusunda açık bir belirleme varsa o tarih itibariyle söz konusu indirimin yapılarak kayıtlarda gösterilecek borç miktarının buna göre düzeltilmesi, aradaki farkın sözleşmenin niteliğine göre kayıtlara intikal ettirilmiş olması gerekmektedir.

 

Veysi SEVİĞ

Dünya Gazetesi

26.01.2007

 

                                                                                                                                              

Copyrıght © 2005-2007  www.muhasebenet.net- Türkiye'nin Muhasebe Rehberi. Her hakkı saklıdır.