|
İŞİ
BIRAKMAYI BİLDİRMEYEN MÜKELLEFLERİN MÜKELLEFİYET
TERKİN İŞLEMLERİ
5228 sayılı Kanunun 6 ncı
maddesi ile 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 160 ıncı
maddesinin 3 üncü fıkrası değiştirilmiş ve maddenin
sonuna yeni fıkralar eklenmiştir. Mükellefiyetin
terkini ile ilgili olarak yapılan söz konusu
değişiklikleri açıklamak, daha önce yayımlanmış olan
uygulama iç genelgeleri hakkında uygulamada ortaya
çıkan tereddütleri gidermek ve konuya ilişkin olarak
bugüne kadar yapılmış olan düzenlemeleri tek bir iç
genelgede birleştirerek uygulanmasına kolaylık
sağlamak amacıyla bu İç Genelge çıkarılmıştır.
5228 sayılı Kanunla yapılan değişiklik ile 213
sayılı Kanununun 160 ıncı maddesinin 3 üncü fıkrası
aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve maddenin sonuna
aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
“İşi bırakma bildiriminde bulunmayan bir mükellefin
işi bıraktığının tespit edilmesi veya yapılan
araştırma ve yoklamalar sonucunda bilinen
adreslerinde bulunamaması ve başka bir adreste
faaliyetine devam ettiğine dair bilgi edinilememesi
veya başkaca bir ticarî, ziraî ve meslekî faaliyeti
olmadığı halde münhasıran sahte belge düzenlemek
amacıyla mükellefiyet tesis ettirdiğinin vergi
incelemesine yetkili olanlarca düzenlenen rapor ile
tespit edilmesi ve mükellefiyet kaydının devamına
gerek görülmediğinin raporda belirtilmesi halinde,
mükellef (matrahlı veya matrahsız beyanname verenler
dahil) işi bırakmış addolunur ve mükellefiyet kaydı
vergi dairesince terkin edilir. Bu durum, ilgili
kamu kurum ve kuruluşu ile kamu kurumu niteliğindeki
meslek üst kuruluşuna da bildirilir.
Mükellefiyet kaydının terkin edilmesi, mükellefin
işi bırakmasından önceki döneme ilişkin
yükümlülüklerini ortadan kaldırmayacağı gibi bu
tarihten sonra faaliyette bulunduğunun tespiti
halinde bu dönemlere ilişkin vergilendirmeye ve
sahte belge düzenleme fiilini işleyenler hakkında
kovuşturma yapılmasına ve ceza uygulanmasına da
engel teşkil etmez.
Bu madde kapsamında mükellefiyet kayıtları terkin
edilenlerin kimlik bilgileri ile bunların bastırmış
veya tasdik ettirmiş oldukları belgeler ve kullanmış
oldukları ödeme kaydedici cihazlara ilişkin bilgiler
Maliye Bakanlığınca belirlenecek araçlarla
duyurulur.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usulleri
belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.”
Yapılan bu değişiklik çerçevesinde terk işlemleri
iki kısımda değerlendirilmiştir.
1. İşi bırakma bildiriminde bulunmayan bir
mükellefin işi bıraktığının tespit edilmesi veya
yapılan araştırma ve yoklamalar sonucunda bilinen
adreslerinde bulunamaması ve başka bir adreste
faaliyetine devam ettiğine dair bilgi edinilememesi,
2. Başkaca bir ticari, zirai ve mesleki faaliyeti
olmadığı halde, münhasıran sahte belge düzenlemek
amacıyla mükellefiyet tesis ettirdiğinin vergi
incelemesine yetkili olanlarca düzenlenen rapor ile
tespit edilmesi ve mükellefiyet kaydının devamına
gerek görülmediğinin raporda belirtilmesi,
hallerinde mükellef (matrahlı veya matrahsız
beyanname verenler dahil) işi bırakmış addolunacak
ve mükellefiyet kaydı vergi dairesince terkin
edilecektir.
Vergi Usul Kanununun 160 ıncı maddesine 4369 sayılı
Kanun ile eklenen fıkra hükmünde yer alan “İşi
bırakma bildiriminde bulunmayan bir mükellefin işi
bıraktığının tespit edilmesi veya yapılan araştırma
ve yoklamalar sonucunda bilinen adreslerinde
bulunamaması ve başka bir adreste faaliyetine devam
ettiğine dair bilgi edinilememesi halinde ...”
ibaresi yeni düzenlemede de aynen muhafaza edilmiş
ve bu fıkraya 5228 sayılı Kanunla sahte belge
düzenlemek amacıyla mükellefiyet tesis ettiren
mükelleflerin terk işlemlerine yönelik olarak “...
başkaca bir ticari, zirai ve mesleki faaliyeti
olmadığı halde münhasıran sahte belge düzenlemek
amacıyla mükellefiyet tesis ettirdiğinin vergi
incelemesine yetkili olanlarca düzenlenen rapor ile
tespit edilmesi ve mükellefiyet kaydının devamına
gerek görülmediğinin raporda belirtilmesi ...”
ibaresi eklenmiştir.
Maddede yapılan bu düzenleme uyarınca;
- İşi bırakma bildiriminde bulunmayan bir mükellefin
işi bıraktığının tespit edilmesi veya yapılan
araştırma ve yoklamalar sonucunda bilinen
adreslerinde bulunamaması ve başka bir adreste
faaliyetine devam ettiğine dair bilgi edinilememesi
halinde (I.) bölümde,
- Başkaca bir ticari, zirai ve mesleki faaliyeti
olmadığı halde münhasıran sahte belge düzenlemek
amacıyla mükellefiyet tesis ettirdiğinin vergi
incelemesine yetkili olanlarca düzenlenen rapor ile
tespit edilmesi ve mükellefiyet kaydının devamına
gerek görülmediğinin raporda belirtilmesi halinde (II.)
bölümde,
belirtilen esaslara göre mükellefiyet kayıtlarının
terkin edilmesi uygun görülmüştür.
I- İŞİ BIRAKMA BİLDİRİMİNDE BULUNMAYAN BİR
MÜKELLEFİN İŞİ BIRAKTIĞININ TESPİT EDİLMESİ VEYA
YAPILAN ARAŞTIRMA VE YOKLAMALAR SONUCUNDA BİLİNEN
ADRESLERİNDE BULUNAMAMASI VE BAŞKA BİR ADRESTE
FAALİYETİNE DEVAM ETTİĞİNE DAİR BİLGİ EDİNİLEMEMESİ
A) İşi Bırakma:
Vergi Usul Kanununun 161 inci maddesine göre, işi
bırakma, vergiye tabi olmayı gerektiren muamelelerin
tamamen durdurulması ve sona erdirilmesini ifade
eder. Aynı Kanunun 162 nci maddesine göre ise
tasfiye ve iflas hallerinde, mükellefiyetin vergi
ile ilgili muamelelerin tamamen sona erdirilmesine
kadar devam etmesi ve bu hallerde tasfiye memurları
veya iflas dairesi tarafından, tasfiye veya iflas
kararlarını ve tasfiyenin veya iflasın kapandığını
vergi dairesine ayrı ayrı bildirilmesi zorunludur.
Vergi Usul Kanununda yer alan bu düzenlemelere göre,
bir mükellefin işi bırakmış sayılabilmesi için, işi
ile ilgili tedarik işlemlerini durdurmasının yanı
sıra, işletmede bulunan emtia stokları ile diğer
döner ve sabit değerlerinin de elden çıkarılması
veya bu varlıkların işletme sahiplerince işletmeden
çekilmiş olması gerekir.
Bilindiği gibi, gerçek kişi mükelleflerin
mükellefiyet kayıtlarının sona ermesi, mükellefin
kendi isteği ile işini terk ederek keyfiyeti vergi
dairesine bildirmesi, mükellefin ölümü, gaiplik
kararı, belli bir ticaret, sanat ve meslek
icrasından sürekli mahrumiyet gibi hallerde mümkün
olmaktadır. Ticaret şirketleri açısından
mükellefiyetin sona erdirilmesi ise tasfiye ve iflas
hallerine inhisar ettirilmiştir. Türk Ticaret
Kanununda öngörülen işlemler yerine getirilmeden ve
tasfiye veya iflasın sona erdiği tescil ve ilan
edilmeden tasfiyenin sona erdiğinin kabul edilmesi
ve şirketin tüzel kişiliğinin ortadan kaldırılması
mümkün değildir.
Gerçek ve tüzel kişi mükelleflerin mükellefiyet
kayıtlarının sona erdirilmesinde genel kural bu
olmakla birlikte, faaliyetlerini uzun süreden beri
bırakmış, ortakları dağılmış, ortaklığın feshine ve
tasfiyesine tevessül edilmemiş, sorumlu ve muhatap
tutulacak kanuni temsilci veya tasfiye memuru da
bulunmayan, işlerini tamamen terk ettiği belirlenen
ve vergiye tabi bir faaliyeti de tespit edilmeyen
mükelleflerin, işi bırakma keyfiyetini vergi
dairesine bildirmemiş olmaları nedeniyle, beyanname
vermedikleri dönemlere ilişkin matrahlarının re'sen
takdiri yoluna gidilmesi, Vergi Usul Kanununun 3
üncü maddesinde ifadesini bulan, vergilendirmede
vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin işlemlerin
gerçek mahiyetinin esas olduğu ilkesi açısından da
sakıncalar doğurmaktadır.
Vergi Usul Kanununun 160 ıncı maddesinin 5228 sayılı
Kanunla değiştirilen 3 üncü fıkrası, işini tamamen
terk eden ve vergiye tabi bir faaliyeti tespit
edilemeyen mükellefler hakkında, sadece işi bırakma
keyfiyetinin vergi dairesine bildirilmemiş olması
nedeniyle gereksiz tarhiyatlar yapılmasının ve
ihtilaflar yaratılmasının ortaya çıkardığı
sakıncaları gidermek ve münhasıran sahte belge
düzenlemek amacıyla mükellefiyet tesis ettirenlerin
mükellefiyet kayıtlarının terkini suretiyle idarenin
ve diğer mükelleflerin mağduriyetini önlemek amacına
yönelik olarak yeniden düzenlenmiştir. Bu çerçevede
belirli şartları taşıyan mükelleflerin mükellefiyet
kayıtlarının vergi dairesince terkin edilmesi imkanı
getirilmiştir.
B) İşi Bırakmanın Tespit Edilmesi :
Vergi Usul Kanununun 160 ıncı maddesine 4369 sayılı
Kanun ile eklenen fıkra hükmü, 5228 sayılı Kanunun 6
ncı maddesi ile; “İşi bırakma bildiriminde
bulunmayan bir mükellefin işi bıraktığının tespit
edilmesi veya yapılan araştırma ve yoklamalar
sonucunda bilinen adreslerinde bulunamaması ve başka
bir adreste faaliyetine devam ettiğine dair bilgi
edinilememesi ... halinde, mükellef işi bırakmış
addolunur ve mükellefiyet kaydı vergi dairesince
terkin edilir ...” şeklinde değiştirilmiştir.
Söz konusu düzenlemede yer alan “İşi bırakma
bildiriminde bulunmayan bir mükellefin işi
bıraktığının tespit edilmesi veya yapılan araştırma
ve yoklamalar sonucunda bilinen adreslerinde
bulunamaması ve başka bir adreste faaliyetine devam
ettiğine dair bilgi edinilememesi halinde ...”
ibaresi 4369 sayılı Kanunun yayımlandığı tarihte
yürürlüğe girmiş ve 5228 sayılı Kanunun 6 ncı
maddesi ile yapılan değişiklik sırasında da bu ibare
aynen muhafaza edilmiştir.
Buna göre, 5228 sayılı Kanunun yayımlandığı
31.07.2004 tarihinden önceki ve sonraki dönemlerde,
gayri faal olan mükelleflerin mükellefiyet kayıtları
aşağıda belirtilen şartlar dahilinde terkin
edilecektir.
1. 31.07.2004 Tarihinden Önce İşini Terk Ettiği
Tespit Edilen Mükellefler Hakkında Yapılacak
İşlemler :
Vergi daireleri, 31.07.2004 tarihinden önce işini
terk eden, ancak işi bırakma keyfiyetini vergi
dairesine bildirmeyen mükelleflerin (Vedop’lu vergi
dairelerinde sistemden yararlanmak suretiyle)
dosyalarını tarayarak;
-Ticari, zirai veya mesleki kazanç sahibi gerçek
kişiler ve ortaklıklar ile tüzel kişi
mükelleflerden, birbirini izleyen en az iki döneme
ait katma değer vergisi,
-Basit usulde vergilendirilen gelir vergisi
mükelleflerinden yıllık gelir vergisi,
-Gayrimenkul sermaye iradı, menkul sermaye iradı,
ücret ve diğer kazanç ve iratlar nedeniyle
mükellefiyet kaydı yapılan mükelleflerden yıllık
gelir vergisi
beyannamesini vermeyen ve faaliyette bulunduğuna
dair herhangi bir belirti bulunmayan mükellefleri
tespit edeceklerdir. Bu belirleme yapıldıktan sonra;
-Gerçek kişi mükelleflerin işyeri ve ikametgah
adreslerinde,
-Tüzel kişi mükelleflerin ise işyeri adresleri ile
kanuni temsilcilerinin ikametgah adreslerinde,
gerekli yoklama işlemleri yapılarak, ilgililerin
işlerini ne zaman terk ettikleri, işyerinin yoklama
tarihindeki durumu, işyerinde başkaları faaliyet
gösteriyorsa, hangi tarihten itibaren orada faaliyet
gösterdikleri, mükellefin mesleği ile ilgili
teşekkül, birlik veya oda kayıtlarında yer alan
bilgiler ile işyeri ve ikametgah adreslerinin
bulunduğu yer muhtarlık kayıtları araştırılarak,
adres değişikliği yapılıp yapılmadığı hususları
tespit edilecektir.
Yapılacak araştırma ve yoklamalar sonucunda, işini
terk ettiği tespit edilen, bilinen adreslerinde
bulunamayan ve başka bir adreste faaliyetine devam
ettiğine dair bilgi edinilemeyen mükelleflerin
mükellefiyet kayıtları, ilgili müdür yardımcısının
önerisi ve vergi dairesi müdürünün onayı ile terkin
edilecektir.
Gayri faal olan bu mükelleflerin mükellefiyet
kayıtlarının terkininde, işi bırakma tarihinin
kanaat getirici vesikalarla tevsik edilebildiği
hallerde bu tarih, diğer hallerde ise 31.07.2004
tarihi esas alınacaktır.
Ancak, gayri faal olan mükelleflerle ilgili olarak
1998/6 veya 2000/12 Seri No.lu Uygulama İç
Genelgeleri kapsamında düzenlenmiş bir yoklama
fişinin mevcut olması halinde, bu mükelleflerin
mükellefiyet kayıtlarının terkininde işi bırakma
tarihinin kanaat getirici vesikalarla tevsik
edilebildiği hallerde bu tarih, diğer hallerde
belirtilen İç Genelgeler kapsamında yapılmış olan
ilk yoklama tarihi mükellefiyet kaydının terk tarihi
olarak kabul edilecektir.
Bu şekilde mükellefiyet kayıtları terkin edilen
mükelleflerin, mükellefiyetlerinin kaldırıldığı
tarihten sonraki dönemlere ait takdir komisyonuna
sevk edilmiş olan dosyaları takdir komisyonundan
çekilecek, takdir komisyonunca karara bağlananlar
ise Vergi Usul Kanununun düzeltmeye ilişkin
hükümlerine göre işlemden kaldırılacaktır.
Buna göre, vergi daireleri bu İç Genelgenin yayımını
izleyen 4 ay içinde yukarıda açıklanan işlemleri
tamamlayarak, terk işlemlerini
sonuçlandıracaklardır. Bu işlemlerin süresinde ve
eksiksiz olarak sonuçlandırılması vergi dairesi
müdürleri tarafından titizlikle takip edilecektir.
2. 31.07.2004 Tarihinden Sonra İşini Terk Ettiği
Tespit Edilen Mükellefler Hakkında Yapılacak
İşlemler :
31.07.2004 tarihinden sonraki dönemlerde işini terk
eden, ancak işi terk keyfiyetini vergi dairesine
bildirmeyen ve dosyasında işine devam ettiğine dair
herhangi bir bilgi bulunmayan mükelleflerin
mükellefiyet kayıtları, vergi dairelerince aşağıdaki
araştırmalar yapıldıktan sonra terkin edilecektir.
2.1. Ticari, zirai veya mesleki kazanç sahibi gerçek
kişiler ve ortaklıklar ile tüzel kişi
mükelleflerden, birbirini izleyen iki döneme ait
katma değer vergisi beyannamesini vermeyenlerin
işyeri ve ikametgah adreslerinde, ayrıca tüzel kişi
mükelleflerin kanuni temsilcilerinin ikametgah
adreslerinde, katma değer vergisi beyannamesi
verilmeyen son dönemi izleyen ay içerisinde gerekli
yoklama işlemleri yapılarak, ilgililerin işlerini ne
zaman terk ettikleri, işyerinin yoklama tarihindeki
durumu, işyerinde başkaları faaliyet gösteriyorsa
hangi tarihten itibaren orada faaliyet
gösterdikleri, mükellefin mesleği ile ilgili
teşekkül, birlik veya oda kayıtlarında yer alan
bilgiler ile işyeri ve ikametgah adreslerinin
bulunduğu yer muhtarlık kayıtları araştırılarak,
adres değişikliği yapılıp yapılmadığı hususları
tespit edilecektir.
Yukarıda belirtilen araştırma ve yoklamaların
tamamlanmasını takip eden otuz gün içinde mükellefin
bilinen adreslerinde, dosyadan sorumlu servis
şefinin de katıldığı ikinci bir yoklama yapılarak,
ilgilinin bilinen adreslerinde bulunamadığını teyit
eden bir yoklama fişi tanzim edilecektir.
Yapılacak araştırma ve yoklamalar sonucunda, işini
terk ettiği tespit edilen, bilinen adreslerinde
bulunamayan ve başka bir adreste faaliyetine devam
ettiğine dair bilgi edinilemeyen mükelleflerin
mükellefiyet kayıtları, ilgili müdür yardımcısının
önerisi ve vergi dairesi müdürünün onayı ile terkin
edilecektir.
Bu işlemler en geç katma değer vergisi beyannamesi
verilmeyen son dönemi izleyen dördüncü ayın sonuna
kadar tamamlanacaktır. İşlemlerin süresinde ve
eksiksiz olarak sonuçlandırılması hususu vergi
dairesi müdürleri tarafından titizlikle takip
edilecektir.
2.2. Basit usulde vergilendirilen gelir vergisi
mükelleflerinden yıllık gelir vergisi beyannamesini
süresi içinde vermeyenlerin beyanname verme süresini
izleyen 3 ay içerisinde bilinen adreslerinde gerekli
yoklama işlemleri yapılacaktır. Yapılan yoklama
sonucunda işini terk ettiği tespit edilen, bilinen
adreslerinde bulunamayan ve başka bir adreste
faaliyete devam ettiğine dair bilgi edinilemeyen
mükelleflerin mükellefiyet kayıtları ilgili müdür
yardımcısının önerisi ve vergi dairesi müdürünün
onayı ile terkin edilecektir.
2.3. Gayrimenkul sermaye iradı, menkul sermaye
iradı, ücret ve diğer kazanç ve iratlar nedeniyle
mükellefiyet kaydı yapılan mükelleflerden, yıllık
gelir vergisi beyannamesini süresi içinde
vermeyenlerin, beyanname verme süresini izleyen üç
ay içerisinde bilinen adreslerinde gerekli yoklama
işlemleri yapılarak beyanname vermeme nedenleri
tespit edilecektir.
Bu mükelleflerin, ilgili vergilendirme döneminde
kazanç ve irat elde etmemiş olmaları veya elde
ettikleri kazanç ve iradın, istisna sınırı içinde
kalması ya da kazanç ve iradın elde edildiği
kaynağın elden çıkarılmış olduğunun tespit edilmesi
halinde, mükellefiyet kayıtları yukarıda belirtilen
usule uygun olarak terkin edilecektir.
2.4. Vergi inceleme elemanlarınca yapılan inceleme,
araştırma ve yoklamalar sonucunda, işini terk ettiği
tespit edilen, bilinen adreslerinde bulunamayan ve
başka bir adreste faaliyete devam ettiğine dair
bilgi edinilemeyen mükelleflerin mükellefiyet
kayıtları, vergi inceleme elemanının bu hususları
içeren raporuna istinaden;
- İnceleme elemanı tarafından tespit edilen terk
tarihi,
- Terk tarihi tespit edilememiş ise rapor düzenleme
tarihi,
itibarıyla terkin edilecektir.
C) Mükellefiyet Kaydının Terkin Edileceği Tarihin
Belirlenmesi :
1. Bu İç Genelgenin (I.) bölümünde belirtilen
şekilde mükellefiyet kayıtları terkin edilen
mükelleflerden;
- İşini terk ettiği tarih, Devlet veya Devlet
güvencesinde tutulan kayıt ve siciller veya diğer
kanaat getirici vesikalarla tevsik edilebilenlerin
mükellefiyet kayıtları, bu olayın meydana geldiği
tarihten itibaren,
- Ticari, zirai ve mesleki kazanç sahipleri ile
kurumlar vergisi mükelleflerinden, işini terk ettiği
tarih kanaat getirici vesikalarla tespit
edilemeyenlerin mükellefiyet kayıtları, ilk
yoklamanın yapıldığı tarihten itibaren (1998/6 veya
2000/12 Seri No.lu Uygulama İç Genelgeleri
kapsamında yapılmış olan yoklamalar da, bu İç
Genelge uyarınca yapılmış ilk yoklama kapsamında
değerlendirilecektir.),
- Gayrimenkul sermaye iradı, menkul sermaye iradı,
ücret ve diğer kazanç ve iratlar nedeniyle
mükellefiyet kaydı yapılanlardan, ilgili
vergilendirme döneminde kazanç ve irat elde etmemiş
olmaları veya elde ettikleri kazancın istisna
sınırları içinde kalması ya da kazanç ve iradın elde
edildiği kaynağı elden çıkarmış bulunanların
mükellefiyet kayıtları, bu olayın meydana geldiği
tarihi izleyen yılın başından itibaren, terkin
edilecektir.
2. Mahkeme kararı, vergi inceleme raporu veya vergi
daireleri tarafından resmi makamlarla yapılan
yazışmalar sonucunda, sahte veya çalıntı ya da
tahrif edilmiş nüfus cüzdanı ile bilgileri dışında
adlarına mükellefiyet tesis ettirildiği tespit
edilenlerin mükellefiyet kayıtları, tesis tarihi
itibarıyla terkin edilecektir.
Sahte veya çalıntı yada tahrif edilmiş nüfus cüzdanı
ile mükellefiyet tesis ettirenlerin kimlik
bilgilerinin tespit edilmesi halinde, bunlar
hakkında gerekli işlemlerin yapılacağı tabidir.
D) Takdire Sevk İşlemleri :
Mükellefiyet kayıtları bu şekilde terkin edilen
mükellefler hakkında mükellefiyetin terkin edildiği
tarihten sonraki dönemlere ilişkin takdire sevk
işlemi yapılmayacak, beyanname vermeme nedeniyle
takdir komisyonuna sevk edilen dosyaların bulunması
halinde, bu dosyalar takdir komisyonundan
çekilecektir. Mükellefiyetin terkin edildiği
tarihten sonraki dönemlere ilişkin olarak takdir
komisyonunca karara bağlanan dosyalar ise Vergi Usul
Kanununun düzeltmeye ilişkin hükümlerine göre
işlemden kaldırılacaktır.
E) Takip İşlemleri:
Bu İç Genelge uyarınca, mükellefiyet kaydı terkin
edilen mükelleflerin, mükellefiyet kayıtlarının
terkin edildiği tarihten önceki dönemlere ait
borçlarıyla ilgili takip işlemlerine devam
edilecektir.
Gerçek veya tüzel kişi mükelleflerin vergi
borçlarından dolayı, 6183 sayılı Amme Alacaklarının
Tahsil Usulü Hakkında Kanun kapsamında kendilerine
veya şirket tüzel kişiliğine ait mal varlığına,
şirketin kanuni temsilcilerinin ya da ortaklarının
şahsi mal varlıklarına haciz tatbik edilmesi, bu İç
Genelge uyarınca mükellefiyet kaydının terkinine
engel değildir. Dolayısıyla, şirket tüzel kişiliğine
ait
mal varlığına, şirket müdürünün, ortaklarının veya
gerçek kişi mükelleflerin mal varlığına haciz tatbik
edilmiş olsa dahi, bu İç Genelgede belirtilen
şartların varlığı halinde, şirketin veya gerçek kişi
mükellefin mükellefiyet kaydı terkin edilecektir.
F) Mükellefiyet Kayıtları Terkin Edilen
Mükelleflerden Faaliyetine Devam Ettiği Tespit
Edilenler Hakkında Yapılacak İşlemler :
Bu İç Genelgede yer alan esaslara uygun olarak
mükellefiyet kaydı terkin edilen mükelleflerden,
faaliyetine başka bir adreste devam ettikleri veya
yeniden faaliyete geçtikleri ya da tasfiyeye tabi
tutuldukları öğrenilenlerin mükellefiyet kaydı,
yeniden ihdas edilecektir. Söz konusu
mükelleflerden, faaliyetlerine başka bir adreste
devam ettiği tespit edilenler ile tasfiyeye
girdikleri öğrenilenlerin mükellefiyet kaydı,
mükellefiyetin terkin edildiği tarihten itibaren,
yeniden faaliyete geçtikleri belirlenenlerin
mükellefiyet kaydı ise, yeniden faaliyete geçtikleri
tarihten itibaren yapılacak ve mükellefiyetin ihdas
edildiği tarihten sonraki dönemlere ilişkin
yükümlülüklerin yerine getirilmesi sağlanacaktır.
G) Diğer Hususlar:
1. Yapılan araştırma ve yoklamalar sonucunda işini
terk ettiği tespit edilen, bilinen adreslerinde
bulunamayan ve başka bir adreste de faaliyetine
devam ettiğine dair bilgi edinilemeyen tüzel kişi
mükelleflerde; ulaşılan şirket ortağı ve/veya kanuni
temsilcisi nezdinde yapılan ve/veya yapılacak
yoklamalarda tüzel kişiliğin faaliyette
bulunmadığının tespit edilmesi halinde, tüzel
kişiliğin mükellefiyeti bu İç Genelge kapsamında
terkin edilecektir.
2. İşi bırakma bildiriminde bulunmayan bir
mükellefin işi bıraktığının tespit edilmesi veya
yapılan araştırma ve yoklamalar sonucunda bilinen
adreslerinde bulunamaması ve başka bir adreste
faaliyetine devam ettiğine dair bilgi edinilememesi
halinde, mükellefler matrahlı ya da matrahsız
beyanname verseler dahi, mükellefiyet kayıtları
terkin edilecektir.
Terk tarihinden sonra posta yoluyla gönderilen
beyannamelerdeki adresler, mükellefin dosyasında
bulunan adresler ile karşılaştırılarak kontrol
edilecek, daha önce yoklama yapılan adresten farklı
bir adres beyannameye yazılmışsa, derhal belirtilen
adreste yoklama yapılacak, yoklama sonucunda
beyanname üzerindeki adreste mükellefin bulunmadığı
tespit edilir ise beyanname işleme tabi tutulmadan
dosyasında muhafaza edilecektir.
3. Yük ve yolcu taşımacılığı faaliyetinden dolayı
mükellefiyeti bulunan ancak, işi bırakma keyfiyetini
vergi dairesine bildirmeyen ve adlarına Trafik
Tescil Bürolarında kayıtlı ticari aracı bulunduğu
tespit edilen mükelleflerin araçlarını ticariden
hususiye çevirmeleri halinde bu dönüşüm işlemini
yaptıkları tarih itibarıyla mükellefiyet kayıtları
terkin edilecektir.
4. İşi terk dilekçesi verdiği halde, kullanılmamış
belgelerini iptal ettirmeyen mükelleflerin
mükellefiyetleri, terk dilekçesinde belirtilen tarih
esas alınarak terkin edilecektir. Ancak, belgelerini
iptal ettirmeyen mükellefler hakkında, 06.04.2000
tarih, B.07.0.GEL.0.14/1401-117/15524 sayılı ve
2000/8 Sıra No.lu Vergi Denetimi ve Koordinasyonu İç
Genelgesine göre işlem yapılacaktır.
5.Vergi dairelerinin bölünmesi durumunda yeni vergi
dairesine nakil olacak mükelleflerin faal olmalarına
dikkat edilecektir. Bir başka ifadeyle, gayri faal
olan mükelleflerin yeni kurulan vergi dairesine
nakli yapılmayacaktır. Bununla birlikte, nakil gelen
mükellefler hakkında, nakil olunan vergi
dairelerince yapılan yoklama ve araştırmalar
sonucunda faal olmadığının tespit edilmesi halinde,
nakil nedeniyle terk işlemi yapılarak yoklama ve
araştırmalara yönelik bilgi ve belgelerin birer
örneği bir yazı ekinde bölünen vergi dairesine
gönderilecektir. Bölünen vergi dairesi gelen yazı ve
belgeler üzerine gerekli araştırmaları yaparak,
mükellefin terk işlemini gerçekleştireceklerdir.
6. Bulundukları il veya ilçe dışındaki (Büyükşehir
belediye sınırları içindeki ilçeler hariç) vergi
dairelerinin yetki alanı içinde bulunduğu tespit
edilen mükelleflere ilişkin kovuşturma, yoklama,
tebliğ gibi işlemler, ilgili vergi dairesi
tarafından sevk pusulası veya yazı ile mükellefin
adresinin bulunduğu yer vergi dairesine gönderilerek
niyabeten yaptırılmaktadır.
Ancak, sadece re'sen mükellefiyet terkinine yönelik
olarak işyeri veya ikametgah adresleri Büyükşehir
belediye sınırları içinde bulunan mükelleflerin
bağlı oldukları vergi dairelerinin yetki alanı
dışında yapılacak olan yoklama ve tespitler;
mükelleflerin bağlı olduğu vergi dairelerinde
görevli yoklama memurlarının çevreyi iyi
tanıyamaması ve ulaşım imkanlarının zorluğu da göz
önünde bulundurularak, o mahalde yetkili bulunan
vergi dairesinin yoklama memurları tarafından da
yapılabilecektir. Bu tür talepler, talebin muhatap
vergi dairesine intikal ettiği tarihten itibaren en
geç onbeş gün içinde sonuçlandırılacaktır.
7. Katma Değer Vergisi Mükelleflerinin Ödeme
Kaydedici Cihazları Kullanmaları Mecburiyeti
Hakkında 3100 sayılı Kanunla ilgili 50 Seri No.lu
Genel Tebliğin (B) bölümünde ve 60 seri No.lu Genel
Tebliğde işi bırakan mükelleflerin sahip oldukları
ödeme kaydedici cihazlarla ilgili olarak yapılacak
işlemler açıklanmıştır.
Ancak, gayri faal durumda olan ve yapılan
araştırmalar sonucunda, bilinen adreslerinde
bulunamayan mükelleflerin, ödeme kaydedici cihazları
hakkında yukarıda bahsi geçen tebliğlerde
belirtilen, ödeme kaydedici cihazların yetkili
servisce “mali hafıza-cihaz” bağlantısı içerisinde
yer alan elektronik parçalardan birinin (mali hafıza
yazılım çipi v.b.) sökülüp alıkonulması suretiyle
cihazın çalışamaz hale getirilmesi gibi işlemler
yapılamamaktadır.
Bu nedenle, gayri faal durumda olan ve bilinen
adreslerinde bulunmadıkları tespit edilen
mükelleflerin, bu İç Genelgenin (III.) bölümünde
belirtildiği şekilde düzenlenecek “Kayıtları Silinen
Mükelleflere İlişkin Bilgi Formu” na, mükellef
tarafından bastırılan ve iptal ettirilmeyen
belgelere ilişkin bilgilerin yanı sıra kullanılan
ödeme kaydedici cihazların marka, model ve sicil
numaralarının da (fişin sonunda "MF" nin yanında yer
alan harf ve numaralar) bilgi girişinin yapılması
suretiyle mükellefiyet kayıtları terkin edilecektir.
8. Mükellefiyeti vergi dairesince terk edilecek
mükelleflerin, aynı vergi dairesi yetki alanı içinde
bulunan şubelerinin de, bu İç Genelgedeki esaslar
çerçevesinde terk işlemi yapılacaktır.
Gayri faal durumda olan ve bilinen adreslerinde
bulunamayan mükelleflerin, başka vergi daireleri
yetki alanı içinde şubelerinin olması halinde durum
derhal şubelerin bağlı bulunduğu vergi dairesine bir
yazı ile bildirilecek, alınacak cevaba göre
şubelerinin de gayri faal olduğunun bildirilmesi
üzerine ilgili vergi dairesine tekrar bir yazı
yazılarak merkezinin de bu İç Genelge kapsamında
gayrifaal olduğu ve gayrifaal olan şubenin
mükellefiyet kaydının terkin edilmesi gerektiği
bildirilecektir. Şubenin mükellefiyet kayıtlarının
terkini ile eş zamanlı olarak merkezin bulunduğu
vergi dairesince de merkezin mükellefiyet kaydı
terkin edilecektir.
II. BAŞKACA BİR TİCARİ, ZİRAİ VE MESLEKİ FAALİYETİ
OLMADIĞI HALDE, MÜNHASIRAN SAHTE BELGE DÜZENLEMEK
AMACIYLA, MÜKELLEFİYET TESİS ETTİRDİĞİ VERGİ
İNCELEMESİNE YETKİLİ OLANLARCA DÜZENLENEN RAPOR İLE
TESPİT EDİLEN VE MÜKELLEFİYET KAYDININ DEVAMINA
GEREK GÖRÜLMEDİĞİ RAPORDA BELİRTİLEN MÜKELLEFLER
5228 sayılı Kanunla değiştirilen, 213 sayılı Vergi
Usul Kanununun 160 ıncı maddesinin 3 üncü
fıkrasında,
“ ... başkaca bir ticari, zirai ve mesleki faaliyeti
olmadığı halde münhasıran sahte belge düzenlemek
amacıyla mükellefiyet tesis ettirdiğinin vergi
incelemesine yetkili olanlarca düzenlenen rapor ile
tespit edilmesi ve mükellefiyet kaydının devamına
gerek görülmediğinin raporda belirtilmesi halinde,
mükellef (matrahlı veya matrahsız beyanname verenler
dahil) işi bırakmış addolunur ve mükellefiyet kaydı
vergi dairesince terkin edilir ...” hükmüne yer
verilmiştir.
Maddenin 3 üncü fıkrasında yapılan değişiklikle,
gerçekte herhangi bir ticari, zirai ve mesleki
faaliyeti olmadığı halde, sadece sahte belge
ticareti yapmak üzere, mükellefiyet tesis ettiren
kişilerin de mükellefiyet kayıtlarının silinmesine
imkan sağlamak suretiyle, sahte belge düzenleme
faaliyetinden dolayı vergi idaresinin aldatılması ve
kamu düzenini bozucu faaliyetlerin engellenmesi ve
sahte belge düzenleyen kişilerin kimlik
bilgileriyle, kullandıkları belgelere ilişkin
bilgiler kamuoyuna duyurularak diğer mükelleflerin
mağduriyetinin önlenmesi hedeflenmiştir.
Bu çerçevede, münhasıran sahte belge düzenlemek
amacıyla mükellefiyet tesis ettirdiği vergi inceleme
raporuyla tespit edilen gerçek ve tüzel kişilerin
mükellefiyet kayıtları, bunların matrahlı yada
matrahsız beyanname verip vermediğine bakılmaksızın
vergi inceleme raporunda mükellefiyet kaydının
devamına gerek görülmediğinin belirtilmiş olması
şartı ile raporda belirtilen tarih itibarıyla terkin
edilecektir.
Yapılan terk işlemi, mükellefin işi bırakmasından
önceki döneme ilişkin yükümlülüklerini ortadan
kaldırmayacağı gibi bu tarihten sonra faaliyette
bulunduğunun tespiti halinde bu dönemlere ilişkin
vergilendirmeye ve sahte belge düzenleme fiilini
işleyenler hakkında kovuşturma yapılmasına ve ceza
uygulanmasına da engel teşkil etmeyecektir.
Münhasıran sahte belge düzenlemek amacıyla
mükellefiyet tesis ettirdiği vergi incelemesine
yetkili olanlarca düzenlenen raporda tespit edilen
ve mükellefiyet kaydının devamına gerek
görülmediğinin raporda belirtilmesi üzerine
mükellefiyet kaydı terkin edilenlerin, terk
tarihinden sonra göndereceği beyannameler, işleme
tabi tutulmadan dosyasında muhafaza edilecektir.
Bilindiği üzere, ilk mükellefiyet tesisinde
kişilerin gerçekte hiçbir ticari ve mesleki
faaliyeti olmadığı halde, sadece sahte belge
düzenlemek amacıyla kayıt yaptırdıklarını bilmek ve
tespit etmek her zaman mümkün olmadığından,
müracaatları üzerine mükellefiyet tesisi
yapılmaktadır. Bu kişilerin sahte belge düzenlediği
hususu daha sonraki tarihlerde vergi inceleme
elemanlarının yaptıkları araştırmalar ve incelemeler
sonucunda ortaya çıkarılabilmekte, bu durumun
tespiti halinde ilgililer hakkında vergi inceleme
raporu ile birlikte kaçakçılık suçu raporu da
düzenlenerek savcılıklara suç duyurusunda
bulunulmaktadır.
Bu bölüm kapsamında, vergi incelemesine yetkili
olanlarca düzenlenen raporlarda mükellefiyet
kaydının devamına gerek görülmediğinin belirtilmesi
halinde, mükellef (matrahlı veya matrahsız beyanname
verenler dahil) işi bırakmış addolunacak ve
mükellefiyet kaydı vergi dairesince terkin
edilecektir. Bu tür terk işlemlerinde mükellefiyet
(8) terk türü kodu bilgi girişi yapılarak terk
işlemi gerçekleştirilecektir.
Sicil sorgulamasında mükellefiyet terk kodu (8) olan
mükelleflerle ilgili olarak vergi dairelerinde
yapılacak iş ve işlemlerde aşağıda belirtilen
hususlara azami dikkat gösterilecektir.
Bu mükelleflerin terk tarihinden sonra;
-Vergi dairelerine mükellefiyet tesisi, vergi
beyannamesi verilmesi v.b. işlemler için müracaat
etmeleri halinde,
-Türk Ticaret Kanununa göre yeni kurulmuş bir
sermaye veya şahıs şirketinin mükellefiyet tesisi
sırasında bu şirketin kanuni temsilcileri yada
ortakları arasında (8) terk kodu ile
mükellefiyetleri terkin edilenlerin yer alması
halinde,
bu kişiler adına daha önce vergi inceleme raporu ile
birlikte kaçakçılık suçu raporu da düzenlendiği ve
savcılıklara suç duyurusunda bulunulduğu hususu
dikkate alınarak, vergi dairesine ibraz edilen
belgelerden tespit edilecek adresleri derhal (8)
terk kodu ile terk işlemini yapan vergi dairesine
yazı ile bildirilecektir.
Bu İç Genelge kapsamında mükellefin terk işlemini
(8) terk kodu ile yapan vergi dairesi; hakkında suç
duyurusunda bulunulan mükellefin yeni tespit edilen
adresini adli makamlara bildirmek için davanın
safahatı hakkında gerekli araştırmayı yapacak ve
alınacak neticeye göre gereğini yerine getirecektir.
Ayrıca, mükellefiyet tesisi talep eden gerçek ya da
tüzel kişilik nezdinde derhal yoklama yapılacak ve
yoklama fişindeki sorular gerçek kişilerde mükellef,
tüzel kişilerde ise kanuni temsilciler tarafından
eksiksiz olarak cevaplandırılarak yoklama
memurlarınca da tespit edilecektir.
Bu kapsamdaki mükellefiyet tesisleri için talepte
bulunan kişilerden, aynı zamanda faaliyetiyle ilgili
Sanayi Odası, Ticaret Odası veya Esnaf ve
Sanatkarlar Odasında kayıtlı bulunmasının yanı sıra
telefon, elektrik, su, doğal gaz aboneliğinin
(bulunan yerlerde) adlarına kayıtlı olması şartı
aranılacak ve işlem yönergesinde belirtilen hususlar
doğrultusunda mükellefiyet tesisi yapılacaktır.
Gerçek kişiler ile sermaye veya şahıs şirketinin
kanuni temsilcileri ya da ortakları arasında daha
önce (8) terk kodu ile mükellefiyet kayıtları terkin
edilen kişilerin yer alması halinde, mükellefiyeti
tesis edilen gerçek kişiler ile sermaye veya şahıs
şirketleri vergi dairesince yakın takibe alınacak,
iş yerinde belirli aralıklarla yoklamalar yapılacak
ve bunların vermiş olduğu beyannameler öncelikle
kontrol edilecek, gerçek bir faaliyeti olmadığına
dair herhangi bir tespit yapılması halinde
gerekçeleri ile birlikte derhal incelemeye sevk
edilecektir.
Bu bölüm kapsamında vergi inceleme elemanlarınca
hazırlanan raporlarda, mükellefiyetin devamına gerek
görülmediğinin belirtilmesi halinde, bu İç
Genelgenin (III.) bölümünde belirtildiği şekilde
düzenlenecek “Kayıtları Silinen Mükelleflere İlişkin
Bilgi Formu” na, mükellef tarafından bastırılan ve
iptal ettirilmeyen belgelere ilişkin bilgiler,
kullanılan ödeme kaydedici cihazların marka, model
ve sicil numaralarının (fişin sonunda "MF" nin
yanında yer alan harf ve numaralar) yanı sıra vergi
inceleme raporunu düzenleyenin adı, soyadı ve
unvanı, raporun tarih ve numarasının bilgi girişi
yapılması suretiyle mükellefiyet kayıtları terkin
edilecektir.
III. MÜKELLEFİYET KAYDI TERKİN EDİLEN MÜKELLEFLERE
İLİŞKİN BİLGİ FORMU İLE TERK İŞLEMLERİNİN SÜRESİNDE
YERİNE GETİRİLMESİNİN ÖNEMİ VE TAKİBİ
Mükellefiyet kayıtları terkin edilen gerçek ve tüzel
kişi mükellefler hakkında, "Kayıtları Silinen
Mükelleflere İlişkin Bilgi Formu Doldurma Talimatı"
nda (Ek-1) yapılan açıklamalara göre, bilgisayar
ortamında "Kayıtları Silinen Mükelleflere İlişkin
Bilgi Formu" (Ek-2) doldurulacaktır.
Vergi daireleri ve malmüdürlükleri bu İç Genelge
kapsamında mükellefiyet kayıtları terkin edilen
mükellefler için hazırlanan menüyü kullanarak
“Kayıtları Silinen Mükelleflere İlişkin Bilgi Formu”
nu bilgisayar ortamında dolduracaklarından, adı
geçen formun basım ve dağıtımı yapılmayacaktır.
Bilgisayar ortamında bilgi girişi yapılan
mükellefler için “Kayıtları Silinen Mükelleflere
İlişkin Bilgi Formu” ndan bir örnek çıktı alınarak
ilgililer tarafından imzalanıp mükellefin dosyasında
muhafaza edilecektir.
Mükellefiyet kaydı terkin edilen her bir mükellef ve
ortaklık için bilgisayar ortamında düzenlenecek olan
bu formlarda, mükellefe veya ortaklığa ait sicil
bilgileri ile bunlar tarafından bastırılan ve iptal
ettirilmeyen belgelerin türü, seri ve sıra
numaralarıyla, belge basımına ilişkin bilgiler ile
ödeme kaydedici cihaza ait bilgilerin yanı sıra
vergi inceleme raporunu düzenleyenin adı soyadı ve
unvanı, raporun tarih ve numarasına ait bilgilere de
yer verilmiştir.
Ayrıca, mükellefiyet kayıtları terkin edilenlerin
kimlik bilgileri ile bunların bastırmış veya tasdik
ettirmiş oldukları belgeler ve kullanmış oldukları
ödeme kaydedici cihazlara ilişkin bilgiler, Maliye
Bakanlığınca belirlenecek araçlarla
duyurulacağından, söz konusu formun Vergi Dairesi
Otomasyon Projesi (VEDOP) kapsamındaki vergi
daireleri ile vergi kimlik numarası uygulamasını
kişisel bilgisayar veya Say2000i alt yapısını
kullanarak yapan vergi dairesi ve
malmüdürlüklerinde, eksiksiz ve doğru olarak
doldurulmasına azami titizlik ve özenin gösterilmesi
gerekmektedir.
Vergi dairesinin, vergi kanunları ile kendisine
görev olarak verilen, mükellefin tespiti,
beyannamenin kontrolü ve kabulü, vergilerin
zamanında tarh ve tahakkuku, vergilerin vadesinde
tahsili, vergi ihtilaflarının savunulması ve
muhasebe kayıtlarının tutulması işlemlerini
süresinde ve eksiksiz yapabilmesi esastır. Bu
nedenle, vergi dairelerinin faal mükelleflere daha
iyi vergicilik hizmeti verebilmeleri ve
etkinliklerini arttırabilmeleri için terk konusuna
azami özenin gösterilmesi ve bu işlemlerin
aksatılmadan yerine getirilmesi hususu vergi dairesi
müdürleri tarafından bizzat takip edilecektir.
İç Genelge kapsamında mükellefiyet kayıtları terkin
edilen mükelleflere ilişkin bilgiler Bakanlığımızca
vergi daireleri itibarıyla ayrı ayrı izlenecek,
alınacak raporlar ile vergi dairelerinin performansı
ölçülecektir.
Bu nedenle, vergi dairelerinin terk işlemleri ile
ilgili performansından vergi dairesi müdürleri
doğrudan sorumlu olacaklardır.
|
|