Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığından:
ESAS NO: 2006/18
KARAR NO: 2006/31
KARAR TR : 6.3.2006
(Hukuk
Bölümü)
|
ÖZET : 2247 sayılı Yasa’nın
14. maddesinde öngörülen
koşulu taşımayan BAŞVURUNUN,
aynı Yasa’nın 27. maddesi
uyarınca REDDİ gerektiği hk. |
K A
R A R
Davacı :
Mineral Metal Tic. Ltd. Şti.
Vekili : Av.
N. D. M.
Davalı : SSK.
Başkanlığı
O L
A Y : Müfettiş raporuna göre, 506
sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun
79. maddesinde belirtilen işyeri
kayıtlarının Kurumca yapılan yazılı
ihtara rağmen 15 günlük süre içinde
ibraz edilmediği nedeniyle,aynı
Yasa’nın 140/d. maddesine göre
5.864,40 YTL. idari para cezası
verilmiş; yapılan itirazın Ünite
İtiraz Komisyonunca reddedilmesi
üzerine davacı Şirket vekilince,
sözkonusu idari para cezasının
iptali istemiyle, 1.7.2005 gününde
idari yargı yerinde dava açılmıştır.
ANKARA 2. İDARE MAHKEMESİ; 8.7.2005
gün ve E:2005/1315, K:2005/1110 sayı
ile, dava konusu idari para
cezasının 5326 sayılı Kabahatler
Kanununu’nda tanımlanan kabahat
kapsamında olduğu ve bu Kanunun
genel hükümlerinin diğer
kanunlardaki kabahatler hakkında da
uygulanacağı öngörüldüğünden,
Kanunun yürürlüğe girdiği 1.6.2005
tarihinden itibaren idari para
cezalarına karşı yapılacak
itirazlarda aynı Kanun’un 27.
maddesi uyarınca sulh ceza
mahkemesinin görevli olduğu
gerekçesiyle görevsizlik kararı
vermiştir.
Davacı Şirket vekili, aynı istekle,
12.8.2005 gününde adli yargı yerinde
itirazda bulunmuştur.
ANKARA 12. SULH CEZA MAHKEMESİ;
30.9.2005 gün ve E:2005/550 Müt.
sayı ile, İdare Mahkemesinin görev
nedeniyle ret kararının doğru
görüldüğü; ancak, daha önceki
Anayasa Mahkemesi içtihatlarına
aykırı biçimde idari yaptırım
kararlarına karşı başvurulacak yargı
merciinin sulh ceza mahkemesi
olduğuna dair 5326 sayılı Kabahatler
Yasasının 27 maddesinin birinci
fıkrasının, Anayasa’nın 2,125,155.
maddelerine aykırı olduğu kanaatine
varıldığı gerekçesiyle, 5326 sayılı
Yasa’nın 27/1. maddesinde ifadesini
bulan “Sulh Ceza Mahkemesine
başvurulabilir” hükmünün Anayasa’nın
2,125 ve 155. maddelerine aykırı
olduğundan iptali için Anayasa
Mahkemesi’ne başvurulmasına, Anayasa
Mahkemesi bu konuda karar verinceye
kadar itiraz davasının geri
bırakılmasına karar vermiştir.
Davacı Şirket vekilince, her iki
mahkemenin de davanın kendi
görevleri dışında olduğuna dair
kararlarıyla olumsuz görev
uyuşmazlığı doğduğu ileri sürülerek
giderilmesi istemiyle Uyuşmazlık
Mahkemesi’ne başvuruda bulunulması
üzerine, Ankara 12. Sulh Ceza
Mahkemesi’ne ait dava dosyasında yer
alan belgelerin onaylı örnekleri
dizi pusulasına bağlanarak başvuru
dilekçesi ekinde Uyuşmazlık
Mahkemesi’ne gönderilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Uyuşmazlık
Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Ahmet
AKYALÇIN’ın Başkanlığında, Üyeler:
Dr. Atalay ÖZDEMİR, M. Lütfü
ÜÇKARDEŞLER, Serap AKSOYLU, Z.
Nurhan YÜCEL, Abdullah ARSLAN ve
Levent ÖZÇELİK’in katılımlarıyla
yapılan 6.3.2006 günlü
toplantısında, Raportör- Savcı İsa
YEĞENOĞLU’nun 2247 sayılı Yasa’da
öngörülen koşulları taşımayan
başvurunun reddi gerektiği yolundaki
raporu ve dosyadaki belgeler
okunduktan; ilgili Başsavcılarca
görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet
Savcısı Ahmet BEŞİNCİ ile Danıştay
Savcısı Ahmet Yahya ÖZDEMİR’in
başvurunun reddi gerektiğine ilişkin
sözlü açıklamaları da dinlendikten
sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
2247
sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin
Kuruluş ve İşleyişi Hakkında
Kanun’un 14.maddesine göre; olumsuz
görev uyuşmazlığının bulunduğunun
ileri sürülebilmesi için adli, idari
veya askeri yargı mercilerinden en
az ikisinin tarafları, konusu ve
sebebi aynı olan davada kendilerini
görevsiz görmeleri ve bu yolda
verdikleri kararın kesin veya
kesinleşmiş olması gerekmekte; bu
uyuşmazlığın giderilmesi istemi ise,
hukuk uyuşmazlıklarında ancak
davanın taraflarınca ileri
sürülebilmektedir. Aynı Yasanın 27.
maddesinde ise, Uyuşmazlık
Mahkemesinin, uyuşmazlık çıkarmaya
veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin
istemleri önce şekil ve süre
açısından inceleyeceği; yöntemine
uymayan veya süresi içinde ileri
sürülmemiş istemleri reddedeceği
kuralına yer verilmektedir.
Anılan düzenlemeye göre, olumsuz
görev uyuşmazlığının varlığından
sözedebilmek için: adli, idari veya
askeri yargı yerlerinden en az ikisi
tarafından kesin olarak verilmiş
veya kesinleşmiş görevsizlik
kararlarının bulunması
gerekmektedir.
Olayda, İdare Mahkemesinin
görevsizlik kararından sonra açılan
davada, Sulh Ceza Mahkemesince, 5326
sayılı Kabahatler Kanunu’nun 27.
maddesinin birinci fıkrasında yer
alan sulh ceza mahkemesini görevli
kılan kuralın iptali için
Anayasa’nın 152. maddesine göre
Anayasa Mahkemesi’ne başvurulması
yolunda bir karar verildiği, olumsuz
görev uyuşmazlığına neden olacak
şekilde verilmiş bir görevsizlik
kararının bulunmadığı anlaşılmıştır.
Belirtilen durum karşısında, 2247
sayılı Yasa’nın 14. maddesinde
öngörülen koşulu taşımayan
başvurunun, aynı Yasa’nın 27.
maddesi uyarınca reddi gerekmiştir.
SONUÇ
: 2247 sayılı Yasa’nın 14.
maddesinde öngörülen koşulu
taşımayan BAŞVURUNUN,aynı Yasa’nın
27. maddesi uyarınca REDDİNE,
6.3.2006 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN
OLARAK karar verildi. |