Muhasebe Rehberi sayfasına gitmek için tıklayınız

Muhasebe  

Maliye

Vergi

Sigorta

İletişim

   MAKALELER                

ara

 Ana Sayfa 

Vergi  Rehberi 

Makaleler 

Danışma Hattı 

İş Hayatının Provası Staj 

           Güncel Bilgi Arşivi

          2007 Uygulamaları


 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Hüseyin BOZKURT

Yeminli Mali Müşavir

huseyinbozkurt@firatymm.com

23.02.2007

 

Güneydoğu'da yanlış yatırım kültürü
 

Dünyada sanayileşme, batıdan doğuya doğru hareket ederek ilerliyor.

Amerika ve Avrupa'dan ülkemize ve doğumuzda kalan ülkelere doğru yola çıkan sanayileşme ve uluslar arası sermaye; ucuz işçiliği ve ülke kaynaklarını kullanıyor. Batılılar sanayi üretimini bıraktı. Gelişmekte olan ve geri kalmış ülke kaynaklarını kullanarak ihtiyaçlarını karşılıyorlar. Batı; sanayinin yerine, sistemleşmiş hizmet, finans, bilişim ve yazılım sektörlerinde faaliyetini sürdürüyor... Bu ülkeler; genellikle düşünce, sistem, yazılım, formül, know-how satarak, ülke kaynaklarını tüketmeden, daha kolay para kazanıyor. Bir yandan da Doğu ülkelerine sanayi makineleri ihraç ederek, sanayileşmeyi teşvik ediyor.

Bir gün biz de sanayi üretimini terk edeceğiz. İşçiliği ucuz ülkelere gidecek makinelerimiz. Ya da onlar bizden daha ucuza mal edecekler ve biz mecburen terk edeceğiz. Hatta şimdiden Türk Cumhuriyetleri, İran, Suriye gibi ülkelere kaymaya başladı bile.

Bu Doğu'ya kayma ülke içerisinde de görülüyor. Son yirmi yılda özellikle Güneydoğu Anadolu'da sanayileşme büyük bir hızla sürüyor. Başta Gaziantep olmak üzere; Kahramanmaraş, Şanlıurfa, Diyarbakır, Adıyaman, Kilis ve Mardin illerinde büyük sanayileşme gözlenmektedir. Çırçır, iplik, halı, triko, dokuma, ev tekstili, un, irmik, makarna, mercimek, sıvı yağ, çikolata, kuru yemiş, makine sanayii, sabun-kimya sanayii ve daha bir çok konuda önemli sanayi yatırımları yapılmıştır. Gelişmeler o kadar hızlı ki; bu firmalar, ihtiyacı olan yetişmiş insan gücünü bulmakta zorlanmaktadırlar. Hatta danışmanlık şirketleri de kalifiye insan ve yönetici yetiştirmek amacıyla bölgede yerlerini almaya başlamıştır.

Sanayileşme evrimini yaşarken, olumsuz gelişmeler de yaşamaktayız. Bölgemizde ve ülkemizde yatırımların büyük bir kısmı plansız, programsız, herhangi bir fizibilite olmadan yapılmaktadır. Çoğu işletme çalışmaya başladıktan kısa bir süre sonra atıl duruma düşmekte ya da düşük kapasite ile çalışmaktadır. Bölgemizde genellikle yatırımlar etrafa bakılarak yapılmaktadır. Bu tür yatırımlar, bölgesel sektör oluşumu ve alt yapının güçlenmesi açısından iyidir. Ama bu tür yatırımlar sektörde üretim bolluğuna yol açıyorsa, diğer yatırımcıları sıkıntıya sokuyorsa zararlıdır.

Bir sektörde para kazanılan bir iş kurulmaya görsün, birkaç ay içinde aynı konuda birkaç kişi daha yatırıma başlar. Onlar da piyasaya girince rekabet nedeniyle başarılı firma ile yeni kurulan firmalar para kazanamaz, makinelerin taksitlerini ödeyemez hale gelir. İflas etmezler belki ama ya çok düşük kapasite ile çalışırlar ya da sermayeleri eriyerek yokolur. En ufak krizde tökezlerler. Bu tür yatırımlar, farklı sektörlerde güç kazanmış firmalarca sektör değiştirerek yapılınca durum daha da vahim hale gelmektedir.

Mesela (H) sektöründe birkaç firma ön plana çıkınca, diğer sektörlerde (A, G, O, İ, P, T) güçlü firmalar da hemen (H) sektöründe 50-100 tane makine sipariş ederek yatırım yapmaktalar. Fizibilite raporunun özeti şu: Falan aile ya da grup şu işten para kazanıyor; biz de yapalım... Gelen 50-100 makinenin hepsinin çalışması mümkün değildir. Bu yatırımların, küçük KOBİ işletmelerine de zararı büyüktür. 5-10 makine ile çalışan ve sektöre yıllarını veren firmalar da sıkıntıya girmektedir.

Bir sektörde üretim açığı varsa, aynı alanlarda yatırım yapılabilir. Bölgemizde çırçır, iplik, halı gibi sektörlerde bu tür yanlış yatırımlar yapılmaya başlamıştır. Milyonlarca dolar tutan makineleri ithal etmeden önce iyi fizibilite yapalım lütfen. Sadece kendi sermayemiz değil, mevcut firmaların sermayeleri de atıl duruma düşebilir.

Sanayileşme sürecimizin sağlıklı ve kârlı bir şekilde geçirilmesi için tüm sektörlerde birbirimize bakarak yatırım yapmaktan vazgeçmemiz lazım. Belli bir sektörde öne çıkmış firmalarımızın Türkiye'de ya da dünyada rekabet edecek tamamlayıcı yatırımları yapması ya da gelişmemiş yeni sektörlere yatırım yapılması daha rantabl olacaktır.

 

 

 

Copyrıght © 2005-2007  www.muhasebenet.net- www.muhasebenet.com - muhasebe rehberi. Her hakkı saklıdır.