Ahlak ve iyi
niyet kurallarına uymayan işçiler işten
çıkartılabilir mi?
Okurumuz B.Bayraktar, işçilerin ahlak ve
iyi niyet kurallarına uymaması halinde işten
çıkarılıp çıkarılamayacaklarını ve ne gibi
işlemler ve uygulamalar yapılması
gerektiğini soruyor?
İşçi ve işveren arasındaki bazı
anlaşmazlıklarda iş sözleşmesinin derhal
sona erdirilebilmesi gerekebilir. Bu gibi
durumlarda, karşı tarafa bir süre
tanınmasının gereği ve yararı yoktur. Ahlak
ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve
benzeri nedenlerden dolayı iş sözleşmesinin
işverence feshi durumunda işçiye kıdem
tazminatı veya ihbar tazminatı
ödenmeyecektir. Buna göre;
İşçinin iş sözleşmesi yapılırken
gerçeğe uygun olmayan bilgiler veya sözler
söyleyerek işçinin işvereni yanıltması;
İşveren yahut
bunların aile üyelerinden birinin şeref ve
namusuna dokunacak sözler sarf etmesi veya
davranışlarda bulunması;
Yahut işveren
hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız
ihbar ve isnatlarda bulunması;
İşçinin işverenin
başka bir işçisine cinsel tacizde bulunması;
İşçinin işverene
yahut onun ailesi üyelerinden birine yahut
işverenin başka işçisine sataşması;
İşyerine sarhoş
veya uyuşturucu madde almış olarak gelmesi
ve/veya işyerinde alkollü içki veya
uyuşturucu madde kullanması;
İşverenin meslek
sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve
bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması;
İşçinin işyerinde
yedi günden fazla hapisle cezalandırılan ve
cezası ertelenmeyen bir suç işlemesi;
İşçinin işverenden
izin almaksızın veya haklı bir sebebe
dayanmaksızın ardı ardına iki işgünü veya
bir ay içinde iki defa herhangi bir tatil
gününden sonraki iş günü ya da bir ayda üç
iş günü işe gelmemesi;
İşçinin yapmakla
ödevli bulunduğu görevleri kendisine
hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar
etmesi;
İşçinin/işçilerin
bireysel veya toplu olarak direniş, işi
bırakma veya kanunsuz grev yapması, işle
ilgili olarak verilen emir veya talimatlara
yapılan ihtara (hatırlatmaya rağmen)
uymaması;
İşçinin kendi
isteği veya savsaması yüzünden işin
güvenliğini tehlikeye düşürmesi, işyerinin
malı olan veya malı olmayıp da eli altında
bulunan makineleri, tesisatı veya başka eşya
ve maddeleri otuz günlük ücretinin tutarıyla
ödeyemeyecek derecede hasara ve kayba
uğratması,
hallerinde
işverenin haklı nedenle derhal fesih hakkı
söz konusu olup, bu gibi durumlarda
personelin kusurlu davranışı mutlaka
belgelenmelidir. Yani, işveren veya vekili
olayla ilgili olarak işyerindeki işçi,
ustabaşı veya diğer personelle olayı
açıklayan bir tutanak düzenlemeli, gerekirse
noter aracılığıyla tespitte bulunulmalıdır.
Personelin konuyla ilgili mazereti
araştırılmalı ve savunması alınmalıdır.
Savunma veya işçinin tebellüğden kaçınması
halinde bu durum oradaki işçilerle
düzenlenecek bir tutanakla tespit
edilmelidir. Olayı gören şahitlerin
ifadesine başvurulmalıdır. İşe gelmeyen
personelin akıbetinin işverence
araştırılması gerekmektedir. Bu nedenle işe
gelmeyen personele noter aracılığıyla
tebligat yapılmalı ve işe gelmeme nedeni
araştırılmalıdır. Bilahare, işveren iş
sözleşmesinin hangi nedenden dolayı
feshedildiğini işçiye tebliğ etmelidir.
Ancak, bu fesih yetkisinin işverenin olayı
öğrendiği tarihten itibaren 6 iş günü içinde
(Fiilin vukuundan itibaren bir yılı
geçemez. Ancak işçinin olayda maddi çıkar
sağlaması halinde bir yıllık süre
uygulanmaz.) kullanılması gereklidir.
Altı (6) iş günü geçtikten sonra
kullanılması halinde veya işçinin iş
sözleşmesinin (eksik çalışma vb. nedenlerle)
olayın meydana geldiği tarihten daha önceki
bir tarih itibariyle feshedilmesi halinde
işçiye kıdem ve ihbar tazminatı ödenmesi
gerekmektedir.