Muhasebe Rehberi sayfasına gitmek için tıklayınız

Muhasebe  

Maliye

Vergi

Sigorta

İletişim

  TÜRKİYE' NİN MUHASEBE REHBERİ. "GÜNCEL MALİ MEVZUATLAR, YORUM, HABER"

 

 

 

-Muhasebe, Mevzuat, Yorum, Haber-05.03.2007-

--------------------------------------------------------------------

 
 

Profesyonelleşmenin ilk 7 adımı

 

Dağınık yöneticilere !


Masamın dağınıklığı odama giren herkesi şaşırtıyor. Öyle ya, işletmelere nasıl daha iyi örgütlenebileceklerini anlatan bir adamın masası derli toplu olmalı değil mi? Ne gezer! En önemli evraklarımı bir iki saat aradıktan sonra bulabiliyorsam, ne âlâ. Tek tesellim, güzelim Türkçe'de her duruma uygun bir sözün mutlaka bulunuyor olmasıdır: “Hocanın dediğini yap, yaptığını yapma!” Ben işletmelere gidip, haydi benim yaptığımı yapın mı diyorum? Hayır. Onlar benden dinlediklerini uygulasınlar yeter. Ben onlara düşünüp de yapamadıklarımı anlatıyorum. Kendim yapabilseydim, danışman mı olurdum?

Arada bir yazarım: Şirket yöneticilerinin bana en sık sordukları sorular zaman yönetimine dairdir. Cevabım kısa: Eşyaya hükmedemeyen, zamana hükmedemez! Önce eşyayı düzene sokmalıyız ki, zamanımızı gereğince değerlendirebilelim. Bu çerçevede yıllar önce hazırladığım bir testi dikkatlerinize yeniden sunmak istiyorum. Bu testten geçebilen yöneticilerin, şirketlerini optimum düzeyde örgütleyebileceklerinden şüphem yok. Her soruya EVET veya HAYIR diye net cevap verin; sonra en alttaki anahtardan puanınızı hesaplayıp, size uygun reçeteyi okuyun. Reçeteyi uygulayıp uygulamamak ise size kalmış. (Reçetesini kaybedenler için bu testi her 3 yılda bir yeniden yayınlıyorum!)

Dosyalarındaki gerekli bir evraka bir dakika içinde ulaşabiliyor musun?

Sekreterin/asistanın istediğin evrakı beş dakika içinde dosyasından çıkarıp getirebiliyor mu?

Sabahleyin bürona adım atarken, birinci derecede yapman gereken üç işin ne olduğunu biliyor musun?

Bu işleri günün sonunda genellikle bitirebiliyor musun?

Sekreter veya asistanınla günlük, elemanlarınla haftalık mutat değerlendirme toplantını yapıyor musun?

Elemanlarına, yetki alanlarına giren, amaçları ve bitirme tarihleri belli görevler mi veriyorsun?

Görevlerin zamanında yapılmasını sağlamak için, her zaman elemanlarını yönlendiriyor musun?

Başvuru kaynakları dışında, masanda en az bir haftadır bakmadığın evrak olur mu?

Son üç ayda, masanda kaybolduğu için cevap yazamadığın önemli bir mektup oldu mu?

Düzenli biçimde, 'Bana hâlâ cevap vermedin, o halde...' tarzında mektup veya telefonlar alıyor musun?

Son üç ayda, programlanmış herhangi bir randevu, toplantı veya özel günü unuttuğun oldu mu?

Haftada bir günden fazla, çanta dolusu evrakla eve gittiğin oluyor mu?

Çalışma saatlerinde, ister telefon ister ziyaretçi şeklinde, konsantre olma kabiliyetini etkileyen sık kesintilerden gına geliyor mu?

Üzerine almış olduğun görevleri aciliyet veya panik durumuna düşünceye kadar erteliyor musun?

Astlarından, içinden birkaç anahtar noktayı bizzat çıkarmak zorunda kaldığın upuzun raporlar alıyor musun?

Kendi hazırladığın raporlar aşırı ayrıntılı oluyor mu?

Masanda/odanda dergi ve gazeteler okunmadan üst üste yığılıyor mu?

Sık sık kendi işlerine ek olarak, elemanlarının işlerinin bir kısmını da yapmaya yelteniyor musun?

Ayrıntılara dalıp yeni iş fırsatlarını gözardı ettiğin oluyor mu?


ANAHTAR:

1-7. sorulara verilen her HAYIR cevabına 1 puan; aynı şekilde, 8-19. sorulara verilen her EVET cevabına 1 puan veriniz.

Puanınız 1-5 arası ise, kendini çok iyi örgütlemiş bir yöneticisiniz. Tebrik ederiz. Puanınız 6-8 arasında seyrediyorsa, biraz özenli çalışmayla 'organize yönetici' olabilirsiniz. Puanınız 9-12 aralığındaysa, ciddi sorunlar var demektir. Mutlaka planlı bir çalışmaya ihtiyacınız vardır. Puanı 13-19 aralığında olanların özel konsültasyona ihtiyaçları vardır. Bir tür terapi gerekli olabilir!

Testten 1-5 arası puan alanları “Organize Yönetici” sınıfına koyuyoruz. Bunlar için tek önemli tehlike, 'Biz bu işi öğrendik!' tarzındaki mağrur tavırdır. Öğrenmekten asla geri durmamalı, değişimin en önemli hayat yasalarından biri olduğunu hatırdan çıkarmamalıdırlar.

Puanı 6-8 arasında seyredenlere “Hafif DağınıkYöneticiler” diyorum. Bunlar en kritik 'yanlış' cevap üzerinde odaklanmalı ve o yanlarını törpüleyecek çarelere başvurmalıdırlar. Sonra ikinci en önemli hataya geçmeli, onu izale etmeye çabalamalıdırlar.

Profesyonelleşmenin ilk 7 adımı

Puanı 9-12 arasında seyredenlere “Yarı Dağınık Yöneticiler” diyebiliriz. Düzensizlik bunlar için son derece yıkıcı olabilecek düzeye ulaşabilir. Onlar için 7 adımlı bir süreç öneriyoruz:

Birinci derecedeki üç sorumluluğunuzu sıralayın: Satış, pazarlama, ürün geliştirme.. gibi.

Şirketinizin karşı karşıya bulunduğu en önemli üç meseleyi sıralayın: Nakit akışını düzeltme, pazarınızı genişletme, yeni ürünler geliştirme.. gibi.

Sorumluluklarınızdan hangilerinin şirketinizin amaçlarıyla doğrudan ilintili olduğunu kararlaştırın.

Bu sorumlulukların adam gibi ele alınmasını engelleyen hususları sıralayın.

Düzenli bir örgütlenme seansı yapın: Haftada bir saat, haftada iki yarım saat veya günde 15 dakika.. gibi. Doktor randevusunu kaçırın, ama bu seansları kaçırmayın!

İlk seansta en çetrefil meseleyi ele alın, sonra sırayla diğerlerini. Üç meseleyi birden çözmeye kalkmayın.

Her ay özel bir toplantı yaparak, problemlerinizin ne ölçüde sistematik tarzda halledilmekte olduğunu değerlendirin. Olumlu gelişme görüyorsanız, süreçlere devam edin. Aksi halde, yönteminiz üzerinde yeni baştan düşünün. Hafta sonunda nihai verimliğinizi mutlaka değerlendirin. En azından kendinize şu üç soruyu sorun ve bunlara samimi cevaplar verin:

Görevlerimi karmaşıklaştırıyor muyum? Her birine gereğinden fazla zaman mı harcıyorum? Bazı işlerimin yetişmemesi bu yüzden midir?

Yoksa görevlerimi basitleştiriyor, mümkün olduğu ölçüde verimlilik tekniklerinden yararlanıyor muyum?

Maymuncu muyum? Başkalarının görevlerini sırtıma yüklenmekten yoksa zevk mi alıyorum? Yahut sırtıma açıkgöz yöneticilerimin boyuna maymun yüklediklerini farketmiyor muyum?

Kökten dağınık yöneticilere reçete

Puanı 13-19 arasında seyredenlere “Kökten Dağınık Yöneticiler” desek, yeridir. Bunlar ciddi bir tedaviye muhtaçtır. Tedavinin ilk ayağı iş gününün akıllıca kullanılması olacaktır. Gününün hesabını veremeyen, büyük işlerin altından kalkamaz. İşte iş gününün rasyonel kullanımı için önerilenler:

Telefon kullanımınızı gözden geçirin. Hafta boyunca bir çetele tutun: Her gün yaptığınız konuşmaların hangileri gerçekten gerekli, hangileri lüzumsuz veya lüzumsuzca uzun, hangi telefonlara asistan veya sekreterinizin çıkması daha uygun.. kararlaştırın. Gereksiz her türlü telefon yükünü sırtınızdan indirin.

Hafta boyunca verdiğiniz randevuları gözden geçirin. Bu insanların hepsiyle sizin görüşmeniz ne kadar gerekliydi? Hangileriyle asistan, sekreter veya bölüm yöneticilerinin konuşması yeterli olabilirdi?

Program dışı görüşmeleriniz ne sıklıkta olmuş? Şirkete her gelenle görüşüyor musunuz yoksa? Çay, kahve ikramları kaç saatinizi almış?

Hafta boyunca kaç toplantıya katılmışsınız ve bunlar ne kadar zamanınızı almış? Bu zaman maliyeti normal mi?

Gelen/giden evrakların, faturaların, vb. incelenmesine, proje tasarımı, plan taslağı, resmi/özel mektup ve benzeri yazılara ne kadar vakit ayırmışsınız? Bunların bir kısmını sizin yerinize başkası yapamaz mıydı?

Öncelikli sorumluluklarınıza günlük akış içinde gerekli ihtimamı gösteriyor musunuz? Yoksa diğer meşgalelerden ana sorumluluklarınıza vakit kalmıyor mu? Bunu nicel biçimde tartabiliyor musunuz?

Ana sorumluluklarınızı ve diğer rutin görevlerinizi zaman içinde birleştirmeyi becerebiliyor musunuz? Yoksa bir parçalanma durumu mu söz konusudur?
 

Mustafa Özel

Y.Şafak
 

 

                                                                                                                                              

Copyrıght © 2005-2006  www.muhasebenet.net- Türkiye'nin Muhasebe Rehberi. Her hakkı saklıdır.