|
Kayıt dışı ekonomi ve denetim
Kayıt dışı ekonomi iki
kategoride toplanabilir: (1) Vergiden kurtulmak için
kayıt dışında kalan işlemler, (2) Yasadışı olduğu
için kayıt dışı kalan işlemler. İlki vergi
denetiminin geliştirilmesiyle, ikincisi ise daha çok
polis denetimiyle ilgili bir konu. Vergi dışı kalan
işlemlerin saptanmasında bütün mükelleflerin ve
bütün beyanların incelenmesine olanak yoktur.
Dünyanın hiçbir ülkesinde böyle kapsamlı bir denetim
yapılamaz. Ama inceleme oranının artırılması, vergi
kaçakçılığının önlenmesi için önkoşuldur. Eğer beyan
edilen matrahın yüzde 10'u incelenebiliyorsa çok
önemli bir orana ulaşılmış olur. Yüzde 5 bile iyi
bir oran sayılır. Türkiye'de bu oran yüzde 5'in
altında bulunuyor.
Geçen çarşamba akşamı Asaf Savaş Akat ve Taner
Berksoy'la birlikte Ekodiyalog ekibi olarak İstanbul
Vergi Dairesi Başkanlığı ve Vergi Denetmenleri
Derneği İstanbul Şubesi'nin davetlisiydik. Toplantı
öncesinde grup müdürleri, vergi denetmenleri, vergi
dairesi müdürleriyle sohbet ettik, vergi sorunları
ve denetim üzerine karşılıklı görüş alışverişinde
bulunduk. Ertesi gün de Maliye Bakanlığı vergi
denetimleriyle ilgili bir açıklama yayımladı. Bu
açıklamaya göre vergi incelemesi yapmakla yetkili
olan görevliler (Maliye Müfettişleri, Hesap
Uzmanları, Gelirler Kontrolörleri, Vergi
Denetmenleri ve Vergi Dairesi Müdürleri) 2006
yılında 110 bin 442 kişi ve kuruluş nezdinde vergi
incelemesi yapmışlar. Bu incelemelerin yüzde 61'ini
vergi denetmenleri, yüzde 31'ini vergi dairesi
müdürleri ve gerisini de merkez denetim elemanları
yapmış. İncelenen vergi mükelleflerinin bildirdiği
kazanç miktarı yaklaşık 47 milyar YTL. İncelemeler
sonucunda bulunan matrah farkı (yani beyan
edilmeyerek gizlenen kazanç miktarı) ise yine
yaklaşık 47 milyar YTL. Yani her 100 YTL'lik
kazancın yalnızca 50 YTL'si beyan edilmiş.
Maliye'nin açıklamasında vergi kaçırma oranları
vergiler itibarıyla sıralanmış. Buna göre veraset ve
intikal vergisinde kaçak oranı yüzde 91, gelir
vergisinde yüzde 50, kurumlar vergisinde yüzde 45.
Yani en büyük kaçak veraset ve intikal vergisinde
ortaya çıkıyor. Beyana dayalı vergilerin en
büyükleri gelir ve kurumlar vergisi olduğuna göre
açıklanan verilerden hareketle dolaysız vergilerde
kayıp ve kaçağın beyan edilen miktara eşit olduğu
anlaşılıyor. Bu sonucu toplanan bütün vergi
miktarına yaymak mümkün değil. Çünkü dolaylı
vergilerdeki kayıp ve kaçak oranı bu boyutta olmaz.
Buna karşılık bu verilerden hareketle Türkiye'de
vergi kaybının çok yüksek oranlarda olduğunu ve
kayıt dışı ekonominin de asıl olarak buradan
beslendiğini söylemek mümkün.
Vergi yönetimi son yıllarda vergi kaçakçılığını ve
kayıpları denetim altına almak için önemli adımlar
attı. Birçok proje devreye sokuldu, bilgisayar
destekli denetim programlarından yararlanılmaya,
vergi mükellefleri çok daha yakından izlenmeye
başlandı. Vergi kaçırmanın giderek zorlaştığı bir
döneme doğru gidiyoruz. Bunların hepsi doğru. Ama
sonunda her şey insan unsuruna gelip dayanıyor. Yani
ne kadar gelişmiş bilgisayar programları kullanırsak
kullanalım sonunda onların çıktılarını alıp
kullanacak olanlar insan. Vergi denetimi yapmak,
vergiyi salmak ve tahsil etmek kolay işler değil.
İnsan dostlarını kaybeder. O nedenle bunları
yaparken arkasında devletin gücünü hissetmek ister,
moralinin yüksek olmasına ihtiyaç duyar. Bunlar da
maddi imkânlarla mümkün olur. Vergicilerin,
denetmenlerin çalışma ortamlarının iyileştirilmesi,
maddi olanaklarının artırılması, lojmanlarda
oturmalarının sağlanması gereklidir.
Vergi idaresini, vergi denetimini biraz daha
morallendirerek, onlara biraz daha maddi, manevi
destek vererek Türkiye'deki kayıt dışı ekonomi
sorununu büyük ölçüde çözmek mümkün. Türkiye'nin
geleceği bu yolda atılacak adımlara bağlı olarak
biçimlenecek.
Mahfi Eğilmez
06/05/2007
MuhasebeNet.Net |
|