Muhasebe Rehberi sayfasına gitmek için tıklayınız

Muhasebe  

Maliye

Vergi

Sigorta

İletişim

  TÜRKİYE' NİN MUHASEBE REHBERİ. "GÜNCEL MALİ MEVZUATLAR, YORUM, HABER"

 

 

 

-Muhasebe, Mevzuat, Yorum, Haber-16.04.2007-

--------------------------------------------------------------------

 
 

Fatura aldığınız şirkete dikkat edin,

kara listeye girebilirsiniz
 

Son dönemde pek çok şirket KDV alacağı veya indirimi konusunda büyük sıkıntı yaşamaya başladı. Biraz araştırınca işin altından ilginç bir uygulama çıktı. Maliye, sahte ve yanıltıcı belge düzenleyen, eksik veya yanlış bilgi veren, defter, belge ibraz etmeyen şirketleri kodlayıp bir liste hazırlamış. Önüne gelen KDV iadesi, indirimi veya bunun gibi durumlar için ibraz edilen fatura ya da belgeler eğer söz konusu 'kara liste'ye girmiş şirketlerden ise ödeme veya işlem yapmıyor.
Gelir İdaresi tarafından kötü karneye sahip şirketler için kod listeleri oluşturuluyor. KDV iadesi, ihale gibi işleri olan mükellefler iş yaptıkları, dolayısıyla faturalarını kullandıkları mükelleflerin bu listelerde olması halinde problem yaşıyor. Önce İstanbul'da başlayan bu uygulama, faydaları görüldükçe diğer illere de hızla yayılıyor. Vergi daireleri; şüphe üzerine birçok firmayı bir anlamda fişliyor. Kara listeye alınan firmaların düzenledikleri faturalarda yer alan KDV'lerin iadesine, bazen de indirim olarak gösterilmesine müsaade edilmiyor.

Sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleyen, bu şirketlerin ortakları veya kanuni temsilcileri, düzenlenen bu belgeleri kullanan veya bastırdıkları fatura irsaliye gibi belgelerin çalındığını-kaybolduğunu bildiren, defter belge ibraz etmeyen, incelemelere sevk edilen, birden fazla KDV beyannamesini vermeyen, adresinde bulunmayan ve işletme kapasitesine göre yüksek miktarda KDV matrahı beyan eden mükellefler ayrı ayrı kodlanıyor. Bu listelerde yer alan mükelleflerden mal veya hizmet alan mükelleflere de vergi dairesince ihtiyatla yaklaşılıyor. Mesela KDV iadesi talep eden bir firmanın hesapları incelenirken, yukarıda değinilen kriterlere göre fişlenmiş mükelleflerden alınan faturalarda yer alan KDV'nin iade miktarından çıkartılması isteniyor. İlk planda güzel bir uygulama gibi görünen ve herhangi bir kanun, tebliğ veya yönetmeliğe dayanmayan söz konusu kodlama işleminin yan etkileri de var. Çünkü kayıt dışı ekonominin ve sahte belgenin bunca yaygın olduğu bir ekonomide, bu kodlarda yer alan bir firma ile münasebette bulunup, bizzat fişlenmeye maruz kalmamak büyük bir şans. Hatta kodlamalarda kamu kurumlarına da yer verilse birçok kamu kurumunun da aynı muameleye tabi tutulup kara listeye gireceğinden şüphem yok. Bu kodlara girmek kolay. Ama maalesef çıkmak hayli zor. İşin kötü yanı, bu listelere ait herhangi bir bilgisi olmayan mükellefler ne olduğunu anlamadan müşteri portföyünü kaybediyor. Maddi ve manevi sıkıntılar yaşayabiliyor.

Eğer böyle bir durumla karşılaşmak istemiyorsanız, 'tanıdığınız ve bildiğiniz mükelleflerle çalışın' tavsiyesine kulak verin. Malı aldığınız kişi ile ödemeyi yapacağınız kişi aynı olsun. Ayrıca ödemeleri nâma yazılı çek veya banka havalesi ile yapın ve fatura lehdarını da açıkça (vergi dairesi ve hesap numarası ile) belirtin. Böylece sorumluluğu bir nebze de olsa üzerinizden atarsınız. Problemle karşılaşmanız halinde de masumiyetinizi ispatlama imkanına kavuşmuş olursunuz. Dikkat edilmesi gereken diğer bir husus ise mal veya hizmetin gerçekten alındığını ortaya koymaya yardımcı olacak tüm belgeleri zamanaşımı süresi sonuna kadar muhafaza etmek.

Çalınan arabanın vergi ödemesi

Bazen yaşadığımız olayların şoku, yapmamız gereken diğer işleri ihmal etmemize sebep olabiliyor. Örneğin nakliyatçılıkla uğraşan bir mükellef, yaşadığı trafik kazası ve bunun getirdiği sağlık sorunları ile uğraşırken, vergi dairesindeki gelir ve Motorlu Taşıtlar Vergisi'ndeki mükellefiyeti ile ilgili olarak iş bırakma bildirimini veremeyebiliyor. Bu yüzden yıllar sonra birikmiş yüklü vergi borcuyla karşı karşıya kalabiliyor.

Aracı çalınan kişi için de benzer bir durum söz konusu. Üzüntüyle ödenmesi unutulan Motorlu Taşıtlar Vergisi, ağır yük haline gelebiliyor. Böyle bir duruma düşmemek için izlenecek prosedürlerin yerine getirilmesi lazım. Mağdur, ilgili emniyet birimlerine aracın çalındığına dair 'çalıntı tutanağı' düzenletmeli. Bir aylık süre içerisinde bulunamazsa da vergi dairesine başvurarak Motorlu Taşıtlar Vergisi borcu olmadığına dair 'Motorlu Taşıtların Satış veya Devrine Ait İlişik Kesme Belgesi' almalı. 'Çalıntı tutanağı' ile birlikte aracın kaydını sildirmek için ilgili trafik tescil bürosuna başvurmalı. Tescil bürosu, kayıt silme işlemini 7 gün içinde Nakil Vasıtaları Vergi Dairesi'ne bildirdiğinde aracın Motorlu Taşıtlar Vergisi yönünden mükellefiyet kaydı sona erer.

Trafikten kaydı silinen araçların sonradan bulunması halinde araçların bağlı olduğu trafik tescil bürosundaki kaydı üzerinde gerekli düzeltme işlemleri yapılabilir. Durumun ilgili vergi dairesine bildirilmesi ile tescil kaydının yapıldığı tarihten itibaren Motorlu Taşıtlar Vergisi mükellefiyeti yeniden başlatılır. Mükellefiyetin sona erdiği tarih ile mükellefiyetin başladığı tarihler arasında Motorlu Taşıtlar Vergisi tahakkuku da yapılmıyor.
MuhasebeNet.Net
 

Ahmet Yavuz

16.04.2007

 

 MuhasebeNet.Net

 

                                                                                                                                              

Copyrıght © 2005-2006  www.muhasebenet.net- Türkiye'nin Muhasebe Rehberi. Her hakkı saklıdır.