Muhasebe  

Maliye

Vergi

Sigorta

İletişim

  TÜRKİYE' NİN MUHASEBE REHBERİ. "GÜNCEL MALİ MEVZUATLAR, YORUM, HABER"

 

 

 

-Muhasebe, Mevzuat, Yorum, Haber-22.04.2007-

--------------------------------------------------------------------

 
 

Yurtdışında gecen sürelerin borçlanılması
 

İster işçi, ister memur olun, isterseniz de esnaf veyahut da ev hanımı fark etmez, yurtdışında geçen sürelerinizi 3201 sayılı Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanun gereğince borçlanabilirsiniz

Tek kurum, tek kanun ama üç farklı uygulama

Artık SSK, Bağ-Kur ve T.C. Emekli Sandığı yok hepsinin yerine SGK (Sosyal Güvenlik Kurumu) var ama kanun tek olduğu halde işçiye ayrı, esnafa ayrı memura ayrı muamele yapılmaya devam ediliyor. 3201 sayılı Kanun’un 1’inci maddesine göre,18 yaşını doldurmuş Türk vatandaşlarının yurt dışında geçen ve belgelendirilen çalışma süreleri, bu çalışma süreleri arasında veya sonunda her birinde bir yıla kadar olan işsizlik süreleri ve yurt dışında ev kadını olarak geçen süreleri, Kanun’ un 2 nci maddesinde belirtilen sosyal güvenlik kuruluşlarına prim, kesenek ve karşılık ödenmemiş olması şartıyla borçlandırılır demektedir ama 5502 sayılı Kanun’la artık sadece SGK var.

Eskiden borçlanmak için kesin dönüş ve 2 yıl şartı vardı

3201 sayılı Kanun’un 3’üncü maddesinde, yurtdışı hizmet sürelerinin veya ev hanımı olarak geçirilen sürelerin borçlanılabilmesi için öncelikle yurda kesin dönüş yapılması şartı olduğu gibi kesin dönüş tarihinden itibaren 2 yıl içinde borçlanmak için sosyal güvenlik kurum ve kuruluşlarına başvurmak gerekiyordu. Ancak, “kesin dönüş şartıyla, yurda kesin dönüş tarihinden itibaren iki yıl içinde başvuru şartı gerekir” ibaresi, Kartal İş Mahkemesi’nin müracaatı üzerine Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildi ve karar 25.04.2003 tarih ve 25089 sayılı Resmi Gazete’de yayımlandı.

İptalden sonra bu iptale uygun olarak, 3201 Sayılı Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanun’un 3’üncü maddesi TBMM tarafından 4958 sayılı Kanun’la 2003 yılında değiştirildi.

Kurumlar Kanun’a uymadılar

Hem maddeyi Anayasa Mahkemesi iptal etmişti sonra TBMM bu maddeyi iptale uygun olarak yeniden düzenlemişti ama SSK, Bağ-Kur ve T.C. Emekli Sandığı ne Anayasa Mahkemesi’nin ne de TBMM’nin karar ve kanunlarını hiçe sayarak sadece 2001’den sonra yurda dönenlerin yurtdışı borçlanmasını kabul edip 2001 yılından önce yurda dönenlerin kabul etmedi. Bunun üzerine vatandaşlar mahkeme soluğu kapılarında almaya başladı ve tüm davalar SSK, Bağ-Kur ve T.C. Emekli Sandığı aleyhine sonuçlandı.

Önce SSK sonra Bağ-Kur hatadan döndü, Emekli Sandığı devam ediyor

Binlerce dava kaybedip, epey miktarda mahkeme masrafı ödeyen SSK 8-32 Ek Sayılı Genelgesi’ni yayınlayarak hatasından döndü ve genelge hemen hemen tüm süreci de anlatıyor.

SSK’nın 8-32 Sayılı Genelgesi’ne göre;

“....Yurtdışı hizmet borçlanması taleplerinin kabul edilmeyeceği 19.08.2003 tarih, 8-17 Ek sayılı Genelgenin “4-Başvuru Süresi” ile ilgili bölümünde talimatlandırılmış idi.

Ancak, bu konuda açılan davaların Kurumumuz aleyhine sonuçlanması, yargılama masrafları ve dava sayısı ile davaların takibinin gerektirdiği zaman ve emek kaybının Kurumu maddi yönde zarara uğrattığı hususları, Teftiş Kurulu Başkanlığı’nın İnceleme Raporu, borçlanma yapabilmek için süre şartının aranmasının Kurumumuz ile vatandaşlarımız arasında sürekli ihtilaf konusu olduğu göz önünde bulundurulduğunda Kurumumuz uygulamasının değiştirilmesi amacıyla Yönetim Kurulumuzca alınan 15.03.2006 tarih XI-101 sayılı kararda ;

22.05.1985 tarihinden önce yurda kesin dönüş yaptıkları halde 22.05.1987 tarihi mesai bitimine kadar müracaat etmediklerinden borçlanma talepleri kabul edilmeyenlerin,

22.05.1985 tarihinden sonra yurda kesin dönüş yaptıkları halde iki yıllık müracaat süresi içerisinde başvuruda bulunmadıklarından borçlanma talepleri reddedilenlerin,

22.05.1985 tarihinden sonra yurda kesin dönüş yapan ve iki yıllık müracaat süresi içerisinde borçlanma isteğinde bulunmayan sigortalıların hak sahiplerinin...

Yurtdışı hizmet borçlanması yapıp borcunu ödemeden ölen sigortalıların ölüm tarihinden itibaren iki yıl içerisinde müracaat etmeyen hak sahiplerinin,...

...Yeniden yazılı olarak borçlanma talebinde bulunmaları halinde, borçlanma taleplerinin kabul edilmesi, uygun görülmüştür...”

Emeklilik için kesin dönüş şart

Anayasa Mahkemesi’nin iptalinden sonra borçlanmak için yurda kesin dönüş kaldırıldı ama Kanun’un 6 ıncı maddesi gereğince borçlanılan dövizler ödendikten sonra emeklilik yani tahsis müracaatından bulunmak için,

1-Yurda kesin dönülmüş olması,

2- Tahakkuk ettirilen döviz borcunun tamamının ödenmiş olması,

3- Döviz borcunun tamamının ödenmesinden sonra yazılı istekte bulunulması, Şarttır.

Sıralanan şartları yerine getirenlerden emekliliğe hak kazananların aylıkları, yazılı istek tarihini takip eden ay başından itibaren başlatılmak üzere ilgili sosyal güvenlik kurumu kanunu hükümlerine göre bağlanır.

Sonuç olarak; halen geçerli olan uygulamaya göre,

1) Halen yurt dışında bulunanlar;

a) Yurt dışına çıkmadan önce Türkiye’de herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna tabi çalışması olmayanlar Sosyal Sigortalar Kurumuna,

b) Yurt dışına çıkmadan önce Türkiye’de son defa prim, kesenek ve karşılık ödenen sosyal güvenlik kuruluşuna,

c) Ev kadınları Bağ-Kur’a, Yazılı olarak müracaat etmek suretiyle borçlanabilirler.

2) Türkiye’ye döndükten sonra yurtdışında geçen hizmetlerini borçlanmak isteyenler;

a) Herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna tabi olmayanlar, Sosyal Sigortalar Kurumuna,

b) Müracaat tarihinde çalışmakta olanlar tabi oldukları sosyal güvenlik kuruluşuna,

c) Başvuru tarihinde herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna tabi olmamakla birlikte yurda dönüş tarihinden sonraki çalışmalarından dolayı son defa tabi oldukları sosyal güvenlik kuruluşuna,

d) Hizmetlerinden bir kısmı yurt dışında iken borçlananlardan kalan hizmetlerini yurda dönüş yaptıktan sonra borçlanmak isteyenler ilk borçlanmayı yapan sosyal güvenlik kuruluşuna,

e) Ev kadınları Bağ-Kur’a, Yazılı olarak müracaat etmek suretiyle borçlanabilirler.

3) Hak sahiplerinin borçlanması, yurt dışında çalışmakta iken veya yurda dönüş yaptıktan sonra ölenlerin hak sahipleri ilgili sosyal güvenlik kuruluşuna müracaat etmek suretiyle bu Kanunla getirilen haklardan yararlanırlar.

Yurtdışı hizmetlerinin tespiti

Yurt dışındaki çalışılan sürelerinin tespitinde, bunu belirten ve istek sahibinin ibraz edeceği ispatlayıcı belgelerin, ev kadınlarının ise, pasaportundaki kayıtlı bulunan tarihler arasındaki son tarihten geriye doğru olmak üzere gün sayıları esas alınır, bu tespitte 1 yıl 360 gün,

1 ay 30 gün hesaplanır.

Sosyal güvenlik kanunlarına tabi hizmetleri olanların, borçlandıkları gün sayısı, prim ödeme gün sayıları ile ilgili hizmetlerine katılır. Sigortalılığın başlangıç tarihinden önceki süreler borçlanılmış ise, sigortalılığın başlangıç tarihi, borçlanılan gün sayısı kadar geriye götürülür.

Sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi hizmeti bulunmayan istek sahiplerinin sigortalılıklarının başlangıç tarihi, borçlarını tamamen ödedikleri tarihten borçlanılan gün sayısı kadar geriye götürülen tarihtir.


Sosyal Güvenlik Reformu ne getiriyordu?

TBMM tarafından kabul edilen 5510 sayılı, “Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu” ile yurtdışı borçlanmasının esasları da değiştiriliyordu.

Buna göre şayet Reform yürürlüğe girebilseydi,

1- Yurtdışı borçlanmasında dolardan vazgeçilecekti

Halen yürürlükte olan 3201 Sayılı Kanun gereğince çalışanlar yurtdışında geçen sürelerini belirli şartlarla günlüğü 3,5 dolardan sosyal güvenlik kurumlarına borçlanarak hizmetlerini artırabilmektedir.

Sosyal Güvenlik Reformu ile yurtdışı borçlanması için günlüğü 3,5 dolar karşılığı Türk Lirası alınması uygulamasına son verilerek, her gün için günlük en az günlük asgari ücretin yüzde 32’si oranında ödeme yapılması uygulamasına geçilecekti. Ayrıca borçlanmak isteyen kişi asgari ücret ile asgari ücretin 6,5 katı arasında olmak kaydıyla dilediği rakam üzerinden borçlanabilecekti.

2- Ödemeye süre geliyordu

Halen yurtdışı borçlanması için süre olmadığı gibi ödeme için de süre yoktur yani yurtdışı sürelerinizi borçlanmak için müracaat ettiğinizde tarafınıza çıkarılan borcu dilediğiniz zaman ödeme hakkına sahipsiniz.

Reformla birlikte ise borcu ödemek için süre getiriliyordu gelecek olan uygulamaya göre, “...Borçlanmaya ilişkin Kurumca tahakkuk ettirilen borç tutarı, tebliğ edildiği tarihten itibaren üç ay içerisinde ödenir. Ödeme yapılan gün sayısı prim ödeme gün sayısına ve prime esas kazanca dahil edilir. Tahakkuk ettirilen prim borcunu tebligat tarihinden itibaren üç ay içerisinde ödemeyenler için yeniden başvuru şartı aranır. “

3- Para iade edilebilecekti

Şu anki uygulamaya göre borçlanma parası ödenirse geri isteme imkanı yoktur ama Reform yürürlüğe girseydi, borçlanmadan sonradan vazgeçenler ile yapılan borçlanma sonrasında aylık bağlanması için gerekli şartları yerine getiremeyenlere ve bunların hak sahiplerine talepleri üzerine yaptıkları ödemeler, faiz uygulanmaksızın iade edilecekti.

4-Yurtdışı borçlanması yapanlar SGDP ile çalışamayacaklar

Şu an yurtdışı borçlanması ile de olsa emekli olanlar SGDP ödeyerek çalışabilmektedir ama reform yürürlüğe girseydi, yurtdışı borçlanması yaparak emekli olanlar, diğer emekliler gibi hem emekli aylıklarını alıp hem de Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun sosyal güvenlik destek primi hakkındaki hükümleri gereğince sosyal güvenlik destek primi ödeyerek çalışamayacaklardı.

Kısa... Kısa... Kısa...

S. Türk - 15.10.1956 doğum tarihiniz ve işe giriş tarihiniz olan 01.05.1990 ile var olan 5880 prim ödeme gününüzle 01.05.2015 günü 25 yıllık sigortalılık sürenizle emekli olursunuz. Askerliğinizi 1997 yılında ifa ettiğinizden borçlanmanıza gerek yok. Eşiniz, Sevim hanım ise 24.09.1960 doğum tarihi ve 01.01.1990 işe giriş tarihiyle var olan 5856 günle 01.01.2010 günü 20 yıllık sigortalılık süresini tamamlayınca emekli olur.

R.Yakıcı-29.01.1952 doğumlu ve 20.04.1982 Bağ-Kur başlangıçlı babanız 21 yıl, 2 ay, 3 günlük prim ödeme süresiyle 57 yaşında yani 29.01.2009 günü emekli olur. Şayet prim ödemeye devam eder veya varsa askerlik süresini de ödeyerek 25 tam yılı tamamlarsa tamamladığı gün emekli olur.

H.Akdeniz-01.02.1974 doğum tarihinizle 1990 sigorta başlangıcınızla 680 gün SSK primi ödedikten sonra 18 ay askerliği de yaparak, 23.06.1998 günü başladığınız polisliğe devam ederseniz, 18 yaşından sonraki SSK günleri ve öderseniz 18 aylık askerlik sürenizi borçlanıp ödemeniz şartıyla normal şartlarda 53 yaşında emekli olurdunuz ama polislikte geçirdiğiniz sürenin dörtte biri kadar bu yaştan düşülür. Mesela 24 yıl polislik yaparsanız 6 yıl düşülerek 47 yaşında emekli olabilirsiniz.

Sorularınıza cevaplar

Erkekler de dul aylığı alırlar

İsteğe bağlı SSK primleri yatırarak eşim ve ben emekli olduk. (Hiç çocuğumuzda olmadı, eşimin anne ve babası yok) ancak eşim de vefat etti. Yani benden başka hiç bir mirasçısı yoktur. Eşimden dolayı 7 yıldır maaş almakta iken herhangi bir aydınlatma yapmadan bu maaşı bir yıldır kestiler. Söz konusu maaşı neden kesmiş olabilirler? Eşimin emekli maaşını alabilir miyim? M. Taşbaş

Mehmet Bey, sosyal güvenlik sistemimizde dul kelimesi sadece bayanları değil erkekleri de içermektedir. Yani sosyal güvenceye sahip olan eşleri vefat eden erkeklere de dul aylığı verilmektedir. Dul aylığının da tek bir şartı vardır o da evlenmemektir. Bu nedenle siz eşiniz vefat ettikten sonra evlenmediyseniz eşiniz üzerinden dul aylığı almaya devam edebilirsiniz. Ayrıca, evlenmiş olsanız bile sonradan evlendiğiniz hanım da vefat ederse veya boşanırsanız yine başvurmanız halinde eski eşiniz üzerinden dul aylığı alabilirsiniz. Bu nedenle şimdi hangi kurum dul aylığınızı kesmişse neden kestiklerini sorun ve aylığınızın takipçisi olun.

Sigortasız günler için dava açın

Sayın Ali TEZEL, öncelikli olarak paylaştığınız bilgiler için teşekkür ederim. Efendim çalıştığım işyeri 24 ekim 2005 tarihi ile 30 temmuz 2006 tarihleri arasında sigortalı olarak göstermemiş. Ben 28 şubat 2007 tarihinde işten ayrıldım istifa dilekçemi bu şekilde verdiğimde kabul etmeyerek 01 ağustos 2006 tarihi itibariyle çalışıp şubat 2007tarihinde işten ayrıldığımıza dair benden yazı alarak ve dava etmeyeceğimi beyan ederek para ödediler. Nasıl bir yol izlemeliyim ki 281 günlük sigortam çalıştığım şirket tarafından ödensin. Dava açmak durumunda kalırsam konaklama yapmış olduğum otel faturaları, çeşitli sözleşmeler çalıştığımı kanıtlamak için yeterli olur mu yada şahitler? H.Tosun

Sayın okurum, şu an işyerinden ayrılmış olduğunuzdan hizmet tesbit davası açarak bu sigortasız olarak geçen sürelerinizi sigortalı hale getirebilirsiniz. Bu davayı da işten ayrıldığınız tarihi takip eden beş takvim yılı (31.12.2012) sonuna kadar açmanız gerekir. Açacağınız davada her türlü belge ve bilgiyi delil olarak gösterebilirsiniz. Otel faturaları ve çeşitli sözleşmelerdeki imzalarınız da önemli delillerdendir.
MuhasebeNet
 

 

Ali Tezel

Alitezel.com

22.04.2007

 MuhasebeNet.Net

 

                                                                                                                                              

Copyrıght © 2005-2006  www.muhasebenet.net- Türkiye'nin Muhasebe Rehberi. Her hakkı saklıdır.