Muhasebe Rehberi sayfasına gitmek için tıklayınız

Muhasebe  

Maliye

Vergi

Sigorta

İletişim

  TÜRKİYE' NİN MUHASEBE REHBERİ. "GÜNCEL MALİ MEVZUATLAR, YORUM, HABER"

 

 

 

-Muhasebe, Mevzuat, Yorum, Haber-29.03.2007-

--------------------------------------------------------------------

 
 

Bankalardan ödeme zorunluluğu
 

Bilindiği gibi Maliye Bakanlığı, kendisine Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 257. maddesiyle verilen, “mükelleflere muameleleri ile ilgili tahsilat ve ödemelerini banka veya benzeri finans kurumlarınca düzenlenen belgelerle tevsik etmeleri zorunluluğu getirme ve bu zorunluluğun kapsamını ve uygulamaya ilişkin usul ve esaslarını belirleme yetkisini” 320 sayılı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile kullanmıştır. Bu genel tebliğden sonra konuya ilişkin olarak 323, 324 ve 332 sayılı genel tebliğler ile 1 sayılı Vergi Usul Kanunu yayımlanmıştır. Biz de bu yazımızda, bu düzenlemelerle oluşan son durumu aktarmak istiyoruz.

Düzenlenen zorunluluk
Söz konusu genel tebliğlerle birinci ve ikinci sınıf tüccarlara, kazancı basit usulde tespit edilenlere, defter tutmak zorunda olan çiftçilere, serbest meslek erbabı ile vergiden muaf esnafa, kendi aralarında yapacakları ticari işlemler ile nihai tüketicilerden (Türkiye’de mukim olmayan yabancılar hariç) mal veya hizmet bedeli olarak yapacakları 8000 YTL'yi aşan tahsilat ve ödemelerini banka veya özel finans kurumları yahut PTT aracı kılınarak yapmaları ve bu kurumlarca düzenlenen hesap belgesi (dekont) veya hesap bildirim cetvelleri ile tevsik etmeleri zorunluluğu getirilmiştir. Düzenlemelerle tespit edilen tutarı aşan avans, pey akçesi, depozito gibi ödemelerle işletmelerin kendi ortakları ile ve diğer gerçek ve tüzelkişilerle olan ve herhangi bir ticari içeriği olmayan nakit hareketlerinin de bu kurumlarca düzenlenen belgelerle tevsiki zorunlu kılınmıştır.

Zorunluluğun istisnaları
Banka veya anılan kuruluşlarla yapılan ödemelerle ispat zorunluluğunun istisnaları ise anılan mevzuat ile

1- Bu zorunluluğun kapsamına giren kişilerle nihai tüketicilerin genel ve katma bütçeli idarelerle döner sermaye işletmelerine yapacakları ödeme veya tahsilat işlemleri,

2- Sermaye piyasası aracı kurumlarında, yetkili döviz müesseselerinde (döviz büfelerinde), noterlerde, tapu idarelerinde yapılan işlemlere konu ödeme ve tahsilatlar,

3- Genel ve katma bütçeli idareler, il özel idareleri, belediyelerle bunların teşkil ettikleri birlikler, kanunla kurulan diğer kamu kurum ve kuruluşları, kamu kurumu niteliğindeki mesleki kuruluşlara ait veya tabi olan veyahut bunlar tarafından kurulan ve işletilen müesseseler ile döner sermayeli kuruluşlar veya bunlara ait veya tabi diğer müesseseler tarafından yapılan ihale işlemlerine ilişkin yatırılması gereken teminat tutarları,

belirtilen limiti aşsa bile bunlara ilişkin ödeme ve tahsilatlar şeklinde belirlenmiştir.

Tebliğlerle tespit edilmiş sınırın altında kalan ödeme ve tahsilatların da banka veya özel finans kurumu yahut PTT aracılığı ile yapılması zorunlu değildir.

Ancak idare, tespit edilen tutarın üzerinde kalan işlemlerin tevsik zorunluluğundan kaçınmak amacıyla parçalara ayrılmasını da peçeleme oluşturacağından kabul edilmeyeceğini, aynı günde aynı kişi veya kurumlarla yapılan işlemlerin tek bir ödeme veya tahsilat kabul edileceğini açıklamıştır.

Mal veya hizmetin bedelinin 8000,- YTL’yi aşması nedeniyle tahsilat ve ödemesi anılan kurumlardan alınacak belgelerle tevsiki zorunluluğu bulunan satışlarda, satışın vadeli veya taksitli olması ve her bir taksit tutarının sınırın altında kalması halinde dahi, söz konusu zorunluluğa yine uyulması gerekmektedir. Bir başka anlatımla faturada gösterilen meblağın belirlenen tutarı aşması, zorunluluk için yeterlidir. Bu bedelin farklı tarihlerde ödenmesinde de her bir tahsilat ve ödemenin, anılan kurumlardan geçirilmesi gerekmektedir. Örneğin, bir beyaz eşya satıcısının 12.000.- YTL bedelindeki bir malını, bedeli 6 taksit halinde ödenmek üzere satması halinde, taksit tutarları sınırın altında kalmasına rağmen taksit ödemelerinin banka, özel finans kurumları ve PTT aracılığıyla yapılması gerekecektir.

Çekle ödeme
Banka sistemi içinde kaldığı müddetçe bir mal veya hizmet bedelinin müşterinin kendi çeki ya da ciro ettiği bir çek ya da beyaz ciro ile teslim ettiği bir çekle ödenmesi de imkân dahilindedir. Çekin tam ciro ve beyaz ciro ile devri mümkündür.

Sattıkları mal veya hizmet bedellerini müşterilerinden aldıkları çeklerle tahsil eden ve ödemelerini de yine bu çeklerle yapan mükelleflerin çeklerini ciro etmelerinde uymaları gereken hususlar, 1 sayılı Vergi Usul Kanunu Sirküleri'nde şu şekilde açıklanmıştır:

“Mal veya hizmet karşılığı alınan çekin tam ciro yapılması halinde çekin arkasında isim, unvan, vergi kimlik numarası ve adresinin yazılması yeterli olacaktır. Hamiline düzenlenen çek de aynı şekilde ciro edilebilecektir. Mal veya hizmet bedellerini beyaz ciro ile tahsil edenler ise bu çekleri için “çek alım bordrosu” düzenlemelidirler. Bu bordroda çeki düzenleyen ya da çeki devredenin adı, soyadı, vergi kimlik numarası ile imza ve kaşesinin bulunması gerekmektedir.

Çek alım bordrosu düzenledikten sonra bu çekler, satın alınan mal ve hizmet bedelleri karşılığı beyaz ciro ile verildiğinde “çek teslim bordrosu” düzenlenecektir. Bu bordrolarda da kendisine ciro yapılan satıcının veya yetkilisinin adı, soyadı vergi kimlik numarası ile imza ve kaşesinin bulunması zorunludur.”

Çek alım veya teslim bordrosunda birden fazla çekin bulunması halinde, çeki keşide veya son ciro edenlerin isim ve unvanları ile çek tutarlarının bordroya ayrı ayrı yazılması gerekmektedir.

Bu zorunluluğun değerlendirmesi ve uymamanın yaptırımı ise gelecek yazımızda.
MuhasebeNet.Net
 


Bumin Doğrusöz / Yorum

Referans / 29.03.2007

 

                                                                                                                                              

Copyrıght © 2005-2006  www.muhasebenet.net- Türkiye'nin Muhasebe Rehberi. Her hakkı saklıdır.