Türkiye Muhasebe Standartları Kurulundan:
BÖLÜMLERE GÖRE
RAPORLAMAYA İLİŞKİN TÜRKİYE MUHASEBE
STANDARDI (TMS 14)
HAKKINDA TEBLİĞ SIRA
NO: 24 (03.03.2006)
Amaç
MADDE 1 –
(1) Bu Tebliğin amacı; bölümlere göre
raporlamaya ilişkin 14
nolu
Türkiye Muhasebe Standardının yürürlüğe
konulmasıdır.
(2) Adı geçen Türkiye Muhasebe
Standardı bu Tebliğ ekinde yer almıştır.
Kapsam
MADDE 2 –
(1) Bölümlere göre raporlamaya ilişkin
Türkiye Muhasebe Standardının kapsamı ekli
TMS 14 metninde yer almaktadır.
Hukuki
dayanak
MADDE 3 –
(1) Bu Tebliğ, 28/7/1981 tarih ve 2499
sayılı Sermaye Piyasası Kanununun Ek-1 inci
maddesi ile 24/2/2004 tarihli ve 2004/6924
sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe
giren Türkiye Muhasebe Standartları
Kurulunun Çalışmalarına İlişkin Usul ve
Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 9 uncu
maddesinin (b) bendine dayanılarak
hazırlanmıştır.
Tanımlar
MADDE 4 –
(1) Bu Tebliğde geçen;
(a) TMSK ve Kurul: Türkiye
Muhasebe Standartları Kurulunu,
(b) TMS: Türkiye Muhasebe
Standartlarını,
(c) TFRS: Türkiye
Finansal
Raporlama Standartlarını,
ifade eder.
Yürürlük
MADDE 5 –
(1) Bu Tebliğ 31/12/2005 tarihinden sonra
başlayan hesap dönemleri için geçerli olmak
üzere yayımlandığı tarihte yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 6 –
(1) Bu Tebliğ hükümlerini Türkiye Muhasebe
Standartları Kurulu yürütür.
EK
Türkiye Muhasebe
Standardı
(TMS 14)
Bölümlere Göre
Raporlama
Amaç
Bu Standardın amacı;
finansal tablo
kullanıcılarına aşağıdaki hususlarda
yardımcı olmak amacıyla,
finansal
bilgilerin bölümlere göre – işletmenin
ürettiği farklı tür mal ve hizmetler ile
faaliyette bulunduğu farklı coğrafi alanlar
itibariyle - raporlanmasına ilişkin
ilkeleri belirlemektir:
(a) İşletmenin geçmiş
performansının daha iyi anlaşılması;
(b) Risk ve getirilerinin daha
iyi değerlendirilmesi; ve
(c) İşletme hakkında bir bütün
olarak daha doğru bir karara varılması.
Birçok işletme; kârlılık
oranları, büyüme fırsatları, geleceğe
ilişkin beklentiler ve riskler açısından
farklılık gösteren ürün ve hizmet grupları
sunmakta veya bu tür coğrafi bölgelerde
faaliyet göstermektedir. Bir işletmenin
farklı ürün veya hizmet gruplarına ve farklı
coğrafi bölgelerdeki faaliyetlerine ilişkin
bilgiler, – genellikle bölümlere göre
raporlama olarak adlandırılır – elde edilen
veriler bütününden belirlenemeyebilen,
farklı ürün ya
da hizmet gruplarına sahip veya uluslararası
bir işletmeye ait risk ve getirilerin
değerlendirilmesi açısından yararlıdır. Bu
nedenle, bölümlere ilişkin bilgiler,
finansal tablo
kullanıcılarının ihtiyaçlarının karşılanması
açısından yaygın bir şekilde gerekli
görülmektedir.
Kapsam
1. Bu Standart, Türkiye
Finansal
Raporlama Standartları ile uyumlu olarak
düzenlenen finansal
tablolar setinin tamamına uygulanır.
2.
Finansal tablolar seti, "TMS 1
Finansal
Tabloların Sunuluşu" Standardında
belirtildiği üzere; bilanço, gelir tablosu,
nakit akış tablosu,
özkaynak değişim tablosu ve
dipnotlardan oluşur.
3. Bu Standart, hisse senedine
dayalı menkul kıymetleri veya borçlanma
senetleri borsalar veya teşkilatlanmış diğer
piyasalarda işlem gören işletmeler ve
özkaynağa dayalı
veya borçlanma senetlerini kamuya açık
menkul kıymet piyasalarında ihraç etme
aşamasında olan işletmeler tarafından
uygulanır.
4. Menkul kıymetleri kamuya
açık piyasalarda işlem görmeyen bir
işletmenin, kendi isteğiyle,
finansal
tablolarını Türkiye
Finansal Raporlama Standartları ile
uyumlu olarak hazırlaması durumunda, söz
konusu işletme finansal
bilgilerini bölümlere göre açıklaması
konusunda teşvik edilir.
5. Menkul kıymetleri kamuya
açık piyasalarda işlem görmeyen işletmenin
bölüm bilgilerini, Türkiye
Finansal
Raporlama Standartları ile uyumlu olarak
hazırlanmış finansal
tablolarında kendi isteğiyle açıklamak
istemesi durumunda, söz konusu işletme, bu
Standartta yer alan hükümlerin tamamına
uymak zorundadır.
6. Tek bir
finansal raporun, menkul kıymetleri
kamuya açık piyasalarda işlem gören bir
işletmenin konsolide
finansal tabloları ile birlikte, ana
ortaklığın ya da
bir veya daha fazla bağlı ortaklığının
bireysel finansal
tablolarını da içermesi durumunda, bölüm
bilgileri sadece konsolide
finansal
tablolarda gösterilir. Bağlı ortaklığın
kendisinin, menkul kıymetleri kamuya açık
piyasalarda işlem gören bir işletme olması
durumunda; bölüm bilgileri, söz konusu bağlı
ortaklığın kendi bireysel
finansal
raporunda gösterilir.
7. Benzer şekilde, tek bir
finansal
raporun, menkul kıymetleri borsalar veya
diğer teşkilatlanmış piyasalarda işlem gören
bir işletmenin finansal
tabloları ile birlikte, bu işletmenin
finansal bir
yarar sağladığı iş ortaklığı veya
özkaynak yöntemi
ile muhasebeleştirilen bir iştirakinin
bireysel finansal
tablolarını da içermesi durumunda; bölüm
bilgileri sadece ilgili işletmenin
finansal
tablolarında gösterilir.
Özkaynak yöntemi
ile muhasebeleştirilen iştirakin veya iş
ortaklığının kendisinin, menkul kıymetleri
borsalar veya diğer teşkilatlanmış
piyasalarda işlem gören bir işletme olması
durumunda; söz konusu işletmeler bölüm
bilgilerini bireysel
finansal raporlarında gösterir.
Tanımlar
Diğer
Standartlardan alınan tanımlar
8. Bu Standartta geçen
aşağıdaki terimler; "TMS 7 Nakit Akış
Tabloları", "TMS 8 Muhasebe Politikaları,
Muhasebe Tahminlerinde Değişiklikler ve
Hatalar" ve "TMS 18 Hasılat" Standartlarında
belirtilen anlamlarıyla kullanılmıştır:
İşletme faaliyetleri: Bir
işletmenin hasılat yaratıcı esas faaliyeti
ile yatırım veya finansman faaliyeti
dışındaki diğer faaliyetleridir.
Muhasebe politikaları:
Finansal
tabloların hazırlanmasında ve sunulmasında
işletmeler tarafından kullanılan belirli
ilkeler, esaslar, gelenekler, kurallar ve
uygulamalardır.
Hasılat: Ortakların sermayeye
katkıları dışında,
özkaynakta artışla sonuçlanan ve
işletmenin dönem içindeki olağan
faaliyetlerinden elde edilen brüt ekonomik
fayda tutarıdır.
Faaliyet alanı ve
coğrafi bölüm tanımları
9. Bu Standartta geçen faaliyet
alanı ve coğrafi bölüm terimlerinin
anlamları aşağıdaki gibidir:
Faaliyet alanı: İşletmenin tek
bir ürün veya hizmet ya
da birbiriyle ilişkili bir ürün veya hizmet
grubu sunumunda faaliyetinde bulunan ve risk
ve getiri açısından diğer faaliyet
alanlarından farklı özellikler taşıyan,
ayırt edilebilir bölümüdür. Ürün veya
hizmetlerin birbirleriyle ilişkili olup
olmadığının belirlenmesinde, aşağıdaki
hususlar dikkate alınır:
a) Ürün veya hizmetlerin
niteliği;
b) Üretim süreçlerinin
niteliği;
c) Ürün veya hizmetin
müşterilerinin tür ve sınıfları;
d) Ürünlerin dağıtımı veya
hizmetlerin sunumunda kullanılan yöntemler;
ve
e) Uygulanabilir olması
durumunda; bankacılık, sigortacılık veya
kamu işletmelerinde olduğu gibi, düzenleyici
çevrenin niteliği.
Coğrafi bölüm: İşletmenin,
belirli bir ekonomik çevrede ürün veya
hizmet sunumu
faaliyetinde bulunan ve başka bir ekonomik
çevre içerisinde faaliyet gösteren
bölümlerden farklı risk ve getiri
özelliklerine sahip ayırt edilebilir
bölümüdür. Coğrafi bölümlerin
belirlenmesinde, aşağıdaki hususlar dikkate
alınır:
a) Ekonomik ve politik
koşulların benzerliği,
b) Farklı coğrafi alanlardaki
faaliyetler arası ilişkiler,
c) Faaliyetlerin yakınlığı,
d) Belirli bir bölgedeki
faaliyetlere özgü riskler,
e) Döviz kontrolüne ilişkin
düzenlemeler,
f) Temel kur riskleri.
Raporlanabilir bölüm: Bu
Standart uyarınca, yukarıdaki tanımlamalara
göre bölüm bilgileri açıklanması gerekli
olan faaliyet alanı veya coğrafi bölümdür.
10. Paragraf 9’da faaliyet
alanı ve coğrafi bölümlerin tanımlarındaki
faktörler özel bir düzende sıralanmamıştır.
11. Bir faaliyet alanı,
birbirlerinden önemli ölçüde farklı risk ve
getirileri olan ürün ve hizmetleri içermez.
Faaliyet alanının tanımı içerisinde bir veya
birden fazla faktör itibariyle farklılıklar
bulunabilse de, bir faaliyet alanı
içerisinde yer alan ürün ve hizmetlerin söz
konusu faktörlerin çoğunluğu itibarıyla
benzer olması beklenir.
12. Benzer olarak, bir coğrafi
bölüm, önemli ölçüde farklı risk ve
getirileri olan ekonomik çevreler
içerisindeki faaliyetleri içermez. Coğrafi
bölüm, tek bir ülke, iki veya daha fazla
ülkeden oluşan bir ülke grubu
ya da bir ülke
içerisindeki bir bölge olabilir.
13. Risklerin temel kaynakları,
işletmelerin çoğunun nasıl örgütlendiğini ve
yönetildiğini
etkiler. Dolayısıyla, bu Standardın 27
nci Paragrafı,
işletmenin örgütsel yapısı ve iç
finansal
raporlama sisteminin işletme bölümlerinin
belirlenmesine esas teşkil etmesini öngörür.
Bir işletmenin risk ve getirileri, hem
faaliyetlerinin coğrafi konumu (ürünlerinin
üretildiği veya hizmet dağıtım
faaliyetlerinin toplandığı yer), hem de
pazarlarının konumundan (ürünlerinin
satıldığı veya hizmetlerinin sunulduğu yer)
etkilenir. İlgili tanım, coğrafi bölümlerin
aşağıdakilerden herhangi birine
dayandırılmasına izin verir:
(a) İşletmenin üretim veya
hizmet yerleri ile diğer varlıklarının
konumu,
(b) İşletmenin pazarlarının ve
müşterilerinin konumu.
14. Bir işletmenin örgütsel ve
iç raporlama yapısı, normal koşullarda;
ilgili işletmenin coğrafi risklerinin
temelde; varlıklarının konumundan mı
(satışların merkezi), yoksa müşterilerinin
konumundan mı (satış yeri) kaynaklandığının
belirlenmesine esas teşkil eder. Böylelikle
işletme, coğrafi bölümlerinin
belirlenmesinde varlıklarının mı yoksa
müşterilerinin mi konumunun esas alınması
gerektiğine kendi yapısına bakarak karar
verir.
15. Faaliyet alanı veya coğrafi
bölümlerin oluşumunun belirlenmesi, belirli
ölçüde yargıda bulunmayı gerektirir. İşletme
yönetimi söz konusu yargıya ulaşması
açısından, finansal
bilgilerin bölümlere göre raporlanmasına
ilişkin olarak bu Standartta belirlenen
amaçları ve finansal
tabloların niteliklerine ilişkin olarak TMSK
tarafından yayımlanan "Finansal
Tabloların Hazırlanma ve Sunulma Esaslarına
İlişkin Kavramsal Çerçeve"de belirlenen
hükümleri dikkate alır. Söz konusu
nitelikler; işletmenin farklı ürün ve hizmet
grupları ile belirli coğrafi alanlardaki
faaliyetlerine ilişkin olarak raporlanan
finansal
bilgilerin, ihtiyaca uygunluğu,
güvenilirliği ve zaman içerisinde
karşılaştırılabilirliği ve anılan bilgilerin
işletmenin bir bütün olarak risk ve
getirilerinin değerlendirilmesinde
kullanılabilirliği ile ilgilidir.
Bölüm hasılatı,
giderleri, sonuçları, varlıkları ve
borçlarının tanımlanması:
16. Bu Standartta geçen ilave
terimlerin anlamları aşağıdaki gibidir:
Bölüm hasılatı: Müşterilere
yapılan satışlardan veya aynı işletmenin
diğer bölümleriyle yapılan işlemlerden elde
edilip edilmediğine bakılmaksızın,
işletmenin gelir tablosunda raporlanan
hasılatının doğrudan bir bölümle
ilişkilendirilebilen veya makul bir şekilde
bir bölüme tahsis edilebilen kısmıdır. Bölüm
hasılatı aşağıdakileri içermez:
a) "-"
b) Bölümün faaliyetleri
finansal
nitelikli olmadığı sürece; diğer bölümlere
verilen avans ya
da borçlardan elde edilen faizler dahil
olmak üzere, faiz veya temettü gelirleri;
veya
c) Bölümün faaliyetleri
finansal
nitelikli olmadığı sürece; yatırımların
satışından veya borçların sona
erdirilmesinden kaynaklanan kazançlar.
Bölüm hasılatı; sadece,
iştirakler, iş ortaklıkları veya
özkaynak
yöntemine göre muhasebeleştirilen diğer
yatırımların kâr veya zararlarından
işletmenin payına isabet eden payın
konsolide hasılat veya toplam işletme
hasılatı içerisinde yer aldığı durumda, söz
konusu kalemleri de içerir.
"TMS 31 İş Ortaklılarındaki
Paylar" Standardı uyarınca oransal
konsolidasyon
yöntemi ile muhasebeleştirilen müştereken
kontrol edilmekte olan bir ortaklığın
gelirlerinden ortak girişimcinin payına
isabet eden kısım, bölüm hasılatı içerisinde
yer alır.
Bölüm giderleri: Müşterilere
yapılan satışlardan veya aynı işletmenin
diğer bölümleriyle yapılan işlemlerden elde
edilip edilmediğine bakılmaksızın, işletme
faaliyetlerinden kaynaklanan giderlerin
doğrudan bir bölümle ilişkilendirilebilen
veya makul bir şekilde bir bölüme tahsis
edilebilen kısmıdır. Bölüm giderleri
aşağıdakileri içermez:
a) "-"
b) Bölümün faaliyetleri
finansal
nitelikli olmadığı sürece; diğer bölümlerden
alınan avans ya
da borçlardan kaynaklanan faizler dahil
olmak üzere, faiz giderleri;
c) Bölümün faaliyetleri
finansal
nitelikli olmadığı sürece; yatırımların
satışından veya borçların sona
erdirilmesinden kaynaklanan zararlar;
d) İştirakler, iş ortaklıkları
veya özkaynak
yöntemi ile muhasebeleştirilen diğer
yatırımların zararlarından işletmenin payına
isabet eden kısımlar,
e) Vergi giderleri, veya
f) İşletme düzeyinde ortaya
çıkan ve bir bütün olarak işletme ile ilgili
genel yönetim giderleri, merkez büro
giderleri ve diğer giderler. Ancak, bir
bölüm adına işletme düzeyinde maliyetler
oluşur. Bu tür maliyetler; bölümün
faaliyetleri ile ilişkili olduğu ve bölümle
doğrudan ilişkilendirilebilir veya bölüme
makul bir şekilde tahsis edilebilir olduğu
sürece bölüm giderleri olarak kabul edilir.
TMS 31 uyarınca oransal
konsolidasyon
yöntemi ile muhasebeleştirilen müştereken
kontrol edilmekte olan bir ortaklığın
giderlerinden ortak girişimcinin payına
isabet eden kısım, bölüm giderleri
içerisinde yer alır.
Sadece, konsolide
finansal
tablolarda veya işletmenin bireysel
finansal
tablolarında netleştirilmiş olmaları
koşuluyla; esas
itibarıyle faaliyetleri
finansal bir
niteliğe sahip bölümlerin faiz gelirleri ve
faiz giderleri bölüm raporlaması açısından
birbirleriyle netleştirilerek
gösterilebilir.
Faaliyet sonucu: Bölüm hasılatı
ile bölüm giderleri arasındaki farktır.
Faaliyet sonucu, azınlık paylarına ilişkin
herhangi bir düzeltme yapılmadan önce
belirlenir.
Bölüm varlıkları: Bir bölümün
faaliyetinde kullanılan ve doğrudan söz
konusu bölümle ilişkilendirilebilen
ya da makul bir
şekilde söz konusu bölüme tahsis edilebilen
işletme varlıklarıdır.
Bir bölümün faaliyet sonucunun
faiz ya da
temettü geliri içermesi durumunda, söz
konusu bölümün varlıklarına; ilgili
alacaklar, krediler, yatırımlar veya diğer
gelir yaratan varlıklar dahildir.
Bölüm varlıkları, vergi
varlıklarını içermez.
Özkaynak
yöntemi ile muhasebeleştirilen yatırımlardan
kaynaklanan kazanç veya kayıpların bölüm
hasılatı içerisinde yer alması durumunda,
söz konusu yatırımlar bölüm varlıklarına
dahil edilir. Bölüm varlıkları; TMS 31
uyarınca oransal
konsolidasyon yöntemi ile
muhasebeleştirilen müştereken kontrol
edilmekte olan bir ortaklığın faaliyetinde
kullanmakta olduğu varlıklardan ortak
girişimcinin payına isabet eden kısım, bölüm
varlıkları içinde yer alır.
Bölüm varlıkları, işletmenin
bilançosunda doğrudan indirim olarak
raporlanmış ilgili karşılıkların
düşülmesinden sonra belirlenir.
Bölüm borçları: Bir bölümün
faaliyetlerinden kaynaklanan ve doğrudan söz
konusu bölümle ilişkilendirilebilen veya
makul bir şekilde söz konusu bölüme tahsis
edilebilen borçlardır.
Bir bölümün faaliyet sonucunun
faiz gideri içermesi durumunda, söz konusu
bölümün borçları ile ilgili faiz içeren
borçları kapsar.
TMS 31 uyarınca oransal
konsolidasyon
yöntemi ile muhasebeleştirilen müştereken
kontrol edilmekte olan bir ortaklığın
borçlarından ortak girişimcinin payına
isabet eden kısım, bölüm borçları içinde yer
alır.
Bölüm borçları, vergi
borçlarını içermez.
Bölüm muhasebe politikaları:
Konsolide grup veya işletme bireysel
finansal
tablolarının hazırlanması ve sunulmasında
uygulanan muhasebe politikaları ile sadece
bölümlere ilişkin bilgilerin raporlanmasında
uygulanan muhasebe politikalarıdır.
17. Bölüm hasılatı, bölüm
giderleri, bölüm varlıkları ve bölüm
borçlarına ilişkin tanımlar; bir bölümle
doğrudan ilişkilendirilebilen veya makul bir
şekilde bir bölüme tahsis edilebilen türden
kalemlere ilişkin tutarları kapsar. Bir
bölümle doğrudan ilişkilendirilebilen veya
makul bir şekilde bir bölüme tahsis
edilebilen bu tür kalemlerin
belirlenmesinde, işletmeler, iç
finansal
raporlama sistemlerini başlangıç noktası
olarak alırlar. Şöyle ki; işletme içi
finansal
raporlama amaçları çerçevesinde bölümlerle
ilgili olduğu belirlenen tutarların;
raporlanabilir bölümlerin bölüm hasılatı,
bölüm giderleri, bölüm varlıkları ve bölüm
borçlarının ölçülmesi açısından söz konusu
bölümlerle doğrudan ilişkilendirilebilir
veya makul bir şekilde söz konusu bölümlere
dağıtılabilir oldukları varsayılır.
18. Ancak, bazı durumlarda, bir
hasılat, gider, varlık veya borç; işletme
yönetimince anlaşılır, fakat işletme
dışındaki diğer
finansal tablo kullanıcıları
tarafından subjektif,
keyfi ve anlaşılması zor olarak
nitelendirilebilecek bir esasa dayanarak
işletme içi finansal
raporlama amaçları çerçevesinde bölümlere
dağıtılmış olabilir. Bu tür bir dağıtım
işlemi; bölüm hasılatı, bölüm giderleri,
bölüm varlıkları ve bölüm borçlarına ilişkin
olarak bu Standartta yer alan tanımları
kapsamında makul bir dayanak oluşturmaz.
Aksine, bir işletme; bazı hasılat, gider,
varlık veya borç kalemlerini, bunların
dağıtımı için makul bir dayanak olsa bile
işletme içi finansal
raporlama amaçları açısından bunların
dağıtılmamasını seçebilir. Anılan türden bir
kalem, bu Standartta yer alan bölüm
hasılatı, bölüm giderleri, bölüm varlıkları
ve bölüm borçlarının tanımları kapsamında
ilgili bölümlere dağıtılır.
19. Bölümün faaliyetlerinde
kullanılan dönen varlıklar, maddi duran
varlıklar, finansal
kiralamaya konu edilen varlıklar (TMS 17
Kiralama İşlemleri) ve maddi olmayan duran
varlıklar, bölüm varlıklarına örnek olarak
gösterilebilir. Belirli bir amortisman veya
itfa kaleminin bölüm giderleri içerisinde
yer alması halinde, bunların ilgili olduğu
varlıklar da bölüm varlıkları içerisinde
gösterilir. Genel işletme veya merkez büro
amaçları için kullanılan varlıklar bölüm
varlıkları kapsamına dahil değildir. Dağıtım
için makul bir dayanak bulunması durumunda,
iki ya da daha
fazla bölüm tarafından kullanılan işletme
varlıkları bölüm varlıkları içerisine dahil
edilir. Bir bölümle doğrudan
ilişkilendirilebilen veya makul bir şekilde
bir bölüme dağıtılabilen şerefiyeler bölüm
varlıkları içerisinde gösterilirken; bu
şerefiyelere ilişkin değer düşüklüğü
zararları da bölüm giderleri içerisinde yer
alır.
20. Ticari ve diğer borçlar,
borç tahakkukları, müşterilerden alınan
avanslar, ürün garanti karşılıkları ve
çeşitli mal ve hizmet karşılıklarına ilişkin
diğer hak talepleri bölüm borçlarına örnek
olarak gösterilebilir. Borç alınan tutarlar,
finansal
kiralama (TMS 17) konusu varlıklara ilişkin
borçlar ve faaliyet amacından daha çok
finansman amacına ilişkin olarak katlanılan
diğer borçlar, bölüm yükümlülükleri
içerisinde yer almaz. Faiz giderlerinin
faaliyet sonucu içerisinde yer almaları
durumunda, bunların bağlı olduğu faize
dayalı borçlar da bölüm borçları içerisinde
gösterilir. Faaliyetleri esas itibariyle
finansal
nitelikte olmayan bölümlerin borçları, borç
alınan tutarları ve benzeri nitelikte
borçları içermez; çünkü faaliyet sonucu
finansman giderleri düşülmüş kâr veya zararı
değil, faaliyet kâr veya zararını gösterir.
Bunun yanısıra,
borçlanmalar çoğunlukla işletmenin geneli
ile ilgili olarak merkez büro düzeyinde
yapıldığından, faize dayalı borçların
doğrudan bir bölümle ilişkilendirilmesi veya
makul bir şekilde herhangi bir bölüme
dağıtılması genelde mümkün olmaz.
21. Bölüm varlık ve borçlarının
ölçülmesi işlemi; buna ilişkin düzeltmeler
sadece konsolide
finansal tabloların hazırlanması
amacıyla yapılmış, buna karşılık ana
işletmenin ya da
bağlı ortaklığın bireysel
finansal
tablolarında muhasebeleştirilmemiş dahi
olsalar, işletme birleşmesi sonucunda
edinilen bir işletmenin belirlenebilir bölüm
varlıkları ve bölüm borçlarının edinme
öncesi defter değerlerinde yapılan
düzeltmeleri de içerir. Benzer olarak, maddi
duran varlıkların edinme tarihinden sonra
TMS 16’da yer alan yeniden değerleme
yöntemine uygun olarak yeniden değerlenmiş
olmaları durumunda, bölüm varlıklarının
ölçülmesi işlemi, söz konusu yeniden
değerlemeleri de yansıtır.
22. Maliyetlerin dağıtımına
ilişkin olarak diğer Standartlarda
açıklayıcı hükümler bulunabilir. Örneğin;
"TMS 2 Stoklar" Standardının 11-20
nci
Paragraflarında maliyetlerin stoklarla
ilişkilendirilmesi ve bunlara dağıtılması;
"TMS 11 İnşaat Sözleşmeleri" Standardının
16-21 inci Paragraflarında ise maliyetlerin
sözleşmelerle ilişkilendirilmesi ve bunlara
dağıtılması konularında açıklayıcı hükümler
yer alır. Söz konusu açıklayıcı hükümler,
maliyetlerin bölümlerle ilişkilendirilmeleri
ve bunlara dağıtılmaları konularında yararlı
olabilir.
23. "TMS 7 Nakit Akış
Tabloları" Standardı, borçlu cari hesapların
nakdin bir unsuru olarak mı yoksa borç
olarak mı raporlanmaları gerektiği hususunu
düzenler.
24. Grup içi bakiyeler ve grup
içi işlemler tek bir bölüm içerisindeki grup
işletmeleri arasında olmadığı sürece; bölüm
hasılatı, bölüm giderleri, bölüm varlıkları
ve bölüm yükümlülükleri, bu tür grup içi
bakiyeler ve grup içi işlemler
konsolidasyon
sürecinin bir parçası olarak mahsup
edilmeden önce belirlenir.
25. İşletmenin
finansal
tablolarının bir bütün olarak
hazırlanmasında ve sunulmasında kullanılan
muhasebe politikalarının, aynı zamanda,
bölümün temel muhasebe politikalarını da
oluşturmakta olmalarına ek olarak,
bölümlerin belirlenmesi, bölümler arası
transferlerin fiyatlanma yöntemleri ile
hasılatın ve giderlerin bölümlere
dağıtımında kullanılan esaslar gibi özel
olarak bölüm raporlaması ile ilgili
politikalar da, bölüm muhasebe politikaları
içerisinde yer alır.
Raporlanabilir
bölümlerin belirlenmesi
Temel ve
ikincil bölüm raporlama esasları
26. Temel bölüm raporlama
esasının faaliyet alanı mı yoksa coğrafi
bölüm mü olacağını, işletmenin risk ve
getirilerinin temel kaynak ve niteliği
belirler. İşletmenin risk ve getiri
oranlarının, daha ziyade, ürettiği ürün ve
hizmetlerdeki farklılıklardan etkilenmeleri
durumunda; bölüm bilgilerinin raporlanmasına
yönelik temel esas, faaliyet alanı olurken;
coğrafi bölümler ikincil olarak raporlanır.
Benzer olarak, işletmenin risk ve getiri
oranlarının, daha ziyade, söz konusu
işletmenin farklı ülkelerde veya diğer
coğrafi bölgelerde faaliyet göstermesinden
etkilenmeleri durumunda; bölüm bilgilerinin
raporlanmasına yönelik temel esas coğrafi
bölgeler olurken, ilgili ürün ve hizmet
gruplarına ilişkin bilgiler faaliyet alanı
esasında ikincil olarak raporlanır.
27. Bir işletmenin karşı
karşıya bulunduğu risklerin niteliği ve
temel kaynakları ile farklı getiri
oranlarını ve dolayısıyla hangi raporlama
esaslarının temel, hangisinin ikincil
olacağının belirlenmesinde; aşağıdaki
durumlar hariç olmak üzere, işletmenin
örgütsel ve yönetim yapısı ile yönetim
kuruluna ve icra kurulu başkanına yönelik
işletme içi finansal
raporlama sistemi esas alınır:
a) Bir işletmenin risk ve
getiri oranlarının hem ürettiği ürün ve
hizmetlerdeki hem de faaliyette bulunduğu
coğrafi bölgelerdeki farklılıklardan önemli
ölçüde etkilendiği ve anılan durumun
işletmenin idaresinde ve yönetim kuruluna ve
de icra kurulu başkanına yönelik işletme içi
raporlama sisteminde
matriks yaklaşımının benimsenmiş
olması ile kanıtlanabildiği durumlarda,
temel bölüm raporlama esası olarak faaliyet
alanı, ikincil bölüm raporlama esası olarak
da coğrafi bölümler kullanılır; ve
b) Bir işletmenin örgütsel ve
yönetsel yapısı ile yönetim kuruluna ve icra
kurulu başkanına yönelik işletme içi
finansal
raporlama sisteminin, tek bir ürün veya
hizmete ya da
bir ürün veya hizmet grubuna
ya da belli bir
coğrafi bölgeye dayanmaması durumunda; söz
konusu işletmenin idarecileri ve yönetimi,
işletmenin risk ve getirilerinin ürettiği
ürün ve hizmetlerden ya
da faaliyette bulunduğu coğrafi bölgelerden
hangisi ile daha fazla ilgili olduğu ve
dolayısıyla işletme bölümlerinden ve coğrafi
bölümlerden hangisinin temel hangisinin
ikincil bölüm raporlama esası olarak
kullanılacağını kendileri belirler.
28. İşletmelerin çoğu
açısından, risk ve getirilerin temel kaynağı
işletmelerin örgütsel ve yönetsel yapılarını
belirler. Bir işletmenin örgütsel ve
yönetimsel yapısı ile işletme içi
finansal
raporlama sistemi, olağan koşullarda bölüm
raporlaması amaçlarına yönelik olarak
işletmenin risk ve getirilerinin temel
kaynağına ilişkin en iyi kanıtı teşkil eder.
Bundan dolayı, bazı nadir durumlar hariç
olmak üzere; bölüm bilgilerinin
finansal
tablolarda raporlanmasında, işletme
içerisinde en üst yönetime yapılan
raporlamada kullanılan esaslar ile aynı
esaslar kullanılır. İşletmenin risk ve
getirilerinin temel kaynağı temel bölüm
raporlama esası şekline dönüşür. İşletmenin
risk ve getirilerinin ikincil kaynağı ise
ikincil bölüm raporlaması esasına
dönüşür.
29. "Matriks
sunum" -işletme bölümleri ve coğrafi
bölümlerin her ikisinin birden, her birinde
ilgili bölüm açıklamalarının tamamı yer
almak üzere bir temel bölüm raporlama esası
olduğu- işletmenin risk ve getiri
oranlarının, hem ürettiği ürün ve
hizmetlerdeki hem de faaliyette bulunduğu
coğrafi bölgelerdeki farklılıklardan önemli
bir şekilde etkilenmesi durumunda genellikle
kullanışlı bilgiler sağlayabilir. Bu
Standart matriks
sunumun kullanılmasını gerektirmez ancak
bunu yasaklamaz.
30. Bazı durumlarda, bir
işletmenin organizasyonu ve iç raporlama
sistemi, ürettiği ürün ve hizmet türleri
veya faaliyette bulunduğu coğrafi bölgelerin
her ikisindeki farklılıklardan da bağımsız
olarak gelişmiş olabilir. Örneğin; işletme
içi raporlama sistemi, birbiriyle ilişkisiz
ürün ve hizmet gruplarından oluşan işletme
içi bölümlerin ortaya çıkmasına sebebiyet
verecek şekilde, işletmenin tüzel kişiliği
esas alınarak organize edilmiş olabilir. Bu
tür olağan dışı durumlarda, işletme içi
raporlanan bölüm bilgileri bu Standardın
amaçlarını karşılamaz. Buna bağlı olarak, 27
(b) Paragrafı bir işletmenin risk ve
getirilerinin ürettiği ürün ve hizmetlerden
ya da faaliyette
bulunduğu coğrafi bölgelerden hangisi ile
daha fazla ilgili olduğunun ve dolayısıyla
işletme bölümlerinden ve coğrafi bölümlerden
hangisinin temel bölüm raporlama esası
olarak kullanılacağının yöneticiler ve
işletme yönetimi tarafından belirlenmesini
gerektirir. Amaç; diğer işletmelerle makul
derecede bir karşılaştırılabilirlik sağlamak
ve ortaya çıkan bilginin anlaşılabilirliğini
arttırmak, bunun yanı sıra, ürün/hizmetler
ve coğrafi konumla ilgili risk ve getiriler
hakkında yatırımcılar, kredi verenler ve
diğer ilgililerin ihtiyaçlarını
karşılamaktır.
Faaliyet alanları
ve coğrafi bölümler
31. Bir işletmenin dış
raporlama amaçlarına yönelik faaliyet ve
coğrafi bölümleri, ilgili birimin geçmiş
performansının değerlendirilmesi ve
gelecekte yapılacak kaynak tahsisine yönelik
karar verilebilmesini
teminen, işletmenin yönetim kuruluna
ve icra kurulu başkanına raporlanan
bilgilerde esas alınan örgütsel birimler ile
aynı olmak zorundadır.
32. Bir işletmenin örgütsel ve
yönetsel yapısı ile yönetim kuruluna ve icra
kurulu başkanına yönelik işletme içi
finansal
raporlama sisteminin, tek bir ürün veya
hizmete ya da
bir ürün veya hizmet grubuna
ya da belli bir
coğrafi bölgeye dayanmaması durumunda, bu
Standardın 27 (b) Paragrafı; işletme
idarecileri ve yönetiminin, işletmenin risk
ve getirilerini hangisinin yansıttığına
ilişkin değerlendirmeleri sonucunda faaliyet
alanı veya coğrafi bölümlerden birisini
temel, diğerini ise ikincil bölüm raporlama
esası olarak seçmelerini gerektirir. Bu
durumda, işletme idarecileri ve yönetimi
tarafından, aşağıdaki durumlarla tutarlı
olmak kaydıyla, yönetim kuruluna ve icra
kurulu başkanına işletme içi
finansal
raporlamada kullanılan sisteme ilişkin
esaslar yerine, bu Standardın 9 uncu
Paragrafında yer alan tanımlardaki hususlar
esas alınmak suretiyle dış raporlama
amaçlarına yönelik faaliyet alanı ve coğrafi
bölümler belirlenir:
(a) İdarecilere ve yönetime
işletme içerisinde raporlanan bölümlerin bir
veya daha fazlasının, bu Standardın Paragraf
9’da yer alan tanımlardaki hususlara dayanan
bir faaliyet alanı veya coğrafi bölüm
olması, ancak diğerlerinin bu şekilde
olmaması durumunda; aşağıda yer alan (b) alt
Paragrafı, sadece 9 uncu Paragrafta yer alan
tanımları sağlamayan işletme içi bölüm
raporlarına uygulanır (söz konusu tanımları
sağlayan işletme içi bölüm raporları, daha
fazla bölümlenmez);
(b)
İdarecilere ve yönetime işletme içerisinde
raporlanan bölümlerin bu Standardın 9
uncu Paragrafında yer alan tanımları
sağlamayan bölümlerine ilişkin olarak;
işletme yönetimi tarafından bu Standardın 9
uncu Paragrafında yer alan tanımlar ile
uyumlu bir şekilde, iç bölümleme sisteminin
ürün veya hizmet hatları
ya da coğrafi
hatlar bazında bilgi raporlayan işletme içi
bölümün bir sonraki alt düzeyi dikkate
alınır; ve
(c) İşletme içerisinde
raporlanan bu tür bir alt-bölümün, bu
Standardın 9 uncu Paragrafında yer alan
tanımlardaki faktörlere dayanan faaliyet
alanı veya coğrafi bölüm tanımlamasını
karşılaması durumunda, raporlanabilir
bölümlerin belirlenmesine ilişkin bu
Standardın 34 ve 35 inci Paragraflarında yer
alan kriterler söz konusu bölüme de
uygulanır.
33. Bu Standart kapsamında, tüm
işletmeler, faaliyet alanı ve coğrafi
bölümlerini her bir birimin geçmiş
performansının değerlendirilmesi ve bu
birimlere gelecekte yapılacak kaynak
dağıtımına yönelik olarak işletmenin yönetim
kuruluna (özellikle, eğer var ise, yönetici
olmayan denetim müdürlerine) ve icra kurulu
başkanına (bazı durumlarda birkaç kişiden
oluşan bir grup da olabilen, karar alma
sürecindeki kıdemli kişi) bilgi raporlayan
örgütsel birimler olarak belirler. İşletme
içi bölümlerin ürün veya hizmet
ya da coğrafi
hatlar bazında belirlenmemiş olması
nedeniyle, Paragraf 32’yi uygulamakla
yükümlü olan bir işletme; sadece dış
raporlama amaçlarına yönelik yeni bölümler
kurmak yerine, ürün veya hizmet hatları
ya da coğrafi
hatlar bazında bilgi raporlayan işletme içi
bölümün bir sonraki alt düzeyini dikkate
alır. Bir işletmenin dış raporlama
amaçlarına yönelik faaliyet alanı ve coğrafi
bölümlerinin belirlenmesi açısından, ilgili
işletmenin örgütsel ve yönetsel yapısı ile
işletme içi finansal
raporlama sisteminin dikkate alınması
yaklaşımı "yönetim yaklaşımı" olarak;
bilginin işletme içi raporlandığı örgütsel
kısımlar ise "faaliyet bölümleri" olarak
adlandırılır.
Raporlanabilir
bölümler
34. İşletme içi raporlanan
önemli ölçüde benzer iki veya daha fazla
faaliyet alanı veya
coğrafi
bölüm, tek bir faaliyet alanı veya coğrafi
bölüm olarak birleştirilebilir. Aşağıdaki
koşulların varlığı halinde; iki veya
daha fazla faaliyet alanı veya coğrafi
bölümün önemli ölçüde benzer olduğu kabul
edilir:
(a) Uzun vadeli
finansal
performanslarının benzer olması; ve
(b) Bu Standardın 9 uncu
Paragrafında yer alan tanımdaki hususların
tamamı açısından benzer olmaları.
35. Bir faaliyet alanının veya
coğrafi bölümün, raporlanabilir bölüm olarak
belirlenebilmesi için; bölüm hasılatının
büyük bir çoğunluğunun işletme dışı
müşterilere yapılan satışlardan kazanılması
ve;
a) İşletme dışı müşterilere
yapılan satışlardan ve diğer bölümler ile
gerçekleştirilen işlemlerden elde edilen
hasılatın, işletme içi ve dışı tüm
bölümlerin toplam hasılatının %10’unu veya
daha fazlasını oluşturması; veya
b) Kâr veya zararla sonuçlanan
faaliyet sonucunun, kâr elde eden bölümlerin
toplam sonuçları ile zarar eden bölümlerin
toplam sonuçlarının mutlak anlamda büyük
olanının %10 veya daha fazlasına isabet
etmesi; veya
c) Varlıklarının, tüm
bölümlerin toplam varlıklarının %10 veya
daha fazlasını oluşturması gerekir.
36. İşletme içi raporlanan bir
bölüm verilerinin, Paragraf 35’teki
önemlilik alt sınırlarının tamamının altında
olması durumunda;
a) Bu bölüm, boyutuna rağmen
raporlanabilir bölüm olarak belirlenebilir;
b) Bu bölüm, boyutu nedeniyle
raporlanabilir bölüm olarak belirlenmemiş
olması durumunda; verileri Paragraf 35’te
belirtilen önemlilik alt sınırlarının yine
tamamının altında olan benzer nitelikli bir
veya daha fazla işletme içi raporlanan
bölümle birlikte, ayrı bir raporlanabilir
bölüm içerisinde birleştirilebilir (iki veya
daha fazla faaliyet alanı veya coğrafi
bölümün, bu Standardın 9 uncu Paragrafında
yer alan tanımlardaki hususların büyük bir
çoğunluğuna sahip olmaları durumunda, benzer
nitelikli oldukları kabul edilir);
c) Bu bölümün ayrı bir bölüm
olarak raporlanmamış veya birleştirilmemiş
olması durumunda, söz konusu bölüm,
dağıtılmamış mutabakat kalemi olarak
gösterilir.
37. Raporlanabilir bölümlerle
ilişkilendirilebilir işletme dışı toplam
hasılatın, toplam konsolide hasılat veya
toplam işletme hasılatının %75’inden daha az
olması durumunda; Paragraf 35’te belirtilen
%10 oranındaki alt sınırı sağlamasalar bile,
toplam konsolide hasılatın veya toplam
işletme hasılatının en az %75 oranındaki
kısmı raporlanabilir bölümler içerisine
dahil olana kadar, ilave bölümler
raporlanabilir bölüm olarak belirlenir.
38. Bu Standartta yer alan %10
oranındaki alt sınır; faaliyet alanı ve
coğrafi bölümlerin belirlenmesi haricinde,
finansal
raporlamanın herhangi bir bölümüne ilişkin
önemliliğin belirlenmesinde kullanılmaz.
39. Raporlanabilir bölümlerin,
hasılatlarının büyük çoğunluğunu işletme
dışı müşterilere yapılan satışlardan elde
eden bölümlerle sınırlandırılması durumunda;
bu Standart, dikey olarak bütünleşmiş
faaliyetlerin farklı safhalarının ayrı
faaliyet alanı olarak belirlenmesini
gerektirmez. Ancak, bazı endüstrilerde
mevcut uygulama, işletme dışı müşterilerden
önemli bir satış hasılatı elde etmese dahi,
dikey olarak bütünleşmiş belirli
faaliyetlerin ayrı işletme bölümleri olarak
raporlanmasıdır. Örneğin; çok sayıda
uluslararası petrol şirketi, arama ve üretim
faaliyetleri ile arıtma ve pazarlama
faaliyetlerini, ham petrollerin tamamının
veya çoğunluğunun içsel olarak ilgili
işletmenin arıtma faaliyetlerine transfer
edilmesi halinde bile, ayrı faaliyet
alanları olarak raporlar.
40. Bu Standart; dikey olarak
bütünleşmiş faaliyetlerin, 75 inci Paragraf
çerçevesinde bölümler arası transferlerin
fiyatlandırılmalarına ilişkin açıklamalarda
yer alan uygun tanımlamalar ile birlikte
ihtiyari olarak ayrı bölümler halinde
raporlanmasını teşvik eder, ancak bu işlem
zorunlu değildir.
41. Bir işletmenin dikey olarak
bütünleşmiş faaliyetlerinin iç raporlama
sisteminde ayrı bölümler olarak dikkate
alındığı, ancak bu tür faaliyetlerin işletme
tarafından dışarıya faaliyet alanı olarak
raporlanmasının tercih edilmemiş olduğu
durumlarda; dış raporlama amaçlı
raporlanabilir faaliyet alanları
belirlenirken, satış bölümlerinin herhangi
bir bölüme tahsis edilmemiş bir düzeltme
kalemi olarak dikkate alınmasını
gerektirecek makul bir gerekçe bulunmadığı
sürece, satış bölümleri satın alma bölümleri
ile birleştirilir.
42. Bir önceki dönemde ilgili
%10 oranındaki alt sınırı karşılaması
nedeniyle raporlanabilir bölüm olarak
belirlenen bir bölümün işletme yönetimi
tarafından önemliliğinin devam ettiğine
karar verilmesi durumunda, bu bölümün
raporlanabilir bir bölüm olarak dikkate
alınmasına cari dönemde devam edilir. Anılan
durum, söz konusu bölümün hasılatı, faaliyet
sonucu ve varlıklarının tamamının %10
oranındaki alt sınırı karşılayamaz hale
gelmesi durumunda da geçerlidir.
43. Bir bölümün cari dönemde
ilgili %10 oranındaki alt sınırı karşılaması
nedeniyle raporlanabilir bölüm olarak
belirlenmesi durumunda; karşılaştırma amaçlı
olarak sunulacak olan önceki dönem bölüm
verileri, yapılması mümkün olduğu sürece, bu
yeni raporlanabilir bölümü ayrı bir bölüm
olarak yansıtacak şekilde yeniden
düzenlenir. Bu durum, bölüm verilerinin
önceki dönemde %10 oranındaki eşikleri
sağlamaması halinde de geçerlidir.
Bölüm muhasebe
politikaları
44. Bölüm bilgileri, konsolide
edilmiş bir grubun veya bir işletmenin
finansal
tablolarının hazırlanması ve sunulmasında
benimsenen muhasebe politikaları ile uyumlu
olarak hazırlanır.
45. Konsolide
finansal
tabloların veya işletme çapında
finansal
tablolarının hazırlanmasında işletme
idarecileri ve yönetimi tarafından
kullanılması benimsenen muhasebe
politikalarını, söz konusu işletme
idarecileri ve yönetiminin, dış raporlama
amaçlarına en uygun muhasebe politikası
olarak kabul ettikleri varsayılır. Bölüm
bilgilerinin amacının, işletmenin bir bütün
olarak daha iyi anlaşılması ve daha bilgili
bir şekilde karar alınmasının sağlanması
amacıyla finansal
tablo kullanıcılarına katkıda bulunmak
olması nedeniyle; bu Standart, bölüm
bilgilerinin hazırlanmasında, işletme
idarecileri ve yönetimi tarafından seçilen
muhasebe politikalarının kullanılmasını
gerektirir. Ancak, bu durum; konsolide
edilmiş finansal
tablolara veya işletmenin konsolide olmayan
finansal
tablolarına ilişkin muhasebe
politikalarının, raporlanabilir bölümlere
bunlar ayrı birer işletmeymiş gibi
uygulanacağı anlamına gelmez. İşletme
çapında belirli bir muhasebe politikası
uygulanırken yapılan ayrıntılı bir
hesaplama, makul bir gerekçenin bulunması
halinde, ilgili bölümlere paylaştırılabilir.
Örnek olarak; emekliliğe ilişkin
hesaplamalar sıklıkla bir bütün olarak
işletme için yapılır; ancak, işletme
çapındaki veriler, bölümlerin ücret ve
demografik verileri dikkate alınarak, ilgili
bölümlere paylaştırılabilir.
46. Bu Standart, a) bölüm
bilgileri, ilgili bölümün performansının
değerlendirilmesi ve kaynakların bu bölüme
tahsis edilmesine ilişkin karar alınması
için, işletmenin yönetim kurulu ve
yöneticilerine işletme içi raporlandığı ve
b) bu tür ek bilgilere yönelik ölçüm
esasları açıkça belirtildiği sürece;
konsolide finansal
tablolar veya işletmenin konsolide olmayan
finansal
tabloları için benimsenen muhasebe
politikaları dışındaki bir esasa göre
hazırlanan ek bölüm bilgilerinin
açıklanmasını yasaklamaz.
47. İki veya daha fazla bölüm
tarafından müşterek olarak kullanılan
varlıklar, sadece ve sadece, bunlara ilişkin
hasılat ve giderlerin de söz konusu
bölümlere dağıtılması durumunda, bu
bölümlere dağıtılır.
48. Varlık, borç, hasılat ve
gider kalemlerinin bölümlere ne şekilde
dağıtılacağı; bu tür kalemlerin nitelikleri,
bölümler tarafından yerine getirilen
faaliyetler ve bölümlerin göreceli
bağımsızlıkları gibi hususlara bağlıdır. Tüm
işletmeler tarafından benimsenecek tek bir
dağıtım esasının belirlenmesi mümkün veya
uygun değildir. Ayrıca, bu tür dağıtımların
yapılmasına yönelik tek bir dağıtım esasının
bulunması ve bu esasın da keyfi ve
anlaşılması güç olması halinde; iki veya
daha fazla bölüm ile müşterek olarak ilgili
bulunan varlık, borç, hasılat ve gider
kalemlerinin dağıtımı zorunlu değildir.
Bölüm hasılatı, bölüm giderleri, bölüm
varlıkları ve bölüm borçlarının tanımları
birbirleriyle ilişkili olup; bu çerçevede
yapılacak dağıtımların tutarlı olması
gerekir. Bu nedenle, birlikte kullanılan
varlıklar, sadece ve sadece ilgili hasılat
ve giderlerinin de aynı bölümlere
dağıtılması halinde, bölümlere dağıtılır.
Örneğin; bir varlık, sadece ve sadece
kendisine ilişkin amortisman veya itfaların
faaliyet sonucunun ölçülmesinde indirilmiş
olmaları durumunda, bölüm varlıkları
içerisine dahil edilir.
Açıklamalar
49. 50-67 arasındaki
Paragraflar, bir işletmenin temel raporlama
esasındaki raporlanabilir bölümlerine
ilişkin gerekli açıklamaları düzenler. 68-72
arasındaki Paragraflar, bir işletmenin
ikincil raporlama esasına göre
raporlanabilir bölümlerine ilişkin gerekli
açıklamaları belirtir. 68-72 arasındaki
Paragraflar ikincil raporlama açısından çok
daha az açıklama gerektirdiği halde,
işletmeler 50-67 arasındaki Paragraflarda
temel bölümlere ilişkin olarak belirlenen
bütün açıklamaları, raporlanabilir her bir
ikincil bölüm için de yapmaları konusunda
teşvik edilir. 74-83 arasındaki Paragraflar,
bölüm açıklamasına ilişkin birçok başka
konuya da işaret eder. Ek-B1’de, söz konusu
açıklama Standartlarının uygulamasına yer
verilmiştir.
Temel
raporlama esası
50. Paragraf 51-67 arasında
yer alan açıklamalara ilişkin hükümler,
işletme tarafından temel raporlama esasının
benimsendiği raporlanabilir bölümlerin
tamamına uygulanır.
51. İşletme, her bir
raporlanabilir bölüme ilişkin bölüm
hasılatını açıklar. İşletme dışı müşterilere
yapılan satışlardan elde edilen bölüm
hasılatı ile diğer bölümlerle
gerçekleştirilen işlemlerden elde edilen
bölüm hasılatı ayrı olarak raporlanır.
52. İşletme; sürdürülen
faaliyetlere ilişkin sonuçları, durdurulan
faaliyetlere ilişkin
sonuçlardan ayrı şekilde göstermek
suretiyle, her bir raporlanabilir bölüme
ilişkin faaliyet sonucunu açıklar.
52A. Paragraf 52’nin durdurulan
faaliyetlere ilişkin açıklama hükümlerinin
en son dönem bilanço tarihi itibariyle
durdurulmuş olarak sınıflanmış faaliyetlerin
tamamıyla ilişkilendirilmesi
amacıyla, işletme önceki dönemlerin
finansal
tablolarında yer alan faaliyet
sonuçlarını yeniden düzenler.
53. Bir işletme tarafından,
keyfi dağıtımlar yapılmaksızın, faaliyet
sonucu dışında, bölümün kâr veya zararının
ya da bölümün
kârlılığına ilişkin diğer bazı ölçülerin
hesaplanabilmesi durumunda bu tür verilerin
faaliyet sonucuyla birlikte açıklanması
teşvik edilir. Bu tür verilerin, konsolide
finansal
tablolar veya işletmenin konsolide olmayan
finansal
tabloları için benimsenen muhasebe
politikaları dışındaki bir esas çerçevesinde
hazırlanmış olması durumunda, bunların ölçüm
esasına ilişkin ayrıntılı bir açıklamaya
işletme finansal
tablolarında yer verilir.
54. Gelir tablosunda faaliyet
sonucunun üzerinde bölümün performansına
ilişkin bir veriye örnek olarak, brüt satış
kârı verilebilir. Gelir tablosunda faaliyet
sonucunun altında yer alan bölümün
performans verilerine örnek olarak, olağan
faaliyet kârı veya zararı (vergi öncesi veya
sonrası) ve kâr veya zarar verilebilir.
55. Bir işletme her bir
raporlanabilir bölüm için, bölüm
varlıklarının toplam defter
değerini açıklar.
56. Bir işletme, her bir
raporlanabilir bölüm için bölüm borçlarını
açıklar.
57. Bir işletme, her bir
raporlanabilir bölüm için, bir dönemden daha
uzun bir süre kullanılması beklenen bölüm
varlıklarının (maddi duran varlıklar ve
maddi olmayan duran varlıklar) elde
edilmesine yönelik olarak dönem boyunca
katlanılan toplam maliyeti açıklar. Söz
konusu işlem, bazı zamanlar, sermaye
ilaveleri veya sermaye harcamaları olarak da
nitelendirilmekte olup, bu ilkenin
gerektirdiği ölçümler nakit esasında değil
tahakkuk esasında yapılır.
58. İşletme, faaliyet sonucuna
dahil edilen bölüm varlıklarına ilişkin
dönem amortisman ve itfa giderlerinin toplam
tutarını, her bir raporlanabilir bölüm için
açıklar.
59. Bir işletme bölüm hasılatı
ve bölüm giderleri içerisinde, niteliği,
boyutu veya sıklığı nedeniyle her bir
raporlanabilir bölümün dönem içerisindeki
performansının anlaşılması için gerekli olan
kalemlerin nitelik ve tutarlarını açıklamak
konusunda teşvik edilir, ancak bu husus
zorunlu değildir.
60. TMS 1; gelir ve gider
kalemlerinin önemli olmaları durumunda,
bunların nitelik ve tutarların ayrı olarak
açıklanmasını gerektirir. TMS 1’de; stoklar
ve maddi varlıklara ilişkin defter
değerlerinin düşürülmesi, yeniden
yapılandırma karşılıkları, maddi duran
varlıkların ve uzun vadeli yatırımların
elden çıkarılmaları, durdurulan faaliyetler,
yasal uzlaşmalar ve karşılıkların iptali
edilmesi gibi birçok örnek verilmiştir.
Paragraf 59’da yer alan hükümler, bu tür
kalemlerin sınıflandırılmalarını veya
ölçümlerini değiştirmeyi amaçlamaz. Ancak,
bu
Paragrafta yapılması teşvik edilen açıklama;
bu kalemlerin açıklama amaçları açısından
değerlendirildikleri düzeyi, işletme
düzeyinden bölüm düzeyine indirir.
61. Bir işletme, Paragraf 58
gereğince ayrı olarak açıklanması gereken
amortisman ve itfalar dışındaki, bölüm
giderlerine dahil edilen ve dolayısıyla
faaliyet sonucunun ölçülmesinde dikkate
alınan önemli nakit dışı giderlerin toplam
tutarını, her bir raporlanabilir bölüm için
açıklar.
62. TMS 7 işletmenin işletme,
yatırım ve finansal
faaliyetlerinin ayrı olarak raporlandığı
bir nakit akış tablosunun sunulmasını
gerektirir. TMS 7 raporlanabilir her bir
coğrafi ve sanayi bölümüne ilişkin nakit
akışı bilgilerinin kamuya duyurulmasının,
işletmenin genel
finansal durumu, likiditesi ve nakit
akışının anlaşılması için gerekli olduğunu
ifade eder. TMS 7 bu tür bilgilerin
açıklanmasını teşvik eder. TMS 7 tarafından
açıklanması teşvik edilen bölüm nakit akışı
bilgilerinin açıklanması bu Standart
tarafından da teşvik edilir. Buna ek olarak,
bu Standart, bölüm hasılatına dahil edilmiş
ve dolayısıyla faaliyet sonucunun
ölçülmesinde dikkate alınmış önemli nakit
dışı hasılatların açıklanmasını da teşvik
eder.
63. TMS 7 tarafından
açıklanması teşvik edilen bölüm nakit akış
bilgilerini açıklayan bir işletme, Paragraf
58 kapsamında bölümlere ilişkin amortisman
ve itfa giderlerini ya
da Paragraf 61 kapsamında nakit dışı
giderlerini ayrıca açıklamak zorunda
değildir.
64. Bir işletme her bir
raporlanabilir bölümü için; iştiraki, iş
ortaklığı veya özkaynak
yöntemi ile muhasebeleştirilen diğer
yatırımlarının kâr veya zararından kendisine
düşen toplam payı, tüm bu iştiraklerinin
faaliyetlerinin esas itibariyle ilgili bölüm
faaliyetleri dahilinde olması durumunda
açıklar.
65. Bir önceki Paragraf
kapsamında tek bir toplam tutar
açıklanırken, her bir iştirak, iş ortaklığı
veya özkaynak
yöntemiyle muhasebeleştirilen diğer bir
yatırım, faaliyetlerinin bir bölüm
içerisinde gerçekleşip gerçekleşmediğinin
tespiti açısından; ayrı
ayrı değerlendirilir.
66. İştirakler, iş ortaklıkları
veya öz sermaye yöntemi ile
muhasebeleştirilen diğer yatırımların kâr
veya zararından işletmenin payına isabet
eden toplam kısmın, raporlanabilir bölümler
aracılığıyla açıklanmış olmaları durumunda;
söz konusu iştirak ve iş ortaklıklarındaki
toplam yatırımların da raporlanabilir bölüm
aracılığıyla açıklanması gerekir.
67. Bir işletme, raporlanabilir
bölümler açısından açıklanan bilgiler ile
konsolide finansal
tablolarda veya konsolide olmayan
finansal
tablolarında yer alan tüm bilgilerin
mutabakatını sunar. Anılan mutabakatın
sunulması esnasında işletme, bölüm
hasılatının, işletme dışı müşterilerden elde
edilen işletme hasılatı (işletme dışı
müşterilerden elde edilen, ancak herhangi
bir bölümün hasılatı içerisinde yer almayan
işletme hasılat tutarına ilişkin açıklama
dahil) ile; devam eden faaliyetlerden
kaynaklanan faaliyet sonucunun, devam eden
faaliyetlerden kaynaklanan faaliyet kârı
veya zararı ya
da devam eden faaliyetlerden kaynaklanan
işletme kârı veya zararı ile; durdurulan
faaliyetlerden kaynaklanan faaliyet kârı
veya zararının, durdurulan faaliyetlerden
kaynaklanan işletme kârı veya zararı ile;
bölüm varlıklarının, işletmenin varlıkları
ile; ve bölüm borçlarının, işletme borçları
ile mutabakatına yer verir.
İkincil
bölüm bilgisi
68. Paragraf 50-67, işletmenin
temel raporlama esasının benimsendiği
raporlanabilir her bir bölüm için gerekli
açıklamaları belirler. Paragraf 69-72 ise,
aşağıda belirtilen düzen
çerçevesinde, işletme tarafından ikincil
raporlama esasının benimsendiği
raporlanabilir bölümlere ilişkin
gerekli açıklamaları belirler.
(a) Bir işletmenin temel
raporlama esasının faaliyet alanı olması
durumunda, gerekli ikincil raporlama esası
Paragraf 69’da belirtilmiştir;
(b) Bir işletmenin temel
raporlama esasının, varlıklarının konumunun
esas alındığı (işletmenin ürünlerinin
üretildiği veya hizmetlerinin sunulduğu yer)
coğrafi bölümler olması durumunda, ikincil
raporlama esası kapsamında açıklanacak
bilgiler 70 ve 71 inci Paragraflarda
belirtilmiştir;
(c) Bir işletmenin temel
raporlama esasının müşterilerinin konumunun
esas alındığı (malların üretildiği veya
hizmetlerin teslim faaliyetlerinin
toplandığı yer) coğrafi bölüm olması
durumunda ise, ikincil raporlama esası
kapsamında açıklanacak bilgiler 70 ve 72
nci
Paragraflarda belirtilmiştir.
69. Bir işletmenin bölüm
bilgilerinin raporlanmasına yönelik temel
esasının faaliyet alanı olması durumunda,
söz konusu işletme, aşağıda yer alan
bilgileri de raporlar:
(a) Hasılatı, işletme dışı
müşterilerin tamamına yapılan satışlardan
elde edilen toplam işletme hasılatının %10’u
veya daha fazlası olan her bir coğrafi bölüm
açısından; müşterilerin coğrafi konumuna
göre tespit edilen coğrafi alanlar
itibariyle işletme dışı müşterilere yapılan
satışlardan elde edilen bölüm hasılatı;
(b) Bölüm varlıkları, tüm
coğrafi bölümlerin toplam varlıklarının
%10’u veya daha fazlası olan her bir coğrafi
bölüm için; varlıkların coğrafi konumu
bazında bölüm varlıklarının toplam defter
değeri,
(c) Bölüm varlıkları, tüm
coğrafi bölümlerin toplam varlıklarının
%10’u veya daha fazlası olan her bir coğrafi
bölüm için; varlıkların coğrafi konumu
bazında, bir dönemden daha uzun bir süre
kullanılması beklenen bölüm varlıklarının
(maddi duran varlıklar ve maddi olmayan
duran varlıklar) elde edilmesine yönelik
olarak dönem içerisinde katlanılan toplam
maliyetler.
70. Bir işletmenin bölüm
bilgilerinin raporlanmasına yönelik temel
esasının coğrafi bölümler olması durumunda
(varlıkların konumuna veya müşterilerin
konumuna göre); işletme dışı müşterilere
yapılan satışlardan elde edilen bölüm
hasılatı tüm işletme dışı müşterilere
yapılan satışlardan elde edilen toplam
işletme hasılatının %10’u veya daha fazlası
olan ya da bölüm
varlıkları tüm faaliyet alanlarının toplam
varlıklarının %10’u veya daha fazlası olan
her bir faaliyet alanı için, aşağıdaki bölüm
bilgileri ayrıca açıklanır:
(a) İşletme dışı müşterilerden
edinilen bölüm gelirleri;
(b) Bölüm varlıklarının toplam
defter değeri; ve
(c) Bir dönemden daha uzun
süreli kullanılması beklenilen bölüm
varlıklarının (maddi ve maddi olmayan duran
varlıklar) elde edilmesine yönelik olarak
dönem içerisinde katlanılan toplam
maliyetler.
71. Bir işletmenin bölüm
bilgilerinin raporlanmasına yönelik temel
esasının varlıklarının konumuna dayalı
coğrafi bölümler olması ve de müşterilerinin
konumunun varlıklarının konumundan farklı
olması durumunda; işletme dışı müşterilere
yapılan satışlardan elde edilen bölüm
hasılatı, işletme dışı müşterilere yapılan
satışlardan elde edilen toplam işletme
hasılatının %10’u veya daha fazlası olan
müşterilerin konumuna dayalı her bir coğrafi
bölüm için, işletme dışı müşterilere yapılan
satışlardan elde edilen bölüm hasılatının da
açıklanması gerekir.
72. Bir işletmenin bölüm
bilgilerinin raporlanmasına yönelik temel
esasının müşterilerinin konumuna dayalı
coğrafi bölümler olması ve işletme
varlıklarının müşterilerinden farklı coğrafi
bölgelerde bulunması durumunda; bölüm
varlıkları veya işletme dışı müşterilere
yapılan satışlardan elde edilen bölüm
hasılatı, ilgili konsolide tutarların veya
işletmenin kendi toplam tutarlarının %10’u
veya daha fazlası olan varlıkların konumuna
dayalı her bir coğrafi bölüm için, aşağıdaki
bölüm bilgilerinin açıklanması gerekir:
(a) Varlıkların coğrafi
konumuna göre bölüm varlıklarının defter
değeri ve
(b) Varlıkların coğrafi konumu
itibariyle, bir dönemden daha uzun bir süre
kullanılması beklenen bölüm varlıklarının
(maddi duran varlıklar ve maddi olmayan
duran varlıklar) elde edilmesine yönelik
olarak dönem içerisinde katlanılan toplam
maliyetler
Örnek
bölüm açıklamaları
73. Ek B2; bu Standardın
zorunlu kıldığı temel ve ikincil raporlama
esaslarına ilişkin açıklama örneklerini
içerir.
Dipnotlara ilişkin diğer hususlar
74. İşletme yönetim kuruluna
ya da işletme
yönetimine bilgi raporlanan bir faaliyet
alanı ya da
coğrafi bölümün, gelirlerinin çoğunluğunu
başka bölümlere yapılan satışlardan elde
etmesi nedeniyle raporlanabilir bölüm olarak
kabul edilmemesi, ancak bu bölümlerin
işletme dışı müşterilere yapılan satışlardan
edinilen hasılatının işletme dışı tüm
müşterilere yapılan satışlardan elde edilen
toplam hasılatın yüzde 10 veya fazlası
olması halinde; işletme söz konusu durumu ve
(a) işletme dışı müşterilere yapılan
satışlardan elde edilen bölüm hasılatı ile
(b) işletme içi diğer bölümlere yapılan
satışlardan edinilen satış hasılatı
tutarlarını açıklamakla yükümlüdür.
75. Diğer bölümler ile
gerçekleştirilen işlemlerden elde edilen
bölüm gelirlerinin ölçülmesi ve
raporlamasında, bölümler arası transferler,
işletmenin bu transferleri fiyatlandırması
sırasında kullanmış olduğu esaslar
çerçevesinde ölçülür. Bölümler arası
transferlerin fiyatlandırma esasları ve
bunlardaki herhangi bir değişiklik
finansal
tablolarda açıklanır.
76. Bölüm raporlamasına yönelik
olarak benimsenen muhasebe politikalarında
meydana gelen ve bölüm bilgileri üzerinde
önemli bir etkisi olan değişiklikler
kamuoyuna açıklanır ve karşılaştırma amaçlı
olarak sunulan önceki dönem bölüm bilgileri,
yapılması mümkün olmayan durumlar dışında,
yeniden düzenlenir. Bu tür açıklamalar;
değişikliğin niteliğine ilişkin bir
açıklama, değişikliğin sebepleri,
karşılaştırılabilir bilgilerin yeniden
düzenlendiğine veya bunun mümkün olmadığına
ve makul olarak tespit edilebilir olması
durumunda değişikliğin
finansal etkisini içerir. İşletme
tarafından bölümlerin tanımlarında
değişiklik yapılması ve önceki dönem için
yeniden düzenlenecek bilgilerin
hazırlanmasının mümkün olmadığı
durumlarda; eski ve yeni esasların her ikisi
uyarınca belirlenen bölüm bilgileri,
bölümlerin tanımlamalarında değişiklik
yapılan yıl içerisinde karşılaştırma amaçlı
olarak açıklanır.
77. İşletme tarafından
uygulanan muhasebe politikalarındaki
değişiklikler TMS 8’de açıklanmıştır. TMS 8,
sadece, bir Standart veya yorum tarafından
gerekli kılınmış olması
ya da değişikliğin işletmenin
finansal
tablolarındaki olay ve durumların daha
güvenilir ve yararlı şekilde gösterilmesiyle
sonuçlanması durumunda, muhasebe
politikalarında değişiklik yapılmasını
gerektirir.
78. Bölüm bilgilerini
etkileyecek, işletme genelinde uygulanan
muhasebe politikalarındaki değişiklikler TMS
8’e göre değerlendirilir. Yeni bir Standart
ya da Yorum
aksini belirtmedikçe, TMS 8’e göre:
(a) İlgili değişikliğin
birikimli ya da
dönemsel etkisini belirlemek mümkün olduğu
sürece, muhasebe politikasındaki bir
değişiklik geçmişe yönelik olarak uygulanır
ve geçmiş dönem bilgileri yeniden
düzenlenir;
(b)
Geçmişe yönelik uygulamanın sunulan her
dönem için yapılmasının mümkün
olmaması durumunda, yeni muhasebe
politikası, mümkün olan en erken tarihten
itibaren uygulanır; ve
(c) Yeni muhasebe politikasının
kümülatif
etkisini cari dönem başı itibariyle
belirlemek mümkün değil ise, söz konusu
politika mümkün olan en erken tarihten
itibaren uygulanır.
79. Muhasebe politikalarındaki
bazı değişikliler özellikle bölüm
raporlaması ile ilişkilidir. Bölümlerin
tanımlamaları ile gelir ve giderlerin
bölümlere dağıtılma esaslarında meydana
gelen değişiklikler buna örnek olarak
verilebilir. Bu tür değişiklikler; işletme
düzeyinde raporlanan toplam
finansal
bilgilerde herhangi bir değişiklik yapmasa
dahi, bölüm bilgileri üzerinde önemli bir
etkide bulunabilir. Değişikliklerin
finansal tablo
kullanıcıları tarafından
anlaşılabilmesi ve eğilimlerin
değerlendirilebilmesi için; karşılaştırma
amaçlı olarak
finansal tablolara dahil edilen
önceki dönem bölüm bilgileri, mümkün ise
yeni muhasebe politikasının etkilerini
yansıtacak şekilde yeniden düzenlenir.
80. Paragraf 75, bölüm
raporlaması amaçları açısından, bölümler
arası transferlerin, işletmenin bu
transferleri fiyatlandırması sırasında
kullanmış olduğu esaslar çerçevesinde
ölçülmesini gerekli kılmıştır. İşletmenin
bölümler arası transferlerin gerçek olarak
fiyatlandırmasında fiilen kullandığı yöntemi
değiştirmiş olması durumunda, bu değişiklik,
Paragraf 76 kapsamında geçmiş dönem bölüm
bilgilerinin yeniden düzenlenmesini
gerektiren bir muhasebe değişikliği
değildir; ancak Paragraf 75 uyarınca ilgili
değişiklik kamuoyuna açıklanır.
81.
Finansal tablolarda veya
finansal
raporların başka bir yerinde aksi
belirtilmiş olmadıkça, işletme, temel ve
ikincil bölüm raporlama esaslarının her
ikisi için de, faaliyet alanı içerisinde
hangi mal ve hizmet türleri bulunduğunu ve
raporlanabilir her bir coğrafi bölümün
içeriğini gösterir.
82. Talep kaymaları, girdi
maliyetleri ya
da diğer üretim faktörlerindeki
değişiklikler ve faaliyet alanıyla ilgili
alternatif mal ve süreçlerin gelişiminin
etkisinin değerlendirilebilmesi için, ilgili
bölümün kapsadığı faaliyetlerin bilinmesi
gereklidir. Aynı şekilde, ekonomik ve
politik çevrede meydana gelen
değişikliklerin bir coğrafi bölüme ilişkin
risk ve getiri oranları üzerindeki etkisinin
değerlendirilebilmesi için de, ilgili
coğrafi bölümün yapısının bilinmesi
gerekir.
83. Daha önce raporlanan
bölümlerin sayısal alt sınırları sağlayamaz
hale gelmesi durumunda, söz konusu bölümler
ayrı olarak raporlanmaz. İlgili alt
sınırların karşılanamaması, örneğin
talepteki azalma, yönetim stratejisindeki
değişiklik veya bölümün faaliyetlerinin
kısmen satılması ya
da diğer bölümlerle birleştirilmesi gibi
nedenlerden meydana gelebilir. Daha önce
raporlanan bir bölümün raporlanmasına son
verilmesinin sebepleri hakkında yapılacak
bir açıklama, azalan talep ve işletme
stratejilerindeki değişikliklere ilişkin
beklentilerin onaylanması açısından yararlı
olabilir.
Yürürlük tarihi
84. "-"
————————
1 Ek-B, TMSK tarafından ayrıca
yayımlanacaktır.
2 EK-B, TMSK tarafından ayrıca
yayımlanacaktır. |