Türkiye Muhasebe Standartları Kurulundan:
YATIRIM AMAÇLI
GAYRİMENKULLERE İLİŞKİN TÜRKİYE MUHASEBE
STANDARDI (TMS 40)
HAKKINDA TEBLİĞ SIRA
NO: 27 (17.3.2006)
Amaç
MADDE 1 –
(1) Bu Tebliğin amacı; yatırım amaçlı
gayrimenkullere
ilişkin 40 nolu
Türkiye Muhasebe Standardının yürürlüğe
konulmasıdır.
(2) Adı geçen Türkiye Muhasebe
Standardı bu Tebliğ ekinde yer almıştır.
Kapsam
MADDE 2 –
(1) Yatırım amaçlı
gayrimenkullere ilişkin Türkiye
Muhasebe Standardının kapsamı ekli TMS 40
metninde yer almaktadır.
Hukuki dayanak
MADDE 3 –
(1) Bu Tebliğ, 28/7/1981 tarih ve 2499
sayılı Sermaye Piyasası Kanununun Ek-1 inci
maddesi ile 24/2/2004 tarihli ve 2004/6924
sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe
giren Türkiye Muhasebe Standartları
Kurulunun Çalışmalarına İlişkin Usul ve
Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 9 uncu
maddesinin (b) bendine dayanılarak
hazırlanmıştır.
Tanımlar
MADDE 4 –
(1) Bu Tebliğde geçen;
(a) TMSK ve Kurul: Türkiye
Muhasebe Standartları Kurulunu,
(b) TMS: Türkiye Muhasebe
Standartlarını,
(c) TFRS: Türkiye
Finansal
Raporlama Standartlarını,
ifade eder.
Yürürlük
MADDE 5 –
(1) Bu Tebliğ 31/12/2005 tarihinden sonra
başlayan hesap dönemleri için geçerli olmak
üzere, yayımlandığı tarihte yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 6 –
(1) Bu Tebliğ hükümlerini Türkiye Muhasebe
Standartları Kurulu yürütür.
EK
Türkiye Muhasebe
Standardı
(TMS 40)
Yatırım Amaçlı
Gayrimenkuller
Amaç
1. Bu Standardın amacı; yatırım
amaçlı gayrimenkullerin
muhasebeleştirilmesi ve yapılması gereken
açıklamalara ilişkin esasları
belirlemektedir.
Kapsam
2. Bu Standart, yatırım amaçlı
gayrimenkullerin
muhasebeleştirilmesi, ölçülmesi ve
açıklamasında uygulanır.
3. Diğer hususların yanı sıra,
finansal
kiralama işlemi çerçevesinde bir kiracının
finansal
tablolarında muhasebeleştirilen yatırım
amaçlı gayrimenkul hakları ile, kiraya
verenin finansal
tablolarında faaliyet kiralaması işlemi
çerçevesinde kiracıya sağlanan yatırım
amaçlı gayrimenkullerin
ölçülmesine ilişkin hükümler de bu Standart
kapsamındadır. "TMS 17 Kiralama İşlemleri"
Standardında düzenlenen hususlar,
aşağıdakiler de dahil olmak üzere, bu
Standardın kapsamına girmez:
(a) Kiralamaların
finansal
ya da faaliyet
kiralaması olarak sınıflandırılması;
(b) Yatırım amaçlı
gayrimenkullerden
elde edilen kiralama gelirlerinin
muhasebeleştirilmesi (ayrıca "TMS 18
Hasılat" Standardına bakınız);
(c) Faaliyet kiralaması
çerçevesinde edinilen gayrimenkul hakkının
kiracının finansal
tablolarında ölçülmesi.
(d)
Finansal kiralamaya konu net
yatırımın kiraya verenin
finansal
tablolarında ölçülmesi,
(e) Satış ve geri
kiralama işlemlerinin muhasebeleştirilmesi,
(f)
Finansal kiralamalara ve faaliyet
kiralamalarına ilişkin olarak kamuoyuna
yapılacak açıklama.
4. Bu Standart aşağıdakiler
için uygulanmaz:
(a) Tarımsal faaliyetlere
ilişkin canlı varlıklar (bakınız: TMS 41
Tarımsal Faaliyetler); ve
(b) Petrol, doğal gaz ve
benzeri geri kazanılması mümkün olmayan
kaynaklara ait maden hak ve rezervleri.
Tanımlar
5. Bu Standartta geçen terimlerin
anlamları aşağıdaki gibidir:
Defter değeri:
Bir varlığın bilançoya yansıtılmış
değeridir.
Maliyet:
Bir varlığın edinimi veya inşa edilmesi
sırasında ödenen nakit veya nakit
benzerlerinin tutarı veya bunlar dışındaki
diğer ödemelerin gerçeğe uygun değeri,
ya da
uygulanmasının mümkün olması durumunda,
"TFRS 2 Hisse Bazlı Ödemeler" Standardı gibi
diğer TFRS’lerde
yer alan hükümlere göre bilançoya ilk
yansıtılması sırasında bir varlığa atfedilen
değerdir.
Gerçeğe uygun
değer:
Karşılıklı pazarlık ortamında, bilgili ve
istekli gruplar arasında bir varlığın el
değiştirmesi ya
da bir borcun ödenmesi durumunda ortaya
çıkması gereken tutardır.
Yatırım amaçlı
gayrimenkul:
Aşağıda yer alan
amaçlardan ziyade, kira geliri veya değer
artış kazancı ya
da her ikisini birden elde etmek amacıyla
(sahibi veya finansal
kiralama sözleşmesine göre kiracı
tarafından) elde tutulan
gayrimenkullerdir
(arsa veya bina ya
da binanın bir kısmı veya her ikisi):
(a) Mal veya hizmet
üretiminde ya da
tedarikinde veya idari amaçla kullanılmak;
veya
(b) Normal iş akışı
çerçevesinde satılmak.
Sahibi tarafından kullanılan
gayrimenkuller:
Mal veya hizmet üretimi veya tedariki
ya da idari
amaçla kullanılmak üzere elde tutulan
(sahibi veya finansal
kiralama sözleşmesine göre kiracı
tarafından)
gayrimenkullerdir.
6. Faaliyet kiralaması çerçevesinde
kiracı tarafından elde tutulan
gayrimenkule
ilişkin bir hakkın yatırım amaçlı
gayrimenkul olarak sınıflandırılması ve
muhasebeleştirilmesi ancak ve ancak, söz
konusu gayrimenkulün;
yatırım amaçlı gayrimenkul tanımına girmesi
ve kiracının Paragraf 33-35’de belirtilen
gerçeğe uygun değer yöntemini kullanması
durumunda mümkündür. Bu sınıflandırma
alternatifinin her bir gayrimenkul için ayrı
ayrı uygulanması
mümkündür. Ancak faaliyet kiralaması yoluyla
elde edilen bir gayrimenkul hakkı için bu
alternatifin seçilmiş olması durumunda,
yatırım amaçlı olarak sınıflandırılan tüm
gayrimenkullerin
gerçeğe uygun değer yöntemine göre
muhasebeleştirilmesi gerekir. Söz konusu
alternatifin seçilmesi durumunda, daha önce
sınıflandırılmış bulunan haklar Paragraf
74-78 uyarınca yapılacak açıklamalara dahil
edilir.
7. Yatırım amaçlı
gayrimenkuller,
kira geliri veya sermaye kazancı
ya da her
ikisini birden elde etmek amacıyla elde
tutulur. Bu nedenle, yatırım amaçlı bir
gayrimenkul işletmenin sahip olduğu diğer
varlıklardan büyük ölçüde bağımsız nakit
akışları yaratır. Bu durum yatırım amaçlı
gayrimenkulleri
sahibi tarafından kullanılan
gayrimenkullerden
ayırır. Mal veya
hizmet üretimi ya
da tedariki (veya idari amaçlar için
kullanılması), sadece
gayrimenkullerle değil, üretim veya
tedarik sürecinde kullanılan diğer
varlıklarla da ilişkilendirilebilen nakit
akışları yaratır. Sahibi tarafından
kullanılan
gayrimenkullere "TMS 16 Maddi Duran
Varlıklar" Standardı uygulanır.
8. Yatırım amaçlı
gayrimenkullere
ilişkin örneklere aşağıda yer verilmiştir:
(a) Normal iş akışı
çerçevesinde kısa vadede satılmaktan ziyade,
uzun vadede sermaye kazancı elde etmek
amacıyla elde tutulan arsalar.
(b) Gelecekte nasıl
kullanılacağına karar verilmemiş arsalar
(işletme, araziyi sahibi tarafından
kullanılan gayrimenkul olarak kullanmaya
veya normal iş akışı çerçevesinde kısa
vadede satmaya karar vermemiş ise, söz
konusu arazinin sermaye kazancı elde etmek
amacıyla elde tutulduğu varsayılır.)
(c) İşletmenin sahip
olduğu (veya finansal
kiralama işlemi çerçevesinde işletme
tarafından elde tutulan) ve bir veya daha
fazla faaliyet kiralamasına konu edilen
binalar.
(d) Bir veya daha fazla
faaliyet kiralaması çerçevesinde kiralanmak
üzere elde tutulan boş bir bina.
9. Aşağıda yer alanlar yatırım
amaçlı olmayan
gayrimenkullere ilişkin örneklerdir
ve dolayısıyla bu Standardın kapsamı
dışındadır:
(a) Olağan iş akışı
içerisinde satılmak amacıyla elde tutulan
veya satış amacıyla inşa veya geliştirme
aşamasında olan (bakınız: TMS 2 Stoklar),
örneğin, sadece, yakın gelecekte elden
çıkarılmak veya geliştirilmek ve satılmak
amacıyla edinilen
gayrimenkuller.
(b) Üçüncü kişiler adına
inşa edilmekte veya geliştirilmekte olan
gayrimenkuller
(bakınız: TMS 11 İnşaat Sözleşmeleri).
(c) (Diğer unsurların
yanı sıra), gelecekte sahibi tarafından
kullanılmak ya
da, geliştirilmek ve ardından sahibi
tarafından kullanılmak amacıyla elde
tutulan, çalışanların ikamet ettiği
gayrimenkuller
(çalışanların piyasa rayicine uygun kira
ödeyip ödemediğine bakılmaksızın) ile sahibi
tarafından kullanılmakta olup elden
çıkarılmayı bekleyen
gayrimenkuller dahil, sahibi
tarafından kullanılan
gayrimenkuller (bakınız: TMS 16).
(d) Gelecekte yatırım
amaçlı gayrimenkul olarak kullanılmak üzere
inşa edilen veya geliştirilen
gayrimenkuller.
Bu gibi
gayrimenkullerin inşası veya
geliştirilmeleri tamamlanıncaya kadar
bunlara TMS 16’da yer alan hükümler
uygulanır; inşa veya geliştirme işlemlerinin
tamamlanması durumunda yatırım amaçlı
gayrimenkul niteliğini kazanır ve bu
Standardın kapsamına girerler. Ancak,
gelecekte sürekli olarak yatırım amaçlı
gayrimenkul olarak kullanılmak üzere yeniden
geliştirilmekte olan mevcut yatırım amaçlı
gayrimenkuller
için bu Standart hükümleri uygulanır
(bakınız: Paragraf 58).
(e) Başka bir işletmeye
finansal
kiralama işlemi çerçevesinde kiralanan
gayrimenkuller.
10. Bazı
gayrimenkullerin bir bölümü kira
geliri veya sermaye kazancı sağlamak
amacıyla elde tutulurken, diğer bölümü ise
mal veya hizmet üretim ve tedariki veya
idari amaçlar için elde tutulur. Bu
bölümlerin birbirinden bağımsız olarak
satılmalarının mümkün olması durumunda (veya
finansal
kiralama yoluyla bağımsız olarak
kiralanmalarının mümkün olması durumunda),
işletme anılan bölümlerin her birini ayrı
olarak muhasebeleştirir. Söz konusu
bölümlerin ayrı olarak satılamaması
durumunda, ilgili gayrimenkul, sadece
önemsiz bir bölümü mal veya hizmet üretim
veya tedariki ya
da idari amaçlar için kullanıldığı takdirde
yatırım amaçlı
gayrimenkuldür.
11. Bazı koşullarda bir işletme,
sahibi bulunduğu
gayrimenkullerin kullanıcılarına
birtakım yardımcı hizmetler sunar. Sunulan
yardımcı hizmetlerin toplam anlaşmanın
görece önemsiz bir kısmını oluşturması
durumunda, işletme söz konusu
gayrimenkulleri
yatırım amaçlı gayrimenkul olarak
sınıflandırır. Bir ofis binası sahibinin,
söz konusu binanın kullanıcılarına sunduğu
güvenlik ve bakım hizmetleri buna örnek
olarak gösterilebilir.
12. Diğer durumlarda ise, sunulan
hizmetler önemli boyutlardadır. Örneğin,
işletmenin bir otele sahip olması ve aynı
zamanda söz konusu oteli işletmesi
durumunda, müşterilere sunulan hizmetler
toplam kullanımın göreli olarak önemli bir
kısmını oluşturur. Dolayısıyla, sahibi
tarafından işletilen otel yatırım amaçlı
gayrimenkulden
ziyade sahibi tarafından kullanılan
gayrimenkuldür.
13. Yardımcı hizmetlerin bir
gayrimenkulun yatırım amaçlı gayrimenkul
olarak kabul edilmemesine sebep olacak kadar
önemli olup olmadığının tespiti zor
olabilir. Örneğin, bazı durumlarda otel
sahibi çeşitli sorumlulukları bir yönetim
sözleşmesi çerçevesinde üçüncü kişilere
devreder. Bu gibi sözleşmelerin koşulları
büyük ölçüde farklılık gösterir. Bu durumda
bir bakıma mülk sahibinin, esasen pasif bir
yatırımcı konumunda olduğu düşünülebilir.
Diğer taraftan mülk sahibinin, günlük
faaliyetlerin yürütülmesi işini dışardan
temin etmiş, ancak otelin faaliyetinden
kaynaklanan nakit akışlarına ilişkin
riskleri kendinde tutmuş olması da
mümkündür.
14. Bir
gayrimenkulün yatırım amaçlı
gayrimenkul olup olmadığının tespiti için
belirli bir muhakeme gerekir. İşletmeler söz
konusu muhakeme işlemini yatırım amaçlı
gayrimenkul tanımına uygun ve Paragraf
7-13’de yer alan düzenlemelerle tutarlı bir
şekilde gerçekleştirebilmek için çeşitli
kriterler geliştirir. Bu Standart’ın 75 (c)
Paragrafı, sınıflandırma işleminin güç
olduğu durumlarda, söz konusu kriterlerin
işletme tarafından kamuoyuna açıklanmasını
gerektirir.
15. Bazı durumlarda, işletmelerin ana
veya bağlı ortaklıklarına kiralanan ve
bunlar tarafından kullanılan
gayrimenkulleri
olabilir. Söz konusu
gayrimenkuller, konsolide
finansal
tablolarda yatırım amaçlı gayrimenkul
kapsamında değerlendirilmez, çünkü işletme
grubu açısından değerlendirildiğinde, bu
gayrimenkuller
sahibi tarafından kullanılan
gayrimenkullerdir.
Ancak, sahibi olan işletme açısından,
Standardın 5 inci Paragrafında belirtilen
koşulları taşıması durumunda, yatırım amaçlı
gayrimenkul kapsamında değerlendirilir.
Dolayısıyla kiraya veren işletme, ilgili
gayrimenkulü
bireysel finansal
tablolarında yatırım amaçlı gayrimenkul
olarak gösterir.
Muhasebeleştirme
16. Yatırım amaçlı bir gayrimenkul,
ancak ve ancak, aşağıda belirtilen
koşulların sağlanmış olması durumunda bir
varlık olarak muhasebeleştirilir:
(a)
Gayrimenkulle ilgili gelecekteki
ekonomik yararların işletmeye girişinin
muhtemel olması, ve
(b) Yatırım amaçlı
gayrimenkulün
maliyetinin güvenilir bir şekilde
ölçülebilir olması.
17. Bu muhasebeleştirme ilkesini
uygulayan bir işletme yatırım amaçlı
gayrimenkul maliyetlerini, söz konusu
maliyetler ortaya çıktığı anda
değerlendirir. Bu maliyetler; başlangıçta
yatırım amaçlı
gayrimenkulün elde edilmesine ilişkin
olarak gerçekleştirilen maliyetler ile
yatırım amaçlı bir
gayrimenkule daha sonradan yapılan
ilave, değişiklik veya hizmet maliyetlerini
içerir.
18. Paragraf 16’da açıklanan
muhasebeleştirme ilkesine göre; bir işletme
gayrimenkule
ilişkin günlük hizmet giderlerini yatırım
amaçlı gayrimenkulün
defter değerinde muhasebeleştiremez. Bu
maliyetler gerçekleştikçe kâr veya zararda
muhasebeleştirilir. Günlük hizmet
maliyetleri esas itibariyle işçilik ve sarf
malzemelerinden oluşmakla birlikte, küçük
parçalara ilişkin maliyetleri de içerebilir.
Bu tür harcamalar genellikle ilgili
gayrimenkule
ilişkin "bakım ve onarım" harcamaları olarak
nitelendirilir.
19. Yatırım amaçlı
gayrimenkullerin
bazı bölümleri yenileme nedeniyle elde
edilmiş olabilir. Örneğin, iç duvarlar
orjinal
duvarların yenilenmiş şekilleri olabilir.
Muhasebeleştirme ilkesine göre bir işletme,
muhasebeleştirme koşullarını karşılaması
durumunda, mevcut yatırım amaçlı bir
gayrimenkulün
yenilenen bölümlerinin maliyetini anılan
maliyetin gerçekleştiği tarihte ilgili
yatırım amaçlı
gayrimenkulün defter değerine ilave
edebilir. Yenilenen bölümlerin defter
değerleri ise, bu Standarttaki ilkelere
uygun olarak bilanço dışı bırakılır.
Muhasebeleştirme
sırasında ölçme
20. Yatırım amaçlı gayrimenkul
başlangıçta maliyeti ile ölçülür. İşlem
maliyetleri de başlangıç ölçümüne dahil
edilir.
21. Satın alınan yatırım amaçlı bir
gayrimenkulün
maliyeti; satın alma fiyatı ile bu işlemle
doğrudan ilişkilendirilebilen harcamalardan
oluşur. Doğrudan yapılan harcamalara örnek
olarak; avukatlık hizmetlerine ilişkin
ödenen ücretler, gayrimenkul alım vergisi ve
diğer işlem maliyetleri gösterilebilir.
22. Yatırım amaçlı
gayrimenkulün
inşa edilmesi durumundaki maliyeti, inşaatın
veya geliştirmenin tamamlandığı tarihteki
maliyetidir. Bu tarihe kadar işletme, TMS 16
hükümlerini uygular. Söz konusu tarihte
ilgili gayrimenkul, yatırım amaçlı
gayrimenkul haline dönüşür ve bu Standart
hükümlerine tabi olur (bakınız: Paragraf
57(e) ve 65).
23. Yatırım amaçlı bir
gayrimenkulün
maliyeti aşağıda belirtilen sebepler
nedeniyle arttırılmaz:
(a) İlk tesis maliyetleri
(anılan maliyetler, ilgili
gayrimenkulün
yönetimin amaçladığı şekilde faaliyet
göstermesi için gerekli olmadığı sürece),
(b) Yatırım amaçlı
gayrimenkulün
planlanan doluluk/kullanım düzeyine
ulaşmasına kadar oluşan işletme zararları,
(c)
Gayrimenkulün inşası veya
geliştirilmesi sırasında ortaya çıkan aşırı
tutarda artık malzeme, kayıp işçilik veya
diğer kaynaklar.
24. Yatırım amaçlı
gayrimenkule
ilişkin ödemenin ertelenmiş olması
durumunda,
gayrimenkulün maliyeti eşdeğer peşin
ödeme tutarıdır. Bu tutar ile toplam
ödemeler arasındaki fark, kredi süresi
boyunca faiz gideri olarak
muhasebeleştirilir.
25. Kiralanan ve yatırım amaçlı
gayrimenkul olarak sınıflandırılan bir
gayrimenkul hakkının başlangıç maliyeti; TMS
17’nin 20 nci
Paragrafında finansal
kiralama için öngörülen hükümlerde yer
aldığı biçimde, yani,
gayrimenkulün gerçeğe uygun değeri
ile asgari kira ödemelerinin bugünkü
değerinden küçük olanı üzerinden
muhasebeleştirilir. Anılan Paragrafta
belirtildiği üzere, eşdeğer bir miktar da,
borç olarak muhasebeleştirilir.
26. Kiralama için ödenen herhangi bir
prim asgari kira ödemesiyle
ilişkilendirilir, dolayısıyla varlığın
maliyetine dahil edilir, ancak bu kısım
borçlarda yer almaz. Kiralama yoluyla elde
edilen bir gayrimenkul hakkının, yatırım
amaçlı gayrimenkul olarak sınıflandırılmış
olması durumunda, gerçeğe uygun değerden
muhasebeleştirilecek kalem, kiraya konu
gayrimenkulün
kendisi değil, üzerinde bulunan haktır.
Gayrimenkul hakkının gerçeğe uygun değerinin
nasıl tespit edileceği Paragraf 33–52’ de
yer alan gerçeğe uygun değer yönteminde
açıklanmıştır. Anılan hükümler, gerçeğe
uygun değerin ilk muhasebeleştirme amaçları
çerçevesinde maliyet bedeli olarak dikkate
alındığı durumlar için de geçerlidir.
27. Parasal olmayan bir veya birden
fazla varlık ya
da parasal ve parasal olmayan varlıkların
bir bileşimi karşılığında bir veya birden
fazla yatırım amaçlı gayrimenkul edinilmiş
olabilir. İzleyen hükümler, bir parasal
olmayan varlıkla diğer bir parasal olmayan
varlığın takasını kapsamakta olup, önceki
cümlede belirtilen diğer takas işlemlerine
de uygulanır. Bu tür bir yatırım amaçlı
gayrimenkulün
maliyet bedeli; a) takas işleminin ticari
bir özünün bulunmaması, b) takas ile alınan
ve verilen varlıkların gerçeğe uygun
değerlerinin güvenilir bir şekilde
ölçülememesi söz konusu olmadıkça, gerçeğe
uygun değerden ölçülür. İşletme, karşı
tarafa vermiş olduğu varlığı hemen bilanço
dışı bırakamamış olsa bile, edindiği varlığı
bu şekilde ölçer. Edinilen varlığın gerçeğe
uygun değerinden ölçülmemesi durumunda,
maliyet bedeli karşı tarafa verilen varlığın
defter değeri olarak ölçülür.
28. İşletme, gerçekleştirilen takas
işleminin ticari bir özü olup olmadığına,
ilgili işlem sonucunda gelecek nakit
akışlarında herhangi bir değişiklik olup
olmayacağını değerlendirmek suretiyle karar
verir. Aşağıdaki durumlarda, takas işleminin
ticari bir özünün olduğu kabul edilir:
(a) Alınan varlığın nakit
akışının niteliğinin (riski, zamanlaması ve
tutarı) verilen varlığın nakit akışının
niteliğinden farklı olması, veya
(b) Takas işleminden
etkilenen faaliyet bölümünün işletmeye özgü
değerinin takas işlemi sonucunda değişmesi,
ve
(c) Takası yapılan
varlıkların gerçeğe uygun değerine göre (a)
veya (b) deki farklılığın önemli olması.
Takas işleminin ticari bir özü
olup olmadığının tespit edilebilmesi için,
işletmenin takas işleminden etkilenen
faaliyet bölümünün işletmeye özgü değerinin,
vergi sonrası nakit akışlarını yansıtması
gerekir. Bu değerlendirmelerin sonuçları,
işletmenin ayrıntılı hesaplar yapmasına
gerek kalmayacak biçimde açık olabilir.
29. Karşılaştırılabilir piyasa
işlemleri bulunmayan bir varlığın gerçeğe
uygun değerinin; a) kendisi için makul
olarak yapılan gerçeğe uygun değer
tahminlerine ilişkin değer aralığındaki
değişkenliğin ilgili varlık için önemli
olmaması veya b) anılan aralıkta yer alan
farklı tahminlerin gerçekleşme
olasılıklarının makul olarak
değerlendirilebilmesi ve gerçeğe uygun
değerin tahmininde kullanılabilmesi
durumunda güvenilir olarak ölçülebildiği
kabul edilir.
İşletmenin takas işlemi
sırasında edinmiş veya karşı tarafa vermiş
olduğu varlıkların gerçeğe uygun değerlerini
makul bir biçimde tespit edebilmesi
durumunda, edinilen varlığın gerçeğe uygun
değeri daha açık olmadıkça, karşı tarafa
verilen varlığın gerçeğe uygun değeri
maliyet bedelinin ölçümünde kullanılır.
Muhasebeleştirme
sonrasında ölçme
Muhasebe politikası
30. 32A ve 34 üncü Paragraflarda
belirtilen istisnai durumlar dışında, bir
işletme muhasebe politikası olarak 33 – 55
Paragraflarında açıklanan gerçeğe uygun
değer yöntemini veya 56
ncı Paragrafta açıklanan maliyet
yöntemini seçer ve anılan yöntemi tüm
yatırım amaçlı
gayrimenkullerine uygular.
31. "TMS 8 Muhasebe Politikaları,
Muhasebe Tahminlerinde Değişiklikler ve
Hatalar" Standardı işletmenin muhasebe
politikalarında ihtiyari olarak yapılan
değişikliğin, sadece, işlemlerin, diğer olay
veya koşulların işletme
finansal tablolarında daha doğru bir
şekilde sunulması sonucunu doğurması
durumunda mümkün olabileceğini belirtir.
Gerçeğe uygun değer yönteminden maliyet
yöntemine geçişin
daha doğru bir sunumla sonuçlanma ihtimali
çok düşüktür.
32. Bu Standart, tüm işletmelerin
ölçüm (işletmenin gerçeğe uygun değer
yöntemini kullanması durumunda) veya
açıklama (işletmenin maliyet yöntemini
kullanması durumunda) amaçları açısından
yatırım amaçlı
gayrimenkullerinin gerçeğe uygun
değerlerinin hesaplanmasını gerektirir.
İşletme, zorunlu olmamakla beraber, yatırım
amaçlı gayrimenkulün
gerçeğe uygun değerini, konuyla ilgili
yetkiye ve gerekli mesleki birikime sahip ve
söz konusu yatırım amaçlı
gayrimenkulün
sınıf ve yeri hakkında güncel bilgisi
bulunan bağımsız bir değerleme uzmanı
tarafından yapılan değerleme işlemini esas
almak suretiyle tespit etmesi konusunda
teşvik edilir.
32A. Bir işletme,
(a) Getirisi doğrudan
doğruya yatırım amaçlı
gayrimenkulleri de içeren varlıkların
gerçeğe uygun değerlerine
ya da söz konusu
varlıkların getirilerine bağlanmış olan
borçların dayandığı yatırım amaçlı
gayrimenkullere
ilişkin olarak, gerçeğe uygun değer
yöntemini ya da
maliyet bedeli yöntemini; ve
(b) (a)’ yapılan seçime
bağlı kalmaksızın diğer bütün yatırım amaçlı
gayrimenkuller
için gerçeğe uygun değer yöntemini veya
maliyet yöntemini seçebilir.
32B. Bazı sigorta kuruluşları ve diğer
işletmeler; bir kısım payları bağlantılı
sözleşmeler çerçevesinde yatırımcılar
tarafından alınmış, bir kısım payları ise
işletmece elde tutulan, nazari paylara
bölünmüş bir dahili gayrimenkul yatırım fonu
işletirler. Paragraf 32A bu fonun sahip
olduğu gayrimenkulün
kısmen maliyet, kısmen de gerçeğe uygun
değer yöntemi ile ölçülmesine izin vermez.
32C. Bir işletmenin, Paragraf 32A’da
belirtilen iki farklı sınıf için birbirinden
farklı yöntemler seçmiş olması durumunda;
farklı yöntemle ölçülmüş söz konusu varlık
grupları arasında yapılan yatırım amaçlı
gayrimenkul satışları gerçeğe uygun değer
yöntemiyle finansal
tablolara yansıtılır ve gerçeğe uygun
değerdeki birikimli (kümülatif)
değişim kazanç veya kayıp olarak
muhasebeleştirilir. Buna göre, yatırım
amaçlı bir
gayrimenkulün gerçeğe uygun değer
yönteminin kullanıldığı bir gruptan, maliyet
yönteminin kullanıldığı başka bir gruba
satılması durumunda, söz konusu
gayrimenkulün
satış tarihindeki gerçeğe uygun değeri,
tahmini maliyeti haline gelir.
Gerçeğe uygun değer
yöntemi
33. İlk muhasebeleştirme işleminin
ardından, gerçeğe uygun değer yöntemini
seçmiş olan bir işletme, 53 üncü Paragrafta
belirtilen durumlar hariç olmak üzere, tüm
yatırım amaçlı
gayrimenkullerini gerçeğe uygun değer
yöntemi ile ölçer.
34. Bir kiracının faaliyet kiralaması
işlemi çerçevesinde herhangi bir gayrimenkul
hakkını elinde bulundurması durumunda,
anılan gayrimenkul 6
ncı Paragraf uyarınca yatırım amaçlı
bir gayrimenkul olup, 30 uncu Paragrafta
belirtilen seçme hakkı bu durumda geçerli
olmaz ve gerçeğe uygun değer yöntemi
uygulanır.
35. Yatırım amaçlı
gayrimenkulün
gerçeğe uygun değerindeki değişimden
kaynaklanan kazanç veya kayıp, oluştuğu
dönemde kâr veya zarara dahil edilir.
36. Yatırım amaçlı bir
gayrimenkulün
gerçeğe uygun değeri; karşılıklı pazarlık
ortamında, bilgili ve istekli gruplar
arasında bir varlığın el değiştirmesi
ya da bir borcun
ödenmesi durumunda ortaya çıkması gereken
tutardır (bakınız: Paragraf 5). Gerçeğe
uygun değer kavramı, normalin dışında
finansman yaratma, satış ve geri kiralama
anlaşmaları, satışla ilgili bir kimseye özel
imtiyaz tanınması veya taviz verilmesi gibi
özel koşul ve durumlar dolayısıyla yapay
olarak yükseltilmiş veya düşürülmüş tahmini
fiyatları içermez.
37. Bir işletme, satış veya başka bir
şekilde elden çıkarma sırasında oluşabilecek
işlem maliyetleri için herhangi bir
indirimde bulunmaksızın gerçeğe uygun
değerini hesaplar.
38. Yatırım amaçlı bir
gayrimenkulün
gerçeğe uygun değeri bilanço tarihindeki
piyasa koşullarını yansıtır.
39. Gerçeğe uygun değer, belirli bir
tarihe özgü değerdir. Piyasa koşulları
değişebileceğinden, gerçeğe uygun değer
olarak sunulan tutar başka bir zaman için
tahmin edilmesi durumunda hatalı veya
uygunsuz olabilir. Gerçeğe uygun değer
tanımı; fiyatta, bilgili ve istekli taraflar
arasında gerçekleşen işlemlerde ilgili
varlıkların takası ve sözleşmenin yerine
getirilmesi işleminin eşanlı olmadığı
durumlarda yapılması ihtimali olan, hiçbir
değişikliğin olmadığı, satış işlemi ile
ilgili varlıkların takası ve sözleşmenin
yerine getirilmesi işlemlerinin eşanlı
gerçekleşmesi durumunu varsayar.
40. Yatırım amaçlı bir
gayrimenkulün
gerçeğe uygun değeri, başka hususların yanı
sıra, mevcut kiralamalardan elde edilen kira
geliri ile mevcut koşullar çerçevesinde
bilgili ve istekli tarafların gelecek
kiralamalardan elde edecekleri kira geliri
hakkında makul ve desteklenebilir
varsayımlarını da yansıtır. Ayrıca benzer
şekilde, gayrimenkule
ilişkin olarak beklenilen nakit çıkışlarını
(kira ödemeleri ve diğer nakit çıkışlarını)
da yansıtır. Bu nakit çıkışlarından bazıları
borçlar arasında gösterilirken, diğerleri
ise daha sonraki bir tarihe kadar
finansal
tablolarda muhasebeleştirilmeyen (örneğin,
koşullu kiralar gibi dönemsel olarak yapılan
ödemeler) nakit çıkışlarına ilişkindir.
41. Paragraf 25, kiralanmış bir
gayrimenkul hakkına ilişkin maliyetin ilk
muhasebeleştirilmesi sırasındaki esasları
belirler. Paragraf 33, gereken durumlarda,
kiralanmış bir
gayrimenkuldeki hakkın gerçeğe uygun
değer üzerinden yeniden ölçülmesini
gerektirir. Piyasa fiyatlarından anlaşılan
bir kiralama işleminde, kiralanan
gayrimenkuldeki
hakkın, edinim tarihi itibariyle gerçeğe
uygun değerinden tahmini kira ödemelerinin
tamamının (kabul edilmiş borçlarla ilgili
olanlar da dahil olmak üzere) düşülmesi
sonucunda bulunacak değer sıfır olacaktır.
Muhasebeleştirme açısından; kiralanan bir
varlık ve borcun gerçeğe uygun değer
üzerinden finansal
tablolarda muhasebeleştirilmiş olması veya
TMS 17’nin 20 nci
Paragrafına göre asgari kira ödemelerinin
bugünkü değeri ile muhasebeleştirilmiş
olması söz konusu gerçeğe uygun değeri
değiştirmez. Bu nedenle, 25 inci Paragrafa
göre maliyet esasından ölçülmüş olan
kiralanmış bir
gayrimenkulün, Paragraf 33‘e göre
gerçeğe uygun değerle yeniden ölçülmesi,
gerçeğe uygun değerin değişik dönemlerde
ölçülmemiş olması koşuluyla, başlangıçta bir
kazanç veya kayba yol açmaz. Anılan durum,
ilk muhasebeleştirmeden sonra gerçeğe uygun
değer yönteminin uygulanması sonucunda
ortaya çıkabilir.
42. Gerçeğe uygun değerin tanımında
"bilgili, istekli
taraflar"dan söz edilmektedir. Bu
çerçevede, "bilgili" kelimesi, hem istekli
alıcının hem de istekli satıcının yatırım
amaçlı gayrimenkulün
nitelik ve özellikleri, mevcut ve potansiyel
kullanım şekilleri ile bilanço tarihindeki
piyasa koşulları hakkında makul düzeyde
bilgilendirilmiş olduğu anlamına gelir.
İstekli alıcı motive edilmiştir, fakat
alımda bulunmaya mecbur değildir. Bu alıcı,
fiyat ne olursa olsun almak için aşırı
istekli veya kararlı değildir. Varsayılan bu
alıcı, bilgili ve istekli alıcı ve
satıcılardan meydana gelen bir piyasada
oluşacak fiyattan daha yüksek bir fiyat
ödemeyecektir.
43. İstekli satıcı; aşırı istekli,
veya belli bir fiyattan satmaya zorlanan
kişi olmadığı gibi, mevcut piyasa
koşullarına göre makul sayılmayacak bir
fiyat üzerinde ısrar eden kişi de değildir.
İstekli satıcı, yatırım amaçlı
gayrimenkulü
piyasa koşullarında elde edebileceği en
yüksek fiyata satmayı ister. Yatırım amaçlı
gayrimenkul sahibinin gerçekçi koşulları bu
duruma uymaz, çünkü istekli satıcı kuramsal
bir mal sahibidir (örneğin istekli bir
satıcı yatırım amaçlı gayrimenkul sahibinin
özel vergi koşullarını dikkate
almayacaktır).
44. Gerçeğe uygun değerin tanımında
karşılıklı pazarlık ortamına atıfta
bulunulmaktadır. İlgili taraflar arasındaki
"karşılıklı pazarlık ortamı", alıcı ve
satıcı arasında yapılan işlemde piyasa
koşullarına uymayan fiyatların ortaya
çıkmasına sebep olacak kendine özgü ve özel
ilişkiler bulunmaması anlamına gelir.
İşlemin, her biri bağımsız olarak hareket
eden, birbiri ile ilişkisi olmayan taraflar
arasında yapıldığı varsayılır.
45. Aynı yer ve durumda bulunan ve de
benzer kiralama işlemlerine veya diğer
sözleşmelere konu edilen
gayrimenkuller
için aktif bir piyasada oluşan cari fiyatlar
gerçeğe uygun değerin tespitine ilişkin en
iyi temeli oluşturur. Bir işletme,
gayrimenkulün
yapısında, konumunda veya durumunda
ya da kiralama
sözleşmesinde ve
gayrimenkulle ilgili diğer sözleşme
koşullarındaki farklılıkların tespitine
yönelik gereken özeni gösterir.
46. Paragraf 45’de belirtildiği
şekilde gerçeğe uygun değerin
tesbitinde cari
fiyatların yer aldığı aktif bir piyasa
bulunmaması durumunda bir işletme,
aşağıdakiler de dahil olmak üzere diğer
muhtelif kaynaklardan elde edebileceği
bilgileri de dikkate alır:
(a) Yapısal özellikleri,
koşulları veya konumu (veya farklı bir kira
sözleşmesine ya
da diğer bir sözleşmeye tabi) itibariyle
farklı gayrimenkullerin
işlem gördüğü ve bu farklılıkları yansıtacak
şekilde fiyatların düzeltildiği aktif bir
piyasada oluşan fiyatlar;
(b) Daha az aktif bir
piyasada yer alan benzeri
gayrimenkullerin
ilgili dönem cari fiyatlarından gerçekleşmiş
bulunan işlemlerin gerçekleştikleri tarihten
bu yana ekonomik koşullarda meydana gelen
değişikliklere göre düzeltilmiş cari
fiyatları,
(c) Mevcut kiralama
sözleşmeleri ile diğer sözleşmelere
istinaden elde edilecek ve (mümkünse) aynı
yerde bulunan, benzer özellik ve
koşullardaki
gayrimenkullere ödenen cari kiralar
gibi diğer dış bilgilere dayanılarak yapılan
gelecekteki nakit akışlarına ilişkin
güvenilir tahminlere dayandırılan ve ilgili
nakit akışlarında miktar ve zamanlama olarak
meydana gelebilecek belirsizlikleri güncel
piyasa değerlendirmelerine yansıtan
iskonto
oranlarını esas alan indirgenmiş nakit akış
projeksiyonları.
47. Bazı durumlarda, önceki
Paragrafda yer
alan kaynaklar, yatırım amaçlı
gayrimenkulün
gerçeğe uygun değeri hakkında değişik
sonuçlar verir. İşletme makul ölçülere göre
hesaplanmış bir dizi gerçeğe uygun değer
tahmini arasından en güvenilir tahmini
yapabilmek için anılan farklılıkları
oluşturan koşulları dikkate alır.
48. Bazı istisnai durumlarda, yatırım
amaçlı gayrimenkule
ilk sahip olunduğunda (veya mevcut bir
gayrimenkulün
inşa veya geliştirilmesinin tamamlanmasını
veya kullanım şeklinin değiştirilmesini
takiben yatırım amaçlı gayrimenkul haline
ilk dönüştüğünde) yapılan güvenilir gerçeğe
uygun değer tahminleri arasındaki
farklılıklar çok büyük, bu farklılıkların
değerlendirilmesi ise çok zor olabilir;
böyle bir durumda tek bir gerçeğe uygun
değer tahmini yapmak hiçbir fayda sağlamaz.
Bu durum, ilgili
gayrimenkulün gerçeğe uygun değerinin
hiçbir zaman güvenilir bir şekilde tespit
edilemiyeceğine
işaret edebilir (bakınız: Paragraf 53).
49. Gerçeğe uygun değer; "TMS 36
Varlıklarda Değer Düşüklüğü" Standardında
tanımlanan kullanım değerinden farklıdır.
Gerçeğe uygun değer bilgili ve istekli alıcı
ve satıcıların bilgilerini ve tahminlerini
yansıtır. Buna karşın, kullanım değeri,
başka işletmelere uygulanamayan ve işletmeye
özgü faktörlerin etkilerini de içeren ilgili
işletmenin tahminlerini yansıtır. Örneğin
gerçeğe uygun değer, bilgili ve istekli
alıcı ve satıcılarca genelde
bilinemeyeceğinden, aşağıda belirtilen
faktörlerden hiç birini yansıtmaz:
(a) Değişik yerlerdeki
gayrimenkullerden
oluşan bir portföy yaratılarak elde edilen
katma değer;
(b) Yatırım amaçlı
gayrimenkuller
ile diğer varlıklar arasındaki sinerji;
(c) Sadece mevcut
sahibine özgü yasal haklar veya yasal
sınırlamalar; ve
(d) Sadece mevcut
sahibine özgü vergi avantajları veya vergi
yükümlülükleri.
50. Yatırım amaçlı
gayrimenkulün
gerçeğe uygun değerinin belirlenmesinde,
işletme, ayrı olarak varlık veya borç olarak
muhasebeleştirmiş olduğu varlık veya
borçları ikinci bir kez daha hesaplamalara
dahil etmez. Örneğin:
(a) Asansör veya klima
sistemleri gibi iç üniteler genellikle
binanın tamamlayıcı parçaları olup,
bilançoda maddi duran varlık olarak tek
başlarına muhasebeleştirilmekten ziyade
yatırım amaçlı
gayrimenkulün gerçeğe uygun değerine
dahil edilirler.
(b) Mobilyalı olarak
kiraya verilmiş bir büronun gerçeğe uygun
değeri, genellikle, içindeki mobilyanın
gerçeğe uygun değerini de içerir, çünkü kira
geliri mobilyalı büro ile ilgilidir.
Mobilyanın yatırım amaçlı
gayrimenkulün
gerçeğe uygun değerine dahil edilmesi
durumunda, işletme, söz konusu mobilyayı
ayrı bir varlık olarak muhasebeleştirmez.
(c) Yatırım amaçlı
gayrimenkulün
gerçeğe uygun değeri, peşin ödenmiş veya
tahakkuk etmiş faaliyet kiralaması
gelirlerini kapsamaz, çünkü, bu gelirler
ayrı bir varlık ya
da borç olarak muhasebeleştirilir.
(d) Kiralama yoluyla
edinilmiş olan yatırım amaçlı
gayrimenkulün
gerçeğe uygun değeri, tahmini nakit
akışlarını yansıtır (ödenmesi gereken bir
duruma geleceği beklenilen koşullu kira
dahil). Dolayısıyla, bir
gayrimenkulün,
yapılması beklenilen tüm ödemeler düşülmek
suretiyle değerlenmiş olması durumunda,
yatırım amaçlı
gayrimenkulün muhasebeleştirme
amacıyla gerçeğe uygun değerini elde
edebilmek için her türlü kiralama borcunun
kendisine ilave edilmesi gerekir.
51. Yatırım amaçlı
gayrimenkulün
gerçeğe uygun değeri,
gayrimenkulün geliştirilmesi veya
kıymetinin artırılmasına yönelik gelecekteki
yatırım harcamalarını ve söz konusu
harcamalardan gelecekte elde edilecek
yararları yansıtmaz.
52. Bazı durumlarda bir işletme,
yatırım amaçlı
gayrimenkullere ilişkin olarak
yaptığı ödemelerin bugünkü değerinin
(muhasebeleştirilen borçlara ilişkin
ödemeler hariç), söz konusu
gayrimenkulle
ilgili nakit girişlerinin bugünkü değerini
aşacağını tahmin edebilir. Bu durumda
işletme, "TMS 37 Karşılıklar, Koşullu
Borçlar ve Koşullu Varlıklar" Standardını
uygulamak suretiyle muhasebeleştirilmesi
gereken bir borç olup olmadığını ve eğer
varsa bunun nasıl hesaplanacağını tespit
eder.
Gerçeğe uygun
değerin güvenilir bir şekilde tespit
edilememesi
53. Yatırım amaçlı
gayrimenkulün
gerçeğe uygun değerinin daima güvenilir bir
şekilde tespit edilebileceği konusunda aksi
ispat edilene kadar hukuken geçerli bir
öngörü vardır. Ancak, bazı istisnai
durumlarda, işletmenin yatırım amaçlı bir
gayrimenkulü
(veya mevcut bir
gayrimenkulün inşasının veya
geliştirilmesinin tamamlanması sonucu veya
kullanımındaki bir değişiklikten sonra ilk
defa yatırım amaçlı gayrimenkul haline
geldiğinde) elde etmesi sırasında gerçeğe
uygun değerinin sürekli olarak güvenilir bir
biçimde tespit edilmesinin mümkün olmadığına
dair ortada kanıt bulunur. Bu durum, ancak
ve ancak, karşılaştırılabilir piyasa
işlemlerinin çok az olduğu ve gerçeğe uygun
değerin başka tür güvenilir yollarla
(örneğin indirgenmiş nakit akım
projeksiyonları ile) tahmininin mümkün
olmadığı durumlarda ortaya çıkar. Anılan
durumlarda, işletme, yatırım amaçlı
gayrimenkulünü
TMS 16’da belirtilen maliyet yöntemi ile
ölçer. Yatırım amaçlı söz konusu
gayrimenkulün
kalıntı değerinin sıfır olduğu kabul edilir.
İşletme, yatırım amaçlı
gayrimenkulü elden çıkarana kadar TMS
16’yı uygular.
54. Bir işletme önceki paragrafta
açıklanan sebeple, istisnai durumlarda TMS
16’daki maliyet yöntemi ile yatırım amaçlı
gayrimenkulünü
ölçmek zorunda kalıyorsa, diğer bütün
yatırım amaçlı
gayrimenkullerini gerçeğe uygun değer
ile ölçer. Bu durumlarda, işletme yatırım
amaçlı bir gayrimenkulü
için maliyet yöntemini uygularken geri kalan
bütün
gayrimenkullerinin her birini gerçeğe
uygun değer yöntemine göre
muhasebeleştirmeye devam eder.
55. Bir işletmenin, yatırım amaçlı
bir gayrimenkulünü
daha önce gerçeğe uygun değer üzerinden
ölçmüş olması durumunda, söz konusu
gayrimenkulü
elden çıkarıncaya kadar (veya ilgili
gayrimenkul sahibi tarafından kullanılan
gayrimenkul haline gelene kadar veya işletme
gayrimenkulü
geliştirerek olağan iş akışı sürecinde
satıncaya kadar), karşılaştırılabilir piyasa
işlemleri azalmış veya piyasa fiyatları daha
ender elde edilebilir hale gelmiş dahi olsa,
anılan gayrimenkulü
gerçeğe uygun değer üzerinden ölçmeye devam
eder.
Maliyet yöntemi
56. İlk muhasebeleştirme işleminden
sonra maliyet yöntemini seçen bir işletme,
"TFRS 5 Satış Amaçlı Elde Tutulan Duran
Varlıklar ve Durdurulan Faaliyetler"
Standardı uyarınca satış amaçlı elde tutulan
olarak sınıflananlar (veya satış amaçlı elde
tutulan olarak sınıflanan elden çıkarılacak
varlık grubuna dahil edilenler) hariç olmak
üzere, tüm yatırım amaçlı
gayrimenkullerini
söz konusu yöntem için TMS 16’da belirtilen
hükümler çerçevesinde maliyet yöntemiyle
ölçer. Satış amaçlı elde tutulan olarak
sınıflanma kriterlerine uyan (veya satış
amaçlı elde tutulan olarak sınıflanan elden
çıkarılacak varlık grubuna dahil edilen)
yatırım amaçlı
gayrimenkuller, TFRS 5 çerçevesinde
ölçülür.
Transferler
57. Bir
gayrimenkulün yatırım amaçlı
gayrimenkul sınıfına transferi veya bu
sınıftan transferi sadece ve sadece
kullanımında bir değişiklik olduğu zaman
yapılır, söz konusu değişikliğin
gerçekleşmekte olduğuna ilişkin kanıtlara
aşağıda yer verilmiştir:
(a) Yatırım amaçlı
gayrimenkulden
sahibi tarafından kullanılan
gayrimenkule
transferi amacıyla, sahibi tarafından
kullanılmasına başlanması;
(b) Yatırım amaçlı
gayrimenkulden
stoklara transfer için satış amacıyla,
geliştirilmeye başlanması;
(c) Sahibi tarafından
kullanılan
gayrimenkulden yatırım amaçlı
gayrimenkule
transferi amacıyla, sahibi tarafından
kullanılmasına son verilmesi;
(d) Stoklardan yatırım
amaçlı gayrimenkullere
transfer için, bir başkasına faaliyet
kiralaması suretiyle kiralamanın başlaması;
veya
(e) İnşa veya geliştirme
aşamasındaki
gayrimenkulden (TMS 16’nın kapsadığı)
yatırım amaçlı
gayrimenkule transferi amacıyla,
inşaat veya geliştirme işleminin sona
ermesi.
58. Paragraf 57(b), bir işletmenin
yatırım amaçlı
gayrimenkulünü stoklara transferinin
ancak ve ancak kullanımında bir değişiklik
olduğu zaman mümkün olacağını
belirtmektedir; anılan kullanım
değişikliğinin kanıtı ise geliştirme
yaptıktan sonra satmak amacıyla geliştirme
faaliyetinin başlamasıdır. Bir işletme
yatırım amaçlı
gayrimenkulünü herhangi bir
geliştirme yapmadan elden çıkarmaya karar
verirse, gayrimenkulü
bilançosundan çıkarana kadar yatırım amaçlı
gayrimenkul olarak sınıflandırmaya devam
eder ve stok olarak dikkate almaz. Benzer
şekilde, bir işletme mevcut bir yatırım
amaçlı gayrimenkulünü,
ileride de yatırım amaçlı gayrimenkul olarak
kullanmaya devam etmek amacıyla yeniden
geliştirmeye başlaması durumunda, bu
gayrimenkul yatırım amaçlı gayrimenkul
olarak kalır ve yeniden geliştirme sürecinde
sahibi tarafından kullanılan gayrimenkul
olarak yeniden sınıflandırılmaz.
59. Bir işletme yatırım amaçlı
gayrimenkulü
için gerçeğe uygun değer yöntemini
kullandığında ortaya çıkan muhasebeleştirme
ve ölçüm konularına Paragraf 60-65
uygulanır. İşletmenin maliyet yöntemini
kullanması durumunda, "yatırım amaçlı
gayrimenkul" sınıfı ile "sahibi tarafından
kullanılan gayrimenkul" ve "stok" sınıfları
arasındaki transferler, transfer edilen
gayrimenkulün
defter değerini değiştirmez; söz konusu
gayrimenkulün
maliyeti de ölçüm ve kamuoyuna açıklama
amaçları ile değiştirilmez.
60. Gerçeğe uygun değer esasına göre
izlenen yatırım amaçlı
gayrimenkulden, sahibi tarafından
kullanılan gayrimenkul sınıfına veya
stoklara yapılan bir transferde, transfer
sonrasında TMS 16 veya TMS 2’ye göre yapılan
muhasebeleştirme işlemindeki tahmini
maliyeti, anılan
gayrimenkulün kullanım şeklindeki
değişikliğin gerçekleştiği tarihteki gerçeğe
uygun değeri olacaktır.
61. Sahibi tarafından kullanılan bir
gayrimenkulün,
gerçeğe uygun değer esasına göre
gösterilecek yatırım amaçlı bir
gayrimenkule
dönüşmesi durumunda, işletme, kullanımdaki
değişikliğin gerçekleştiği tarihe kadar TMS
16’ yı uygular.
İşletme,
TMS
16’ya göre hesaplanmış olan
gayrimenkulün
defter değeri ile gerçeğe uygun
değeri arasında bu tarihte meydana gelecek
farklılığı ise yine TMS 16’ya göre yapılmış
bir yeniden değerleme gibi işleme tabi
tutar.
62. Sahibi tarafından kullanılmakta
olan bir gayrimenkul, gerçeğe uygun değer
esasından gösterilen yatırım amaçlı bir
gayrimenkule
dönüştüğü tarihe kadar amortismana tabi
tutulur ve oluşan değer düşüklüğü zararı
finansal
tablolara yansıtılır. İşletme, TMS 16’
ya göre
hesaplanmış olan
gayrimenkulün defter değeri ile
gerçeğe uygun değeri arasında bu tarihte
meydana gelecek farklılığı ise yine TMS 16’
ya göre yapılmış
bir yeniden değerleme gibi işleme tabi
tutar. Başka bir deyişle:
(a)
Gayrimenkulün defter değerinde
meydana gelen azalma, kâr veya zarar olarak
muhasebeleştirilir. Ancak, ilgili
gayrimenkul için önceki dönemlerde oluşmuş
yeniden değerleme fazlasının bulunması
durumunda, söz konusu azalma öncelikle
yeniden değerleme fazlası hesabından mahsup
edilir, kalan kısım ise kâr veya zarar
olarak muhasebeleştirilir.
(b) Defter değerinde
meydana gelen artış aşağıda belirtildiği
gibi işleme tabi tutulur:
(i) Artış, bu
gayrimenkul için daha önce meydana gelmiş
değer düşüklüğü zararı varsa bu zararı
ortadan kaldırdığı için, önceki dönemlerde
zarar yazılmış
kısma eşitlenene kadar, kâr veya zarar
olarak muhasebeleştirilir. Kâr veya
zarar olarak muhasebeleştirilen tutar,
defter değerini, değer düşüşlerinin hiç
muhasebeleştirilmemesi durumundaki (birikmiş
amortisman sonrası) değerine getirmek için
gereken tutardan fazla olamaz.
(ii)
Artışın geri kalan kısmı doğrudan
özkaynaklara,
yeniden değerleme fazlası olarak eklenir.
Yatırım amaçlı gayrimenkul ilerde elden
çıkarılırken, özkaynak
kısmına ilave edilmiş olan yeniden değerleme
fazlası dağıtılmamış kârlara transfer
edilebilir. Yeniden değerleme fazlası,
dağıtılmamış kârlara kâr veya zarar
aracılığıyla aktarılamaz.
63. Stoklardan, gerçeğe uygun değer
esasından izlenecek olan yatırım amaçlı
gayrimenkullere
yapılan bir transferde;
gayrimenkulün transfer tarihindeki
gerçeğe uygun değeri ile daha önce
belirlenmiş olan defter değeri arasındaki
fark kâr veya zarar olarak
muhasebeleştirilir.
64. Stoklardan, gerçeğe uygun değer
esasından izlenecek olan yatırım amaçlı
gayrimenkullere
yapılan transferlerde, stokların
satılmasında uygulanan işlem uygulanır.
65. Bir işletme, gerçeğe uygun değer
esasından izlenecek olan kendisi tarafından
inşa edilen veya geliştirilen yatırım amaçlı
gayrimenkulün
inşa veya geliştirilmesi işlemini
tamamladığında;
gayrimenkulün, tamamlanma tarihindeki
gerçeğe uygun değeri ile daha önce
gösterildiği defter değeri arasındaki farkı
kâr veya zarar olarak muhasebeleştirir.
Elden
çıkarma
66. Yatırım amaçlı gayrimenkul, elden
çıkarıldığı veya kullanımına sürekli bir
şekilde son verildiği ve kendisinden
gelecekte herhangi bir ekonomik fayda
beklenmediği durumlarda bilanço dışı
bırakılır (bilançodan çıkartılır).
67. Yatırım amaçlı gayrimenkul, satış
veya bir finansal
kiralama sözleşmesi kapsamında kiralanması
ile elden çıkarılmış olabilir. Yatırım
amaçlı gayrimenkulün
elden çıkarılma tarihinin saptanmasında
işletme, TMS 18’deki malların satışında
hasılatın muhasebeleştirilmesi hükümlerini
uygular ve bununla ilgili olarak TMS 18’in
ekinde gösterilen rehberi dikkate alır.
Finansal
kiralama ve satış ve geri kiralama
yöntemleri ile gerçekleştirilen elden
çıkarma işlemlerine ise TMS 17 uygulanır.
68. Bir işletmenin, Paragraf 16’da
açıklanmış olan muhasebeleştirme ilkesine
göre yatırım amaçlı
gayrimenkulün değiştirilen kısmının
maliyetini ilgili
gayrimenkulün defter değerine
eklemesi durumunda, değiştirilen kısmın
defter değerini bilanço dışı bırakır.
Maliyet yöntemi kullanılarak
muhasebeleştirilmiş olan yatırım amaçlı bir
gayrimenkul açısından, değiştirilen söz
konusu kısım ayrı olarak amortismana tabi
tutulmamış olabilir. Eğer değişen kısmın
defter değerinin saptanması işletme için
mümkün değilse, işletme söz konusu değişimin
maliyetini, değişen kısmın edinim veya inşa
tarihindeki maliyetini saptama açısından bir
gösterge olarak kullanabilir. Gerçeğe uygun
değer yönteminde, yatırım amaçlı
gayrimenkulün
gerçeğe uygun değeri, değiştirilecek kısmın
değerini kaybetmiş olduğunu halihazırda
göstermekte olabilir. Diğer durumlarda,
değiştirilmiş olan kısım için gerçeğe uygun
değerden ne kadar azaltma yapılacağının
tespit edilmesi zor olabilir. Değiştirilen
kısım için gerçeğe uygun değeri azaltmanın
diğer bir yolu ise, bunu yapmanın mümkün
olmaması durumunda, değiştirilen kısmın
maliyetini varlığın defter değerine ilave
etmek ve ardından, değiştirmenin değil de
ilavenin söz konusu olduğu durumlardaki
gibi, gerçeğe uygun değerini yeniden
hesaplamaktır.
69. Yatırım amaçlı
gayrimenkulün
kullanım dışı kalması veya elden çıkarılması
durumunda meydana gelen kazanç veya
kayıplar; varlığın elden çıkarılmasından
kaynaklanan net tahsilatlar ile
gayrimenkulün
defter değeri arasındaki farktır ve
kullanıma son verilme veya elden çıkarılma
döneminde kâr veya zarar olarak
muhasebeleştirilir (TMS 17’nin, satış ve
geri kiralama işleminde aksini öngörmemesi
durumunda).
70. Yatırım amaçlı bir
gayrimenkulün
elden çıkarılması karşılığında alınacak
tutarlar başlangıçta gerçeğe uygun değer
esasına göre muhasebeleştirilir. Özellikle
yatırım amaçlı gayrimenkul için yapılacak
ödemelerin ertelenmiş olması durumunda,
alınacak söz konusu tutarlar, ilk başta
peşin fiyat eşdeğerlerinden
muhasebeleştirilir. Alacak tutarının nominal
değeri ile peşin fiyat eşdeğeri arasındaki
fark, TMS 18’e uygun olarak etkin faiz
yöntemi kullanılmak suretiyle faiz geliri
olarak muhasebeleştirilir.
71. İşletme, yatırım amaçlı bir
gayrimenkulün
elden çıkarılması sonrasında kalan
borçlarına TMS 37 veya uygun olan diğer bir
Standardı uygular.
72. Yatırım amaçlı
gayrimenkulün
değerinin düşmesi, kayıp olması veya terk
edilmesi nedeniyle üçüncü şahıslardan
alınacak tazminat tahsil edilebilir olduğu
zaman kâr veya zarar olarak
muhasebeleştirilir.
73. Yatırım amaçlı
gayrimenkuldeki
değer düşüklükleri veya zararlar, bunlara
ilişkin olarak üçüncü şahıslardan tazminat
talepleri veya üçüncü şahıslardan alınan
tazminatlar ile bunların yerine konulan
varlıkların sonraki inşa veya satın alınma
işlemleri ayrı iktisadi olaylardır ve
aşağıda belirtilen şekillerde ayrı
ayrı
muhasebeleştirilirler:
(a) Yatırım amaçlı
gayrimenkuldeki
değer düşüklükleri TMS 36’ya göre
muhasebeleştirilir;
(b) Yatırım amaçlı
gayrimenkulün
kullanımına son verilmesi veya elden
çıkarılması bu Standardın 66-71 inci
Paragraflarına göre muhasebeleştirilir;
(c) Değer düşüklüğüne
uğrayan, kaybolan veya terk edilen yatırım
amaçlı gayrimenkullere
ilişkin olarak üçüncü şahıslardan alınacak
tazminatlar, tahsil edilebilir oldukları
zaman kâr veya zarar olarak
muhasebeleştirilir; ve
(d) Yerine konulan
varlığın restore edilmesi, satın alınması
veya inşasına ilişkin maliyeti bu Standardın
20-29 uncu Paragraflarına göre tespit
edilir.
Açıklama
Gerçeğe
uygun değer yöntemi ve maliyet yöntemi
74. TMS 17’de belirtilenlere ek
olarak aşağıda belirtilen hususlar da
kamuoyuna açıklanır. TMS 17 çerçevesinde,
yatırım amaçlı
gayrimenkulün sahibi, taraf olduğu
kiralama işlemleri için kiraya verenin
yapması gereken açıklamaları yapar. İşletme,
finansal
kiralama veya faaliyet kiralaması
aracılığıyla elinde bulundurmakta olduğu
yatırım amaçlı bir gayrimenkul için, taraf
oldukları finansal
kiralama işlemleri için kiracıların,
faaliyet kiralaması işlemleri için ise
kiraya verenlerin yapması gereken
açıklamaları yapar.
75. Bir işletme aşağıdaki hususları
kamuoyuna açıklar:
(a) Gerçeğe uygun değer
yöntemini mi yoksa maliyet yöntemini mi
uyguladığı.
(b) Gerçeğe uygun değer
yöntemini uygulaması durumunda; faaliyet
kiralaması aracılığıyla elinde bulundurduğu
gayrimenkul haklarının yatırım amaçlı
gayrimenkul olarak sınıflandırılıp
sınıflandırılmadığı ile bu şekilde
muhasebeleştirilip muhasebeleştirilmediği ve
bunların hangi koşullar altında yapılmış
olduğunu.
(c) Sınıflandırma
işleminin zor olduğu durumlarda (bakınız:
Paragraf 14), olağan iş akışı içinde,
yatırım amaçlı
gayrimenkulün sahibi tarafından
kullanılan
gayrimenkulden ve satış için elde
tutulan gayrimenkulden
hangi kriterler çerçevesinde ayırt
edildiğini.
(d) Yatırım amaçlı
gayrimenkulün
gerçeğe uygun değerinin saptanmasında
kullanılan yöntem ve önemli varsayımlar ile
bunlara ek olarak gerçeğe uygun değer
tespitinin piyasa verilerine mi yoksa
gayrimenkulün
mahiyeti veya kıyaslanabilecek piyasa
verilerinin bulunmayışı dolayısıyla daha
ziyade diğer faktörlere mi dayandırıldığını
(işletme bu faktörleri de açıklar).
(e) Yatırım amaçlı
gayrimenkulün (finansal
tablolarda ölçülen veya açıklanan) gerçeğe
uygun değerinin; konuyla ilgili yetkiye ve
gerekli mesleki birikime sahip ve söz konusu
yatırım amaçlı
gayrimenkulün sınıf ve yeri hakkında
güncel bilgisi bulunan bağımsız bir
değerleme uzmanı tarafından yapılan
değerlendirmeye dayanıp dayanmadığı. Böyle
bir değerlendirmenin yapılmamış olması
durumunda, anılan husus kamuoyuna açıklanır.
(f) Kâr veya zarar olarak
muhasebeleştirilen aşağıdaki bilgiler;
(i) Yatırım
amaçlı gayrimenkulden
elde edilen kira gelirleri;
(ii)
Dönem içinde kira geliri elde edilmiş
yatırım amaçlı
gayrimenkulün doğrudan faaliyet
giderleri (bakım ve onarım giderleri dahil);
ve
(iii)
Dönem içinde herhangi bir kira geliri
sağlamamış yatırım amaçlı
gayrimenkulün
doğrudan faaliyet giderleri (bakım onarım
giderleri dahil);
(iv) Maliyet
yöntemi ile ölçülen bir varlık grubundan,
gerçeğe uygun değer yöntemi kullanılan diğer
bir gruba satışı yapılan yatırım amaçlı
gayrimenkulün
gerçeğe uygun değerinde meydana gelen ve kâr
veya zarar hesabında muhasebeleştirilen
değişiklik toplamı (bakınız: Paragraf 32 C).
(g) Yatırım amaçlı
gayrimenkulün
nakde çevrilebilme veya gelirlerinin ve
elden çıkarılma durumunda elde edilecek
tutarın tahsil edilebilme durumuna ilişkin
kısıtlamalar ve bunların tutarları.
(h) Yatırım amaçlı
gayrimenkule
ilişkin satın alma, inşa veya geliştirme
ya da bakım ve
onarım veya iyileştirme konularındaki
sözleşmeye bağlı yükümlülükler.
Gerçeğe
uygun değer yöntemi
76. 75 inci Paragraf uyarınca
yapılacak açıklamalara ek olarak; Paragraf
33-55’deki gerçeğe uygun değer yöntemini
kullanan bir işletme, yatırım amaçlı
gayrimenkulün
dönem başı ve sonundaki defter değerlerinin
birbiriyle olan mutabakatını, aşağıda
belirtilenleri gösterecek şekilde kamuoyuna
açıklamak zorundadır:
(a) Elde etme işleminden
ve sonrasında varlığın defter değerinde
muhasebeleştirilen harcamalardan
kaynaklananlar ayrı
ayrı açıklanmak üzere, varlığın
defter değerine yapılan ilaveler;
(b) İşletme birleşmeleri
neticesinde gerçekleşen elde etme işlemi
sonucunda oluşan ilaveler;
(c) Satış amaçlı elde
tutulan olarak sınıflandırılan veya TFRS 5
ve diğer sebepler dolayısıyla satış amaçlı
elde tutulan elden çıkarılacak varlık
grubuna dahil edilen varlıklar,
(d) Gerçeğe uygun değer
düzeltmelerinden kaynaklanan net kazanç veya
kayıplar;
(e)
Finansal tabloların bir başka para
biriminde ifade edilmesinden veya
yurtdışındaki işletmenin
finansal
tablolarının, raporlayan işletmenin
finansal
tablolarında kullanılan para birimine
çevrilmesinden ortaya çıkan net kur
farkları;
(f) Stoklara ve sahibi
tarafından kullanılan
gayrimenkullere yapılan transferler
ile bunlardan yapılan transferler; ve
(g) Diğer değişiklikler.
77. Yatırım amaçlı gayrimenkul için
yaptırılan bir değerleme işleminin
finansal
tabloların düzenlenmesi amacıyla önemli
ölçüde düzeltilmiş olması durumunda, örneğin
paragraf 50’de açıklandığı gibi ayrı
ayrı varlık veya
borç olarak muhasebeleştirilmiş varlık ve
borçların mükerrer bir biçimde
finansal
tablolarda yer almasından kaçınmak amacıyla,
yaptırılan değerleme işlemi sonucunda
bulunan tutarla
finansal tablolara yansıtılan
düzeltilmiş tutar arasındaki fark, varsa,
geri ilave edilen muhasebeleştirilmiş kira
yükümlülükleri ve diğer önemli düzeltme
toplamları ayrı ayrı
gösterilmek üzere, kamuoyuna açıklanır.
78. Bir işletmenin, Paragraf 53’de
yer alan istisnai durumlar çerçevesinde
yatırım amaçlı
gayrimenkulünü TMS 16’daki maliyet
yöntemine göre ölçmüş olması durumunda,
Paragraf 76’ya göre yapılacak mutabakatta,
söz konusu yatırım amaçlı
gayrimenkule
ilişkin tutarlar diğer yatırım amaçlı
gayrimenkullerle
ilgili tutarlardan ayrı olarak gösterilir.
Buna ek olarak işletme, aşağıda
belirtilenleri de kamuoyuna açıklar:
(a) Yatırım amaçlı
gayrimenkulün
tanımı;
(b) Gerçeğe uygun değerin
neden güvenilir olarak tespit edilemediğine
ilişkin açıklama;
(c) Mümkünse, gerçeğe
uygun değerin, arasında gerçekleşme
olasılığının en yüksek olduğu tahmin edilen
değer aralıkları; ve
(d) Gerçeğe uygun
değerden izlenmeyen yatırım amaçlı
gayrimenkulün
elden çıkarılması sırasında:
(i) İşletmenin
gerçeğe uygun değer ile
muhasebeleştirilmemiş yatırım amaçlı bir
gayrimenkulü
elden çıkarmış olduğu;
(ii)
Söz konusu yatırım amaçlı
gayrimenkulün
satış sırasındaki defter değeri; ve
(iii)
Muhasebeleştirilen kazanç veya kayıp tutarı.
Maliyet yöntemi
79. Paragraf 56’da yer alan maliyet
yöntemini kullanan bir işletme, Paragraf
75’deki açıklamalara ek olarak, aşağıda
belirtilen hususları da kamuoyuna açıklar:
(a) Kullanılan amortisman
yöntemi;
(b) Yararlı ömrü veya
kullanılan amortisman oranları;
(c) Dönem başı ve dönem
sonu itibariyle brüt defter değeri ile
birikmiş değer düşüklüğü karşılığını da
içermek üzere birikmiş amortisman tutarı;
(d) Yatırım amaçlı
gayrimenkulün
aşağıdakileri de gösterecek şekilde, dönem
başı ve dönem sonu itibariyle defter
değerinin mutabakatı:
(i) Elde etme
işleminden ve sonrasında varlığın defter
değerinde muhasebeleştirilen harcamalardan
kaynaklananlar ayrı
ayrı açıklanmak üzere, varlığın
defter değerine yapılan ilaveler;
(ii)
İşletme birleşmeleri neticesinde gerçekleşen
elde etme işlemi sonucunda oluşan ilaveler;
(iii)
Satış amaçlı elde tutulan olarak
sınıflandırılan veya TFRS 5 ve diğer
sebepler dolayısıyla satış amaçlı elde
tutulan elden çıkarılacak varlık grubuna
dahil edilen varlıklar;
(iv) Amortisman
tutarı;
(v) TMS 36’ya
uygun olarak dönem içinde muhasebeleştirilen
değer düşüklüğü zararları ile önceden
ayrılmış olup cari dönemde iptal edilen
değer düşüklüğü zararlarının tutarı;
(vi)
Finansal
tabloların bir başka para biriminde ifade
edilmesinden veya yurtdışındaki işletmenin
finansal
tablolarının, raporlayan işletmenin
finansal
tablolarında kullanılan para birimine
çevrilmesinden ortaya çıkan net kur
farkları;
(vii)
Stoklara ve sahibi tarafından kullanılan
gayrimenkullere
yapılan transferler ile bunlardan yapılan
transferler;
(viii)
Diğer değişiklikler; ve
(e) Yatırım amaçlı
gayrimenkulün
gerçeğe uygun değeri. 53 üncü Paragrafta
belirtilen, yatırım amaçlı bir
gayrimenkulün
gerçeğe uygun değerinin güvenilir bir
şekilde saptanmasının mümkün olmadığı
istisnai durumlarda, işletme aşağıda
belirtilenleri de kamuoyuna açıklar:
(i) Yatırım
amaçlı gayrimenkulün
tanımı;
(ii)
Gerçeğe uygun değerin neden güvenilir bir
şekilde tespit edilemediğine ilişkin
açıklama; ve
(iii)
Mümkünse, gerçeğe uygun değerin, arasında
gerçekleşme olasılığının en yüksek olduğu
tahmin edilen değer aralıkları.
Geçiş
hükümleri
Gerçeğe
uygun değer yöntemi
80. Daha önce TMS 40’ı uygulamış olan
bir işletmenin, faaliyet kiralaması
çerçevesinde elde etmiş olduğu, gerekli
koşulları sağlayan gayrimenkul haklarının
tamamını veya bir kısmını ilk kez yatırım
amaçlı gayrimenkul olarak sınıflandırma veya
muhasebeleştirme yolunu seçmesi durumunda;
anılan seçimden kaynaklanan etki, seçimin
ilk kez yapıldığı dönemde dağıtılmamış
kârların (geçmiş yıl kârları) açılış
bakiyesine ilişkin bir düzeltme olarak
muhasebeleştirilir. Buna ek olarak:
(a) İşletmenin daha
önceki dönemlerde anılan gayrimenkul
haklarının (Paragraf 5’de yer alan gerçeğe
uygun değer tanımına ve 36-52
nci Paragraflar
arasında gösterilen yollara uygun olarak
tespit edilen) gerçeğe uygun değerlerini
kamuoyuna açıklamış olması durumunda (finansal
tablolarında veya başka bir şekilde);
işletme aşağıdaki işlemleri gerçekleştirmesi
yönünde teşvik edilir, ancak anılan
işlemlerin yapılması işletme açısından
zorunlu değildir:
(i) Anılan
şekilde bir gerçeğe uygun değer
açıklamasının ilk yapılmış olduğu döneme
ait dağıtılmamış kârlar açılış bakiyesinin
düzeltilmesi; ve
(ii)
Söz konusu dönemlere ilişkin karşılaştırmalı
bilgilerin yeniden ifade edilmesi; ve
(b) (a)’da yer alan
bilgileri daha önce kamuoyuna açıklamamış
bir işletme, karşılaştırmalı bilgileri
yeniden düzenlemez ancak bu durumu kamuoyuna
açıklar.
81. Bu Standart TMS 8’de
belirtilenden daha farklı bir uygulama
gerektirmektedir. TMS 8, karşılaştırmalı
bilgilerin düzeltilmesinin işletme açısından
uygulanmasının mümkün olmadığı durumlar
haricinde, anılan işlemi gerekli kılar.
82. Bir işletmenin bu Standardı ilk
kez uygulaması durumunda, dağıtılmamış
kârların açılış bakiyesinde yapılan
düzeltme, yatırım amaçlı
gayrimenkule
ilişkin yeniden değerleme fazlasının yeniden
sınıflandırılması işlemini de içerir.
Maliyet yöntemi
83. Bir işletme bu Standardı ilk kez
uygulamaya başlaması ve maliyet yöntemini
kullanmaya karar vermesi durumunda, muhasebe
politikalarında yapılacak herhangi bir
değişiklik için TMS 8’i uygular. Muhasebe
politikasında yapılan bir değişikliğin
etkisine, yatırım amaçlı
gayrimenkule
ilişkin yeniden değerleme fazlasında yer
alan herhangi bir tutarın yeniden
sınıflandırılması işlemi de dahildir.
84. Varlıkların takas edilmesi işlemi
aracılığıyla elde edilen yatırım amaçlı bir
gayrimenkulün
başlangıçtaki ölçümü ile ilgili 27-29 uncu
Paragraflardaki hükümler sadece gelecekte
gerçekleşecek işlemlere uygulanır.
Yürürlük tarihi
85. "-"
86. "-" |