Türkiye'nin Muhasebe Rehberi   I  Yayınlanan En Son Mevzuatlar  I  2010 Vergi Takvimi  I   2010 Yılı Muhasebe Uygulamaları  I  Beyanname Rehberi  
Ana sayfa Yasal Uyarı Künye Danışma Hattı Güncel Bilgi Arşivi

      Asgari Geçim İndirimleri

 MUHASEBE GÜNCEL BÜLTEN :  25 MART 2010

  Vergi Rehberi 

  2010 Çalışmaları 
  2010 Pratik Bilgiler 
  Staj - Stajyer Rehberi
  Maliye Rehberi
  BEŞ DAKİKA ARA !...
  Makale Rehberi

  Kanun-Mevzuat Rehberi  

  Sosyal Güvenlik Rehberi  

 

 
       
   

Emekli maaşı iki katına çıkar mı?

Bu haftanın gündeminde Anayasa değişikliği paketi, KEY ödemeleri ve emekli maaşında iki katına varan artış olup olmayacağı vardı. Emeklileri heyecanlandıran ve maaşlarının iki katına yükseleceği beklentisine sokan gelişme bir dilekçe ile başladı. Hemen başta yazayım, emeklilerin maaşında yapılacak bir artışa itiraz etmiyorum. Benimkisi biraz nostalji muhabbeti..
Konu nerden çıktı

Bir emekli sendikasının başkanlığını yürüten Hamdi Öz, 01.08.1979 Tarihinde 6092 günü doldurması üzerine 39 yaşında emekli olmuştur. Kendisine yüzde 70 aylık bağlama oranı, 9965 gösterge üzerinden emekli maaşı bağlanmıştır. Memur maaş katsayısı üzerinden hesaplama yapılıyor olsaydı, Hamdi Öz’ün alacağı bugünkü tutar 9965x0,057383x0.70= 400,28 TL olacaktı. Oysa 692,33 TL aylık, 27,69 TL ek ödeme olmak üzere 720,02 TL emekli aylığı almaktadır.

Hamdi Öz dava dilekçesinde, farklı tarihlerde emekli olanların maaşlarının da farklı olduğunu, buna sebep olarak gösterilen aktif/pasif dengesinin haksız olduğunu belirtmiştir. Dilekçesinde, esas sorunun kurumun mal varlığının ve kurumun kötü yönetilmesi olduğunu, kurumun mal varlığının çarçur edildiğini bu sebeple kurumun battığını, bu batışın faturasının emeklilere çıkartıldığı için düzenlemenin Anayasa’nın 10. maddesine aykırılığı gerekçesiyle mahkemeye dava açtığını belirtmiştir. İlgili mahkemede bu yönde düşünmüş ve konu Anayasa Mahkemesine intikal ettirilmiştir.

65 nere, 39 nere

Avrupa standartlarına uyum açısından talep edilen en düşük emekli aylığının 1200 TL olması imiş. Ancak, Avrupa’da çalışanların ortalama 65 yaşında emekli olduğu ve çalışırken tüm ücreti üzerinden sigorta primi ödedikleri gözden kaçıyor. 1940 doğumlu olan Sayın Hamdi Öz de, 1979 yılında henüz 39 yaşında iken genç yaşta emekli olmuştur. Adeta insanın “65 nere, 39 nere” diyesi geliyor.

SSK (4/a) sigortalılarının 01/01/2000 tarihinden önce bağlanmış olup tüfe oranında arttırılan aylık miktarlarına bakıldığında, en düşük aylığın 668 TL ve en yüksek aylığınsa 1150 TL olduğu görülmektedir. Asgari ücretlinin 576 TL aldığı bir ülkede, en düşük 668 TL emekli maaşının düşük kaldığı söylenemez. Yani, nimet-külfet dengesi açısından ele alırsak emekli aylığı normal gibi geliyor.

Erken emeklilik ve kötü yönetim

Hamdi Öz’ün dilekçesinde belirttiği üzere, özellikle SSK ve Bağ-Kur o kadar kötü yönetilmiştir ki, bugünkü sorunların temelinde de halen bu kötü yönetimin izleri vardır.

Sigortalılar erken emekli edilmiş, kurum menkul ve gayrimenkullerini doğru ve verimli bir şekilde değerlendirememiş, hep siyasi kaygılarla hareket edilmiştir. Bu kurumlar siyasiler tarafından adeta rant kapısı olarak görülmüştür.

Asgari ücretten fabrika müdürü olursa

Halen bir çok işyerinde müdürler, mühendisler bile asgari ücretten sigortalı. Beş yıldızlı otellerde asgari ücretli genel müdür bildik geliyor hepimize. İşte bizim anlayamadığımızda budur; asgari ücretten prim ödersen asgari ücretten emekli maaşı alırsın. Oysa yüksek prim ödeyip, şu an 2400 TL’den daha fazla emekli aylığı alan SSK emeklileri var.

Anayasa Mahkemesi iptal eder mi?

Anayasa Mahkemesi daha önce verdiği kararlarda 10. maddeyi nasıl ele aldığının ip uçlarını vermiştir. Anayasa’nın “Kanun önünde eşitlik” başlıklı 10. maddeyle, yasaların uygulanmasında, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasal düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri nedenlerle ayırım gözetilmesi mutlak olarak yasaklanmıştır. Aynı durumda olanlara ayrı kurallar uygulanamayacağı gibi ayrı durumda olanlara da aynı kurallar uygulanamayacaktır. Durumları ayrı olanlara ayrı kuralların uygulanması eşitlik ilkesine aykırılık oluşturmaz denilmiştir.

Anayasa Mahkemesi daha önce aynı (4447 sayılı) Kanuna yönelik olarak açılan E: 1999/42, K: 2001/41 ve 23.2.2001 tarihli davanın kararında; “Yaşlılık aylığının hesaplanmasında yapılan değişikliklerin Anayasa’ya aykırı olmadığına ve iptal isteminin REDDİNE, OYBİRLİĞİYLE” karar vermiştir. Yani, 10 yıl önce aynı konuda Anayasa’ya aykırılık olmadığını belirtmiştir.

Sonuç olarak; milyonlarca emeklinin SGK’ya dava açması yargıyı kilitler, ama çözüm getirmez. Bakalım “Emekli-SGK” düellosunda kim galip gelecek? Çok zor koşullarda geçinmeye çalışan emekliler muradına erecek mi? Ya da “Emekli maaşı iki katına çıkar mı? Çıktığında bütçe açıkları nasıl kapatılır?”  RESUL KURT/Star

 
 
    Yasal Uyarı
 
 

    
  ▼ Yayınlanan En Son  Mevzuatlar   (Sitenize ekleyebilirsiniz)


Copyrıght  © 2005-2010 www.muhasebenet.net www.muhasebenet.com. Her hakkı saklıdır.