Türkiye'nin Muhasebe Rehberi   I  Yayınlanan En Son Mevzuatlar  I  2010 Vergi Takvimi  I   2010 Yılı Muhasebe Uygulamaları  I  Beyanname Rehberi  
Ana sayfa Yasal Uyarı Künye Danışma Hattı Güncel Bilgi Arşivi

      Asgari Geçim İndirimleri

 MUHASEBE GÜNCEL BÜLTEN :   30 MART 2010

  Vergi Rehberi 

  2010 Çalışmaları 
  2010 Pratik Bilgiler 
  Staj - Stajyer Rehberi
  Maliye Rehberi
  BEŞ DAKİKA ARA !...
  Makale Rehberi

  Kanun-Mevzuat Rehberi  

  Sosyal Güvenlik Rehberi  

 

 
       
   

Dernek ve vakıflara ait iktisadi işletmeler


Kurumlar Vergisi Yasası'nın 1/ç maddesi gereği olarak ‘Dernek veya vakıflara ait iktisadi işletmeler'in tanımı yapılmıştır. Bu tanımlamaya göre ‘Dernek veya vakıflara ait veya bağlı olup faaliyetleri devamlı bulunan' ve sermaye şirketleri ile kooperatifler dışında kalan ticari, sınai ve zirai işletmelerle benzer nitelikteki yabancı işletmeler dernek veya vakıfların iktisadi işletmeleri olarak kabul edilmiştir.
Ayrıca Kurumlar Vergisi uygulaması açısından sendikalar dernek, cemaatlerse vakıf sayılmaktadır.
Diğer yandan ‘Kurumlar Vergisi Yasası'nın ikinci maddesinin 6'ncı fıkrası gereği olarak' iktisadi kamu kuruluşları ile dernek veya vakıflara ait iktisadi işletmelerin kazanç amacı gütmemeleri, yaptıkları işin kuruluş amaçlarına katkı sağlar olması, faaliyetlerinin yasa ile verilmiş görevler arasında bulunması, tüzelkişiliklerinin olmaması, bağımsız muhasebelerinin ve kendilerine ayrılmış sermayelerinin veya işyerlerinin bulunmaması mükellefiyetlerini etkilemeyecektir. Bu bağlamda ‘Mal veya hizmet bedelinin sadece maliyeti karşılayacak kadar olması, kâr edilmemesi veya kârın kuruluş amaçlarına tahsis edilmiş bulunması iktisadi niteliğini' değiştirmemektedir.
Dernekler Yasası'na göre dernek; kazanç paylaşma dışında yasa ile yasaklanmamış, belirli ve ortak bir amacı gerçekleştirmek üzere en az yedi gerçek veya tüzelkişinin bilgi ve çalışmalarını sürekli olarak birleştirmek suretiyle oluşturdukları tüzelkişiliğe sahip kişi topluluklarını ifade etmektedir. (Dernekler Yasası Md: 2)
Vakıflar ise Türk Medeni Kanunu'nun 101'inci maddesinde yer alan tanımlamadan anlaşılacağı üzere; gerçek veya tüzelkişilerin yeterli mal ve hakları belirli ve sürekli bir amaca özgürlemeleriyle oluşan tüzelkişiliğe sahip mal topluluklarıdır.
Ayrıca ‘Bir malvarlığının bütünü veya gerçekleşmiş ya da gerçekleşeceği anlaşılan her türlü geliri veya ekonomik değeri olan haklar' vakfedilebilmektedir.
Vakıflar bu bağlamda özel hukuk tüzelkişiliğine sahip bulunmaktadır.
Vakıflar Yasası'nın 26'ncı maddesi uyarınca vakıflar amacını gerçekleştirmeye yardımcı olmak ve vakfa gelir temin etmek amacıyla Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne bilgi vermek koşuluyla iktisadi işletme ve şirket kurabilmekte, kurulmuş şirketlere ortak olabilmektedir.
Dernek ve vakıfların kendileri Kurumlar Vergisi'nden bağışık olup, bunlara bağlı iktisadi işletmeler belli koşullar çerçevesinde Kurumlar Vergisi uygulaması açısından mükellefiyet tesis ettirmek zorundadır.
Bu koşullar, iktisadi kamu müesseselerinde olduğu gibi;
* İşletmenin dernek ve vakıflara bağlı olması, (ait olma, sermaye bakımından; bağlı olma ise idari bakımdan bağlılığı ifade eder.)
* İşletmenin ticari, sınai veya zirai faaliyet göstermesi,
* Faaliyetin devamlılık arz etmesi,
* İşletmelerin sermaye şirketi veya kooperatif şeklinde kurulmamış olmasıdır.
Kurumlar Vergisi uygulaması ile ilgili (1) seri numaralı genel tebliğindeki açıklamadan anlaşılacağı üzere ‘Devamlılık unsuru' bir hesap dönemi içinde aynı veya ayrı faaliyet alanlarında ticari mahiyet arz eden işletmelerin birden fazla yapılmasını ifade etmektedir. Aynı hesap döneminde tek işlem nedeniyle ticari faaliyeti devamlılık unsurunun oluştuğunu kabul etmek mümkün olmamakla birlikte, faaliyetin organizasyon gerektirmesi veya amacının ticari olması durumunda devamlılık unsurunun varlığı kabul edilir.
Ticari organizasyon, sermaye tahsisi, işyeri açılması, personel istihdamı, ticaret siciline kaydolmak gibi unsur ve şartlardan tümü veya bir kısmını yerine getirmek suretiyle belirli şekilde kurulmuş olacaktır. Bu takdirde bu yapılanma içinde bir takvim yılında veya iki veya üç yılda tek bir işlem yapılmış olsa dahi ticari faaliyetin varlığı kabul edilmektedir.
Örneğin bir dernek tarafından elinde bulundurduğu bir kitabın telif ve yayın hakkını kullanarak, söz konusu kitabı bastırarak satışa sunması halinde, bu işin bir defada yapılmış olması kitabın birden fazla kişiye pazarlanması nedeniyle mükellefiyetini etkilemeyecektir.
Ekonomik faaliyetin ticari organizasyonu gerektirmesi ve yılda birden fazla tekrar ettirilmesi veya her yıl bir defa olmakla beraber müteakip yıllarda ya da birkaç yıl arayla yapılmasına karşılık periyodik olarak tekrar edilmesi durumunda da bu tür faaliyetlerin devamlılık arz ettiğini kabul etmek gerekmektedir.
Dernek ve vakıfların iktisadi mahiyette faaliyet göstermeleri halinde;
* Kazanç gayesi güdüp gütmediklerine,
* Faaliyetin, yasa ile verilmiş görevler arasında bulunup bulunmamasına,
* Tüzelkişiliğe sahip olup olmamalarına,
* Bağımsız muhasebecilerinin olup olmamasına,
* Kendilerine tahsis edilmiş sermaye veya işyerlerinin olup olmadığına,
bakılmaksızın vergiye tabi tutulması gerekmektedir.
Diğer yandan;
* Satılan mal veya hizmete ait bedelin sadece maliyeti karşılayacak kadar olması,
* Kâr edilmemesi,
* Kârın kuruluş amaçlarına tahsis edilmesi,
mevcut işletmenin iktisadi işletme olma vasfını değiştirmeyecektir.
Dolayısıyla kazanç sağlama amacı olmasa dahi işletmenin konusunun ve faaliyetinin, her türlü mal ve hizmet satışı ya da bunlara benzer şekillerde olması ve devamlı surette yapılması durumlarında da dernek veya vakıflara ait iktisadi işletme oluştuğu kabul edilmektedir. Veysi Seviğ / referans

 
 
    Yasal Uyarı
 
 

    
  ▼ Yayınlanan En Son  Mevzuatlar   (Sitenize ekleyebilirsiniz)


Copyrıght  © 2005-2010 www.muhasebenet.net www.muhasebenet.com. Her hakkı saklıdır.