Türkiye'nin Muhasebe Rehberi   I  Yayınlanan En Son Mevzuatlar  I  2011 Vergi Takvimi  I   2011 Yılı Muhasebe Uygulamaları  I  Beyanname Rehberi  
Ana sayfa Yasal Uyarı Künye Danışma Hattı Güncel Bilgi Arşivi

      Kurumlar Vergisi Rehberi

 MUHASEBE GÜNCEL BÜLTEN :   07 OCAK 2011

  Vergi Rehberi 

  2011 Çalışmaları 
  2011 Pratik Bilgiler 
  Staj - Stajyer Rehberi
  Maliye Rehberi
  BEŞ DAKİKA ARA !...
  Makale Rehberi

  Kanun-Mevzuat Rehberi  

  Sosyal Güvenlik Rehberi  

 

 
   

Muhasebeciler Gülümsemeye Başladı

 
   
Halktan vergi toplamayla ilgili bilinen bir fıkra var;
Geçmiş zamanda kralın birisi vergileri arttırmış sonra vezirine git bak bakalım halk ne yapıyor diye sormuş.
-Vezir: Halk biraz söyleniyor ama vergisini ödüyor, demiş.
- Kral: Vergileri biraz daha arttırın demiş ve tekrar gidip bakmasını istemiş.

-Vezir: Kralım, halkın homurdanmaları daha da çoğaldı ama vergi ödemeye devam ediyorlar, demiş.
-Kral: Vergileri biraz daha arttırınca,
-Vezir: Kralım, halk bu durumdan çok memnun artık “gülümsemeye” başladılar değince,
-Kral: Eyvah! Halk oynatmaya başladı, bu kadar yeter değip vergilerin düşürülmesini istemiş.

Ülkemizin vergi sorunlarına değinmeyeceğim, şu an meclis gündeminde olan ve ödenmemiş milyarlarca lira vergi borçlarını da kapsayan af yasa tasarısı durumum vahametini göstermeye yetiyor.

Asıl bahsetmek istediğim, verginin toplanmasına aracılık edenler, yani muhasebeciler. Mükellefler ticaret yapıp para kazanma derdindeler. Devlet ise kazanılan paradan kendi payını alma derdinde. Ticaret yapmaya karar verip, vergi mükellefi oldunuz mu daha açılışla birlikte başlıyorsunuz devlete para ödemeye, noter harcı, oda kaydı, damga vergisi, muhtasar, KDV …. Birde tüm zorluğuna rağmen kar elde ederseniz; şirket olarak yüzde yirmi, şahıs olarak da %15’ten %35’e varan oranlarda vergi ödemek zorundasınız. Sizin anlayacağınız devlet sizin ortağınız, hem de en büyük ortak. Üstelik giderlere karışmayan sadece kazançta ortak.

Peki devlet alacağı vergiyi nasıl biliyor? Nasıl hesaplıyor? Birilerinin, ticaret yapan mükelleflerin gelir giderlerini kayıt altına alması ve devletin payını hesaplaması gerekiyor. Bu hesaplamaları yaparken de devletin koyduğu kuralları çok iyi bilmesi gerekiyor. Bilmek de yetmiyor, doğru hesaplama yapmak gerekiyor. Hesaplamak da yetmiyor, bu hesaplamaları ortak standartlarda beyan edip birliktelik sağlamak gerekiyor. Mükellefler bunu kendileri yapmaya kalkarsa ortaya kaos çıkar. Devletin tüm mükelleflerin işlemlerini yapmak için memur istihdam etmesi ise imkânsız. İşte burada muhasebeciler devreye giriyor. En az vergi ödemek isteyen mükellefler ile en çok vergiyi almak isteyen devlet arasındaki mücadelede iki tarafı da memnun etmeye çalışan muhasebeciler…

Devlet gelirlerini arttırmak ve kayıt dışıyla mücadele için sahip olduğu teknolojik alt yapıyı ve
Kanunlardan aldığı yaptırım gücünü sonuna kadar kullanıyor. Bunun için her geçen gün yeni bir uygulama çıkararak, mükelleflerin ensesinde soluğunu hissettirmeye çalışıyor. Peki devletin her gün artan isteklerini kimler karşılamak zorunda? Mükellefler mi? Muhasebeciler mi? Burada bir çelişki var! Elbette mükellefler karşılamak zorunda! Peki böylemi oluyor? Tabii ki hayır!
Maalesef, uygulanan yanlış politikalar ve muhasebe örgütlülüğünün yetersizliği, mükellef-devlet çekişmesinde muhasebeciler üzerinde ciddi bir yük oluşturuyor. Burada da bir çelişki var! Siz hiç işlerinin çok olmasından şikayet eden bir sanayici, tüccar, esnaf duydunuz mu? Hele bu kriz ortamında, herkes iş olsun diye uğraşırken, işlerin çokluğundan şikayet etmek niye? Aslına bakarsanız, devlet her yeni uygulama çıkardığında muhasebecilerin sevinmesi ve devlete teşekkür etmesi gerekiyor, para kazanacağım yeni bir uygulama çıktı diye! Ama maalesef kazın ayağı öyle değil. Çıkan her yeni uygulama muhasebecilere para kazandırmak bir yana, yeni elemen, yeni yatırım, yeni sorumluluk ve ek maliyet olarak çıkıyor. Mükelleflerin içinde bulundukları zor şartlar ve ekonomik kriz göz önüne alınınca, muhasebecilerin bu uygulamaların getirdiği yükleri ve maliyetleri mükelleflere yansıtması mümkün olmuyor. İster istemez haklı serzenişleri başlıyor.

Maliyenin her yeni uygulamasında muhasebeciler homurdanmalarını arttırıyor ama işlerini yapmaya devam ediyorlar. Şu günlerde taslak halinde olan “mizanların” da elektronik ortamda verilmesi zorunluluğu hakkındaki uygulama çıkınca, sanırım muhasebeciler homurdanmayı bırakıp gülümsemeye başlayacaklar.

Mükellefleri ilgilendiren ve sorumluluk yükleyen uygulamaların öncelikle mükelleflere doğru anlatılması ve desteklerinin alınması şarttır. Mükellef bilgilendirilmeli ve bilinçlendirilmeli ki, vergi uygulamaları istenen başarıyı sağlayabilsin. Bunu vergi idaresi, ticaret odaları, meslek odaları ve (Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odalar Birliği) Turmob işbirliği içinde yapmalıdır. Aksi takdirde devlet, muhasebecileri kendi tahakkuk memuru yerine koyup, her uygulamayı muhasebecilerin tepesine binerek yapmaya devam ederse yakında her taraf gülümseyen muhasebecilerle dolacaktır. Devletinde, mükelleflerinde muhasebecilere ihtiyaçları olduğu unutulmamalıdır.

İ.Burak OĞUZ
S.M.M.M.

burak@noktax.com
muhasebenet.net

Yasal Uyarı

Diğer makaleleri

-Şirket ortağına verilen borç para KDV’ye tabidir

-İş Kazalarında İşverenlerin Sorumluluğu

-Faturalar Kaybolursa Vergi Ödersiniz

-Yurtdışından satın alınan yazılımların vergisel durumu

-Hırsızlık veya yangında zayi olan malların Katma Değer Vergisi indirilebilir mi?

-Belgesiz Gider Yazılır mı?

-SGK İdari Para Cezaları Can Yakıyor

-İstirahat raporu alan işçiyi işten çıkarabilir misiniz?

-Ceza Olarak Ücret Kesintisi Yapılır mı?

-Devredilen iş yerinde kıdem tazminatını kim öder

-Fırsatınız Varken Bol Bol Masaj Yaptırın

 

 
    Yasal Uyarı
 
 

    
  ▼ Yayınlanan En Son  Mevzuatlar   (Sitenize ekleyebilirsiniz)


Copyrıght  © 2005-2010 www.muhasebenet.net www.muhasebenet.com. Her hakkı saklıdır.