Muhasebe  

Maliye

Vergi

Sigorta

İletişim

  MUHASEBE MAKALELER :   07 Ekim 2009

  Ana sayfa

  2009 Yılı Çalışmaları

  Pratik Bilgiler

  Staj - Stajyer Rehberi

  Kanun-Mevzuat Rehberi

  Sosyal Güvenlik Rehberi  

  Muhasebe Bilgi Rehberi 

 Tekdüzen Hesap Planı

 

 

 


 

Hüseyin Bozkurt

Yeminli Mali Müşavir

Fırat YMM Gaziantep

huseyinbozkurt@firatymm.com

07.10.2009

 

DÜRÜSTLÜK


İnsanın en önemli meziyetlerinden biri, her insanda olması gereken bir değer, mevcudiyeti bir sermaye, insanın kendisine ve karşıya güven veren, yokluğu hayatta insana devamlı kaybettiren bir olgudur dürüstlük.

Kelime anlamı doğruluk, özü sözü bir olma, olanı olduğu gibi yansıtma, bildiği ve inandığı gibi davranmaktır. Diğer bir deyimle, dürüstlük kendin olabilmek, kendine dürüst olmakla başlar. İnsanın, kendine ve başkasına verdiği sözleri tutmasıdır. Bu her zaman bir söz değildir. Yapılması gerekeni yapmak, doğruyu söylemek, yapılmaması gereken şeyi yapmamak da dürüstlüktür. Sağlıklı ve onurlu insanın ve sağlıklı toplumun temel taşıdır.

Söz ve davranışlarımızda iyilik ve güzellikten yana olmaktır. Alınan kararların arkasında durmaktır. Yalan söylememektir. Adalete inanmak, adil olmak, haksızlığa karşı çıkmak, dürüst olmayana bunu bildirmek de dürüstlüktür.

Bir konuda konulan kurallara uymak da, toplumdaki genel doğrulara uymak da dürüstlüktür. Başkalarının hakkına saygı göstermek, kişisel menfaat için doğrulardan vazgeçmemektir.

Dürüstlük, sözünde durmak ve kendine bir düzen kurmak için başkalarına etik olmayan yollardan zarar vermemektir.

İnsan dürüst ve doğru olmayınca karşıya güven vermez. Zira kendisi de kimseye güven duymaz. Kendi dürüst olmayan hiç kimseye güvenmez, dürüst olmadığı için yalana da başvurur. Bu tür bir kişilik iş hayatında ve arkadaş ilişkilerinde hep yalnız kalmaya mahkumdur. Başta kazanmış gibi olsa da beklemediği bir anda bunları kaybeder. Ya da tam kazanacakken bir engel olarak karşısına çıkar ve kendine kaybettirir. Dürüst olmayan kişilikler; korkak, güvensiz, mecburen yalancı, yalnız ve kaybeden bir kişi olurlar. Bu kişiler her şeyi para ile değerlendirirler. EFLATUN dediği gibi küçük şeylere önem verdiklerinden, ellerinden büyük şeyler gelmez.

C.BRUNO diyorki; “Gömleğin ilk düğmesi yanlış iliklenince, diğerleri de yanlış gider.” Dürüst olmayan kişilerde başta doğruyu söylemediği ya da kabul etmediği için arada her şeyi düzenli de yapsa sonunda iş yine yanlış çıkar. Tıpkı BRUNO nun dediği gibi.
Dürüst olmayanlar genellikle parayı aradıklarından ve para için her şeyi yaptıklarından sürekli açtırlar. CAT CTEVENS “Iki tür insan daima açtır. Biri bilimi arayan, diğeri de parayı” diyerek bunu açık şekilde ifade etmiştir. Açgözlüden dürüstlük, soysuzdan vefa beklemek yanlıştır. Dürüst insan, genellikle zarar görmez. Hatalarını gizlemez. Dürüstlük kalabilecek en değerli mirastır. Dürüst insanın hesabı temiz olur, hesaba çekilmekten korkmaz.

Dürüst olmayanlar yalan da söylediklerinden, ikiyüzlüdürler. Devamlı bir şeyleri saklamak ve neyi, kime doğru ya da yanlış söylediğini aklında tutmak zorundadırlar.
Kişinin kendisine karşı dürüst olması demek, yapmış olduğu nefsi hareketleri ve manevi duygularını yerine getirmesini aksatıcı hareketleri, yani hatalarını denetlemesi sırasında hiçbir bahane ve mazeret bulmadan kendisine açıkça itiraf etmesidir. Buna samimiyet denir. Samimiyetin karşıt anlamlısı olan samimiyetsizlik (İkiyüzlülük) ise kişinin nefsini gizleyebilmek için hata ve hilelerine bahane ve mazeretler bularak, gerçeği olduğundan başka türlü görmeye veya göstermeye çalışması olarak tanımlanır. Dürüst olmamak, insanlar arasında dostluğa, sevgiye ve karşılıklı güvene engel olan bir insan kusurudur. Bedelini kişi ve toplum olarak çok ağır öderiz. Yapar yapar yıkarız. Dürüstlükle fedâkarlık yan yanadır. Ama iki yüzlü insanlar asla fedakârlık yapmak istemezler. Çünkü onlar vermeyi değil, hep almayı düşünürler.

Küçük yaşta yaşadığımız olaylar, aile ilişkileri ve kişisel özelliklerimizden alırız dürüstlük kavramını. Korkularla büyüyen kişiler genelde dürüst olmazlar. Onun için çocuklarımıza daha bizi tanıdıkları 1-2 yaşlarından itibaren dürüst olmalıyız. Zira çocukların bize ilk sordukları şey cisimleri tanımak amaçlı, ikincisi ise genel doğruları ihlal ettiğimizde bize bunun nedenini sorarlar. Baba kırmızı ışıkta neden geçtin? Şakayı bile anlamayıp yanlış söylediğimiz şeyleri hemen sorgularlar. Bu yaşlarda ve sonrasında onlara dürüstlüğü aşılarsak dürüst bir toplum yaratabiliriz.

Kişilere, bari bundan böyle dürüst olmalarını söyleseniz bile bir şekilde dürüst olamazlar. Çünkü,bunu başaramazlar ya da istemezler. Bu açıdan önemli bir insanlık kusurudur. Dürüstlük sadece menfaat işlerinde söz konusu olmaz. Her konuda dürüst olunmalı. Yüz yıllar önce Hacı BEKTAŞ VELİ “ Eline, beline, diline sahip ol” diyerek nefsi hareketlerimizin bir çoğunda iradeli ve dürüst olmamızı istemiştir. Bu cümledeki el ile yapılan çalıp çırpma, hırsızlık ve her tür hileden uzak durmayı, bel ile namus konularında dürüst olmayı, dil ile de yalan, iftira, küfür ve tahrik gibi sözlerden sakınılması gerektiğini belirtmiştir. Bu üç şeye dikkat eden kişi gerçekten dürüst olur. Ne kadar net ve güzel özetlemiş ünlü düşünürümüz asırlar önce değil mi? Dürüstlüğün ana unsurlarından biri de düşünce yapısı ve iradedir. İradeli duruşumuz çoğu zaman dürüst olmamızı sağlar.
 

Hüseyin Bozkurt

Yeminli Mali Müşavir

Fırat YMM Gaziantep

07.10.2009

-Diğer makaleleri için tıklayınız

 

 
  ▼ Yayınlanan En Son  Mevzuatlar   (Sitenize ekleyebilirsiniz)


Copyrıght © 2005 -2008  www.muhasebenet.net- www.muhasebenet.com - Türkiye'nin muhasebe rehberi. Her hakkı saklıdır.