Muhasebe  

Maliye

Vergi

Sigorta

İletişim

  MUHASEBE MAKALELER :   12 Haziran  2009

  Ana sayfa

  2009 Yılı Çalışmaları

  Pratik Bilgiler

  Staj - Stajyer Rehberi

  Kanun-Mevzuat Rehberi

  Sosyal Güvenlik Rehberi  

  Muhasebe Bilgi Rehberi 

 Tekdüzen Hesap Planı

 

 

 


Mahmut SUÇİÇEK

Vergi Denetmeni
mahmutsucicek@gmail.com

www.vergisigorta.com

 

Benzin Zamlarına Kim Dur Diyecek
 

Dün yine benzine zam geldi ve biz vatandaşlarada gına geldi. Son günlerde ardı ardına gelen akaryakıt zamları ile şok olduk. (Son bir ayda tam 6’ncı defa) Petrolün büyük bir kısmını dışardan ithal ettiğimiz için dünyada petrol fiyatları artarken ülkemizde de artmasına bir anlam verebiliyorduk. Ancak dünyada petrol fiyatlarında meydana gelen rekor seviyedeki düşüşlerin ülkemizde yeterince uygulanmamasına bir anlam veremiyoruz.   

2004 yılı Ocak ayından itibaren petrol varil fiyatları yükseliş trendi içerisine girmiş, son olarak da 11 Temmuz 2008'de 147 dolara çıkarak tarihi bir rekor kırmıştı. 11 Temmuz'daki rekorla birlikte petrol varil fiyatları son beş yılda altı katlık bir artış göstermişti. Bu tarihi rekorun ardından küresel finansal krizin tüm dünya tarafından yoğun olarak hissedilmesi ve doların da değer kazanmasıyla birlikte, petrol varil fiyatları hızlı bir düşüş süreci içerisine girmiştir. 

Petrol varil fiyatının rekor seviyede olduğu 11 Temmuz 2008'de, ülkemizde 95 oktan kurşunsuz benzin 3,38125-TL'den satılıyordu.  

11 Temmuz 2008'de 147 doları gören petrol varil fiyatları, 2009 Mart ayında 35 dolar seviyesine kadar geriledi. Ülkemizde o tarihteki 95 oktan kurşunsuz benzin fiyatlarına baktığımızda 2,89250-TL satış fiyatıyla satılmaktaydı. 11 Temmuzda 147 dolarla rekor kıran varil petrol fiyatlarının; 35 dolar seviyesine gerilemesiyle yüzde 76 oranında bir düşüş olmuştur.  

Petrol varil fiyatında meydana gelen azalışın ülkemizdeki fiyatlara yansımasına baktığımızda durum hiç iç açıcı gözükmemektedir. Petrol varil fiyatının ortalama yüzde 76 oranında düşmesine rağmen; dağıtım firmaları indirimin yüzde 14'ünü fiyatlara yansıtmışlardır. 

Yani dağıtım firmaları petrol varil fiyatlarındaki artışları fiyatlarına çok hızlı yansıtmakta, ancak düşüşler için ise nazlanmaktadırlar.  

Şimdi diyeceksiniz ki; ülkemizde akaryakıttan alınan vergiler çok yüksek. Evet size bu konuda katılıyorum. Vergiler yüksek ama bu süre zarfında vergi oranlarında herhangi bir değişiklik olmadıki. 

Akaryakıttan alınan özel tüketim vergisi (ÖTV) fiyattan bağımsız olarak, litre başına maktu bir vergi alınıyor. Dolayısıyla fiyatlar yükseldiğinde, akaryakıttan alınan ÖTV’de bir değişiklik olmuyor. Ancak Katma değer vergisi (KDV) fiyatlarda biraz değişikliğe neden olur. Çünkü KDV’nin matrahı artacağı için, bundan kaynaklanan bir fark çıkar ama bunun da etkisi sınırlı olacaktır.  

Durum gösteriyor ki, bu fiyat artışları dağıtıcı firmaların cebine giriyor. Peki vatandaşı bu haksız rekabet karşısında kim koruyacak? Evet serbest piyasa ekonomisi olsun ama bunun adı vatandaşa kazık olmasın. Dünyanın en liberal ekonomilerinde bile sınırsız bir serbestlik sözkonusu değil. Yoksa serbest piyasa dediğimiz ve insanlara çok sempatik gelen iktisadi sistemin, kartel-tröst gibi kendi canavarlarını doğurmaları içten bile değil. Bu durum karşısında yetkili kurumların derhal girişimlerde bulunması gerekiyordu.  

Nihayet geçte olsa Enerji Piyasası Denetleme Üst Kurulu (EPDK) akaryakıt fiyatlarının kanuna aykırı tespit edildiğine karar vererek, akaryakıt şirketlerine 20.06.2009 tarihine kadar süre verdi. Eğer dağıtıcı şirketler o tarihe kadar  fiyat düzeltmesini yapmazlarsa gerekli soruşturma yapılacaktır. EPDK'nın aldığı bu karar aylardır dağıtım firmalarının vatandaşın cebindeki parayı hortumladığının tescilidir.  

Peki dağıtım firmaları ne yaptı. Fiyatlarda gerekli düzeltmeleri yaptılar mı? Bırakın fiyat indirmeyi EPDK ve vatandaşlarla dalga geçercesine dünya petrol varil fiyatları yükseldiği için yine zam yaptılar. Bu da insanları çileden çıkarmaya yetti. Zaten küresel ekonomik bir krizle mücadele ediyoruz buda bu işin tuzu biberi oldu. Akaryakıta yapılan bu zamlar üreticilerin maliyetlerini artıracak ve enflasyonist baskıya neden olacaktır.  

Anlaşılan dağıtım firmaları EPDK'nın yapmış olduğu uyarıyı görmezden geliyorlar. Peki nereye kadar vatandaşlar böyle sağmal inek gibi sağılmaya devam edilecek? Sorusunu içten içe sormaktan kendimi alamıyorum. Yoksa anlı şanlı bir işadamının “Sermaye profesyonellerin elinde toplanmalıdır. Cahil halk parayı neylesin” tezine bilinçsiz bir şekilde hizmet mi ediyoruz?  Her ne olursa olsun, geniş kitleleri ilgilendiren böyle bir durumda, hükümetin devreye girip piyasa oyuncularına gerekli gözdağını vermesi kaçınılmaz olmaktadır. Aksi takdirde hep birlikte sağılmaya devam edileceğiz.

 

Mahmut SUÇİÇEK

Vergi Denetmeni
mahmutsucicek@gmail.com

www.muhasebenet.net

www.vergisigorta.com

12.06.2009

 

Diğer makaleleri

 

 
  ▼ Yayınlanan En Son  Mevzuatlar   (Sitenize ekleyebilirsiniz)


Copyrıght © 2005 -2008  www.muhasebenet.net- www.muhasebenet.com - Türkiye'nin muhasebe rehberi. Her hakkı saklıdır.