Muhasebe  

Maliye

Vergi

Yasal Uyarı

Vergi Takvimi

  MUHASEBE GÜNCEL BÜLTEN :  23 Ekim  2009

   Ana sayfa

   2009 Çalışmaları

   2009 Pratik Bilgiler

   Staj - Stajyer Rehberi

   Kanun-Mevzuat Rehberi

   Sosyal Güvenlik Rehberi

   Muhasebe Bilgi Rehberi

  Tekdüzen Hesap Planı

 

 


 

Kanunla yapılan ‘hak gaspına’ Anayasa engeli

 

Anayasa Mahkemesi geçen haftaki toplantısında mükelleflerin kazanılmış haklarını elinden alan bir takım kanun maddelerini iptal etti.

Vergi mükelleflerinin haklarını geriye yönelik olarak ellerinden almaya yönelik her türlü düzenleme, ister kanun, ister kararname, isterse de genel tebliğ olsun hep yargıdan dönmüştür. Buna rağmen zaman zaman bu tür denemeler halen yapılır.

Niye yapılır, ne amaçlanır bir türlü anlayamam.

Cahillik deseniz değil. Türkiye’nin bana göre en donanımlı bürokratları Maliye Bakanlığı’nda. Bu yasaları da onlar hazırlıyorlar sonuçta.

Gözden kaçsa deseniz, değil. Yapılan bu yanlışla ilgili olarak basında yığınlarca makale yazılır, görüşler ortaya konur. Buna rağmen geri adım atılmadığına göre gözden kaçma da diyemeyiz.

Acaba “ya tutarsa” formülü mü deneniyor?

Eğer böyleyse en vahimi de bu.

Böyle olmadığını umarak Anayasa Mahkemesinden dönen düzenlemelerin detayına geçelim.

Yatırım indirimi ile ilgili iptal

İptal edilen birinci düzenleme yatırım indirimi ile ilgili.

Yatırım indirimi vergi mevzuatımıza 1963 yılında girdi. Çok kısa bir dönem uygulamadan kaldırılmış olsa da neredeyse 40 yıl uygulamada kaldı. İlk dönemlerde teşvik belgeli yatırımlarda uygulandı. Son dönemde de belgeli belgesiz her yatırım bu uygulamadan yararlanıyordu.

Yatırım indirimi, özet olarak, yapılan yatırımların belli bir oranının vergi matrahından indirilmesine imkan veriyordu.

Bu düzenlemenin sanayicileri yatırım yapmaya cesaretlendirdiğine birçok kez canlı şahitlik ettim. Bana göre oldukça yararlı bir düzenlemeydi.

Ancak 2006 yılında çıkarılan 5479 Sayılı Kanunla yatırım indirimi uygulamasına son verildi.

Gerekçe olarak ta aynı Kanunla gelir ve kurumlar vergisi oranında indirime gidiliyor olması gösteriliyordu. (Kanun gerekçesinde böyle yazıyordu ama yetkililer yatırım indirimin amacından saparak bir vergi planlama aracına dönüştüğü iddia ediyordu. Bu onların düşüncesi. Yatırım yapılıyorsa tabi ki vergi az ödenecek. Zaten yatırım indirimininde amacı bu değil mi?)

Bu bir yönetim tercihidir, yapılabilir, buna bir diyeceğimiz yok.

Tartışmayı yaratan yatırım indiriminin kaldırılması değil mükelleflerin kazanılmış haklarını elinden alan başka bir maddenin de yürürlüğe konuluyor olmasıydı. Bu da devreden yatırım indirimi hakkının kullanılmasına süre kısıtlaması getirilmesiydi.

Kaldırılmadan önceki şekliyle yatırım indirimine hak kazanan mükellefler kazançları yeterli değilse bu haklarını izleyen yıllarda kullanabiliyordu. Hem de devreden indirim hakları enflasyon oranında artırılıp enflasyon erozyonuna uğraması da engelleniyordu.

İşte yapılan düzenleme ile birikmiş yatırım indirimi haklarının en fazla üç yıl içerisinde yararlanılabileceğine aksi takdirde bu hakkın biteceğine dair bir hükümde konuldu. Yani devreden yatırım indirimi hakkı bulunanlar bu tutarları en geç 2008 yılı kazançlarından indirebileceklerdi.

Böylece birçok mükellefin hakkı elinden alınmış oldu.

Bazı mükellefler durumu fark edip dava açtılar. Dava Anayasa Mahkemesine de taşındı ve yüksek Mahkeme birikmiş hakların kısıtlanmasına yönelik düzenlemeyi iptal etti.

Şimdi de dava açanlarla açmayan mükellefler yönünden farklı bir durum oluştu. Dava açanlar haklarını alabilecekler ama açmayanların durumu yapılacak yeni düzenlemeye bağlı.

Bu yeni düzenlemenin de yeni haksızlıklara yol açmayacağını umuyoruz.

Hakkı yenen mükelleflerin hakları iade edilmeli.

Ücretlerle ilgili iptal

İptal edilen ikinci düzenleme ücretlilerle ilgili idi.

2004 yılında ücretliler lehine bir düzenleme yapılmış ve ücretlerin vergi oranı diğer gelir vergisi tarifesine göre 5 puan indirilmişti.

Yukarıda bahsi geçen 5479 Sayılı Kanunla 2006 yılından itibaren bu uygulamada da değişikliğe gidildi.

Gelir vergisi tarifesinin yüzde 20 olan ilk dilimi herkes için yüzde 15’e çekildi ve ücretliler için uygulanmakta olan düşük tarife kaldırıldı.

Tamam, ilk dilimin vergisi indirilmişti ama bu değişikliğin ücretlilere yönelik bir olumsuz etkisi olmuş ve en üst gelir dilimine ilişkin vergi oranı da yüzde 35’e yükselmişti.

Bu uygulama da geriye yönelik olarak yürürlüğe girmişti.

Özellikle yüksek maaş alan ücretliler bu düzenlemeden olumsuz etkilendiler.

İşte Anayasa Mahkemesi ücretlilerin vergi tarifesindeki yüzde 35 lik dilimi de iptal etti.

Bu iptal ücretlilere şu an için bir avantaj sağlamıyor.

İptal işlemi Anayasa Mahkemesi Kararının Resmi Gazete’de yayınlanmasından 6 ay sonra yürürlüğe girecek.

Bu tarihe kadar yeni bir düzenleme yeni bir düzenleme yapılır diye umuyoruz.

Zamanaşımıyla ilgili iptal

İptal edilen bir diğer düzenleme ise daha geniş bir mükellef kitlesini ilgilendiriyor.

Vergi usul Kanunumuza göre tarh zamanaşımı beş yıldır.

Vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip eden yılın başından başlayarak beş yıl içinde tarh ve mükellefe tebliğ edilmeyen vergiler zamanaşımına uğrar.

Ancak bu düzenlemenin yer aldığı kanun maddesindeki başka bir fıkra vergi dairelerinin elini çok güçlendiriyor vergi daireleri bu hükme dayanarak zaman zaman haksız uygulamalar yapabiliyorlardı.

İptal edilmeden önceki düzenlemeye göre matrah takdiri için takdir komisyonlarına başvurulması zamanaşımı durduruyordu.

Vergi daireleri iş yoğunluğundan ele alamadıkları dosyaları bu hükümden faydalanıp takdire sevk ediyorlar ve bu şekilde zamanaşımı duruyordu. Yani vergi dairelerinin yavaşlığının faturası mükellefe kesilmiş oluyordu böylece.

Anayasa mahkemesi bu düzenlemeyi de iptal edildi. Kararın Resmi Gazete’de yayınlanmasından itibaren takdir komisyonuna sevk zaman aşımını kesemeyecek.

Aslında haksız bir uygulamada tahsil zamanaşımı yönünden yapılıyor. Amme Alacakları Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre tahsil zamanaşımı da beş yıldır. Vadesinin rastladığı takvim yılını takip eden takvim yılı başından itibaren 5 yıl içinde tahsil edilmezse zamanaşımına uğrar.

Ancak her çeşit tahsilat zamanaşımını kesen unsurlar arasında sayılmış. Bu nedenle zamanaşımı aşamasına girmiş dosyalara vergi dairesi çalışanları sembolik örneğin 1 TL gibi ödeme yapıyorlar. Böylece zamanaşımı kesilmiş oluyor. İlk bakışta masum, devlet hakkını koruyan bir uygulama gibi görünse de yapılan şeyin özü “hak yemek” yani düpedüz hukuksuzluk. Unutulmamalı ki hukuk herkese lazım.

Yabancı stopajına iptal geldi

2006 yılında yapılan düzenlemelerde hazine bonosu, devlet tahvili ve eurobond gelirlerindeki stopaj uygulamasında yabancılar lehine bir düzenleme yapılmış yerli yatırımcıların gelirlerine stopaj uygulanırken yabancı yatırımcı gelirleri vergi dışı bırakılmıştı.

Bu uygulama halen de sürmekte.

Anayasa Mahkemesi yabancı yatırımcılardaki stopajın sıfır olmasına yönelik düzenlemeyi de iptal etti. Ancak bu uygulama kararın yayımından 9 ay sonra yürürlüğe girecek.

Maliye Bakanlığı da yaptığı basın açıklamasıyla bu süre boyunca “yabancı kıyağı” nın devam edeceğini duyurdu. Ancak süre sonunda yerli yabancı yatırımcı için stopaj

Atilla DÖLARSLAN
atilladolarslan@yontemymm.com.tr
23.10.2009

    
  ▼ Yayınlanan En Son  Mevzuatlar   (Sitenize ekleyebilirsiniz)


Copyrıght © 2005 -2009  www.muhasebenet.net- www.muhasebenet.com - Türkiye'nin muhasebe rehberi. Her hakkı saklıdır.