Muhasebe Rehberi sayfasına gitmek için tıklayınız

Muhasebe  

Maliye

Vergi

Sigorta

İletişim

  Siz bu dünyada Size yardımcı olacak Birinin olmadığını mı zannediyorsunuz!...

 Ana Sayfa 

Muhasebe Forum 

Makaleler 

Danışma Hattı 

Hakkımızda 

    2011 Yılı Pratik Bilgiler 

    2011 Yılı Uygulamaları 


 
 • E-Mail Üye Girişi

 Mail Listesini görmek için mail ve şifrenizi giriniz.(Yöneticiye açıktır)

 E-mail:

 Şifre:   

          

 

 

 


 İşsizlik Sigortası Rehberi (2011 için tıklayınız)

İŞSİZLİK SİGORTASI NEDİR?
  İşsizlik sigortası; bir işyerinde çalışırken, çalışma istek, yetenek, sağlık ve yeterliliğinde olmasına rağmen, kendi istek ve kusuru dışında işini kaybedenlere, uğradıkları gelir kayıplarını kısmen de olsa karşılayarak kendilerinin ve aile fertlerinin zor duruma düşmelerini önleyen, sigortacılık tekniği ile faaliyet gösteren, Devlet tarafından kurulan zorunlu bir sigorta koludur.
İŞSİZLİK SİGORTASININ POTANSİYEL FAYDALARI NELERDİR?
     İşsizlik sigortası, ekonomik büyümenin yanı sıra sosyal gelişmenin sağlanması ve gelirin toplumda adil ve dengeli bir biçimde paylaştırılmasını amaçladığı için sosyal devlet olma ilkesinin bir gereğidir.Ülkeler, işsizliğin sonuçlarını giderici, geçici gelir kayıplarını tazmin edici politikalar uygulamak zorundadırlar. Bu politikaların temel araçlarından birisi de işsizlik sigortasıdır. İşsizlik sigortası aşağıdaki potansiyel faydaları sağlayabilmektedir.
1-     İşsiz kalınan süre içinde; sigortalı işsizlerin gelir kaybı bir ölçüde işsizlik ödeneği ile karşılandığından, sigortalı işsizler niteliklerine daha uygun işler arayacaklardır. Bu işgücü verimliliğini olumlu yönde etkileyecektir. Ayrıca, işsizlerde ve aile fertlerinde gelir kaybı nedeniyle oluşabilecek olumsuzluklar bir ölçüde önlenecektir.
 2-     İşsizlik sigortası sağladığı gelir güvencesiyle, işsizlerin alım güçlerini belli ölçüde koruduğundan toplam talep üzerinde olumlu etki yapacaktır.
 3-     İşsizlik ödeneğine hak kazanabilmek için sigortalı çalışanlar ahlak ve iyi niyet kurallarına daha fazla sadakat göstermek zorunda kalacaklarından verimlilik artacak ve işgücü devri azalacaktır.
 4-     İşsizlik sigortası kapsamında verilecek olan eğitimler ile sigortalı işsizlerin nitelikleri artırılacaktır.
 5-     Kayıt dışı istihdamın kayda alınmasında etkili olacaktır.
 6-     İşgücü piyasasına yönelik (iş-çalışan-işyeri) veri tabanı oluşturulmasına olanak sağlayıp, doğru kişinin doğru işe yerleştirilmesi sağlanacak ve böylelikle verimlilik ve çalışanların mutluluğu artacaktır.
 7-     Kaynakların, üretken alanlarda, istihdam artışı sağlayan ve bölgelerarası dengesizliği giderici yatırımlara yönlendirilmesinde İşsizlik Sigortası Fonu da katkı sağlayacaktır.
KİMLER İŞSİZLİK SİGORTASI KAPSAMINDADIR?
      İşsizlik sigortası aşağıda sayılan çalışma gruplarını kapsamaktadır.
      506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 2 nci maddesine göre bir hizmet akdine dayanarak bir veya birkaç işveren tarafından çalıştırılan sigortalılar,
      506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesi kapsamına girip de memur ve sözleşmeli statüde olmayanlar,
      Mütekabiliyet esasına dayalı olarak yapılan anlaşmalara göre Türkiye’de sigortalı olarak çalışan yabancılar,
      4081 sayılı Çiftçi Mallarının Korunması Hakkındaki Kanun’a göre çalıştırılan koruma bekçileri,
      Ücretli ve sürekli olarak ev hizmetlerinde çalışanlar,
      Kamu sektörüne ait tarım ve orman işlerinde ücretle çalışanlar,
      Özel sektöre ait tarım ve orman işlerinde ücretle ve sürekli olarak çalışanlar,
    Tarım sanatlarına ait işlerde çalışanlar,
      Tarım işyerlerinde yapılan ve tarım işlerinden sayılmayan işlerde çalışanlar,
     Tarım işyeri sayılmayan işyerlerinin park, bahçe, fidanlık vb. işlerinde çalışanlar,
KİMLER İŞSİZLİK SİGORTASI KAPSAMI DIŞINDADIR?
      506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun, 3 üncü maddesinde belirtilen sigortalı sayılmayanlar,
-Tarım işlerinde çalışanlar (Kamu sektörüne ait tarım ve orman işlerinde ücretle, özel sektöre ait tarım ve orman işlerinde ücretle ve sürekli olarak, tarım sanatlarına ait işlerde, tarım işyerlerinde yapılan ve tarım işlerinden sayılmayan işlerde, tarım işyeri sayılmayan işyerlerinin park, bahçe, fidanlık vb. işlerinde çalışanlar hariç)
-İşverenin ücretsiz çalışan eşi,
-Aynı konutta birlikte yaşayan ve üçüncü dereceye kadar (üçüncü  derece  dahil) olan hısımlar arasında ve aralarında dışarıdan başka kimse katılmayarak konut içinde yapılan işlerde çalışanlar,
-Ev hizmetlerinde çalışanlar (ücretle ve sürekli olarak çalışanlar hariç)
-Askerlik hizmetlerini yapmakta olanlar,
-Ülkelerinde sigortalı olan yabancılar,
-Meslek okullarında pratik eğitim yapan öğrenciler,
-Cezaevlerindeki atölyelerde çalışan mahkumlar,
-Rehabilitasyon tedbirlerine katılan hastalar,
-Herhangi bir işverene bağlı olmaksızın kendi nam ve hesabına çalışanlar,
-Köy sınırları içersinde kendi ihtiyaçları için yapılan inşaat işlerinde çalışanlar,
      Herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşundan yaşlılık aylığı alıp da sosyal güvenlik destek primi ödeyerek ya da ödemeksizin çalışanlar,
     506 sayılı Kanunun 85 inci maddesine göre isteğe bağlı sigortalılar,
     506 sayılı Kanunun 86 ncı maddesine göre topluluk sigortasına tabi sigortalılar,
     506 sayılı Kanunun Geçici 20 nci maddesi kapsamında olmakla birlikte memur statüsünde çalışanlar,
    506 sayılı Kanunun Ek-10 uncu maddesine göre, bir veya birkaç işveren tarafından çalıştırılan film, tiyatro, sahne, gösteri, ses ve saz sanatçıları, müzik, resim, heykel, dekoratif ve benzeri diğer uğraşları içine alan bütün güzel sanat kollarında çalışanlar, düşünür ve yazarlar,
      506 sayılı Kanunun Ek-13 üncü maddesine göre, 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanununda belirtilen genel kadınlar,
     2925 sayılı Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar Kanununun 2 nci maddesinde belirtilen isteğe bağlı sigortalılar,
      657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre sözleşmeli personel statüsünde çalışanlar,
     926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununa göre sözleşmeli personel statüsünde çalışanlar,
      3269 sayılı Uzman Erbaş Kanununa göre sözleşmeli personel statüsünde çalışanlar,
      3466 sayılı Uzman Jandarma Kanununa göre sözleşmeli personel statüsünde çalışanlar,
      2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanununa göre sözleşmeli personel statüsünde çalışanlar,
      2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanununa göre sözleşmeli personel statüsünde çalışanlar,
      2914 sayılı Yüksek Öğretim Personel Kanununa göre sözleşmeli personel statüsünde çalışanlar,
      233 ve 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameler ile 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye tabi kamu kurum ve kuruluşlarının teşkilat kanunlarındaki hükümlere göre sözleşmeli personel statüsünde çalışanlar,
      657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre geçici personel statüsünde çalıştırılanlar,
      5590 sayılı “Ticaret ve Sanayi Odaları, Ticaret Odaları, Sanayi Odaları, Deniz Ticaret Odaları, Ticaret Borsaları, Türkiye Ticaret Sanayi Deniz Ticaret Odaları ve Ticaret Borsaları Birliği” Kanunu kapsamında çalışan sözleşmeli ve geçici personel ile hizmetliler.  
KİMLER, İŞSİZLİK SİGORTASINA PRİM ÖDEYECEKTİR?
DEVLET SİSTEME KATKIDA BULUNACAK MIDIR?
      İşsizlik sigortası zorunlu olup, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunun 77 nci ve 78 inci maddelerinde belirtilen prime esas aylık brüt kazançlar üzerinden; Sigortalı  % 2, Devlet %2, İşveren % 3 oranında prim ödemekteydi. Ancak 2004 Mali Yılı Bütçe Kanunuyla bu oranlar düşürülmüş olup 2004 yılı için aylık brüt kazançlar üzerinden;
      Sigortalı   % 1,
      İşveren      % 2,
      Devlet       %1
oranında prim ödeyecektir.
Bir başka deyişle, işsizlik sigortası prim ödemelerinde; sadece işçi ve işveren değil, Devlet de bu sisteme her bir sigortalı için katkıda bulunacaktır. Ayrıca, İşsizlik Sigortası Fonu’nun olası açıkları da Devlet tarafından karşılanacaktır.
PRİMLER FON’A HANGİ SÜRELER İÇİNDE  AKTARILACAKTIR?
   Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK), bir ay içinde tahsil ettiği prim, gecikme zammı, faiz ve cezaları, ayrı ayrı göstermek suretiyle tahsil edildiği ayı izleyen ayın 15’ine kadar İşsizlik Sigortası Fonu’na aktarılmaktadır.
  Devlet payı ise, Türkiye İş Kurumunca (İŞKUR), her ay SSK tarafından Fon’a aktarılan miktarın beşte ikisi  oranında talep edilmekteyken, 2004 Mali Yılı Bütçe Kanunuyla işsizlik prim oranları 1’er puan düşürülmüş olduğundan 2004 yılı için üçte biri  oranında hesaplanarak Hazine Müsteşarlığından talep edilmektedir.
 Talep edilen meblağ, Hazine Müsteşarlığı tarafından talep tarihini izleyen 15 gün içinde Fon’a aktarılmaktadır.
İŞSİZLİK SİGORTASINA ÖDENEN PRİMLERİN İADESİ MÜMKÜN MÜDÜR?
İşçinin sigortalılık durumunun herhangi bir nedenle sona ermesi durumunda; o ana kadar, işçiden ve işverenden kesilmiş bulunan işsizlik sigortası primleri ile Devlet katkı payı iade edilmeyecektir. Bu durum, sigortacılık ilkelerinin bir gereğidir.
 SİGORTALI İŞSİZLERE HANGİ HİZMETLER SUNULACAKTIR?
     İşsizlik ödeneğine hak kazanan sigortalı işsizlere aşağıda belirtilen hizmetler sunulacaktır;
   İşsizlik ödeneği ödenecektir. Bu ödenek, sigortalı işsizin çalışmış olduğu süre ile doğrudan ilişkilidir. Sigortalı işsizler prim ödeme sürelerine göre; en az 180, en fazla 300 gün süre ile işsizlik ödeneği alabileceklerdir. 
      İşsizlerin ödenek aldıkları süre içinde; hastalık ve analık sigortası primleri, Sosyal Sigortalar   Kurumu’na ve ilgili sandıklara yatırılacaktır. Dolayısıyla; sigortalı işsizler ve geçindirmekle yükümlü oldukları aile fertleri, hastalanmaları halinde sağlık hizmetlerinden yararlanacaklardır.
      İşsizlik ödeneği alan sigortalı işsizlere, işgücü piyasası ve mesleki eğitim alanında danışmanlık hizmeti verilecektir.
      Meslek geliştirme, edindirme ve yetiştirme eğitimi verilecektir.
  İşsizlik ödeneği alan sigortalı işsizlere, yeni bir iş bulmalarında yardımcı olunacaktır.
AHLAK VE İYİ NİYET KURALLARINA UYMAYAN HALLERİ NEDENİYLE HİZMET AKİTLERİ FESHEDİLENLER, İŞSİZLİK ÖDENEĞİ ALABİLECEKLER MİDİR?
      İşyerinde üretimin ve verimliliğin olumsuz etkilenmemesi ve işçinin çalışırken gerekli hassasiyeti  göstermesi için, işçinin ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller nedeniyle işini kaybetmesi hali işsizlik ödeneği ödenecek haller arasında sayılmamıştır.
 4857 sayılı İş Kanununun 25/II- Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri:
1.      İş sözleşmesi yapıldığı sırada bu sözleşmenin esaslı noktalarından biri için gerekli vasıflar veya şartlar kendisinde bulunmadığı halde bunların kendisinde bulunduğunu ileri sürerek, yahut gerçeğe uygun olmayan bilgiler veya sözler söyleyerek işçinin işvereni yanıltması.
2.      İşçinin, işveren yahut bunların aile üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak sözler sarfetmesi veya davranışlarda bulunması, yahut işveren hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ihbar ve isnadlarda bulunması.
3.      İşçinin işverenin başka bir işçisine cinsel tacizde bulunması.
4.      İşçinin işverene yahut onun ailesi üyelerinden birine yahut işverenin başka işçisine sataşması veya 84 üncü maddeye aykırı hareket etmesi.
5.      İşçinin, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması.
6.      İşçinin, işyerinde, yedi günden fazla hapisle cezalandırılan ve cezası ertelenmeyen bir suç işlemesi.
7.      İşçinin işverenden izin almaksızın veya haklı bir sebebe dayanmaksızın ardı ardına iki işgünü veya bir ay içinde iki defa herhangi bir tatil gününden sonraki iş günü, yahut bir ayda üç işgünü işine devam etmemesi.
8.      İşçinin yapmakla ödevli bulunduğu görevleri kendisine hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar etmesi.
9.      İşçinin kendi isteği veya savsaması yüzünden işin güvenliğini tehlikeye düşürmesi, işyerinin malı olan veya malı olmayıp da eli altında bulunan makineleri, tesisatı veya başka eşya ve maddeleri otuz günlük ücretinin tutarıyla ödeyemeyecek derecede hasara ve kayba uğratması.

   Diğer taraftan, işverenin ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranışı dolayısıyla işçinin hizmet akdini feshetmesi halinde ise, işçiye işsizlik ödeneği alma hakkı verilmektedir.

4857 sayılı İş Kanununun 24/II- Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri:
1.      İşveren iş sözleşmesi yapıldığı sırada bu sözleşmenin esaslı noktalarından biri hakkında yanlış vasıflar veya şartlar göstermek yahut gerçeğe uygun olmayan bilgiler vermek veya sözler söylemek suretiyle işçiyi yanıltırsa.
2.       İşveren işçinin veya ailesi üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak şekilde sözler söyler, davranışlarda bulunursa veya işçiye cinsel tacizde bulunursa.
3.      İşveren işçiye veya ailesi üyelerinden birine karşı sataşmada bulunur veya gözdağı verirse, yahut işçiyi veya ailesi üyelerinden birini kanuna karşı davranışa özendirir, kışkırtır, sürükler, yahut işçiye ve ailesi üyelerinden birine karşı hapsi gerektiren bir suç işlerse yahut işçi hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ağır isnad veya ithamlarda bulunursa.
4.      İşçinin diğer bir işçi veya üçüncü kişiler tarafından işyerinde cinsel tacize uğraması ve bu durumu işverene bildirmesine rağmen gerekli önlemler alınmazsa.
5.      İşveren tarafından işçinin ücreti kanun hükümleri veya sözleşme şartlarına uygun olarak hesap edilmez veya ödenmezse,
6.       Ücretin parça başına veya iş tutarı üzerinden ödenmesi kararlaştırılıp da işveren tarafından işçiye yapabileceği sayı ve tutardan az iş verildiği hallerde, aradaki ücret farkı zaman esasına göre ödenerek işçinin eksik aldığı ücret karşılanmazsa, yahut çalışma şartları uygulanmazsa.
 HANGİ DURUMLARDA İŞSİZLİK ÖDENEĞİNDEN YARARLANILIR?
 Hizmet akdinin feshinden önceki 120 günü sürekli olmak üzere, son üç yıl içinde en az 600 gün süre ile prim ödemiş olup da kendi istek ve kusurları dışında işsiz kalanlardan;
      Hizmet akitleri, ihbar önellerine uygun olarak işveren tarafından feshedilenler,
      Hizmet akitleri, sağlık sebepleri, işverenin kanunda belirtilen ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan davranışları ve işçinin çalıştığı işyerinde bir haftadan fazla süre ile işin durmasını gerektirecek zorlayıcı sebepler nedeniyle bizzat kendileri tarafından feshedilen sigortalı işçiler,
      Sağlık sebepleri veya işyerinde işçiyi bir haftadan fazla süre ile çalışmaktan alıkoyan bir zorlayıcı sebebin ortaya çıkması halinde işveren tarafından hizmet akdi feshedilenler,
      Belirli süreli hizmet akdi ile çalışmakta olup da sürenin bitiminde işsiz kalanlar,
      İşyerinin el değiştirmesi veya başkasına geçmesi, kapanması veya kapatılması, işin veya işyerinin niteliğinin değişmesi nedenleriyle işten çıkarılmış olanlar,
      Özelleştirme nedeniyle hizmet akdi sona erenler,
 işsizlik ödeneğine hak kazanırlar.
     İşsizlik ödeneğine hak kazananların, bu ödenekten faydalanmak üzere İşten Ayrılma Bildirgesi ile birlikte hizmet akdinin feshedildiği tarihi izleyen günden itibaren 30 gün içinde, İŞKUR’un en yakın ünitesine başvurmaları gerekmektedir.
İŞVEREN, İŞTEN AYRILMA BİLDİRGESİNİ HANGİ SÜRE İÇİNDE, NEREYE VERECEKTİR?
    İşveren, hizmet akdinin Kanunda öngörülen hallerden birisine dayalı olarak feshedilmesi durumunda, hizmet akdinin fesih tarihini takip eden günden başlayarak 15 gün içinde üç nüsha İşten Ayrılma Bildirgesini düzenleyerek, bir nüshasını Türkiye İş Kurumuna göndermek, bir nüshasını hizmet akdi feshedilene vermek ve bir nüshasını da işyerinde saklamakla yükümlüdür.
HANGİ HALLERDE İŞSİZLİK ÖDENEĞİNDEN YARARLANMAK MÜMKÜN DEĞİLDİR?
     Aşağıda belirtilen koşullarda, işsizlik ödeneğine hak kazanılamaz;
      Son 120 günü sürekli olmak üzere, işsiz kalmadan önceki son üç yıl içinde 600 gün süre ile prim ödememiş olanlar,
      Hizmet akitlerini kendi istek ve iradeleri ile feshedenler, 
      Herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşundan yaşlılık aylığı alanlar,
      Hizmet akitleri grev, lokavt veya kanundan doğan ödevler nedeniyle askıya alınmış olanlar,
      Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan halleri nedeniyle hizmet akitleri işverenler tarafından feshedilmiş bulunanlar.
İŞSİZLİK ÖDENEĞİ NE ŞEKİLDE HESAPLANACAK VE NASIL ÖDENECEKTİR?
     Günlük işsizlik ödeneği, sigortalının son dört aylık prime esas kazançları dikkate alınarak bulunacak günlük ortalama net kazancının yüzde ellisi olarak hesaplanmaktadır.
      Bu şekilde günlük olarak hesaplanan işsizlik ödeneği aylık olarak, her ayın sonunda ödenmektedir.
      Kanun gereğince, işsizlik ödeneği miktarının asgari ücretin netini geçmesi mümkün değildir.
     İşsizlik ödeneği, aylık olarak işsiz adına açılacak banka hesabına havale edilmektedir.
NE KADAR SÜRE İLE İŞSİZLİK ÖDENEĞİ ÖDENECEKTİR?
     İşsizlik ödeneği alabilmek için dört temel koşul öngörülmüştür.
 1-    Hizmet akdinin sona erdiği tarihten önceki son 3 yıl içinde en az 600 gün sigortalı olarak prim ödenmiş olması,
 2-    İş akdinin feshedildiği tarihten geriye doğru sürekli 120 gün prim ödenmiş olması,
 3-    Hizmet akdinin, İşsizlik Sigortası Kanununun 51’inci maddesinde sayılan hallerden birisine dayalı olarak sona ermiş olması,
 4- Sigortalı işsizin, İşten Ayrılma Bildirgesini işten ayrıldığı tarihten itibaren 30 gün içinde İŞKUR’un ilgili ünitesine doğrudan başvurarak vermesi.
Yukarıda öngörülen şartları taşıyanlardan;
      600 gün prim ödemiş olanlara  180 gün,
      900 gün prim ödemiş olanlara  240 gün,
      1080 gün ve daha fazla prim ödemiş olanlara 300 gün, 
süre ile işsizlik ödeneği ödenecektir.
      Sigortalı işsizler, işsizlik ödeneğinden yararlanma süresini doldurmadan tekrar işe girer ve işsizlik ödeneğinden yararlanmak için Kanunun öngördüğü şartları yerine getiremeden yeniden işsiz kalırlarsa, daha önce hak ettikleri sürelerini dolduruncaya kadar bu haktan yararlanmaya devam edeceklerdir.
      İşsizlik ödeneğinden yararlanmak için Kanunun öngördüğü şartları yerine getirmek suretiyle yeniden işsiz kalırlarsa, sadece bu yeni hak sahipliğinden doğan süre kadar işsizlik ödeneği alacaklardır.
İŞSİZLİK ÖDENEĞİ HANGİ HALLERDE KESİLECEKTİR?
İşsizlik ödeneği;
      Kurum tarafından mesleklerine uygun ve son çalıştıkları işin ücret ve çalışma koşullarına yakın ve ikamet edilen yerin belediye mücavir alanı sınırları içinde teklif edilen bir işin haklı bir neden olmaksızın reddedilmesi,
      İşsizlik ödeneği alırken gelir getirici bir işte çalışıldığının tespit edilmesi, hallerinde kesilir ve kalan işsizlik ödeneği hak sahipliği kaybedilir.
        Haklı bir neden olmadan, Kurum tarafından önerilen bir meslek eğitim tedbirine iştirak edilmemesi veya tedbirin yarıda bırakılması ya da Kurumun çağrılarına zamanında icabet edilmemesi hallerinde işsizlik ödeneği kesilir. Ancak, bu hallerin sona ermesi durumunda, ödemelere yeniden başlanır. Şu kadar ki, bu suretle yapılacak ödemenin süresi başlangıçta belirlenmiş olan toplam hak sahipliği süresinin sona erdiği tarihi geçemez.
       Muvazzaf askerlik dışında herhangi bir nedenle silah altına alınanlarla hastalık ve analık nedeniyle geçici iş göremezlik ödeneği almaya hak kazananların ödenekleri bu durumlarının devamı süresince durdurulur.
İŞSİZLİK ÖDENEĞİNDEN HERHANGİ BİR KESİNTİ YAPILACAK MIDIR?
    İşsizlik ödeneği, damga vergisi hariç herhangi bir vergi ve kesintiye tabi tutulmayacak, nafaka borçları dışında haciz veya başkasına devir ve temlik edilemeyecektir.
 YERSİZ YAPILDIĞI ANLAŞILAN ÖDEMELER İŞSİZLERDEN GERİ ALINACAK MIDIR?
     Sigortalı işsizin kusurundan kaynaklanan fazla ödemeler yasal faizi ile birlikte tahsil edilecektir.
 İSTİRAHATLİ KILINAN SİGORTALILARA BU SÜRE İÇİNDE İŞSİZLİK ÖDENEĞİ ÖDENECEK MİDİR?
     İşsizlik ödeneği alırken hastalanan ve istirahatlı kılınan sigortalının işsizlik ödeneği kesilecektir. Bu durum, işsizlik ödeneği alırken işsizin her an iş almaya hazır olması gerekliliğinin doğal bir sonucudur.
GEÇİCİ İŞGÖREMEZLİK ÖDENEĞİ ÖDENİRKEN HERHANGİ BİR ŞEKİLDE PRİM YATIRILACAK MIDIR?
     İşsizlik ödeneği alırken geçici iş göremezlik ödeneği alan sigortalı işsiz için hastalık ve analık sigortası primleri ödenmeyecektir.
 İŞSİZLİK ÖDENEĞİ ÖDENİRKEN GEÇEN SÜRE HİZMETTEN SAYILACAK MIDIR?
     İşsizlik ödeneği ödenirken geçen süre, söz konusu dönemde ilgililer adına sadece hastalık ve analık sigortası primleri yatırıldığı için, emeklilik yönünden hizmetten sayılmayacaktır.
 AYNI ANDA HEM İŞ KAYBI TAZMİNATINDAN HEM DE İŞSİZLİK ÖDENEĞİNDEN 
YARARLANMAK MÜMKÜN MÜDÜR?
      İş kaybı tazminatı ile işsizlik ödeneğini birlikte almaya hak kazananlara öncelikle iş kaybı tazminatı ödenecektir.
      İş kaybı tazminatı almak üzere yapılan başvurular aynı zamanda işsizlik ödeneği talep başvurusu yerine de geçecektir.
      İş kaybı tazminatı ödeme süresi bittiği halde bir işe yerleştirilemeyenlere, iş kaybı tazminatı alınan süreler mahsup edilmek şartıyla kalan süre için işsizlik ödeneği ödenecektir.
             İŞSİZLİK SİGORTASI İLE İLGİLİ İŞLEMLERE KARŞI İTİRAZLAR NERELERE YAPILACAKTIR?
       İşsizlik sigortasının uygulanmasına ilişkin olarak primlerin ve cezaların toplanması ve İşsizlik Sigortası Fonuna aktarılmasından SSK; diğer her türlü işlemlerin yapılmasından da Türkiye İş Kurumu yetkili, görevli ve sorumlu tutulmuşlardır.
       SSK’na verilen görevlerle ilgili itirazlar bu kuruma yapılacak ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun ilgili madde hükümlerine göre sonuçlandırılacaktır.
       Türkiye İş Kurumu tarafından yürütülen işlemlere karşı itirazlarda bu Kuruma yapılacaktır. Bu itirazların tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde yapılması ve yapılan itirazların da Kurum tarafından 30 gün içinde sonuçlandırılması gerekmektedir. Yapılan itirazlar, itiraz konusu işlemlerin uygulanmasını durdurmayacaktır. İtiraz yoluna başvurulmuş olması ilgililerin yargı yoluna başvurma haklarını ortadan kaldırmaz.
 İŞSİZLİK SİGORTASI KANUNUNDA HANGİ İDARİ PARA CEZALARI ÖNGÖRÜLMÜŞTÜR?
       İşsizlik sigortasına ilişkin yükümlülükleri nedeniyle, sigortalıların ücretlerinden indirim veya kesinti yapan işverenlere, her bir sigortalı için asgari ücret tutarında idari para cezası öngörülmüştür.
       İşten Ayrılma Bildirgesini Türkiye İş Kurumu’na süresi içinde vermeyen işverenlere her bir fiili için ayrı ayrı olmak üzere asgari ücretin iki katı tutarında idari para cezası uygulanacaktır.
CEZALARA KARŞI NASIL İTİRAZ EDİLECEKTİR?
     İdari para cezaları tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde Türkiye İş Kurumuna ödenecek veya aynı süre içinde Kurumun ilgili ünitesine itiraz edilebilecektir. İtiraz takibi durdurur. Kurumca itirazı reddedilenler, kararın kendilerine tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde yetkili sulh ceza mahkemesine itiraz edebileceklerdir. İtiraz üzerine verilen kararlar kesindir. Mahkemeye başvurulması cezanın takip ve tahsilini durdurmaz.
İŞSİZLİK SİGORTASI FONU’NUN GELİRLERİ NELERDİR?
      İşsizlik sigortası primlerinden,
      Bu primlerin değerlendirilmesinden elde edilen kazanç ve iratlardan,
      Fon’un açık vermesi halinde Devletçe sağlanacak katkılardan,
      Bu Kanun gereğince sigortalı ve işverenlerden alınacak ceza, gecikme zammı ve faizlerden,
      Diğer gelir ve kazançlar ile bağışlardan, oluşmaktadır.
İŞSİZLİK SİGORTASI FONU’NUN GİDERLERİ NELERDİR?
   Sigortalı işsizlere verilen ödeneklerden,
   Hastalık ve analık sigortası primlerinden,
   Meslek geliştirme, edindirme ve yetiştirme eğitimi giderlerinden,
         İşsizlik sigortası hizmetlerinin yerine getirilebilmesi  için Yönetim Kurulunun onayı üzerine Kurum tarafından yapılan giderler ile hizmet binası kiralanması, hizmet satın alınması, bilgisayar, bilgisayar yazılım ve donanımı alım giderlerinden, 
İŞSİZLİK SİGORTASI FONU’NU KİM YÖNETECEKTİR?
 İşsizlik Sigortası Fonu, Kurum Yönetim Kurulu kararları çerçevesinde Türkiye İş Kurumu tarafından işletilir ve yönetilir.
İŞSİZLİK SİGORTASI FONU’NUN DENETİMİ NASIL YAPILACAKTIR?
       Fon, Sayıştayın vize ve tesciline tabi değildir. Sayıştay tarafından denetlenir.  
        Ayrıca, Fon hesapları her üç ayda bir yeminli mali müşavirlere denetlettirilecek ve sonuçları kamuoyunun bilgisine sunulacaktır.  
     İŞKUR ve SSK müfettişleri de kurumlarına verilen görevler dolayısıyla teftiş, kontrol ve denetleme yetkisine sahiptirler.



Copyrıght © 2005 -2009 www.muhasebenet.net- www.muhasebenet.com - muhasebe rehberi. Her hakkı saklıdır.