Bankanın araştırma yükümlülüğü, çek 
							hesapları ve çek defterleri 
							
							
							
							
							MADDE 2- 
							(1) Bankalar, çek hesabı açılması ile ilgili olarak 
							bu Kanunla kendilerine verilen görev ve 
							yükümlülükleri yerine getirirken, çek hesabı 
							açtırmak isteyenin yasaklı olup olmadığını bu Kanun 
							hükümlerine göre araştırırlar; ayrıca ilgili kişinin 
							ekonomik ve sosyal durumunun belirlenmesinde gerekli 
							basiret ve özeni gösterirler.
							
							
							
							(2) Bankalar, çek hesabı açtırmak 
							isteyenlerin yasaklılık durumuna ilişkin adlî sicil 
							kayıtlarını, açık kimliklerini saptamak için 
							fotoğraflı nüfus cüzdanı, pasaport veya sürücü 
							belgesi örneklerini, yerleşim yeri belgelerini, 
							vergi kimlik numaralarını, tacir olanların ayrıca 
							ticaret sicili kayıtlarını, esnaf ve sanatkâr 
							olanların ise esnaf ve sanatkâr sicili kayıtlarını 
							almak ve çek hesabının kapatılması hâlinde bunları, 
							hesabın kapatıldığı tarihten itibaren on yıl süreyle 
							saklamakla yükümlüdür. Yerleşim yeri yurt dışında 
							bulunan kişiler, bankaya kendileri ile ilgili olarak 
							Türkiye’de bir adres bildirmek zorundadır. Çekin 
							karşılığının tamamen veya kısmen bulunmaması 
							hâlinde, çek düzenleyenin bankaca bilinen adresleri, 
							talebi hâlinde hamile verilir. 
							
							
							
							
							(3) Çek hesabı ilgilinin, vekilin 
							veya yasal temsilcisinin imzası olmadan açılamaz. 
							Çek hesabı açılmasını veya mevcut çek hesabından çek 
							defteri verilmesini isteyen kişi, her defasında 
							tacir veya esnaf ve sanatkâr olup olmadığı ve 
							kendisi hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma 
							yasağı bulunmadığı hususunda bankaya yazılı beyanda 
							bulunur. Tüzel kişiler adına verilecek beyannamede 
							ayrıca, tüzel kişinin yönetim organında görev yapan, 
							temsilcisi olan veya imza yetkilisi olan kişilerin 
							çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı bulunmadığı 
							belirtilir. 
							
							
							
							(4) Hakkında çek düzenleme ve çek 
							hesabı açma yasağı kararı bulunan gerçek kişinin, 
							yönetim organında görev yaptığı, temsilcisi veya 
							imza yetkilisi olduğu tüzel kişiye çek defteri 
							verilmez.
							
							
							
							(5) Çek defterleri bankalarca 
							bastırılır.
							
							
							
							(6) Çek defterlerinin baskı şeklini 
							belirleyen esaslar, Maliye Bakanlığı, Türkiye 
							Bankalar Birliği ve Türkiye Katılım Bankaları 
							Birliğinin görüşü alınarak, Türkiye Cumhuriyet 
							Merkez Bankasınca Resmî Gazete’de yayımlanacak 
							tebliğle düzenlenir. Tacir olan ve tacir olmayan 
							kişilere verilecek çekler ile hamiline düzenlenecek 
							çekler, açıkça ayırt edilebilecek biçimde 
							bastırılır. Hamiline düzenlenecek çekler için sadece 
							bu çeklere ilişkin işlemlerin işlendiği ayrı çek 
							hesapları açılır. Hamiline düzenlenecek çeklerde, 
							hamiline çek defteri yapraklarının kullanılması 
							gerekir. Çek yapraklarının üzerinde “hamiline” 
							ibaresi matbu olarak yer alır.
							
							
							
							(7) Çek defterinin her bir yaprağına;
							
							
							
							
							a) Çek hesabının numarası, 
							
							
							
							
							b) Çek hesabının bulunduğu banka 
							şubesinin adı,
							
							
							
							c) Çek hesabı sahibi gerçek kişinin 
							adı ve soyadı, tüzel kişinin adı, 
							
							
							
							
							ç) Çek hesabı sahibi gerçek veya 
							tüzel kişinin vergi kimlik numarası, 
							
							
							
							
							yazılır. 
							
							
							
							(8) Tüzel kişi adına çek düzenleyen 
							kişinin adı ve soyadı, düzenlenen çek üzerine açıkça 
							yazılır. 
							
							
							
							(9) Türk Ticaret Kanunundaki 
							unsurları taşıması kaydıyla, düzenlenen çekin bu 
							maddede yer alan koşullara aykırı olması çekin 
							geçerliliğini etkilemez.
							
							
							
							(10) Çek hesabı, ancak sahibinin veya 
							yasal temsilcisinin yazılı talebi ya da mevduat veya 
							katılım fonu zamanaşımı süresinin dolması üzerine 
							kapatılabilir. Çek hesabı kapatıldıktan sonra, 
							üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre 
							kanunî ibraz süresi içinde ibraz edilen çekler 
							karşılıksızdır işlemine tabi tutulur.
							
							
							
							(11) Esnaf ve sanatkâr odalarına 
							kayıtlı olanlardan, tacir kişilere özgü çek hesabı 
							açtıranlar hakkında bu Kanunun tacirlere ilişkin 
							hükümleri uygulanır.
							
							
							
							İbraz, ödeme, çekin karşılıksız 
							olduğunun tespiti ve gecikme cezası
							
							
							
							
							MADDE 3- 
							(1) Karşılığı bulunan çek, hesabın bulunduğu muhatap 
							bankanın herhangi bir şubesine ibraz edildiğinde 
							hamilin varsa vergi kimlik numarası saptandıktan 
							sonra ödenir. Ancak çek, hesabın bulunduğu şubeden 
							başka bir şubeye ibraz edildiğinde, o şubece 
							karşılığı sorulmak suretiyle ödenir.
							
							
							
							(2) “Karşılıksızdır” işlemi, muhatap 
							bankanın hamile kanunen ödemekle yükümlü olduğu 
							miktarın dışında, çek bedelinin karşılanamayan 
							kısmıyla sınırlı olarak yapılır.
							
							
							
							(3) Muhatap banka, ibraz eden 
							düzenleyici dışındaki hamile, süresinde ibraz edilen 
							her çek yaprağı için;
							
							
							
							a) Karşılığının hiç bulunmaması 
							hâlinde, 
							
							
							
							1) Çek bedeli 
							altıyüz Türk Lirası veya üzerinde ise altıyüz 
							Türk Lirası, 
							
							
							
							2) Çek bedeli altıyüz Türk Lirasının 
							altında ise çek bedelini, 
							
							
							
							b) Karşılığının kısmen bulunması 
							hâlinde, 
							
							
							
							1) Çek bedeli altıyüz Türk Lirası 
							veya altında ise, çek bedelini aşmamak koşuluyla, 
							kısmî karşılığı altıyüz Türk Lirasına tamamlayacak 
							bir miktarı,
							
							
							
							2) Çek bedeli altıyüz Türk Lirasının 
							üzerinde ise, çek bedelini aşmamak koşuluyla, kısmî 
							karşılığa ilave olarak altıyüz Türk Lirasını, 
							
							
							
							
							ödemekle yükümlüdür. Bu husus, hesap 
							sahibi ile muhatap banka arasında çek defterinin 
							teslimi sırasında yapılmış olan dönülemeyecek bir 
							gayri nakdî kredi sözleşmesi hükmündedir. 
							
							
							
							
							Bu fıkradaki miktar, Türkiye 
							İstatistik Kurumu tarafından yayımlanan fiyat 
							endekslerindeki yıllık değişmeler göz önünde 
							tutularak Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 
							tarafından her yıl Ocak ayında belirlenir ve Resmî 
							Gazete’de yayımlanır.
							
							
							
							(4) Hamilin talepte bulunması 
							hâlinde, karşılıksızdır işlemi; çekin arka yüzüne 
							tahsil için bankaya ibraz edildiği tarih, hesap 
							durumu, bankanın yükümlülüğü çerçevesinde ödediği 
							miktar ve ibraz eden gerçek kişinin adı ve soyadı 
							yazılmak, bu kişinin tüzel kişi adına bedeli tahsil 
							etmesi hâlinde bu husus belirtilmek ve bu kişi ile 
							birlikte banka yetkilisi tarafından imzalanmak 
							suretiyle yapılır. Banka tarafından ödenen miktar 
							düşüldükten sonra karşılıksız kalan tutar açıkça 
							belirtilir. Hamilin imzalamaktan kaçınması hâlinde, 
							karşılıksızdır işlemi yapılmaz. 
							
							
							
							
							(5) Muhatap bankanın üçüncü fıkraya 
							göre ödemekle yükümlü olduğu tutar dahil, kısmî 
							ödemenin hamil tarafından kabul edilmemesi hâlinde, 
							ikinci fıkra hükmüne göre karşılıksızdır işlemi 
							yapılır; ibraz tarihi ile ödememe nedeni çekin 
							üzerine yazılır ve çek, üzerine imzası alınarak 
							hamiline geri verilir; ön ve arka yüzünün fotokopisi 
							banka tarafından saklanır. Çek hesabında hiç 
							karşılığın bulunmaması ve hamilin sadece muhatap 
							bankanın üçüncü fıkraya göre ödemekle yükümlü olduğu 
							tutarın ödenmesini talep etmesi hâlinde de bu fıkra 
							hükmüne göre işlem yapılır. 
							
							
							
							
							 (6) Muhatap bankanın üçüncü fıkraya 
							göre ödemekle yükümlü olduğu tutar dahil kısmî ödeme 
							hâlinde, çekin ön ve arka yüzünün onaylı fotokopisi 
							ücretsiz olarak hamile verilir. Çek hamili, bu 
							fotokopiyle müracaat borçlularına veya kambiyo 
							senetleri hakkındaki takip usullerine 
							başvurabileceği gibi, Cumhuriyet başsavcılığına 
							şikâyette bulunurken dilekçesine bu fotokopiyi 
							ekleyebilir ve bunu icra daireleri ile mahkemelerde 
							ispat aracı olarak kullanabilir. Mahkeme veya icra 
							dairesinin istemi hâlinde çekin aslı bu mercilere 
							gönderilir. 
							
							
							
							 (7) Banka;
							
							
							
							a) Çekin karşılığının hesapta 
							bulunmasına rağmen hamiline ödenmesinin 
							geciktirilmesi, 
							
							
							
							b) Kanunen ödemekle yükümlü olduğu 
							miktarın hamile ödenmesinin geciktirilmesi,
							
							
							
							hâllerinde, çek hamiline, her geçen 
							gün için binde üç gecikme cezası öder. Bu hâllerde 
							4/12/1984 tarihli ve 3095 sayılı Kanuni Faiz ve 
							Temerrüt Faizine İlişkin Kanun hükümleri uygulanmaz.
							
							
							
							(8) Üzerinde yazılı bulunan düzenleme 
							tarihinden önce ibraz edilen çekin karşılığının Türk 
							Ticaret Kanununun 707 nci maddesi uyarınca kısmen 
							veya tamamen ödenmemiş olması hâlinde, bu çekle 
							ilgili olarak hukukî takip yapılamaz. İleri 
							düzenleme tarihli çekle ilgili olarak hukukî takip 
							yapılabilmesi için, çekin üzerindeki düzenleme 
							tarihine göre kanunî ibraz süresi içinde bankaya 
							ibraz edilmesi ve karşılıksızdır işlemine tabi 
							tutulması şarttır.
							
							
							
							Bankaların bildirim yükümlülüğü
							
							
							
							MADDE 4- 
							(1) Hamiline çek hesabı sahiplerinin açık 
							kimlikleri, adresleri, vergi kimlik numaraları, bu 
							hesaplardan ödeme yapılan kişilere ait bu bilgiler 
							ile bu kişilere yapılan ödemelerin tutarları ve 
							üzerinde vergi kimlik numarası bulunmayan çeklere 
							ilişkin bilgiler, ilgili bankalar  tarafından, 
							dönemler  itibarıyla, Gelir İdaresi Başkanlığına 
							 elektronik ortamda bildirilir. Bildirim dönemleri 
							ve süreleri Türkiye Bankalar Birliği ve Türkiye 
							Katılım Bankaları Birliğinin görüşleri alınarak 
							Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından belirlenir.
							
							
							
							(2) Tacir tüzel kişi veya onun 
							faaliyetleri ile ilişkilendirilmek kaydıyla, tüzel 
							kişinin gerçek kişi ortakları, ortakların ilgili 
							bulunduğu veya tüzel kişinin veya ortaklarının 
							etkisi altında bulundurduğu gerçek kişiler ile tüzel 
							kişinin yönetim organında görev alan veya temsilcisi 
							sıfatını taşıyan gerçek kişiler adına açılmış olan 
							çek hesapları, tacir tüzel kişiye ait kabul edilir. 
							Söz konusu ilişkinin varlığına yönelik emarelerin 
							bulunması hâlinde, hesabın bulunduğu banka şubesi 
							durumu Gelir İdaresi Başkanlığına bildirir.
							
							
							
							(3) Bankalar, hamiline çek defteri 
							yaprağını kullanmadan hamiline çek düzenlendiğini 
							tespit etmeleri hâlinde, mevcut delilleriyle 
							birlikte durumu, tespit tarihinden itibaren en geç 
							bir hafta içinde Cumhuriyet başsavcılığına ve Gelir 
							İdaresi Başkanlığına bildirmekle yükümlüdür. 
							
							
							
							
							Ceza sorumluluğu, çek düzenleme ve 
							çek hesabı açma yasağı 
							
							
							
							MADDE 5- 
							(1) Üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre 
							kanunî ibraz süresi içinde ibrazında, çekle ilgili 
							olarak karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet 
							veren kişi hakkında, hamilin şikâyeti üzerine, her 
							bir çekle ilgili olarak, binbeşyüz güne kadar adlî 
							para cezasına hükmolunur. Ancak, hükmedilecek adlî 
							para cezası, çek bedelinin karşılıksız kalan 
							miktarından az olamaz. Mahkeme ayrıca, çek düzenleme 
							ve çek hesabı açma yasağına; bu yasağın bulunması 
							hâlinde, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının 
							devamına hükmeder. Bu davalar, çekin tahsil için 
							bankaya ibraz edildiği veya çek hesabının açıldığı 
							banka şubesinin bulunduğu yer ya da hesap sahibinin 
							yahut şikâyetçinin yerleşim yeri mahkemesinde 
							görülür. 
							
							
							
							(2) Birinci fıkra hükmüne göre çek 
							karşılığını ilgili banka hesabında bulundurmakla 
							yükümlü olan kişi, çek hesabı sahibidir. Çek hesabı 
							sahibinin tüzel kişi olması hâlinde, bu tüzel 
							kişinin malî işlerini yürütmekle görevlendirilen 
							yönetim organının üyesi, böyle bir belirleme 
							yapılmamışsa yönetim organını oluşturan gerçek kişi 
							veya kişiler, çek karşılığını ilgili banka hesabında 
							bulundurmakla yükümlüdür. 
							
							
							
							(3) Çek hesabı sahibi gerçek kişi, 
							kendisi adına çek düzenlemek üzere bir başkasını 
							temsilci veya vekil olarak tayin edemez.
							
							
							Gerçek kişinin temsilcisi veya vekili 
							olarak çek düzenlenmesi hâlinde, bu çekten dolayı 
							hukukî ve cezaî sorumluluk çek hesabı sahibine 
							aittir.
							
							
							
							(4) Karşılıksız çek düzenleyen, adına 
							karşılıksız çek düzenlenen ve ileri düzenleme 
							tarihli çek üzerinde yazılı tarihe göre kanunî ibraz 
							süresi içinde ibrazında, karşılığını ilgili banka 
							hesabında bulundurmayan gerçek ve tüzel kişi 
							hakkında, soruşturma evresinde Cumhuriyet savcısının 
							talebi üzerine, sulh ceza hâkimi tarafından, 
							kovuşturma evresinde resen mahkeme tarafından, 
							karşılıksız çıkan her bir çekle ilgili olarak, çek 
							düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı verilir.
							
							
							
							
							 (5) Çek düzenleme ve çek hesabı açma 
							yasağı kararı ile ilgili olarak, herhangi bir adres 
							değişikliği bildiriminde bulunulmadığı sürece 
							ilgilinin çek hesabı açtırırken bildirdiği adrese 
							11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanununun 
							35 inci  maddesine  göre  derhal  tebligat 
							çıkarılır. Adresin bankaya yanlış bildirilmesi veya 
							fiilen terkedilmiş olması hâlinde de, tebligat 
							yapılmış sayılır. 
							
							
							
							(6) Hakkında çek düzenleme ve çek 
							hesabı açma yasağı kararı verilmiş olan kişi, 
							elindeki bütün çek yapraklarını ait olduğu bankalara 
							iade etmekle yükümlüdür. Bu kişi adına yeni bir çek 
							hesabı açılamaz. 
							
							
							
							(7) Hakkında çek düzenleme ve çek 
							hesabı açma yasağı kararı verilmiş olan kişi, 
							kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren 
							on gün içinde, düzenlemiş bulunduğu ve henüz 
							karşılığı tahsil edilmemiş olan çekleri, düzenleme 
							tarihlerini, miktarlarını ve varsa lehtarlarını da 
							göstermek suretiyle, muhatap bankaya liste hâlinde 
							vermekle yükümlüdür. 
							
							
							
							(8) Çek düzenleme ve çek hesabı açma 
							yasağı kararına ilişkin bilgiler, güvenli elektronik 
							imza ile imzalandıktan sonra, Adalet Bakanlığı 
							Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) aracılığıyla 
							Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına elektronik 
							ortamda bildirilir. Bu bildirimler ile bankalara 
							yapılacak duyurulara ilişkin esas ve usuller, Adalet 
							Bakanlığının uygun görüşü alınarak Türkiye 
							Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından belirlenir.
							
							
							
							(9) Karşılıksız kalan bir çekle 
							ilgili olarak yapılan soruşturma veya kovuşturma 
							neticesinde; 
							
							
							
							a) Cumhuriyet savcısı tarafından 
							kovuşturmaya yer olmadığına, 
							
							
							
							
							b) Mahkeme tarafından, beraat, ceza 
							verilmesine yer olmadığı, davanın düşmesi veya 
							davanın reddine,
							
							
							
							karar verilmesi hâlinde, aynı 
							kararda, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının 
							kaldırılmasına da karar verilir. Bu karar, 
							kesinleşmesi hâlinde, Türkiye Cumhuriyet Merkez 
							Bankasına sekizinci fıkradaki usullere göre 
							bildirilir ve ilân olunur. 
							
							
							
							(10) Koruma tedbiri olarak verilen 
							çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararına 
							yapılan itirazın kabulü hâlinde, bu kararla ilgili 
							olarak da sekizinci fıkradaki bildirim ve yayımlanma 
							usulü izlenir.
							
							
							
							(11) Birinci fıkrada tanımlanan suç 
							nedeniyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine, 
							hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, ön ödemeye 
							ve 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi 
							Kanununun 297 nci maddesinin üçüncü fıkrasındaki 
							tebliğnamenin tebliğine ilişkin hükümler uygulanmaz.
							
							
							
							Etkin pişmanlık ve yasak kararının 
							kaldırılması
							
							
							
							MADDE 6- 
							(1) Karşılıksız kalan çek bedelini, üzerinde yazılı 
							bulunan düzenleme tarihine göre kanunî ibraz 
							tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Kanuna 
							göre ticarî işlerde temerrüt faiz oranı üzerinden 
							hesaplanacak faizi ile birlikte tamamen ödeyen kişi 
							hakkında; 
							
							
							
							a) Soruşturma aşamasında Cumhuriyet 
							savcısı tarafından kovuşturmaya yer olmadığına,
							
							
							
							
							b) Kovuşturma aşamasında mahkeme 
							tarafından davanın düşmesine, 
							
							
							
							
							c) Mahkûmiyet hükmünün 
							kesinleşmesinden sonra mahkeme tarafından hükmün 
							bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasına, 
							
							
							
							
							karar verilir.
							
							
							
							(2) Şikâyetten vazgeçme hâlinde de 
							birinci fıkra hükmü uygulanır. 
							
							
							
							
							(3) Kişi, mahkûm olduğu adlî para 
							cezası tamamen infaz edildikten veya bu cezayı 
							ödemediği için hakkında hapis uygulanıp serbest 
							bırakıldıktan itibaren üç yıl ve her hâlde yasağın 
							konulduğu tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, 
							hükmü veren mahkemeden çek düzenleme ve çek hesabı 
							açma yasağının kaldırılmasını isteyebilir; 
							mahkemenin vereceği karara itiraz edebilir. Çek 
							düzenleme ve çek hesabı açma yasağının 
							kaldırılmasına ilişkin karar kesinleştiğinde, 
							yasağın kaldırıldığı, Türkiye Cumhuriyet Merkez 
							Bankasına 5 inci maddenin sekizinci fıkrasındaki 
							usullere göre bildirilir ve ilân olunur. 
							
							
							
							
							Diğer ceza hükümleri
							
							
							
							MADDE 7- 
							
							(1) Tacirin ticarî işletmesiyle 
							ilgili iş ve işlemlerinde, tacir olmayan kişinin çek 
							defterini kullanarak çek düzenleyen ve düzenleten 
							kişi altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile 
							cezalandırılır. 
							
							
							
							(2) Tacir olmayan kişiye tacir kişiye 
							verilmesi gereken çek defteri veren banka görevlisi 
							hakkında elli günden yüzelli güne kadar adlî para 
							cezasına hükmolunur.
							
							
							
							(3) 2 nci maddenin üçüncü 
							fıkrasındaki yükümlülüğe aykırı olarak bankaya 
							gerçek dışı beyanda bulunan kişi, üç aydan iki yıla 
							kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Beyanname 
							almadan veya beyannameye rağmen, hakkında çek 
							düzenleme ve çek hesabı açma yasağı bulunan kişiye 
							veya bu kişinin yönetim organında görev yaptığı veya 
							temsilcisi ya da imza yetkilisi olduğu tüzel kişiye 
							çek defteri veren banka görevlileri elli günden 
							yüzelli güne kadar adlî para cezası ile 
							cezalandırılır. 
							
							
							
							(4) Kısmen veya tamamen karşılığı 
							bulunmayan çekle ilgili olarak, talebe rağmen, 
							karşılıksızdır işlemi yapmayan banka görevlisi, 
							şikâyet üzerine bir yıla kadar hapis cezası ile 
							cezalandırılır. 
							
							
							
							(5) Karşılığı tahsil edilmek üzere 
							bankaya ibraz edilen çekin karşılığının hesapta 
							mevcut olmasına rağmen, hamile ödemede bulunmayan ya 
							da bankanın kanunen ödemekle yükümlü olduğu miktarı 
							hamile ödemeyen banka görevlisi, şikâyet üzerine bir 
							yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. 
							
							
							
							
							(6) Hakkında çek düzenleme ve çek 
							hesabı açma yasağı kararı verilmiş olan kişi, buna 
							rağmen çek düzenlerse, fiil daha ağır cezayı 
							gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde, bir 
							yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile 
							cezalandırılır. 
							
							
							
							(7) Hakkında çek düzenleme ve çek 
							hesabı açma yasağı kararı verilmiş olan kişi adına 
							çek hesabı açan banka görevlisi, üç aydan bir yıla 
							kadar hapis cezası ile cezalandırılır. 
							
							
							
							
							(8) Çek defteri basmaya veya 
							bastırmaya kanunen yetkili kılınanlar dışında çek 
							defteri basanlar ve bastıranlar iki yıldan beş yıla 
							kadar hapis ve binbeşyüz güne kadar adlî para 
							cezasıyla cezalandırılır.
							
							
							
							(9) Hamiline çek defteri yaprağını 
							kullanmadan hamiline çek düzenleyen kişi, bu 
							aykırılığı içeren her bir çekle ilgili olarak, bir 
							yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. 
							
							
							
							
							(10) 2 nci maddenin, sağlanması ve 
							saklanması gereken bilgi ve belgelere ilişkin 
							hükmüne aykırı hareket edilmesi veya çekin 
							karşılıksız çıkması dolayısıyla hamili tarafından 
							talep edilmesi üzerine düzenleyicinin banka 
							kayıtlarındaki adreslerinin kendisine verilmemesi 
							hâlinde, ilgili bankaya Cumhuriyet savcısı 
							tarafından beşyüz Türk Lirasından beşbin Türk 
							Lirasına kadar idarî para cezası verilir.
							
							
							
							Hesaben ödeme
							
							
							
							MADDE 8-  
							
							(1) Türkiye Cumhuriyet Merkez 
							Bankası, çeklerin banka şubeleri arasında hesaben 
							ödenmesini sağlayacak tüzel kişiliği haiz sistemi 
							kurmaya ve gözetimi altında yürütmeye yetkilidir. 
							Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, bu yetkiyi uygun 
							göreceği başka bir kuruluş aracılığıyla da 
							kullanabilir. 
							
							
							
							(2) Hesaben ödeme sisteminin kuruluş 
							ve işleyişi, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca 
							çıkarılacak ve Resmî Gazete’de yayımlanacak bir 
							yönetmelikle düzenlenir.
							
							
							
							(3) Yönetmelikte belirtilen esaslar 
							çerçevesinde çeklerin fizikî olarak ibraz 
							edilmeksizin sadece çek bilgileri üzerinden 
							bankalararası takas odaları aracılığı ile elektronik 
							ortamda muhatap bankaya gönderilerek işlem görmesi, 
							6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 710 uncu 
							maddesine göre takas odasına ibraz hükmündedir.
							
							
							
							(4) Takas odaları aracılığıyla ibraz 
							edilmiş çekler için, 3 üncü maddenin üçüncü 
							fıkrasında belirlenen sorumluluk miktarı dâhil, 
							kısmî ödeme yapılmaz. Bu durum, muhatap bankanın 
							sorumluluk tutarını ödeme yükümlülüğünü ortadan 
							kaldırmaz. Ancak, takas odaları aracılığıyla ibraz 
							edilen çekin, hesapta yeterli karşılığının 
							olmadığının belirlenmesi hâlinde muhatap banka 
							tarafından, hesapta bulunan kısmî karşılık tutarı, 
							çeki ibraz eden hamil lehine onbeş gün süreyle bloke 
							edilir.
							
							
							
							Yürürlükten kaldırılan mevzuat
							
							
							
							MADDE 9- 
							(1) 19/3/1985 tarihli ve 3167 sayılı Çekle 
							Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin 
							Korunması Hakkında Kanun ile 26/2/2003 tarihli ve 
							4814 sayılı Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek 
							Hamillerinin Korunması Hakkında Kanunda Değişiklik 
							Yapılmasına İlişkin Kanunun geçici 1 ilâ geçici 5 
							inci maddeleri yürürlükten kaldırılmıştır. 
							
							
							
							
							Geçiş hükümleri
							
							
							
							GEÇİCİ MADDE 1- 
							(1) Bankalar, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca 
							bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir 
							ay içinde, 2 nci maddeye göre yayımlanacak tebliğde 
							belirlenen esaslara uygun olarak yeni çek defterleri 
							bastırırlar.
							
							
							
							(2) Bankalar, 1/7/2010 tarihine kadar 
							müşterilerine yeni çek defterlerini verir ve 
							ellerindeki eski çek defterlerini imha ederler.
							
							
							
							(3) Bankaların müşterilerine 
							verdikleri eski çek defterleriyle ilgili olarak, 
							3167 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanmasına devam 
							olunur. 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza 
							Kanununun 7 nci maddesi hükmü saklıdır.
							
							
							
							(4) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği 
							tarihe kadar 3167 sayılı Kanunun 16 ncı maddesinde 
							tanımlanan suçtan dolayı açılmış olan davalar 
							bakımından asliye ceza mahkemesinin görevi devam 
							eder.
							
							
							
							(5) 31/12/2011 tarihine kadar, 
							üzerinde yazılı düzenleme tarihinden önce çekin 
							ödenmek için muhatap bankaya ibrazı geçersizdir.
							
							
							
							(6) Bu Kanunun 5 inci maddesinin 
							sekizinci fıkrası uyarınca yapılacak bildirimler, 
							1/7/2010 tarihine kadar yazılı ortamda yapılabilir.
							
							
							
							(7) Bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 
							3167 sayılı Kanunun 6 ncı maddesi uyarınca kurulmuş 
							olan Bankalararası Takas Odaları Merkezi, bu Kanunun 
							8 inci maddesinde öngörülen tüzel kişiliği haiz 
							sistem kuruluncaya kadar faaliyetlerine devam eder 
							ve yeni kurulacak tüzel kişiliğe herhangi bir işleme 
							gerek kalmaksızın devrolunur. Yeni kurulacak tüzel 
							kişilik bu devir nedeniyle doğacak her türlü vergi, 
							resim, harç ve fondan muaftır.
							
							
							
							GEÇİCİ MADDE 2- 
							(1) 3167 sayılı Kanunun 16 ncı maddesinde tanımlanan 
							suçtan dolayı, 1/11/2009 tarihi itibarıyla, 
							haklarında soruşturma veya kovuşturma başlatılmış ya 
							da kesinleşmiş bir hükümle mahkûm olan kişilerin;
							
							
							
							a) Şikâyetçi ile belirledikleri 
							miktarın belirli vadelerde ödenmesi hususunda 
							anlaşmaya varmaları ve anlaşmanın bir nüshasının 
							şikâyetçi veya yasal temsilcisi tarafından 
							Cumhuriyet başsavcılığına veya mahkemeye verilmesi 
							hâlinde, anlaşmada öngörülen süre kadar soruşturma 
							veya kovuşturmanın durmasına, hükmün infazının 
							ertelenmesine veya durdurulmasına karar verilir. 
							Anlaşmaya varılmış olması, şikâyetçi bakımından 
							şikâyetin geri alınması sonucunu doğurmaz.
							
							
							
							b) Bu Kanunun 6 ncı maddesi hükmüne 
							göre ödenmesi gereken miktarı belirli vadelerde 
							ödeyeceğini taahhüt etmesi ve taahhütnamenin, 
							kendisi veya yasal temsilcisi tarafından Cumhuriyet 
							başsavcılığına veya mahkemeye verilmesi hâlinde, 
							anlaşma aranmaksızın, taahhütnamede belirtilen süre 
							kadar, soruşturma veya kovuşturmanın durmasına, 
							hükmün infazının ertelenmesine veya durdurulmasına 
							karar verilir. Bu durumda, ödeme süresi, 
							taahhütnamenin yapıldığı tarihten itibaren iki yılı 
							geçemez. Taahhütnamede yer alacak birinci yıl 
							taksidi, borcun üçte birinden az olamaz. 
							Taahhütnamenin bir örneği alacaklıya gönderilir.
							
							
							
							(2) Birinci fıkrada yazılı anlaşma 
							veya taahhütnamenin en geç 1/4/2010 tarihine kadar 
							düzenlenmiş ve mercîlerine verilmiş olması şarttır.
							
							
							Birinci fıkranın (b) bendinden 
							yararlanan kişi, taahhütnamede belirttiği süre 
							içinde şikâyetçi ile anlaşmaya varması ve bu 
							anlaşmanın bir nüshasının şikâyetçi veya yasal 
							temsilcisi tarafından mercilerine verilmiş olması 
							hâlinde, aynı fıkranın (a) bendi hükmünden 
							yararlanır.  
							
							
							
							(3) Soruşturma veya kovuşturmanın 
							durması hâlinde dava zamanaşımı; hükmün infazının 
							ertelenmesi veya durdurulması hâlinde ise ceza 
							zamanaşımı işlemez.
							
							
							
							(4) Anlaşmanın gereği gibi ifa 
							edilmiş veya bu Kanunun 6 ncı maddesi hükmüne göre 
							ödenmesi gereken miktarın ödenmiş olması hâlinde; 
							kovuşturmaya yer olmadığına, davanın düşmesine veya 
							hükmün bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasına 
							karar verilir.
							
							
							
							(5) Şikâyetçinin başvurusu üzerine, 
							anlaşma veya taahhüde uyulmadığının tespiti hâlinde, 
							soruşturmaya, kovuşturmaya veya hükmün infazına 
							devam edilir.
							
							
							
							(6) Soruşturma veya kovuşturması 
							durdurulan ya da hükmün infazı ertelenen veya 
							durdurulan kişi hakkında Ceza Muhakemesi Kanununun 
							109 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendinde 
							yer alan adlî kontrol tedbirine karar verilebilir.
							
							
							
							Yürürlük 
							
							
							
							
							MADDE 10- 
							
							(1) Bu Kanun yayımı tarihinde 
							yürürlüğe girer. 
							
							
							
							Yürütme
							
							
							
							MADDE 11- 
							
							(1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar 
							Kurulu yürütür.