Muhasebe  

Maliye

Vergi

Sigorta

İletişim

  MUHASEBE GÜNCEL BÜLTEN :   08.02.2008
    

  Ana Sayfa 

  Muhasebe Forum 

  2008 Çalışmaları

  Asgari Geçim İndirimi Rehberi

  Transfer Fiyatlandırması Reh.

  Staj-Stajyer Rehberi

  2008 Pratik Bilgiler

 MuhasebeNet Yasal Uyarı

 

 

 


ÖNDER ÖZSOY

MALİ MÜŞAVİR

ERZİN / HATAY

 

ozsoy_1973@hotmail.com

 

 

ÖRTÜLÜ KAZANÇ VE ÖRTÜLÜ SERMAYE

 

Giriş

Ülkemizde Şirketlerin büyük çoğunluğunun aile şirketi olmasından dolayı muhasebe kayıtlarında ortaklar hesabının sıkça kullanıldığı görülmektedir.Tabi bu kullanımların ne amaçla kullanıldığı ve üstelik şirket ortaklarının sürekli şirketten yüklü miktarlarda alacaklı gözüktüğü ve bu tür kayıtların mükellef tarafından izahının nasıl yapılabildiği ve yapılan bu izahın devletin denetim birimlerini ne derece inandırabildikleri ve işin sorumluluğunu çeken de muhasebeciler olduğu bir gerçektir.

AÇIKLAMA


Kurumlar vergisi kanunun 16. maddesine göre “Kurumların aralarında vasıtalı, vasıtasız bir şirket münasebeti veya devamlı ve sıkı bir iktisadi münasebet bulunan gerçek ve tüzel kişilerden yaptıkları istikrazlar, teşebbüste devamlı olarak kullanılır ve bu istikrazlarla kurumun öz sermayesi arasındaki nispet, emsali kurumlarınkine nazaran bariz bir fazlalık gösterirse mezkur istikrazlar örtülü sermaye sayılır.” hükmü yer almıştır.

Aynı Kanunun“Örtülü Kazanç” başlıklı 17.maddesinde de; “Aşağıdaki hallerde, kazanç tamamen veya kısmen örtülü olarak dağıtılmış sayılır.
1- Şirket kendi ortakları, ortaklarının ilgili bulunduğu gerçek ve tüzel kişiler, idaresi, murakabesi veya sermayesi bakımlarından vasıtalı, vasıtasız olarak bağlı bulunduğu veya nüfuzu altında bulundurduğu gerçek ve tüzel kişiler ile olan münasebetlerinde emsaline göre göze çarpacak derecede yüksek veya düşük fiyat veya bedeller üzerinden yahut bedelsiz olarak alım, satım, imalat, inşaat muamelelerinde ve hizmet ilişkilerinde bulunursa;
2- Şirket 1 numaralı fıkrada yazılı kimselerle olan münasebetlerinde emsaline göre göze çarpacak derecede yüksek veya düşük bedeller üzerinden kiralama veya kiraya verme muamelelerinde bulunursa;
3- Şirket, 1 numaralı fıkrada yazılı kimselerle olan münasebetlerinde emsaline göre göze çarpacak derecede yüksek veya düşük faiz ve komisyonlarla ödünç para alır veya verirse;
4- Şirket ortaklarından veya bunların eşleri ile usul ve füruundan ve 3.dereceye kadar (dahil) kan ve sıhri hısımlarından şirketin idare meclisi başkan veya üyesi, müdürü veya yüksek memuru durumunda bulunanlara emsaline göre göze çarpacak derecede yüksek aylık, ikramiye, ücret verir veya benzeri ödemelerde bulunursa,” hükümleri yer almaktadır.

Konu hakkında 9 Seri No’lu Kurumlar Vergisi Kanunu Genel Tebliği’nin 2/B bölümünde ise; kurumlar tarafından yapılan istikrazların örtülü sermaye sayılması için, bunların sabit değerlere yatırılmış olup olmamalarına bakılmayacağı, Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 16. maddesinde mezkur diğer şartların mevcudiyeti halinde, borçlanılan bu gibi paraların kesin olarak örtülü sermaye sayılacağı belirtilmiştir.

Öte yandan, Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 15. maddesinin 2 numaralı bendinde örtülü sermaye üzerinden ödenen veya hesaplanan faizlerin kurum kazancından indirilmeyeceği hüküm altına alınmıştır.

Şirketin ortaklarından dövizle borç almaları Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 16. maddesine göre örtülü sermaye teşkil etmediği takdirde, söz konusu kur farkları; Vergi Usul Kanunu’nun 279, Gelir Vergisi Kanunu’nun 40. Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 14. maddeleri çerçevesinde doğrudan dönem sonuçlarına gider olarak intikal ettirilecektir.

Ancak, şirket ortağından temin edilen kredinin Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 16. maddesinde belirtilen şekilde örtülü sermaye teşkil etmesi halinde ise; söz konusu ödemeler her ne kadar kur farkı olarak nitelendirilirse bile gerçek manada kur farkından ziyade kurum bünyesinde önceden vergilendirilmiş yada ilgili yıl içinde vergilendirilecek kazancın vergilendirme sonrası dağıtılan yada dağıtılacak temettüsü olarak kabul edileceğinden, söz konusu ödemelerin kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün değildir. Keza, borç verme işlemlerinin döviz türünden değil de herhangi bir döviz türü esas alınarak Yeni Türk Lirası üzerinden yapılması halinde veya döviz türünden yapılan borç verme işleminde muvazaa söz konusu olması halinde farklı bir değerlendirme ve vergilendirme işleminin yapılması Gerekeceği hususu da açıktır. Ayrıca, diğer ortaklar şirketinize borç vermez iken ortaklardan sadece bir veya birkaçının bu şekilde yani faiz alınmaksızın borç vermelerinin bu şahıs veya şahıslar tarafından makul bir izahının yapılması gerekmektedir.

Kurumların,


Ortaklarından veya ortaklarla ilişkili olan kişilerden

doğrudan veya dolaylı olarak,

temin ederek işletmede kullandıkları borçların,

hesap dönemi içinde herhangi bir tarihte

kurumun öz sermayesinin 3.katını aşan kısmının


ilgili hesap dönemi için örtülü sermaye olarak kabul edilmiştir.

Sadece ilişkili şirketlere finansman temin eden

kredi şirketlerinden yapılan borçlanmalar hariç olmak üzere,

ana faaliyet konusuna uygun olarak faaliyette bulunan

ve

ortak veya ortakla ilişkili kişi sayılan

banka veya benzeri kredi kurumlarından yapılan borçlanmalarda

Borçlanılan tutarının öz sermaye ile karşılaştırılması sırasında borçlanılan tutarın % 50 dikkate alınacaktır.

TRANSFER FİYATLANDIRILMASI YOLU İLE ÖRTÜLÜ KAZANÇ

a) Transfer fiyatlandırması: İlişkili kişiler arasında yapılan mal veya hizmet alım ya da satımında uygulanan fiyat veya

bedeli ifade eder.

b) İlişkili kişi: Kurumlar Vergisi Kanunu’nun uygulaması bakımından, kurumların kendi ortakları, kurumların veya

ortaklarının ilgili bulunduğu gerçek kişi veya kurum ile idaresi, denetimi veya sermayesi bakımından doğrudan veya dolaylı

olarak bağlı bulunduğu ya da nüfuzu altında bulundurduğu gerçek kişi veya kurumları ifade eder. Ortakların eşleri, ortakların

veya eşlerinin üstsoy ve altsoyu ile üçüncü derece dahil yansoy hısımları ve kayın hısımları da ilişkili kişi sayılır. Gelir Vergisi

Kanunu’nun uygulaması bakımından, teşebbüs sahibinin eşi, üstsoy ve altsoyu, üçüncü derece dahil yansoy ve kayın hısımları

ile doğrudan veya dolaylı ortağı bulunduğu şirketler, bu şirketlerin ortakları, bu şirketlerin idaresi, denetimi veya sermayesi

bakımından kontrolü altında bulunan diğer şirketler ilişkili kişi sayılır. Gerek gelir vergisi gerekse kurumlar vergisi

mükellefleri yönünden, kazancın elde edildiği ülke vergi sisteminin, Türk vergi sisteminin yarattığı vergilendirme kapasitesi ile

aynı düzeyde bir vergilendirme imkanı sağlayıp sağlamadığı ve bilgi değişimi hususunun göz önünde bulundurulması suretiyle

Bakanlar Kurulu’nca ilan edilen ülkelerde veya bölgelerde bulunan kişilerle yapılmış tüm işlemler ilişkili kişilerle yapılmış

sayılır.

c) Emsallere uygunluk ilkesi: İlişkili kişilerle yapılan mal veya hizmet alım ya da satımında uygulanan fiyat veya

bedelin, aralarında böyle bir ilişkinin bulunmaması durumunda oluşacak fiyat veya bedele uygun olmasını ifade eder.

ç) Geleneksel işlem yöntemleri: Karşılaştırılabilir fiyat yöntemi, maliyet artı yöntemi ve yeniden satış fiyatı

yöntemlerini ifade eder.

d) İşleme dayalı kâr yöntemleri: Kâr bölüşüm yöntemi ve işleme dayalı net kâr marjı yöntemlerini ifade eder.

e) Peşin fiyatlandırma anlaşması: İlişkili kişilerle yapılan mal veya hizmet alım ya da satımında uygulanacak fiyat veya

bedelin tespitine ilişkin yöntemler, mükellefin talebi üzerine Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı ile anlaşılarak belirlenebilecek olup, bu anlaşma peşin fiyatlandırma anlaşması olarak adlandırılır.

Peşin fiyatlandırma anlaşması, ilişkili kişilerle yapılan işlemlere ilişkin transfer fiyatlandırmasının tespit edilmesinde belli bir

süre için uygulanacak yöntemin mükellef ile İdare tarafından anlaşılarak belirlenmesini ifade eder. Bu şekilde mükellef ile

İdare arasında belirlenen yöntem, üç yılı aşmamak üzere anlaşmada tespit edilen süre ve şartlar dahilinde kesinlik taşır.

f) Kontrol altındaki işlem: Birbirleriyle ilişkili olan kişiler arasındaki işlemleri ifade eder.

g) Kontrol dışı işlem: Birbirleriyle herhangi bir şekilde ilişkisi bulunmayan kişiler arasındaki işlemleri ifade eder.

ğ) İç emsal: Mükellefin ilişkisiz kişilerle yaptığı işlemlerde kullandığı fiyat ya da bedeli ifade eder.

h) Dış emsal: İlişkisiz kişilerin kendi aralarında yaptıkları karşılaştırılabilir nitelikteki işlemlerde kullandığı fiyat ya da

bedeli ifade eder.

ı) Karşılaştırılabilirlik analizi: Kontrol altındaki işlemler ile kontrol dışı işlemlerin karşılaştırılabilir olmasını ifade

etmekte olup, işlemler arasında maddi bir farklılık yoksa ya da var olan farklılıkların düzeltimlerle giderilmesi mümkünse,

kontrol altındaki işlem ile kontrol dışı işlem karşılaştırılabilir nitelikte kabul edilir.

i) İşlev analizi: Kontrol dışı işlemler ile kontrol altındaki işlemlerin karşılaştırılmasında, üstlenilen riskler ve kullanılan

varlıklara göre tarafların gerçekleştirdikleri işlevleri esas alarak yapılan analizleri ifade eder.

j) İşlem düzeltimi: Kontrol dışı işlemler ile kontrol altındaki işlemlerin karşılaştırılmasında, söz konusu işlemler

arasındaki farklılıklar karşılaştırma konusu unsurlar üzerinde maddi etkide bulunuyorsa, karşılaştırmanın güvenilir sonuçlar

verebilmesi amacıyla bu farklılıkların giderilmesi için yapılan işlemleri ifade eder.

k) Belgelendirme: Emsallere uygunluk ilkesinin transfer fiyatlandırmasının her aşamasında göz önünde

bulundurulduğunu göstermek amacıyla mükellef tarafından tutulan kayıtlar ile sağlanan bilgileri ifade eder.

Transfer Fiyatlandırmasında Belgelendirme

Belgelendirmede amaç, transfer fiyatlandırmasına ilişkin sürecin anlaşılması ve hesaplamaların

ayrıntılarının gösterilmesidir. Bu nedenle mükellefler tarafından, emsallere uygunluk ilkesi doğrultusunda işlem yapıldığını

gösteren bilgi ve belgelerin hazırlanması ya da temin edilmesi, ayrıca belgelendirmeye ilişkin bu bilgi ve belgelerin istenmesi

durumunda İdare’ye veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlara ibraz edilmek üzere hazır tutulması zorunludur.

Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı’na kayıtlı mükelleflerin ilişkili kişilerle yaptığı yurt içi

ve yurt dışı işlemleri ile diğer kurumlar vergisi mükelleflerinin ilişkili kişilerle yaptığı yurt dışı işlemlere ilişkin olarak aşağıda

yer alan bilgi ve belgeleri içeren “Yıllık Transfer Fiyatlandırması Raporu”nu kurumlar vergisi beyannamesinin verilme

süresine kadar hazırlamaları ve bu süre sona erdikten sonra istenmesi durumunda İdare’ye veya vergi incelemesi yapmaya

yetkili olanlara ibraz etmeleri zorunludur.

(2) Ancak, Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı’na kayıtlı mükellefler dışındaki diğer kurumlar vergisi

mükellefleri ilişkili kişilerle yaptıkları yurt içi; gelir vergisi mükellefleri de ilişkili kişilerle yaptıkları yurt içi ve yurt dışı

işlemlere ilişkin olarak aşağıda yer alan bilgi ve belgeleri istenmesi durumunda İdare’ye veya vergi incelemesi yapmaya yetkili

olanlara ibraz ederler.

a) Mükellefin faaliyetlerinin tanımı, organizasyon yapısı (merkez, şube) ve ortakları, sermaye yapısı, içinde bulunduğu

sektör, ekonomik ve hukuki geçmişi hakkında özet bilgiler, ilişkili kişilerin tanımı (vergi kimlik numaraları, adresleri, telefon

numaraları vb.) ve bu kişiler arasındaki mülkiyet ilişkilerine ilişkin bilgiler,

b) Üstlenilen işlevleri, sahip olunan riskleri ve kullanılan varlıkları içeren tüm bilgiler,

c) İşlem konusu yıla ilişkin ürün fiyat listeleri,

ç) İşlem konusu yıla ilişkin üretim maliyetleri,

d) İşlem konusu yıl içinde ilişkili ve ilişkisiz kişilerle yapılan işlemlerin miktarı ile fatura, dekont ve benzeri belgeler,

e) İşlem konusu yıl içinde ilişkili kişilerle yapılan tüm sözleşme örnekleri,

f) İlişkili kişilere ait özet mali tablolar,

g) İlişkili kişiler arasındaki işlemlere uygulanan şirket içi fiyatlandırma politikası,

ğ) İlişkili kişiler tarafından farklı muhasebe standartları ve yöntemleri kullanılıyor ise bunlara ilişkin bilgi,

h) Gayri maddi varlıkların mülkiyetine ve alınan veya ödenen gayri maddi hak bedellerine ilişkin bilgi,

ı) Kullanılan transfer fiyatlandırması yönteminin seçilme nedeni ve uygulanmasına ilişkin bilgi ve belgeler (iç ve/veya

dış emsaller, karşılaştırılabilirlik analizi),

i) Emsallere uygun fiyat ya da kâr marjının saptanmasında kullanılan hesaplamalar ve yapılan varsayımlara ilişkin

ayrıntılı bilgiler,

j) Belli bir emsal fiyat aralığı tespit edilmişse, bu aralığın tespitinde kullanılan yöntem,

k) Emsal fiyatın tespit edilmesi için gerekli diğer belgeler.

(3) İdare, gerekli gördüğü takdirde mükelleften ilave bilgi ve belge talebinde bulunabilir. İlgili bilgi ve belgelerin

yabancı dilde yazılmış olmaları halinde, bunların Türkçe çevirilerinin de ibraz edilmesi zorunludur.

SONUÇ:

Mükellefe sorduğunuz zaman ben şirketimin kalkınması için borç vermekteyim demektedir. Velhasıl borç vermeler süreklilik arz etmekte şayet sürekli borç verilecekse bu şirket neden ne amaçla faaliyetedir.ve bu paranın kaynağı nerden gelmektedir.


 

 


Copyrıght © 2005 -2008  www.muhasebenet.net- www.muhasebenet.com - Türkiye'nin muhasebe rehberi. Her hakkı saklıdır.