İşveren, personelini gözünden tanıyacak
Teknoloji bu kadar hızlı
gelişiyorsa bundan ilk nasibini alacak olanların
personel takip sistemleri olmasından daha normal ne
olabilir. Yeni sistemler ise "Teknoloji bu kadar gelişti
mi ya!" dedirtecek türden.
www.muhasebenet.net
Yüz, Damar, İris, Kornea,
DNA Tanıma Sistemleri
Bunlar bir zamanlar bilim kurgu filmlerinin
vazgeçilmezleriydi. Sanırım onlar artık kendilerine yeni
fantastik teknolojiler keşfetmeli. Çünkü bu teknolojiler
artık devlet hastanelerinden, tekstil fabrikalarına
kadar artık birçok şirkette personel takip ve devamlılık
kontrolü için kullanılıyor.
www.muhasebenet.net
Üstelik, biyometrik teknolojisi ve RFID teknolojileri
çatısı altında toplanan bu sistemler, olağanüstü
güvenlik önlemlerinin gerektirdiği özel üslerde değil,
zaman ve para tasarrufu yapmak isteyen şirketlerin
tercih edeceği yeni yöntemler olarak karşımıza çıkıyor.
ABI araştırma, biyometrik sistemler adı verilen güvenlik
ve takip sistemlerine yapılacak harcamanın 2013'te iki
katına çıkarak 3,7 milyar avroya ulaşacağını tahmin
ediyor. Parmak izi eşleştirme teknolojisinde dünya
lideri şirketlerden biri olan DigitalPersona şirketinin
başkan yardımcısı Jim Fulton beklentilerin normal
olduğunu vurguluyor. Fulton, şifreli ya da kartlı
sistemlerin unutma ya da kaybetme gibi nedenlerden
dolayı aslında birçok zaman ve ciddi para kaybına neden
olduğunu ve ekonominin kırılgan yapısına rağmen digital
teknolojilerdeki büyümenin devam edeceğini söylüyor.
Türkiye'de hızla yayılıyor
Bütün bu veri ve tahminler Türkiye için de geçerli,
çünkü bu sistemleri hem arz eden hem de talep eden
şirketlerin sayısı gün geçtikçe artıyor. Türkiye'ye ilk
bekçi ve iş kart basma saatlerini getiren Alman Meyer
Şirketler Grubu'nun satış müdürü Orçun Bayındır,
personel devam kontrol ve takip sistemlerinde
halihazırda en çok kullanılan sistemin normal kartlar
olmasına karşın, bu teknolojilere olan talebin son
birkaç yılda gerilediğini belirtiyor. Bayındır
"Şirketimizi on kişi arıyorsa bunlardan ancak bir ya da
iki tanesi normal kartlı sistemleri soruyor. Biyometrik
sistemler oldukça revaçta." diyor.
Biyometrik sistemler sadece özel kuruluşları değil,
tahmin edileceği gibi kamu ise bu sistemleri özellikle
cezaevleri ve devlet hastaneleri için tercih ediyor. İl
özel daireleri ve hastanelerle özel projeleri olduğunu
söyleyen Bayındır, güvenlik açısından bakıldığında en
çok tercih edilen sistemlerin yüz tanıma ve iris tanıma
sistemleri olduğunu kaydediyor. Hapishanelerin tercihi
ise iris tanıma sistemlerinden yana. İris tanıma
sistemleri alanında uzmanlaşmış Amerikalı firma
Ergosis'in Türkiye satış bölümündeki yetkili isim Berk
Delevi, şimdiden Türkiye'deki 20'yi aşkın hapishanenin
iris tanıma sistemine geçiş yaptığını vurguluyor. Bunun
dışında İstanbul'daki Sunplaza bütün giriş çıkışları,
Hillside İstinye Park ve Acarkent Colliseum spor salonu
müşteri giriş çıkışları bu sistemlerle yönetilen
işletmelerin başında geliyor. Hatta Sunplaza'daki
personeller için kullanılan iris tanıma sistemi o kadar
gelişmiş durumda ki, asansörler iris cihazlarında kaydı
bulunan kişilerin bilgisini kullanarak herhangi bir
butona basmaya gerek kalmaksızın pemoseli çalıştıkları
kata çıkarıyor. En modern personel takip sistemlerini
kullanan özel kuruluşlar arasında Garanti Teknoloji,
Türkiye Oteller Birliği, Medicana, Koç Sistem ile Tofaş,
Mercedes, BMW fabrikaları ilk sıralarda yer alıyor.
Üç boyutlu yüz tanıma
Gelişen teknoloji ile personel takip sistemlerinde DNA
tanımaya yöntemi bile kullanılabiliyor. Ancak henüz
sınırlı yerlerde kullanılmakta olan DNA tanıma
sistemi dışında iris, el, damar, parmak izi ve yüz
tanıma sistemleri yaygın olarak kullanıIıyor. Bu
sistemlerin tercih edilme nedenlerinin en başında gelen
unsur ise maliyet.
Güvenlik açısından en çok tercih edilen sistemler
genellikle iris, yüz ve damar tanıma iken fiyat
açısından en çok tercih yöntem ise parmak izi tanıma
sistemi. İris tanıma sistemi genellikle temassız üst
düzey güvenliğe ihtiyaç duyulan alanlarda kullanılmakla
birlikte en büyük dezavantajı tanıma işlemi süresince
belirli bir pozisyonda kalmayı gerektirmesi. Damar
tanıma sistemlerine gelince, bu cihazların da kullanımı
daha kolay ve tanıma konusunda daha güvenilir. Ancak
sistem cihazlarla teması gerektiriyor. Diğer yandan dış
koşullardan etkilenme riski çok daha az. Sistemler
içinde en pahalı olanları yüz tanıma sistemleri.
Fiyatlar, yüz tanıma sisteminin iki boyutlu ya da üç
boyutlu olmasına göre değişiyor, Üç boyutlu yüz tanıma
sistemleri daha üst seviyede güvenlik sağlıyor ve dış
koşulların değişmesinden çok daha az etkileniyor. Yüz
tanıma sistemleri, iris tanıma sistemlerine göre
kullanım açısından daha fazla rahatlık sağlaması söz
konusu. Çin, Kore, Tayvan'dan gelen cihazlar ile çok
daha ucuza kurulabilen sistemler güvenlik açısından daha
az tercih ediliyor. Bu alanda köklü şirketlerden biri
olan Özgür Zaman Kontrol Sistemleri'nin sahibi Ali
Kuşçu, hiçbir tekstil firmasının personel takibi için
yüz tanıma gibi pahalı bir sistemi tercih etmediğini, bu
tarz şirketlerde personel devamlılık kontrolü amaçlı
parmak izi sistemlerinin tercih edildiğini söylüyor.
Tuvalet giriş çıkış süresi bile kontrol edilebiliyor
Sadece personel giriş çıkışları değil aynı zamanda
çalışların şirketteki çalışma durumları da bu sistemler
ile kontrol edilebiliyor. Artık yemekhane, tuvalet gibi
alanların kullanım süreleri de kaydedilip kontrol
edilebilmekte. Delevi, sadece yemekhaneler için
kullanılan yazılımlarının olduğunu söylüyor. Bunların
dışında genelde barkot okuma sistemlerinde kullanılan
RFID (radyo frekansı tanımlama) sistemleri ile araçlı
personellerin araçlarından inmeden giriş çıkışlarının
kontrolü sağlanabiliyor.
Çin ve Tayvan'dan gelen cihazlar daha yaygın
Sistemler için ihtiyaç duyulan yazılımlar genellikle
Türkiye'de sunulurken, cihazlar Amerika, Avrupa ya da
daha ucuz ürün tercih edenler için Uzak Doğu'dan
geliyor. Fiyat aralığı ise genellikle cihazların nereden
ithal edildiğine bağlı olarak değişiyor.
BİYOMETRİK SİSTEMDE FİATLAR(Euro)
Parmak izi: 850 - 1450
Damar: 2000-3500
İris: 1500-3500
Yüz tanıma: 600-1200
www.muhasebenet.net
Turkishtime dergisi
04.11.2008 |