2007 yılının sona ermesi ile
birlikte mükellefler, dönem sonu işlemlerini yapmaya
başlayacaktır. Dönem sonu envanter işlemleri dönem
kâr-zararının tespit edilmesi için son derece
önemli.
Dönem sonu işlemleri
arasında önemli bir yeri de stokların değerlemesi
almaktadır. İşletmelerin kayıtlarının doğruluğunu
kontrol edebilmeleri ve satışlarının maliyetlerini
doğru tespit edebilmeleri için fiili stok durumunu
bilmeleri gerekiyor. Fiili stok sayımları da
31.12.2007 tarihi itibariyle yapılmış olmalıdır.
Mevcut yasamıza göre bazı mükellef grubu, her yıl
fiili sayım yapmak zorunda değildir.
Fiili stok sayımı, yasal
olarak genelde takvim yılı sonunda mükellef
tarafından yapılır. Bazen vergi incelemesi sırasında
da fiili sayım yapılması gereği doğabilmektedir. Bu
durumda yıl başından sonraki emtia alış ve satış
bilgilerine göre dönem sonu stokuna ulaşılır.
Son günlerde vergi
idaresinin mükellefler nezdinde yapacağı stok sayımı
haberlerini görüyoruz. Çeşitli vergi dairesi
başkanlıklarının, meslek odalarının internet
sayfalarında bu sayıma ilişkin ayrıntılar yer
almaktadır. Sayım işlemi konusunda mükellefler ve
meslek mensupları da bilgi sahibidir.
Stok sayımı uygulaması,
mükellef odaklı hizmet anlayışının bir gereği olarak
bu yıl ilk defa önceden bilgilendirme yapılarak
uygulanıyor. Bu bilgilendirmeler aralık ayından bu
yana yapılıyor. Bu sayımın amacı elbette ödenmesi
gereken verginin doğru olup olmadığının tespit
edilmesi.
Yapılan sayım sonucunda
mükelleflerin dönem sonu envanteri yapıp yapmadığı,
sonuçların envanter defterine kaydedilip
kaydedilmediği, envanter defterinde kaydedilmiş olan
emtia miktarının, işyerinde bulunan emtia miktarıyla
uyumlu olup olmadığına bakılacaktır. Ayrıca fiyat ve
tutarlar kontrol edilerek envanterlerde yanlışlık
yapılmaması ve doğru vergi tahakkuk ettirilmesi
sağlanacaktır.
Envanter denetimi, ticari
emtia alım ve satımı yapanlar ile bunları üretenler
nezdinde yapılacaktır. Denetimlerin hedefinde son
yıllarda sürekli devreden KDV beyan eden ve geçici
vergi beyannamelerinde yurtiçi satışı bulunan
mükellefler bulunuyor.
Envanter denetimi sonucunda
fiili sayım farkı tespit edilen mükelleflerde
tutanak düzenlenecek ve gelir veya kurumlar vergisi
tarhiyatı, KDV sorumluluğu gündeme gelebilecektir.
Mükellefler sayım
farklarını kendileri beyan ederek düzeltirlerse
cezalı vergi tarhiyatının yapılmaması
öngörülmektedir. Envanter işlemi yapmamış
mükelleflerse incelemeye sevk edilecektir.
Mükelleflerin incelemeye
alınmaması ve incelemenin işyerinde döküm
çıkartılarak tamamlanması için 09-31 Ocak 2008
tarihleri arasında bazı evraklarını işyerinde hazır
bulundurmaları gerekiyor.
Bunlar;
1- Ayrıntılı hazırlanmış
31.12 2007 tarihli envanter defteri,
2- 2007 dönemine ait
işletme defteri veya yevmiye defteri ile defteri
kebir,
3- Ocak 2008 dönemine ait
alış-satış faturaları, sevk irsaliyeleri ile sair
alış-satış evrakları.
Bu defter belgelerin tam
olarak işyerinde bulundurulmaması ise tam inceleme
kapsamına alınmaya neden olacak.
Yapılacak işlemin ve
bilgilendirmenin özü bu şekilde. Mükellef odaklı
vergi idaresi anlayışının eseri olduğu ifade edilen
bu uygulamanın mükelleflerin kendilerini gözden
geçirmeleri noktasında katkısı olacağı şüphesizdir.
Bu bilgilendirmeler sonrasında mükelleflerin nasıl
işlem yapacağını ise tahmin etmek pek de güç
olmayacaktır.
İdarenin mükelleflerden
talep ettiği hususlardan ziyade taleplere riayet
edilmemesi halinde yapılması öngörülen işlemlerin
hukuki zemini tartışmaya açıktır.
Temennimiz, binlerce
mükellef nezdinde yaklaşık üç hafta sürecek çalışma
sonuçlarının kayıtdışı işlemlerin önlenmesine katkı
sağlamasıdır.
Mustafa Tan
Gelirler Kontrolörü
mustafa.mt@gmail.com
12.01.2008 |