muhasebenet.net-muhasebe bilgi rehberi muhasebenet.net-muhasebe rehberi-muhasebenet.com

Muhasebe  

Maliye

Vergi

Sigorta

İletişim

  MUHASEBE GÜNCEL BÜLTEN :   12 Eylül  2008

  Ana sayfa

  2008 Yılı Çalışmaları

  Pratik Bilgiler

  Staj - Stajyer Rehberi

  Kanun-Mevzuat Rehberi

  Sosyal Güvenlik Rehberi  

  Muhasebe Bilgi Rehberi 

 Tekdüzen Hesap Planı

 

 

 


 

Sigortalılık Çakışmalarında Bugünkü Uygulama ve Yeni Dönemde Yapılacak Uygulamanın Karşılaştırması
 

 

Sigortalılık çakışmalarında “Önceden başlayan kuralı”

Bilindiği gibi halen bir iş sözleşmesine istinaden bir veya birkaç işveren emrinde çalıştığı için SSK sigortalılığı devam ediyor iken zorunlu Bağ-kur sigortalısı olmasını gerektirecek şekilde bir iş kuran veya bir şirkete ortak ya da anonim şirketlerde kurucu ortak veya yönetim kurulu üyesi olanlar SSK kapsamındaki sigortalılıklarında bir kesinti oluncaya kadar Bağ-kur sigortalısı olmak zorunda kalmıyorlar.

Şirket ortağı ya da anonim şirketlerde kurucu ortak veya yönetim kurulu üyesi olmaları dolayısıyla Bağ-Kur kapsamındaki sigortalılıkları devam ederken bir iş sözleşmesine istinaden çalışmaya başlamaları halinde Bağ-Kur sigortalılıklarında bir kesinti oluncaya kadar SSK kapsamında sigortalı yapılmaları gerekmiyor.

Birbirlerine göre asıl ve tali sigortalılıklar

Yasadan kaynaklanan nedenlerle Tarım SSK sigortalılığı 1479 sayılı Yasa kapsamında Bağ-kur sigortalılığı ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu kapsamlarındaki sigortalılıklara göre; 2926 Sayılı Kanun kapsamındaki Tarım Bağ-Kur sigortalılığı da 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu kapsamlarındaki sigortalılıklara göre tali sigortalılık olarak kabul ediliyor.

Yani;

2925 Sayılı Tarım SSK Kanunu kapsamındaki bir sigortalı bu sigortalılığı devam ederken vergi kaydına dayalı olarak 1479 sayılı Kanun kapsamında da sigortalı olmasını gerektirecek faaliyet içine girdiğinde önce başlamış bile olsa Tarım SSK sigortalılığı kesilerek 1479 sayılı Kanun kapsamındaki Bağ-kur sigortalılığı geçerlilik kazanıyor.

2925 Sayılı Tarım SSK Kanunu kapsamındaki bir sigortalı bu sigortalılığı devam ederken bir hizmet akdine dayalı olarak 506 sayılı Kanun kapsamında da sigortalı olmasını gerektirecek çalışmaya başlaması nedeniyle prim veya kesenek kesilmeye başlandığı tarihten itibaren önce başlamış olduğuna bakılmaksızın Tarım SSK sigortalılığı kesilerek 506 sayılı Kanun kapsamındaki SSK sigortalılığı geçerlilik kazanıyor.

2926 Sayılı Tarım Bağ-Kur Kanunu kapsamındaki sigortalının bir hizmet akdine dayalı olarak çalışmaya başlaması halinde önce başlamış olduğuna bakılmaksızın Tarım Bağ-kur sigortalılığı kesilerek 506 sayılı kanun kapsamında SSK sigortalılığı geçerlilik kazanıyor.

Esnaf Bağ-Kur ve Tarım Bağ-Kur denkliği

Oysa 2926 Sayılı Tarım Bağ-kur Kanunu kapsamındaki bir sigortalı vergi kaydına dayalı olarak 1479 sayılı Kanun kapsamında da sigortalı olmasını gerektirecek faaliyet içine girdiğinde Tarım Bağ-kur sigortalılığının kesilmesi gerekmiyor.

SSGSS Yasasından Sonra uygulama ne olacak?

Sigortalının, 4/a (Bugünkü SSK) sigortalılığı, 4/b (Bugünkü Bağ-Kur) sigortalılığı veya 4/c (Bugünkü Emekli Sandığı İştirakçiliği) sigortalılığı kapsamlarından birden çoğuna tabi olmasını gerektirecek biçimde çalışması halinde; öncelikle varsa 4/c sigortalılığı geçerli olacak, 4/c sigortalılığı kapsamında çalışması yoksa ilk önce başlayan sigortalılık ilişkisi esas alınarak sigortalı sayılacak. Bu sigortalılık hâli kesintiye uğrayıncaya kadar sigortalılık devam ettirilecek. Kesintiye uğraması hâlinde, sonra başlayan sigortalılık hâli devreye girecek.

4/b sigortalıları kendilerine ait veya ortak oldukları işyerlerinden, 4/a sigortalısı olarak bildirilemeyecekler.

4/a, 4/b veya 4/c sigortalılığı ile hizmet akdi ile çalışmamakla birlikte, ceza infaz kurumları ile tutukevleri bünyesinde oluşturulan tesis, atölye ve benzeri ünitelerde çalışma yahut Türkiye İş Kurumu tarafından düzenlenen meslek edindirme, geliştirme ve değiştirme eğitimi kursiyerliğinin çakışması durumunda esas olan 4a, 4/b veya 4/c sigortalılığı kapsamındaki çalışma olacak.

Sigortalıların, sigortalı sayılması gereken sigortalılık hâlinden başka bir sigortalılık hâli için prim ödemiş olması durumunda, ödenen primler olması gereken sigortalılık hâlinde geçmiş kabul edilecek.

İsteğe bağlı sigortalılık ise SSGSS Kanunundan önce olduğu gibi yeni dönemde de zorunlu sigortalılık süreleriyle çakışma durumunda geçersiz olmaya devam edecek.

Kullanılmayan Yıllık İzin Ücretine İlişkin Önemli Noktalar

4857 sayılı İş Yasasının 53 üncü maddesinde:

İşçinin hak kazanıp da kullanmadığı yıllık izin süresi için ücretinin, hizmet akdinin işveren veya işçi tarafından feshedilmesi halinde akdin sona erdiği tarihteki ücreti üzerinden kendisine ödeneceği,

İşveren tarafından hizmet akdinin feshedilmesi halinde, 17 nci maddede belirtilen bildirim

süresiyle, 27 nci madde gereğince işçiye verilmesi mecburi yeni iş arama izinlerinin yıllık

ücretli izin süreleri ile iç içe giremeyeceği” öngörülmüştür.

Yasa metnine göre, hak edilen yıllık izin ücretleri, “Sigortalının o ay içinde hak ettiği ücretler” niteliğinde olduğundan,

a) Sigortalıların hak kazanıp da kullanmadıkları yıllık izin süresi ücretlerine, iş sözleşmesinin feshedildiği tarih itibariyle hak kazanıldığından, sigortalılara ödendiği ayın (feshedilme tarihini içeren ayın) kazancı kabul edilerek sigorta primine tabi tutulmalıdır.
b) Hak edilmesine karşın kullanılmayan yıllık izin süresi ücretinin sözleşmenin feshinde ödenmesi yasal bir zorunluluk olmasına karşın, kullanılmayan izin ücretinin ödenmesi prim ödeme gün sayısında bir artış getirmemektedir. Bu nedenle, iş sözleşmesinin feshinde ödenen izin ücreti için sigorta prim belgelerinde ayrıca bir gün eklenmesi de söz konusu olmaz.

Süresinde Kullanılmayan Yıllık Ücretli İzin Ücretinin Esasları

Sigorta primine esas kazanç, o ay içinde ücret alınan gün sayısına göre hesaplanmalıdır.

Akdin feshinden önce kullanılmamış yıllık izne ilişkin yıllık izin ücreti giydirilmiş değil çıplak ücret üzerinden ödenir.

Kullanılmayan izin süresi son ücret üzerinden alacağa dönüşür ve çalışma karşılığı olmayan bu ödeme geniş anlamda ücret içinde değerlendirilmeyeceğinden ödenmemesi halinde yasal faiz yerine, bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faiz istenmesi isabetli olmaz.

Y
ıllık izin ücreti alacaklarına ilişkin zamanaşımı süresi beş yıldır.

İşyerinin devri durumunda yıllık izin ücreti alacağından sorumlu olan işveren aksine bir sözleşme olsa dahi önceki işveren değil, son işverendir.

Yıllık İzin Ücretinden Kesilecek Primler

4857 sayılı İş Yasasının 61 inci maddesi gereği;

Sigortalılara yıllık ücretli izin süresi için ödenecek ücretler üzerinden iş kazaları ile meslek hastalıkları primleri hariç, diğer sigorta primlerinin, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunundaki esaslar çerçevesinde işçi ve işverenler yönünden ödenmesine devam olunacağı” hükme bağlandığından, yıllık izin ücretlerinden, İş Kazaları ile Meslek Hastalıkları sigortası primi hariç olmak üzere diğer sigorta kollarına ait primler kesilmelidir.

Şevket Tezel

12.09.2008

 

  ▼ Yayınlanan En Son  Mevzuatlar   (Sitenize ekleyebilirsiniz)


Copyrıght © 2005 -2008  www.muhasebenet.net- www.muhasebenet.com - Türkiye'nin muhasebe rehberi. Her hakkı saklıdır.