Kravatlı ve kravatsız satışlar
Bundan 10 yıl kadar önce,
"Nereden buldun?" diye adlandırılan yasa yürürlüğe
girmeden, İstanbul’da 400 kişilik bir gruba hitaben
konuşurken, biri söz aldı:
- Hocam, 10 tekstil firması adına bir sorum olacak.
Bizim sektörde, "kravatlı ve kravatsız" olmak üzere iki
ayrı satış var. Kravatsız satışlardan aldığımız senet ve
çekleri, bankaya bloke ettiğimizde, ileride "bunun
vergisini ödediniz mi?" diye sorarlar mı?
KRAVATSIZ SATIŞ
İşin doğrusu, kravatlı ve kravatsız satış, deyimlerini
tam olarak anlayamamıştım. "Galiba elbise satarken,
bazılarına kravat koyuyorlar, bazılarına da koymuyorlar.
Bunun soru ile ilgisi ne olabilir?" diye düşünürken,
soru sahibi ekleme yaptı.
- Salondakilerden bir kısmı bilmeyebilir. Biz faturalı
satışlara "kravatlı", faturasız satışlara da "kravatsız"
diyoruz.
Olay anlaşılmıştı. Hemen yanıtladım;
- Yasada, sadece Vergi Usul Kanunu’nun 30/7. maddesi
yönünden işlem yapılmayacağı taahhüt ediliyor. Örneğin
aynı maddenin altıncı bendinde "tutulması zorunlu
defterlerin veya verilen beyannamelerin gerçek durumu
yansıtmadığına dair delil bulunursa" hükmü var.
Faturasız satışlarla ilgili senet ve çekleri, imzalı bir
liste ekinde bankaya bloke ettiğinizde, bu bent hükmüne
göre, hakkınızda işlem yapılabilir.
dediğimde, soru sahibi "Tamam, ben sorumun yanıtını
aldım" diyerek gitmişti...
10 yıl önce, ben dahil büyük bir kesimin desteği ile
başlatılan "vergi reformu" çalışmaları sırasında,
ısrarlı uyarılara rağmen, vergilendirme yönünden yasa
ile genel bir güvence verilmeyip, 30/7. madde ile
sınırlı tutulduğu ve sözlü güvence verildiği için "mali
milat" olayı başarısız olmuş, ekonomi daralmış, paralar
yurt dışına ya da yastık altına gitmişti. Ben de
dayanamayıp "Demek ki kral çıplakmış" başlığı altında
"yasal güvence verilmesi" uyarılarını göz ardı edenleri
eleştirmiştim.
Nitekim, bir süre sonra, "Nereden buldun?" ile ilgili
yasa maddeleri ertelendi. Ardından da 4873 sayılı yasa
ile bütünüyle kaldırıldı.
YASTIK ALTI PARALARI
Bu günlerde, "yastık altı parası için 3 ay sorgu sual
olmayacağından" ve bunun yüzde 5’lik vergi ile sisteme
alınmasından söz ediliyor.
Mevcut yasalara göre, yastık altındaki paralara, zaten
vergi yok. "Tasarrufların vergiye tabi tutulmuş veya
vergiye tabi olmayan kazançlardan sağlandığı
kanıtlanamazsa, re’sen vergi alınacağı" yönündeki Vergi
Usul Kanunu’nun 30/7. maddesi, 9 Ocak 2003 tarihli Resmi
Gazete’de yayımlanan 4783 sayılı Kanun’un 9. maddesi ile
1.1.2003 tarihinden itibaren, yürürlükten kaldırıldı.
Aynı kanunla, "nereden buldun?" ile ilgili diğer yasalar
da yürürlükten kalktı.
Bu nedenle, yastık altındaki paralara "Nereden buldun ya
da vergisini ödedin mi?" diye sorulması hukuken mümkün
değil. Daha açık bir anlatımla, evdeki kasada bulunan 50
ya da 100 bin dolar, bankaya yatırıldığında, "yastık
altı para" kabul edilip, yüzde 5 vergi alınamaz. Peki, o
zaman yastık altı para ne? Vatandaşın kafasını
karıştırmaktansa, net olarak hangi para ile ilgili sorgu
sual olmayacağı açıklansa iyi olur.
İngiltere, ABD ya da diğer gelişmiş ülkelerde, para
bankaya yatırıldığında ya da ev, otomobil vs.
alındığında "Bu parayı nereden buldun?" diye sorgulama
yapılabiliyor. Türkiye’de ise buna olanak sağlayan bir
yasa yok.
O nedenle, yurtdışındaki paraların Türkiye’ye
gelebilmesi ya da yastık altındaki paraların ekonomiye
kazandırılması isteniyorsa, düşük oranlı vergiden
vazgeçilmesi, mevduat güvencesinin artırılması ve yasa
ile genel bir güvence verilmesi gerekir.
Aksi halde, 10 yıl önce olduğu gibi yine dağ fare
doğurur...
Şükrü Kızılot
22.10.2008 |