ÖDENMEYEN SSK PRİMLERİ
İşyerlerimizde çalışan personelimizin sosyal
güvencesinin sağlanması hem yasalarla konulan bir
zorunluluk, hem de sosyal sorumluluk olarak karşımıza
çıkmaktadır. Nitekim sosyal güvence hakkının temelleri
anayasaya kadar uzanmakta olup, herkesin sosyal
güvencesinin olması devletin kanunlarla sağladığı temel
haklardandır.
506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 3917 sayılı
kanunla değişik 80. maddesinin birinci fıkrasında “
İşveren, bir ay içinde çalıştırdığı sigortalıların
primlerine esas tutulacak kazançlar toplamı üzerinden,
bu kanun gereğince hesaplanacak prim tutarlarını
ücretlerinden kesmeye ve kendisine ait prim tutarlarını
da bu miktara ekleyerek en geç ertesi ayın sonuna kadar
kuruma ödemeye mecburdurlar” denilmiştir. İşverenler
açısından SSK’ lı personel çalıştırmanın bir çok faydası
bulunmaktadır keza çalışan personelin sosyal güvencesiz
olmaması durumunda ceza yaptırımı da bulunmaktadır. Her
şeyden önce sigortasız işçi çalıştıran işverenler tespit
esnasında çok ağır cezalarla karşı karşıya
kalabilmektedir. SSK ve vergi kanunlarımıza göre ise
işverenler çalıştırdıkları sigortalılar için ödedikleri
sigorta primlerini gider yazıp, Gelir ve Kurumlar
Vergisinde matrahlarının tespitinde indirim konusu
yapabilmektedirler. İşverenler ve işçiler açısından SSK
primlerinin açılımını yapacak olursak oranlar şu
şekilde;
Sigorta Kolu
İşçi Payı(%)
İşv. Payı(%) Toplam(%)
İş Kazası ve Meslek
Hastalıkları -
1,5 – 7 1,5 – 7
Analık
Sigortası
- 1 1
Hastalık
Sigortası(*)
5 6 11
Malullük Yaşlılık ve Ölüm
Sigortası(*) 9
11 20
Malullük Yaşlılık ve Ölüm
Sigortası 9
13 22
(Yeraltı ve Maden işçileri için)
Sosyal Güvenlik Destek
Primi 7,5
22,5 30
İşsizlik
Sigortası
1 2 3
Yukarıdaki rakamlardan yola
çıkarak, bir işyerinde çalışan bir işçinin iş kazaları
ve meslek hastalıkları priminin %2 olduğunu
varsayarsak, işverene maliyetini ve işçinin kendisinin
de katlandığı SSK primleri aşağıdaki gibi olacaktır;
1- İŞVEREN
AÇISINDAN
Brüt Asgari Ücret
: 638.70.- YTL(* Gider
unsuru)
SSK işveren Payı (%20)
: 127.74.- YTL(* Gider unsuru)
İşsizlik Sigortası İşv.P.(%2)
: 12.77.- YTL(* Gider unsuru)
_____________________________
T O P L A M
: 779.21.- YTL (*
Toplam gider)
2- İŞÇİ
AÇISINDAN
SSK işçi payı ( %14)
: 89.42.-YTL
İşsz. Sig. İşçi Payı
(%1) : 6.39.-YTL
_____________________________
T O P L A M
: 95.81.- YTL
3- İŞÇİ VE İŞVERENİN TOPLAMI
SSK primi (%34)
: 217.16.-YTL
İşsizlik Sigortası (%3)
: 19.16.-YTL
___________________________
T O P L A
M : 236.12-YTL
Yukarıdaki örneği incelediğimizde
karşımıza çıkan bazı durumlar vardır. 1. tabloda
anlatmak istediğimiz asıl konu işverenin personeli için
ödediği SSK primleri işveren için Gelir Vergisi veya
Kurumlar Vergisi matrahının tespitinde bir gider
unsurudur. Fakat burada işverenlerimizin atladığı bir
nokta 3. tablomuzdaki yani 236.12.-YTL’ lik kısmın
gider yazıldığını düşünmektedirler. Halbuki işverenin
gider yazması gereken nokta asgari ücretin brüt tutarı
ve SSK işveren payı ile İşsizlik Sigortası İşveren Payı’
dır.
Diğer yandan Gelir Vergisi
Kanununun 40. maddesinin 2. numaralı bendinde, ticari
kazancın tespitinde işverence indirilecek giderler
sayılmış ve hizmet erbabı için ödenen SSK primlerinin
gider olarak indirileceği hükme bağlanmıştır.
Yalnız burada atlanmaması gereken
en önemli nokta; SSK primlerinin gider olarak dikkate
alınabilmesi için (yani yukarıdaki örneğimizde işveren
payları*127.74.- YTL + 12,77.-YTL) Sosyal Sigortalar
Kurumuna fiilen ödenmiş olması gereklidir.
Yine Gelir Vergisi Kanunu’ nun
41. maddesinde “Gider Olarak Kabul Edilmeyen Ödemeler”
başlığı altında gider olarak yazılamayacak ödemeler
düzenlemiş, fakat burada ödenmeyen SSK primleri ile
ilgili açık bir hüküm geçmemiştir. Buradan yola çıkarak
506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 80. maddesi 2
numaralı bendine baktığmızda çok açık ve net bir hüküm
görmekteyiz. Beklide en önemlisi ve uygulamada da en
fazla tereddüt yaratan konuda da budur ; “ Kuruma
fiilen ödenmeyen SSK primleri Gelir ve Kurumlar Vergisi
uygulamasında gider yazılamaz.” denmektedir. Peki gider
yazamazsak ne yazacağız? biz bunları sonuçta
kanunlarımıza göre ticari defterlerimize kaydetmek
zorundayız. Kaydedilmeyen işlemler hiç yapılmamış kabul
edilmektedir.
Ödenmeyen SSK primlerinin önce
yasal defterlere normal esaslar dahilinde yazılacak
fakat daha sonra ödenmeyen kısmı Kanunen Kabul
edilmeyen gider olarak kabul edilecek ve dönem kazancına
ilave edilecek ve ödendiği tarihte gider yazılacaktır.
Fakat burada atlanmaması gereken bir nokta bu ödenmeyen
SSK primleri için katlanılan gecikme zamlarının gider
olamayacağıdır. Aksi takdirde vergi incelemeleri
sırasında matrah farkı çıkartmak için vergi inceleme
elamanının inceleyeceği ilk konu olacaktır.
AYTAÇ ACARDAĞ
SMMM STAJYERİ
Lüleburgaz Hürfikir Gazetesi
Ekonomi Yazarı /
Kırklareli
aytacacardag@hotmail.com
03.09.2008
-Yazarın diğer makaleleri;
-İş
sözleşmesinin işveren tarafından haklı nedenlerle derhal
feshi
-VERGİ
USUL KANUNUNDA BİLGİ VERME
-VERGİYİ
DOĞURAN OLAY
-ÇALIŞMA
YAŞAMINDA İŞ SÖZLEŞMESİNİN ÖNEMİ
-Sponsorluk
Harcamaları
-İSKONTOLARIN KDV AÇISINDAN
DEĞERLENDİRİLMESİ
|