Defter tasdiklerinde duraksamalar
Geçen yazımızda gerek Ticaret Kanunu gerekse Vergi
Usul Kanunu açısından tasdike tabi defterleri ve
tasdik sürelerini aktarmıştık. Bugünkü yazımızda ise
defterlerin tasdiki konusunda uygulamada yaşanan ve
duraksamaya sebebiyet veren bazı konulara değinmek
istiyoruz.
Karar defteri: Duraksama yaratan konulardan
birisi, TTK’nin 66'ncı maddesi gereği sermaye
şirketlerinin tutmak zorunda olduğu karar
defterlerinin de her yıl tasdike tabi olup
olmadığıdır. Geçmişte bu konuda bir tartışma da
yaşanmıştır. Bu defterin sadece kullanılmaya
başlamadan önce bir defa tasdik ettirilmesi gerekli
ve yeterlidir. Söz konusu defterlerin sayfalarının
bitmesi halinde yeni bir defter tasdik ettirilir ve
bitene kadar kullanılır. Yoksa bu defterin her yıl
yeniden tasdik ettirilmesi veya ara tasdikinin
yaptırılması söz konusu değildir. (Noterler
Birliği'nin 25.3.2004 tarih ve 15 sayılı genelgesi).
Ayrıca bu husus, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı İç
Ticaret Genel Müdürlüğü'nün 9.1.2004 tarih ve 599
sayılı yazısı ile TÜRMOB’a da bildirilmiştir.
A4 kâğıt tasdiki: Bu konuda duraksama yaratan
hususlardan bir diğeri, defter yerine A4
sayfalarının tasdik ettirilerek kullanılıp
kullanılamayacağı konusundadır. Maliye Bakanlığı'nın
Noterler Birliği'ne göndermiş olduğu 17.4.2003 tarih
ve 16673 sayılı yazıda, 213 sayılı Vergi Usul
Kanunu'na göre mükelleflerce tutulması mecburi olan
defterlerin A4 (210 x 297 mm) ebadında ve müteharrik
sayfalar şeklinde noterlerce tasdik edilmesinde
herhangi bir sakınca bulunmadığı belirtilmiştir.
Noterler Birliği buna istinaden 1.7.2003 tarih ve 23
sayılı genelgesi ile durumu tüm noterlere
duyurmuştur. Nitekim bu konuda son olarak Ankara
Defterdarlığı'nca verilen 32220 sayılı özelgede de
“A4 kâğıtlarına müteselsil sayfa numaraları verilmek
kaydıyla bu kâğıtlara da defter tasdikinin
yapılmasında bir sakınca bulunmadığı” görüşü
bildirilmiştir. (www.avdb.gov.tr/vergi rehberi/muktezalar/213/V3.html).
Farklı faaliyetler: Mükelleflerin, farklı
adreslerde farklı faaliyet kollarında
faaliyetlerinin bulunması halinde, bu faaliyetlerin
tek bir mükellefiyetle ilgili olması halinde bütün
işyerleri için bir defter tasdik ettirmeleri ve her
faaliyeti bu defterin ayrı ayrı bölümlerinde
izlemeleri gerekmektedir. Bu nedenle, farklı
adreslerde farklı konularda faaliyette bulunan
mükelleflerin, farklı faaliyet kollarının da tek bir
mükellefiyetle ilgili olması halinde, bu
işyerlerinin her biri için ayrı defter tasdik
ettirmeleri mümkün değildir. (Noterler Birliği'nin
2006/52 sayılı genelgesi.)
Serbest bölgelerde: Serbest bölgelerde gerçek
veya tüzelkişi olarak ticari faaliyet gösteren
kullanıcıların bilanço usulüne göre defter tutmaları
zorunlu olup, diğer tam mükellefler gibi
defterlerini tasdik ettirmeleri gerekmektedir.
Serbest bölgelerde faaliyet gösteren şubelerin de
şube hesaplarının izleneceği yasal defterlerini
tasdik ettirerek kullanmaları gerekmektedir.
Serbest meslekte: Serbest meslek erbabının
tasdikini yaptırması gereken defter ise serbest
meslek kazanç defteridir. Ancak doktorlar, bu
deftere kaydı gereken bilgileri de kaydetmek koşulu
ile serbest meslek kazanç defteri yerine sadece
hasta protokol defteri de tutabilirler. Öte yandan
noterlerin resmi defterleri, zaten serbest meslek
kazanç defteri yerine geçtiğinden bu defteri ayrıca
tutmaları gerekmez.
Kapanış tasdiki: Yevmiye defteri için ocak
ayı içerisinde, envanter defteri için ise mart ayı
içerisinde kapanış tasdiki yaptırılması zorunludur.
Ancak bu zorunluluk ticaret hukuku açısından söz
konusu olup, vergi mevzuatı açısından böyle bir
zorunluluk yoktur. Bu konuda, yevmiye defteri ile
ilgili kapanış tasdiki uygulamada en çok tereddüt
yaratan konu, kapanış tasdikinden sonra defterde
herhangi bir işlem veya kayıt yapılıp
yapılamayacağıdır. Kapanış tasdiki, faaliyet konusu
ticari işlemlerin ve buna ilişkin kayıtların sona
erdiğini ifade etmektedir. Ancak kapanış tasdiki,
tasdik tarihinden sonra, gelen belgelerin (örneğin
bir telefon faturasının) deftere işlenmesine veya
dönem sonu işlemlerinin yapılmasına veya hesap
mutabakatlarına göre hesaplarda düzeltme yapılmasına
engel değildir.
Arka sayfa sorunu: Bu arada bir not olarak
söyleyelim, müteharrik yapraklı yevmiye
defterlerinin, tasdikli sayfaların bitmesinden sonra
tasdiksiz arka kısımlarının da tasdikli gibi işlem
görüp görmeyeceği, bir başka deyişle tasdikli
sayfanın tasdiksiz arka kısmına yapılan kayıtların
kanuni defterlere yapılmış-geçerli kayıt olarak
kabul edilip edilemeyeceği konusu, ne içtihat
bazında ne de idari uygulama ve görüşler bazında
2007 yılında da netliğe kavuşmamıştır. Ancak
şimdilik yargı anlayışı yerleşik içtihat haline
gelmemiş olsa bile, özellikle bu gerekçe ile yapılan
ve KDV indirimlerinin reddi şeklindeki tarhiyatlara
karşı açılan davalarda, arka sayfalara yapılan
kayıtlara, diğer defterlerle uyumlu olması ve
belgelerle desteklenmesi koşulu ile itibar
edilebileceği yönündedir.
Yaptırımlar: Yeni yıl için defterlerini süresinde
tasdik ettirmemenin sonuçları ise tasdikin yapılış
tarihine göre değişmektedir. Eğer tasdik süresinin
bitimini izleyen bir ay içerisinde tasdik
yaptırılırsa fiil ikinci derece usulsüzlük cezasını,
bir aydan sonra tasdik yaptırılırsa birinci derece
usulsüzlük cezasını gerektirmektedir. Ayrıca,
tasdikin bir aylık süre de geçtikten yaptırılması
halinde, tasdik hiç yapılmamış kabul edilmekte ve
bir re’sen tarhiyat sebebi ortaya çıkmaktadır.
Ancak, ocak ayı içerisinde, bir önceki yıl
defterlerinde boş sayfa kalmışsa, aynı defteri ara
tasdiki yaptırarak sayfaları bitene kadar
kullanılması halinde, herhangi bir cezai yaptırım
söz konusu olmamaktadır.
Bumin Doğrusöz
Referans / 13.12.2007
|