Türkiye'nin Muhasebe Rehberi   I  Yayınlanan En Son Mevzuatlar  I  2010 Vergi Takvimi  I   2010 Yılı Muhasebe Uygulamaları  I  Beyanname Rehberi  
Ana sayfa Yasal Uyarı Künye Danışma Hattı Güncel Bilgi Arşivi

      Asgari Geçim İndirimleri

 MUHASEBE GÜNCEL BÜLTEN :  06 OCAK 2010

  Vergi Rehberi 

  2010 Çalışmaları 
  2010 Pratik Bilgiler 
  Staj - Stajyer Rehberi
  Maliye Rehberi
  BEŞ DAKİKA ARA !...
  Makale Rehberi

  Kanun-Mevzuat Rehberi  

  Sosyal Güvenlik Rehberi  

 

 
       
   

Tahvil faizleri nasıl vergilendiriliyor
 

SORU: 2005 yılında ihraç edilmiş olan devlet tahvillerinden 2009 yılında 75.622 TL faiz geliri elde etmiş bulunuyorum. Kamu kesiminden emekli olarak ayrıldığımdan emekli maaşım dışında başka gelirim bulunmamaktadır. Tahvil faizi gelirim için yıllık beyanname verecek miyim? Elde ettiğim faiz gelirinin ne kadarı beyana tabi değildir?
YANIT: Gelir Vergisi Yasası'nın geçici 59'uncu maddesi uyarınca 31.12.2007 tarihine kadar 26.7.2001 ila 31.12.2005 tarihleri arasında ihraç edilen devlet tahvilleri ve Hazine bonolarının faiz gelirleri ve elden çıkarılmasından diğer kazançlar toplamının 2001 yılında 50 milyar lirası, 2002 yılında ve izleyen yıllarda bu tutarın artırılmış tutarın her yıl için belirlenen yeniden değerleme oranında artırılması ile bulunacak tutar Gelir Vergisi'nden istisna edilmiştir.
Bu hüküm gereği olarak 01.01.2006 tarihinden önce ihraç edilmiş olan devlet tahvili ve Hazine bonolarından elde edilen gelirlere ilişkin istisna uygulaması 31.12.2007 tarihinde son bulduğundan, söz konusu menkul kıymetlerden 2009 takvim yılında elde edilen faiz gelirleri ile alım, satım kazançlarıyla ilgili olarak yukarıda bahsi geçen geçici 59'uncu maddede yer alan istisnanın uygulanması söz konusu değildir.
Diğer yandan Gelir Vergisi Yasası'nın indirim oranı uygulamasına yönelik 76'ncı maddesi yürürlükten kaldırılmış bulunmaktadır. Ancak Gelir Vergisi Yasası'nın geçici 67'nci maddesinin (9) numaralı fıkrası gereği olarak 01.01.2006 tarihinden önce ihraç edilmiş olan her nevi tahvil ve Hazine bonolarından elde edilen gelirlerin vergilendirilmesinde 31.12.2005 tarihinde yürürlükte olan hükümleri esas alınacağından indirim oranının uygulanmasıyla ilgili aşağıdaki işlemler yapılacaktır.
Gelir Vergisi Yasası'nın yürürlükten kalkan 76'ncı maddesinde yer alan tanımlamadan anlaşılacağı üzere indirim oranı; Vergi Usul Yasası'na göre o yıl için tespit edilmiş olan "Yeniden Değerleme Oranı"nın aynı dönemde ihraç edilen tahvil ve Hazine bonosu ihalelerinde oluşan bileşik ortalama faiz oranına bölünmesi suretiyle tespit edilmektedir.
Vergi Usul Yasası hükümlerine göre 2009 yılı için tespit edilen yeniden değerleme oranı yüzde 2,2'dir. Bu dönemde devlet tahvili ve Hazine bonosu ihalelerinde oluşan bileşik faiz ise yüzde 13,15'tir.
Bu veriler ışığında, 2009 yılında elde edilen bu tür menkul sermaye iratlarının beyanı sırasında uygulanacak indirim oranı (yüzde 2,2 /yüzde 13,15) yüzde 16,7 olmaktadır.
Dolayısıyla sizin 2009 yılında elde etmiş bulunduğunuz 2005 yılında ihraç edilen devlet tahvili faizine indirim oranı uygulandıktan sonra bulunacak olan tutar vergiye tabi olmayacaktır. Bu miktar (75.622xyüzde 16.7) 12.629 TL'dir.
Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde 2009 yılında elde etmiş bulunduğunuz 2005 ihraç yıllı devlet tahvili faizinin indirim sonrası kalan miktarı için sizin 2010 yılı mart ayının 25. günü akşamına kadar yıllık beyanname vermeniz ve bu beyanname üzerinde net faiz tutarı olan (75.622 12.629 =) 62.993 TL'yi beyan etmeniz gerekmektedir.
Öte yandan sözü edilen gelirler için Gelir Vergisi Yasası'nın 76'ncı maddesinde düzenlenen indirim oranı uygulandıktan sonra Gelir Vergisi Yasası'nın 86'ncı maddesinde düzenlenen gelirin toplanması ile ilgili düzenlemelere bakılacak, elde edilen menkul sermaye iradı 2009 takvim yılı için 22.000 TL'nin üzerinde olması durumunda yıllık Gelir Vergisi beyannamesine dahil edilecektir. (Konu için bakınız, "Beyanname Düzenleme Kılavuzu, 2009 HUD Yayınları, Sf: 205)
Verilecek yıllık beyannameye almakta olduğunuz emekli maaşı dahil edilmeyecektir. Buna karşın beyan edeceğiniz menkul sermaye iradından beyanname üzerinde Gelir Vergisi Yasası'nın 89'uncu maddesinde yer alan indirimleri yapabilirsiniz. (V. Seviğ)

Alacak senetlerinde reeskont
SORU: Şirketimiz ülke çapında pazarlama işi yapmaktadır. Satışlarımızı vadeli olarak yapmamız nedeniyle müşterilerimizden senet almaktayız. Şirket olarak senetli satışı daha güvenceli buluyoruz. Bu senetlerin bir bölümünü ciro ederek kullanıyoruz. Ancak yıl sonu itibariyle de azımsanmayacak miktarda senet stokumuz var. Bu senetleri reeskonta tabi tutarken dikkat etmemiz gereken unsurlar nelerdir. Bir kısım senetlerde ödenmemesi halinde borçluya uygulanacak faiz belirtilmemiştir. Bu tür senetler için uygulanacak faiz oranı 2009 yılı için kaç olacaktır?
YANIT: Vergi Usul Yasası'nın 281'inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca "Vadesi gelmemiş olan senede bağlı alacaklar değerleme gününün kıymetine irca olunabilir. Bu takdirde senette faiz nispeti açıklanmış ise bu nispet, açıklanmamışsa Cumhuriyet Merkez Bankası'nın resmi iskonto oranı" dikkate alınacaktır. Yasal düzenleme gereği reeskont işlemi için en önemli koşul hukuken geçerli bir senedin mevcut olmasıdır. Söz konusu senedin reeskonta tabi tutulabilmesi için aşağıdaki koşullara sahip olması gerekmektedir.
* Kural olarak sadece vadeli kambiyo senetleri reeskonta tabi tutulabilir.
* Vadeli kambiyo senetlerinin değerleme günü itibariyle vadesinin gelmemiş olması,
* Söz konusu senetlerin işletmenin aktifine kayıtlı ve var olması,
* Alacak senetlerinin reeskonta tabi tutulabilmesi için gelir yaratıcı ya da hasılat unsuru olarak kayıtlara geçmiş olması gerekmektedir.
Eğer mevcut senetler üzerinde faiz oranı belirtilmemiş ise bu takdirde söz konusu senetler reeskonta tutulurken Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın resmi iskonta oranı dikkate alınacaktır. Bu bağlamda Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın 22.12.2009 gün ve 27440 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan duyurusuna göre söz konusu faiz oranı yüzde 16 olarak belirlenmiş bulunmaktadır.
Yabancı para birimine göre hazırlanmış bulunan alacak senetlerinde ise değerleme gününde geçerli olan Londra Bankalar Arası Faizi Oranı (LIBOR) esas alınacaktır.


YARGI KARARLARINDA ŞÜPHELİ ALACAK KARŞILIĞI

1. Danıştay 4. Dairesi'nin E.2002/4579, K.2004/355 sayı ve 2.3.2004 tarihli kararı
"Kefilin malvarlığının diğer unsurlar gibi hemen nakde çevrilmesinin ve alacaklının uhdesine geçmesinin söz konusu olmadığı, kambiyo usulüne göre takip gerektirdiği, dolayısıyla şahsi kefaletin teminat olmadığı ve risk faktörü taşıdığı, nitekim AATUHK'da da teminatların 10. maddede sayılmasına rağmen şahsi kefaletin 11. maddede düzenlendiği, davalı idarece aciz vesikası alınmadan karşılık ayrılamayacağı yolundaki iddianın da VUK'nın 323. maddesi hükmü karşısında geçersiz olduğu, hem borçlu hem de kefil hakkında takibin sonuçsuz kalması halinde alacağın şüpheli halden çıkıp, değersiz alacak haline geleceği, VUK'nın 323. maddesinde dava veya icra safhasında bulunan alacakların şüpheli alacak sayılacağının açıkça belirtildiği, bu durumda ihtirazi kayıt kabul edilmeyerek yapılan tahakkukta isabet bulunmadığı gerekçesi tahakkuk eden vergi ve fon payının kaldırılması yönündeki yerel mahkeme kararı dayandığı gerekçeler karşısında hukuka uygundur."

2. Danıştay 4. Dairesi'nin E.1992/839, K.1992/5015 sayı ve 25.11.1992 tarihli kararı
"(…) holding şirketlerin temel ticari gayelerinin iştirakleriyle olan münasebetlerinden oluştuğu, bu ilişkiler ticari olduğuna göre bu işlemler dolayısıyla hak kazanılan alacakların da ticari nitelikte alacaklar olduğundan kuşku duyulamadığı, ihtilaf konusu davacı holding şirketin üçü iştiraki olan müflis dört şirketten, bu şirketler adına yaptığı ödemeler dolayısıyla alacaklı olduğu ve bu alacaklarının mezkûr şirketlerin iflasları nedeniyle tahsil edilemediği ve iflas masalarına kaydettirildiği hususlarının tartışmasız bulunduğu, buna göre holdingin iştiraki olan üç işletmeden olan alacaklarının, ticari nitelikli alacaklar olması ve VUK'nın 323. maddesinde öngörülen koşulları taşıması nedeniyle şüpheli alacak olarak karşılık ayırmasında yasalara aykırılık bulunmadığı ancak holdingin iştiraki olmayan (…) AŞ adına kefalet nedeniyle yaptığı ödemelerin ticari kazancın elde edilmesiyle ilgili bulunmaması sebebiyle buna ilişkin alacak için şüpheli alacak karşılığı ayrılmasında isabet görülmemiştir.

3. Danıştay 4. Dairesi'nin E.2002/1668, K.2003/563 sayı ve 27.2.2003 tarihli kararı
"Kanunda alacağın şüpheli hale geldiği yılda karşılık ayrılmasının zorunlu kılındığı yolunda bir hükmün yer almaması ve alacağın takip eden dönemde de anılan maddede öngörülen koşulları halen taşıyıp taşımadığı hususunun önem arz etmesi sebebiyle, sadece dönemin değişmesinin alacağın şüpheli olma niteliğini kaybettiğinin ve bu şekilde tasarruf değerini muhafaza eden alacak için karşılık ayırma imkânının ortadan kalktığının kabul edilemeyeceği gerekçesiyle davanın kabulü yönünde verilen yerel mahkeme kararı hukuka uygundur."

4. Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu'nun E.1999/102, K.1999/480 sayı ve 12.11.1999 tarihli kararı
"VUK'nın 174. maddesinde, defterlerin hesap dönemi itibariyle tutulacağı, hesap döneminin normal olarak takvim yılı olduğu, 323. maddesinde, ticari ve zirai kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili olmak şartıyla, dava ve icra safhasında bulunan alacaklar ile yapılan protestoya veya yazı ile bir defadan fazla istenmesine rağmen borçlu tarafından ödenmemiş bulunan dava ve icra takibine değmeyecek alacaklar şüpheli alacak sayılmış, bunlar için değerleme gününün tasarruf değerine göre pasifte karşılık ayrılabileceği kurala bağlanmıştır. Ticari ve zirai kazancın elde edilmesi ve idamesi ile ilgili alacaklardan şüpheli hale gelenler için hesap döneminin son günü olan değerleme gününün tasarruf değerine göre pasifte karşılık ayrılabilecektir. Maddedeki karşılık ayrılabilir şeklindeki ihtiyari hüküm, seçimlik hakkın kullanılmaması halinde şüpheli alacağa ait verginin ilgili bulunduğu dönemde istenmesi sonucunu doğurur. Yasa yapıcı öngördüğü düzenlemeyle icra takibi veya dava safhasında olmakla birlikte tahsil imkânı da bulunan alacak için karşılık ayrıma imkânı sağladığına göre, alacağın şüpheli hale geldiği dönemde ayrılması gerekir."

OCAK AYI MALİ TAKVİMİ

11 Ocak 2010
16-31 Aralık 2009 dönemi petrol ve doğalgaz ürünlerine ilişkin Özel Tüketim Vergisi'nin beyanı ve ödemesi

12 Ocak 2010
16-31 Aralık 2009 dönemine ait noterlerce yapılan makbuz karşılığı ödemelere ait bildirimlerin verilmesi ve ödenmesi
15 Ocak 2010-Aralık 2009 dönemi motorlu taşıt araçlarına ilişkin (Tescile tabi olmayanlar) Özel Tüketim Vergisi beyanı ve ödemesi
15 Ocak 2010-Aralık 2009 dönemi kolalı gazozlar, alkollü içecekler ve tütün mamullerine ilişkin Özel Tüketim Vergisi beyanı ve ödemesi
15 Ocak 2010-Aralık 2009 dönemi dayanıklı tüketim malları ve diğer mallara ilişkin Özel Tüketim Vergisi'nin beyanı ve ödemesi
15 Ocak 2010-Aralık 2009 dönemi BSMV beyanı ve ödemesi
15 Ocak 2010-Aralık 2009 dönemi Özel İletişim Vergisi beyanı ve ödemesi
15 Ocak 2010-Aralık 2009 dönemi KKDF kesintilerinin bildirim ve ödemesi
20 Ocak 2010-Aralık 2009 dönemine ait petrol ve doğalgaz ürünlerine ilişkin Ek: 4 No'lu ÖTV Bildirim Formu
20 Ocak 2010-Aralık 2009 dönemine ait kolalı gazozlara ilişkin Ek: 7 No'lu ÖTV bildirim formu
20 Ocak 2010-Aralık 2009 dönemine ait alkollü içeceklere ilişkin Ek: 8 No'lu ÖTV bildirim formu
20 Ocak 2010-Aralık 2009 dönemine ait tütün mamullerine ilişkin Ek: 9 No'lu ÖTV bildirim formu
20 Ocak 2010-Aralık 2009 dönemine ait dayanıklı tüketim ve diğer mallarına ilişkin Ek: 10 No'lu ÖTV bildirim formu
20 Ocak 2010-Aralık 2009 dönemine ait yarışma ve çekiliş ile futbol müsabakalarına ve at yarışlarına ait İntikal Vergisi beyanı ve ödemesi
20 Ocak 2010-Aralık 2009 dönemi İlan ve Reklam Vergisi beyanı ve ödemesi
20 Ocak 2010-Aralık 2009 dönemi müşterek bahislere ait Eğlence Vergisi beyan ve ödemesi
20 Ocak 2010-Aralık 2009 dönemine ait Şans Oyunları Vergisi'nin beyanı ve ödemesi
20 Ocak 2010-Aralık 2009 dönemine ait Yangın Sigortası Vergisi beyanı ve ödemesi
20 Ocak 2010-Aralık 2009 dönemine ait Elektrik ve Havagazı Tüketimi Vergisi beyanı ve ödemesi
25 Ocak 2010-Aralık 2009 dönemine ait istihkaktan kesinti suretiyle tahsil edilen Damga Vergisi ile sürekli mükellefiyeti bulunanlar için makbuz karşılığı ödenmesi gereken Damga Vergisi'nin beyanı
25 Ocak 2010-Aralık 2009 dönemi Kurumlar Vergisi stopajının muhtasar beyanname ile beyanı
25 Ocak 2010-Aralık 2009 dönemine ait Gelir Vergisi stopajının ve Damga Vergisi'nin muhtasar beyanname ile beyanı
25 Ocak 2010-Ekim-Kasım-Aralık 2009 dönemine ait Gelir Vergisi stopajının muhtasar beyanname ile beyanı
25 Ocak 2010-Ekim-Kasım-Aralık 2009 dönemine ait GVK'nın geçici 67. maddesine istinaden yapılan tevkifatların muhtasar beyanname ile beyanı
25 Ocak 2010-Aralık 2009 dönemi 4/1-a kapsamında sigortalı (SSK'lı) olanlara ilişkin aylık prim ve hizmet bildirgelerinin verilmesi
25 Ocak 2010-Aralık 2009 dönemine ait Katma Değer Vergisi'nin beyanı
25 Ocak 2010-Ekim-Kasım-Aralık 2009 dönemine ait Katma Değer Vergisi'nin beyanı
25 Ocak 2010-1-15 Ocak 2010 dönemi petrol ve doğalgaz ürünlerine ilişkin Özel Tüketim Vergisi'nin beyanı ve ödemesi
26 Ocak 2010-Aralık 2009 dönemine ait Katma Değer Vergisi'nin ödemesi
26 Ocak 2010-Ekim-Kasım-Aralık 2009 dönemine ait Katma Değer Vergisi'nin ödemesi
26 Ocak 2010-1-15 Ocak 2010 dönemine ait noterlerce yapılan makbuz karşılığı ödemelere ait bildirimlerin verilmesi ve ödenmesi
26 Ocak 2010-Ekim-Kasım-Aralık 2009 dönemine ait Gelir Vergisi stopajının ödemesi
26 Ocak 2010-Aralık 2009 dönemi Kurumlar Vergisi stopajının ödenmesi
26 Ocak 2010-Aralık 2009 dönemine ait Gelir Vergisi stopajının ve Damga Vergisi'nin ödenmesi
26 Ocak 2010-Ekim-Kasım-Aralık 2009 dönemine ait GVK'nın geçici 67. maddesine istinaden yapılan tevkifatların ödenmesi
26 Ocak 2010-Aralık 2009 dönemine ait istihkaktan kesinti suretiyle tahsil edilen Damga Vergisi ile sürekli mükellefiyeti bulunanlar için makbuz karşılığı ödenmesi gereken Damga Vergisi'nin ödenmesi
1 Şubat 2010-Bağ-Kur sigortalılarının Ocak 2010 sigorta primi ve sağlık sigorta primlerinin ödemesi
1 Şubat 2010-Aralık 2009 dönemi 4/1-a kapsamında sigortalı (SSK'lı) olanlara ilişkin primlerin ödemesi
1 Şubat 2010-Aralık 2009 dönemine ait Haberleşme Vergisi'nin beyanı ve ödemesi
1 Şubat 2010 Motorlu Taşıtlar Vergisi 1. taksit ödemesi
1 Şubat 2010 2009 yılında kullanılan defterlerin 2010 yılında da kullanılmak istenmesi halinde yasal defterlere ilişkin ara tasdik
1 Şubat 2010 Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre 2009 yılına ait yevmiye defterinin kapanış tasdiki
1 Şubat 2010 yıllık harçların ödenmesi


Veysi Seviğ - Bumin Doğrusöz

Referans/06.01.2010

 
       

    
  ▼ Yayınlanan En Son  Mevzuatlar   (Sitenize ekleyebilirsiniz)


Copyrıght  © 2005-2010 www.muhasebenet.net www.muhasebenet.com. Her hakkı saklıdır.