Türkiye'nin Muhasebe Rehberi   I  Yayınlanan En Son Mevzuatlar  I  2010 Vergi Takvimi  I   2010 Yılı Muhasebe Uygulamaları  I  Beyanname Rehberi  
Ana sayfa Yasal Uyarı Künye Danışma Hattı Güncel Bilgi Arşivi

      Çalışma Hayatı Rehberi

 MUHASEBE GÜNCEL BÜLTEN :   15  ARALIK  2010

  Mükellef Rehberi 

  Vergi Rehberi 
  Pratik Bilgiler 
  Staj - Stajyer Rehberi
  Maliye Rehberi
  BEŞ DAKİKA ARA !...
  Makale Rehberi

  Kanun-Mevzuat Rehberi  

  Sosyal Güvenlik Rehberi  

 

 
 

Büyüme rakamları ve beklentiler


Geçtiğimiz hafta cuma günü üçüncü çeyrek büyüme rakamları açıklandı.
Buna göre üçüncü çeyrekte büyüme, piyasadaki beklentilerin biraz üzerinde olarak %5,5 oldu. Bu durum özellikle tarım ve ticaret kesimindeki yavaşlamaya rağmen sanayi sektöründeki olumlu gelişmenin etkisiyle gerçekleşmiş oldu.

Üçüncü çeyrek rakamlarına bakılarak Türkiye'nin 2010 büyüme hedefi olan %6,8'in her halükarda aşılacağı tahminleri yapılabilir hale geldi. Böylece Türkiye 2008 son çeyreğinde başlayan küçülme döneminin arkasından, 2009 son çeyreği ile başlayan büyüme trendine devam ediyor.

Cari açık

Büyüme rakamlarına bakarak Türkiye'de her şeyin yolunda olduğunu söylemek şimdilik çok da kolay değil. Aslında birçok göstergenin olumlu seyrettiği konusunda herhangi bir tereddüt yok. Ancak özellikle ihracatın ithalatı karşılama oranındaki bozulma ve dolayısıyla en önemli sorun olarak ortaya çıkan cari açık, her ne kadar kısa vadede finanse edilebildiği için önemli bir sorun oluşturmuyorsa da, orta ve uzun dönemde bu gidişin sürdürülebilir olmadığını söylememiz lazım. Bu anlamda ekim ayı sonu itibarıyla hem aylık bazda hem de yıllık bazda ihracatın ithalatı karşılama oranında az da olsa bir iyileşme görülmeye başlasa da, (aylık bazda %63,4 yıllık bazda %62,7) bu yöndeki gidişin devam etmesi önem arz ediyor.

Merkez Bankası'nın pazartesi günü açıkladığı rakamlara göre, ekim sonu itibarıyla dış ticaret dengesi -42 milyar 660 milyon dolar. Cari açık ise -36 milyar 830 milyon dolar olarak açıklandı. Buna göre dış ticaret dengesinde aylık ortalama 5 milyar, cari açıkta ise 3 milyar dolarlık bir açık ortaya çıktığı görülmektedir. Bu gidişe göre, herhangi ilave bir tedbir alınmadığı takdirde; yıl sonuna gelindiğinde dış ticaret dengesinin 52 milyar doların üzerinde bir dış ticaret açığı, 43 milyar dolar civarında bir cari açık oluşabileceğini tahmin edebiliriz. Aslında yıl sonuna az bir süre kaldığı düşünülürse bu saatten sonra alınacak tedbirlerin bile etkisinin daha ziyade 2011 Ocak ayında görüleceğini dolayısıyla da bu yılın rakamlarını çok az etkileyebileceğini söyleyebiliriz.

İşsizlik

Elbette büyüme trendi özellikle de sanayi sektöründeki büyüme Türkiye'nin bir diğer en önemli sorunu olan istihdam konusu için olumlu gelişme sağlayacaktır. Nitekim işsizlik oranında büyüme rakamlarına paralel olarak %14'lerden %12'lere doğru bir gerileme de söz konusudur. Ama istihdam sorununu çözmek için alınacak daha çok mesafe var. Bunun için sektörel teşvikler son derece olumlu atılmış adım ise de geçen bir yıllık zaman sürecinde teşvik sistemindeki aksayan yönleri revize edecek düzenlemelerin yapılması olumlu anlamdaki gelişmelerin daha da hızlanmasını sağlayacaktır.

Bölgesel asgari ücret olabilir mi?

İstihdam ve özellikle de kayıt dışı istihdamın azaltılmasına yönelik olarak, artık bölgesel asgari ücretin bir şekilde uygulamaya konulması doğru olacaktır. Asgari ücretin bölgesel bazda farklılaştırılmasının en önemli gerekçesi hayat standardındaki farklılıklardır. Zira İstanbul'da alınan aynı para ile Anadolu veya ülkenin herhangi başka bir ilinde kazanılan aynı gelirin sağladığı hayat standardı aynı değildir. Bunun gibi, Ankara veya İzmir ile de diğer herhangi bir ilin geçim standardı bir değildir. Zaten kayıt dışı istihdam anlamında, bölgeler arasında fiilen farklı ücretler uygulandığı bir gerçektir. Bu nedenle, bunu görmezden gelmeyip nasıl sektörel teşvikler il bazında uygulamaya konulduysa, asgari ücret de il veya il grupları bazında ayrı belirlenebilir.

Böyle bir uygulama yapıldığında, kimsenin asgari ücretin daha düşük belirlendiği yerlerdeki işçilere haksızlık yapılması gibi bir istismara yönelmemesi lazım. Zira böyle bir uygulama, çalışanlar arasında ayrıştırmaya neden olmak değil, tam aksine yaşanılan yere göre çalışanlar arasında mümkün olduğunca hayat standardının birbirine yaklaştırılması olarak değerlendirilmesi gerekir. Bu konuda iş dünyası ve sendikalarla birlikte bir çalışma yapılması, bu şekildeki olumsuz yaklaşımları ortadan kaldırma anlamında iyi sonuç verecektir.

Osman ARIOĞLU
oarioglu@bugun.com.tr
Bugün

 
   
Yasal Uyarı
 
   

 
 

 

 

 
  ▼ Yayınlanan En Son  Mevzuatlar   (Sitenize ekleyebilirsiniz)


Copyrıght  © 2005-2011 www.muhasebenet.net www.muhasebenet.com. Her hakkı saklıdır.