Türkiye'nin Muhasebe Rehberi   I  Yayınlanan En Son Mevzuatlar  I  2010 Vergi Takvimi  I   2010 Yılı Muhasebe Uygulamaları  I  Beyanname Rehberi  
Ana sayfa Yasal Uyarı Künye Danışma Hattı Güncel Bilgi Arşivi

      Asgari Geçim İndirimleri

 MUHASEBE GÜNCEL BÜLTEN :  16 Şubat 2010

  Vergi Rehberi 

  2010 Çalışmaları 
  2010 Pratik Bilgiler 
  Staj - Stajyer Rehberi
  Maliye Rehberi
  BEŞ DAKİKA ARA !...
  Makale Rehberi

  Kanun-Mevzuat Rehberi  

  Sosyal Güvenlik Rehberi  

 

 
       
   

Boşta geçen süreleri borçlanabilir miyim?

Soru: yabancı bir ülke vatandaşı olarak ilk kez 1996 senesinde, Kuşadası'nda yabancı personel olarak, bir turizim şirketinde, müsaadeleri alınmış ve sigortası yapılmış bir şekilde bir müddet çalıştım. O zamanki sigorta kartım ve sağlık karnem hala mevcuttur. Sonra Türk vatandaşı bir beyle evlenip, Türk vatandaşlığına geçtim. O tarihten sonra çalışmadım. Kocam Bağ-Kur emeklisi ve dolayısıyla ben de bu kurumun korumasındayım. Ancak, acaba boş geçen yılların primlerini ödeyerek, ben de zamanı gelince bir emeklilik hakkı elde edebilir miyim? Ben 1959 doğumluyum yani 50 yaşındayım. Geçmişte memleketimde de 11 sene öğretmen olarak hizmetim var. Bu konuda beni aydınlatırsanız memnun olurum. C.D.

Sigortalıların bitmeyen hayali
Sigortalılarımızın, çalışma dönemleri arasındaki hiç çalışılmayan veya çalıştıkları halde sigortalı bildirimi yapılmayan; sosyal güvencesiz dönemleri geçmişe dönük olarak borçlanma istekleri sıkça sorulan sorulardandır. Halk dilinde bu durum kısaca, "boşlukları doldurabilir miyim" şeklinde ifade edilmektedir. Hatta bir çok kez bu husus sorudan ziyade bir temenni olarak dile getirilmekte. Bazen sigortalılarımız bu temennilerine, o kadar yoğunlaşmaktadırlar ki, bu yönde bir Borçlanma Kanunu'nun çıktığını ya da mecliste bir kanun tasarısı olduğuna dair duyumlar aldıklarını iddia etmektedirler. Böyle bir kanun çıksa evlerini, arabalarını satarak hemen borçlanma yapacak çok kişi var. Sanırım fısıltı gazetesinin en fazla işlediği konunun başında, bu Borçlanma Kanunu'nun hazırlandığı iddiası gelmektedir.
Hemen belirtelim, sosyal güvenlik sistemimizin bugün içine düştüğü acıklı durumun baş etkenlerinden birisi de geçmişte hesapsızca çıkarılan borçlanma kanunlarıdır. Çünkü borçlanma kanunları sonrasında sosyal güvenlik kurumlarının aktüaryal dengeleri alt üst olmaktadır. Sigortacılıkta aslolan, primlerin, zaman içerisinde kısım kısım toplanıp değerlendirilmesidir. Gerçi borçlanma kanunlarıyla sosyal sigorta kurumları, geçici olarak büyük miktarlarda gelir elde edebilmektedirler. Gelir-gider dengeleri kısa süreli de olsa, gelir lehine değişmektedir. Ancak artan gelirlerini sağlıklı şekilde değerlendirip yatırıma dönüştürmeye fırsat bile bulamadan, borçlanma yapanlara emeklilik, sağlık gibi giderler yapılmaya başlanılmakta; dolayısıyla toplam giderler kısa sürede ve bir daha hiç düşürülemeyecek şekilde artış göstermektedir.

GİDER DENGESİ
Hemen belirtelim, şu anda borçlanma uygulaması olarak yurt dışı, grev, lokavt ve bunun gibi geçen sürelerle erkeklerde askerlik ve kadınlarda da doğum borçlanması uygulamaları devam etmektedir. Bunun dışında, kamuoyunda ifade edildiği gibi, boşta geçen sürelerin borçlanılarak sigortalılık süresine dahil edilmesi şeklinde bir uygulama mümkün değildir.
Ülkemizde sosyal güvenlik sistemindeki gelir-gider arasında gelirler aleyhine gerçekleşen denge, daha doğrusu dengesizlik, böyle bir borçlanmayı imkansıza yakın şekilde güçleştirmektedir. Fakat buradan, Türkiye'de borçlanmalar devri artık bitmiştir şeklinde bir anlam çıkarmak da mümkün değil.Bu bir anlamda hükümetlerin, sosyal politika tercihlerine bağlı. Çünkü henüz 2008 yılında 5510 sayılı Kanunun geçici 23, 24 ve 25.maddeleriyle uygulamaya konulan, sosyal güvenlik prim borçlarının yeniden yapılandırması uygulamasının, Bağ-Kur'lular, özellikle de tarım Bağ-Kur'luları açısından bir borçlanma kanunu gibi işlediğini gördük.

13 BİN LİRA ÖDEYEN
Bağ-Kur sigortalısı olması gerektiği halde, bu tarihe kadar Bağ-Kur'da kayıt ve tescil yaptırmamış sigortalılar, geçmişe dönük olarak tescil ettirilip, borçlanma başvuru tarihine kadar tahakkuk eden prim borçlarını defaten ya da taksitle ödeyerek hizmet kazanmış oldular. Özellikle tarım Bağ-Kur'luları, satmış oldukları ürün bedellerinden yapılan tevkifatların belgelenmesi suretiyle, uygulamanın başladığı 1994 yılından itibaren tescil edilme imkanı buldular. Borçlanma tarihinde elli beş yaşını doldurup, bu şekilde toplam on üç-on dört yıllık hizmeti bir anda kazanan sigortalılar, askerliklerini de borçlanarak, ortalama on üç bin lira ödemek suretiyle hemen emekli olma şansı elde ettiler. Hatta bunların bir kısmına, Halk Bankası tarafından emekli aylıklarından kesilip geri ödenmek kaydıyla kredi de verildi. Böylece özellikle köy ve kasabalarda yaşayan tarım kesimi çalışanları, bu imkandan yararlanıp bir anda emekli statüsüne kavuştular.

ZORUNLU GÖÇ
Soru sahibi C. Hanım'ın Türkiye'de boşta geçen sürelerini borçlanma imkanı olmadığı gibi, yurt dışındaki çalışma süresinde de o dönemde henüz Türk vatandaşı olmadığı için, yurt dışı borçlanması yapılarak hizmet süresine eklenmesi de mümkün değildir. Sadece Bulgaristan'dan zorunlu göçe tabi tutulan vatandaşlarımıza özel kanun maddesiyle henüz Türk vatandaşı olmalarından önceki çalışma dönemlerini borçlanma imkanı getirildi. Hatta bu durum, özellikle Yunanistan ve eski Yugoslavya ülkelerinden ticari ve psikolojik taciz dolayısıyla Türkiye'ye göç etmek zorunda kalan vatandaşlarımızı hayal kırıklığına uğrattı. Son olarak C. Hanım'ın, geçmişte memleketinde geçen on bir yıllık öğretmenlik hizmetinin, burada geçerli olup kısmi emekli aylığı gibi imkan sağlaması için, bu hizmetin geçtiği ülkenin Türkiye ile sosyal güvenlik anlaşması olup olmadığına bir bakmak gerekmektedir.  Celal Kapan / Y.Asır

 
       

    
  ▼ Yayınlanan En Son  Mevzuatlar   (Sitenize ekleyebilirsiniz)


Copyrıght  © 2005-2010 www.muhasebenet.net www.muhasebenet.com. Her hakkı saklıdır.