Türkiye'nin Muhasebe Rehberi   I  Yayınlanan En Son Mevzuatlar  I  2010 Vergi Takvimi  I   2010 Yılı Muhasebe Uygulamaları  I  Beyanname Rehberi  
Ana sayfa Yasal Uyarı Künye Danışma Hattı Güncel Bilgi Arşivi

      Asgari Geçim İndirimleri

 MUHASEBE GÜNCEL BÜLTEN :  03 MART 2010

  Vergi Rehberi 

  2010 Çalışmaları 
  2010 Pratik Bilgiler 
  Staj - Stajyer Rehberi
  Maliye Rehberi
  BEŞ DAKİKA ARA !...
  Makale Rehberi

  Kanun-Mevzuat Rehberi  

  Sosyal Güvenlik Rehberi  

 

 
   

İNŞAATLARDA ASGARİ İŞÇİLİK VE TEVKİFAT İLİŞKİSİ
 

 
   
I. GİRİŞ

Son zamanlarda asgari işçiliklerle alakalı farklı uygulamalar başladı. İnşaatlarda ödenen işçilikler, inşaat bitiminde işverenin müracaatıyla SGK müdürlüklerince hesaplanan fark işçilikler, işverenler tarafından fiili bir ödemeye bağlı olmadan SGK müdürlüklerine ödenmektedir.

Ödenen fark işçilikler SGK müdürlükleri tarafından vergi dairelerine yazı ile bildirilmektedir. Yapılan bildirimler neticesinde ödenen fark işçiliklerine gelir vergisi tevkifatı uygulanıp uygulanmayacağı hususunda tereddütler oluşturmuştur. Biz bu makalemiz de gelir vergisi tevkifatının uygulanıp uygulanmayacağı hususunu işleyeceğiz.

II. SGK AÇISINDAN

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası kanunun “Asgari işçilik uygulaması” başlıklı 85 inci maddesinde; “İşverenin, işin emsaline, niteliğine, kapsam ve kapasitesine göre işin yürütümü açısından gerekli olan sigortalı sayısının, çalışma süresinin veya prime esas kazanç tutarının altında bildirimde bulunduğunun tespiti halinde, işin yürütümü açısından gerekli olan asgarî işçilik tutarı; yapılan işin niteliği, kullanılan teknoloji, işyerinin büyüklüğü, benzer işletmelerde çalıştırılan sigortalı sayısı, ilgili meslek veya kamu kuruluşlarının görüşü gibi unsurlar dikkate alınarak tespit edilir. Söz konusu tespitler, Kurumun denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurları tarafından yapılır.

Kamu idareleri, döner sermayeli kuruluşlar ile bankalar tarafından ihale mevzuatına göre yaptırılan işlerden ve özel nitelikteki inşaat işlerinden dolayı bu işleri yapan işveren tarafından yeterli işçilik bildirilmiş olup olmadığı Kurumca araştırılır. Bu araştırma sonucunda yeterli işçiliğin bildirilmemiş olduğu anlaşılırsa, eksik bildirilen işçilik tutarı üzerinden hesaplanan prim tutarı, 89 uncu madde gereği hesaplanacak gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte bir ay içinde ödenmek üzere işverene tebliğ edilir.” denilmektedir.

SGK müdürlükleri; yukarıdaki açıklamalar neticesinde asgari işçilik den dolayı fark pirimi hesaplamaktadır. SGK tarafından hesaplanan fark primleri hiçbir fiili ödemeye tabi olmadan, SGK müdürlüklerine ödenmektedir.

Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 119.maddesinin 3.fıkrası; “Ünitece ihale konusu işlerde yapılan araştırma sonucunda bu Yönetmeliğin 117 nci maddesine göre tespit edilen ve Kuruma bildirilmediği anlaşılan asgari işçilik miktarı üzerinden, gerçek veya tüzel kişiler ile tüzel kişiliği haiz olmayan kurum ve kuruluşlarca yapılan özel nitelikteki inşaat işyerlerinde ise bu Yönetmeliğin 118 inci maddesi uyarınca hesaplanan prim tutarı, aksine bir tespit olmaması hâlinde, faaliyet süresinin son ayına mal edilerek tahakkuk ettirilmek suretiyle gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte ödenmek üzere işverene tebliğ olunur. İşverence borcun tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde ödeneceğinin ve daha sonra Kurumun denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurlarınca inceleme yapılması istenilmeyeceğinin bir dilekçe ile bildirilmesi hâlinde, borç kesinleşir ve işlemler sonuçlandırılır. Kesinleşen fark prime esas kazanç tutarları Gelir İdaresi Başkanlığının ilgili birimine bildirilir.” Gereğince SGK müdürlüklerince ilgili vergi dairelerine bildirmektedir.

III. VUK AÇISINDAN

SGK müdürlükleri tarafından hesaplanıp tahsil edilen ve Vergi dairelerine bildirilen, fiili ödeme olmayan sadece Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası kanununda yer alan bir düzenlemeden kaynaklanan ödenen bu fark işçilikler gerçek bir muamele sonucunda oluşmamaktadır.

213 sayılı Vergi Usul Kanunun “vergi Kanunlarının uygulaması ve ispat” başlıklı 3 maddesi uyarınca; “Vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti esastır.” hükmünce; fark primlerinden dolayı oluşan bu ödemelerden herhangi bir vergilendirme söz konusu değildir.

IV. GV KANUNU AÇISINDAN

193 sayılı Gelir vergisi kanununun “ücretin tarifi” başlıklı 61 inci maddesinde; “Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.
Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez.”
Aynı kanunun “vergi tevkifatı” başlıklı 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında; kimlerin hangi ödemeler üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapacakları sayılmış olup söz konusu maddenin (1) numaralı bendinde; “hizmet erbabıma ödenen ücretler ile 61 inci maddede yazılı olup ücret sayılan ödemelerden (istisnadan faydalananlar hariç), 103 ve 104 üncü maddelere göre” gelir vergisi tevkifatı yapılacağı; aynı kanunun “ Vergi Tevkifatında Uyulacak Esaslar” başlıklı 96 ncı maddesinde ise; “vergi tevkifatı, 94 üncü madde kapsamına giren nakten veya hesaben yapılan ödemelere uygulanır.” hükmüne bağlanmıştır.

Bu açıklamalar uyarınca; fark işçilikler gerçek bir ödeme ile oluşmadığından dolayı, gelir vergisi tevkifatı da yapılmamalıdır. Kaldı ki; yapılabilmesi kanunen başka sorunlar oluşturmaktadır. Bu sorunlar kısaca; AGİ ödemesinin uygulanıp uygulanmayacağı uygulanacaksa nasıl uygulanacağı, GV diliminin nasıl hesaplanacağı; Ödeme söz konusu olmadığından dolayı tahakkuk ve muhasebe kayıtlarının nasıl yapılacağı gibi hususlar tereddüt oluşturmaktadır.

V. VERGİ DAİRELERİ AÇISINDAN

Yukarıda açıklandığı gibi; uygulaması pekte mümkün olmayan fark işçiliklere talep edilen
Gelir vergisi tevkifatının herhangi bir hukuki dayanağı yoktur. Gelir idaresince,11.08.2009 tarih,077532 numaralı ve B.07.1.GİB.0.03.43/4313-872 sayılı Niğde Defterdarlığına verilen bir özelgede; “Yukarıda anılan Kanunun hükümleri çerçevesinde, işverenin eksik işçilik bildirimlerinde bulunması dolayısıyla Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı tarafından eksik işçilik tutarı üzerinden hesaplanan ve kesinleşen prim ödemeleri, işverenin işçisine yaptırdığı hizmetinin karşılığı olarak fiilen ödediği üret dolayısıyla yapılan bir prim ödemesi olmayıp Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası kanununda yer alan bir düzenlemeden kaynaklamaktadır.

Bu açıklamalara göre,193 sayılı Gelir Vergisi Kanunun uygulanması açısından, konuyla ilgili bir ücret ödemesinde bulunulduğunun Vergi Dairesi Müdürlüğünce tespit edilmemesi halinde 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası kanunu uyarınca eksik işçilik tutarı olarak ödenen primler üzerinden ücret yönüyle bir vergilendirme yapılmaması,” gerekir denilmektedir.

İşverenlerin daha fazla mağdur edilmemesi için ortak bir uygulama yapılmalıdır. Gereksiz özelğe talepleri ile meşgul edilmemeli, insan ve işgücü kaybına yol açılması engellenmelidir.www.muhasebenet.net

VI. SONUÇ

Genel olarak, yukarıdaki kanunlar ve açıklamalar öngörüsü neticesinde; SGK müdürlüklerince hesaplanan fark işçilikler üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapılmamalıdır. En azından şimdilik herhangi bir düzenleme bu konuda yapılmadığı için işverenler tarafından ödenen, fiili olmayan bu fark işçilik ödemeleri gelir vergisine tabi değildir. Uygulama birliği sağlanmalı ve işverenler mağdur edilmemelidir.

Hasan AKKÖK
SMMM
hasanakkok@hotmail.com
 

 
    Yasal Uyarı  

    
  ▼ Yayınlanan En Son  Mevzuatlar   (Sitenize ekleyebilirsiniz)


Copyrıght  © 2005-2010 www.muhasebenet.net www.muhasebenet.com. Her hakkı saklıdır.