Türkiye'nin Muhasebe Rehberi   I  Yayınlanan En Son Mevzuatlar  I  2010 Vergi Takvimi  I   2010 Yılı Muhasebe Uygulamaları  I  Beyanname Rehberi  
Ana sayfa Yasal Uyarı Künye Danışma Hattı Güncel Bilgi Arşivi

      Asgari Geçim İndirimleri

 MUHASEBE GÜNCEL BÜLTEN :  04 Haziran 2010

  Vergi Rehberi 

  2010 Çalışmaları 
  2010 Pratik Bilgiler 
  Staj - Stajyer Rehberi
  Maliye Rehberi
  BEŞ DAKİKA ARA !...
  Makale Rehberi

  Kanun-Mevzuat Rehberi  

  Sosyal Güvenlik Rehberi  

 

 
       
   

Hüseyin BOZKURT

Yeminli Mali Müşavir

www.muhasebenet.net

 
   

 

KÜÇÜK...


Yaşamımızda hemen her şeyin büyüğünü seçer ya da isteriz. İnsanın doğasında daima çok olanı veya büyük olanı seçmek vardır. Paranın çoğunu, malın çoğunu, meyvenin irisini seçeriz. Mutluluğun büyüğünü isteriz. Sınavın birincisi olmak isteriz. Sokakta aynı şeyden iki tane bulsak en büyüğünü ben alayım diye bakarız. En büyük evin sahibi olmak isteriz. Küçücük gölleri keşfetmeden okyanuslarda olmak isteriz. Nedense küçük şeyleri istemeyiz genellikle. Küçük şeylere neden düşmanız ? Neden onları istemeyiz? Bir doyumsuzluk mu? Yoksa ben ve mülkiyet duygusu mu? Bencillik mi? Ya da gerçekten farkında mı değiliz.

Aslında bir çok şeyi incelediğimizde küçük şeylerin daha güzel, anlamlı ve mutluluk verici olduğunu görürüz. Mutlaka büyüğünü isteyeceğimiz şeylerde olabilir. Ama kişisel yaşamımızda mutluluğa giden yolda küçük şeylerin bize daha faydalı olduğunu görürüz. Bu konuda çok örnek bulabiliriz. www.muhasebenet.net

Mesela küçük balıklar genellikle büyük balıklardan daha lezzetlidir. Küçücük bir papatya dalı bazen bir gülden hatta bir ağaçtan daha güzel ve çok kokar. Sobaya attığınız küçük odunlar büyük odunlara göre daha iyi yanar ve daha çabuk ısı verirler. Kocaman bir aşkı başlatan bazen küçük bir gülüş değilmidir? Koca makineleri , küçük bir dişli çevirip çalıştırmaz mı? Koca düşler, hayaller ve ruhlar küçük bir beyinde veya bedende değil midir?Koca yangınları tutuşturan küçük bir ateş parçası değilmidir. Kocaman Dünyayı gören ufacık bir göz değil mi. İnsanı yücelten , insanlara yaptığı küçük iyilikler değil midir?Koca kitaplar küçük bir kalem tarafından yazılmıyor mu? Büyük sınavların başarısı küçük küçük yapılan çalışmalar sonucu değil midir. Koca harmanlar, buğday depoları, buğday tanelerinden oluşmuyor mu? Koca yaşamlar, yaşanan küçük olaylardan oluşmaz mı.?Ya da içtiğimiz, yıkandığımız sular birer su damlacıklarından oluşmaz mı?Çok önemli bir yazı yada büyük bir olayın önemi bile,küçük ayrıntılarında gizlidir. Büyük bilgiler dünyasına küçük meraklarla ulaşılır.

Tüm bunlar gösteriyor ki; insan hayatında büyük şeyleri hayal edebiliriz ama küçük şeylere sahip olmadan büyük şeylere ulaşamayız. Ulaşsak bile çabuk kaybederiz. Koca bir ağaç küçük bir fideye sahip olunduktan sonra elde edilir. O ağacın nasıl yetiştiğini bilemezsek o ağacı çabuk kesip atabiliriz. Bazen ekmek olup midemize inen buğday tanelerinin bir tane olarak toprağa atıldığını, sekiz aydan fazla ona emek verildiğini, bu süre sonunda birileri tarafından toplanıp çeşitli kanallarla un ve ekmek fabrikalarına ulaştığını bilmeyen ve göremeyen, ekmeğin ve ekmeğinin kıymetini bilemez. Artan parça ekmeğini rahatlıkla çöpe atabilir. Bilinmez ki o ekmek oluncaya kadar hangi emekleri üzerinde taşır. Ya da ekmeğin yokluğunu görene kadar, nereden anlaşılır ki buğday tanesinin kıymeti.

Bir atasözümüzde; “aza kanaat etmeyen çoğu bulamaz”, bir Jamaika atasözünde ise “Küçük kazançlar servet getirir” denilmiştir.

Bir söylenceye göre bir Yabancı Devlet adamına Çin ziyaretinde pilav menülü bir yemek verilir. Konuğa normal çatal kaşık verilir. Malum Çin de pilav çubukla yenmektedir. Misafir pilavdan birkaç çatal alır gerisini bırakır. Çin yetkilisi çubuklarla pilavının son tanelerini de zar zor yemeye çalışır. Bu arada bekleyen konuk sıkılır “Yahu ne uğraşıyorsunuz 2-3 tane pirinçle” der. Çin yetkilisi cevap verir “Her vatandaşım tabağında bir pirinç tanesini bırakırsa, bu günde 16 ton pirinç eder. Bu kadar pirinç çöpe gider” diyerek pirince verilen değerini belirtir. Soruyu soran yetkilinin kendisi gibi, ülkesinde de insanlar aldıkları pilavın yarısını yemeden çöpe dökmeye devam etmektedir herhalde…
Netice olarak elbette hayallerimiz büyük olmalı, düşüncelerimiz büyük olmalı ama şunu hiç gözden kaçırmamalıyız. Küçüğünü ve azını bulamayan büyük şeylere de kavuşamaz. Ülkemizde her insan 1 dilim ekmeği israf etse yaklaşık 8-10 bin ekmek eder. Bu da bir Ankara’nın bir günlük ekmek ihtiyacı demektir. Unutmayın mutlu bir hayat küçük mutluluklar üzerine kurulur. Mutlu anlar, mutluğa çoğaltan etkisi de yapar. Mesela 1000 damla su bir bardak su ederse, 2000 damla 2 bardak su eder. Ama mutlu geçirdiğiniz bir an bir dakika bile peşinden gelen dakikaları da mutlu geçirmenizi sağlayabilir. Zira olumsuz ve mutsuz anlar başka anlarımızı da mutsuz kıldığı gibi çevremizdekileri de mutsuz eder. Bazen de zincirleme etki yapar küçük şeyler. Tıpkı “Bir mıh bir nalı, bir nal bir atı, bir at bir yiğidi, bir yiğit bir ülkeyi kurtarır” atasözümüzde olduğu gibi. Küçük şeylere önem verelim, küçük de olsa tasarruf yapalım, büyük olmasa da tüm israfları önleyelim. En önemlisi de küçük mutlulukları yakalamaya çalışalım. Zira çocuklarımız da küçük ama büyüyorlar. Onlara küçükken de değer vermeli ve önemsemeliyiz. Küçük insan onlar. Doğru iletişim kurup önemseyelim. Zira geleceğimizi emanet ediyoruz onlara. Unutmayın ki; küçük şeyler bir gün büyüyecektir. İsrafta küçükle başlar, tasarruf da, mutlulukta, yağmur taneleri de. Küçük şey deyip geçmeyelim, önemseyelim. Küçük şeyler, büyük şeylerin habercisidir.
Çocuklarımıza yapacağımız en önemli şey ise; onlara kişilik kazandırmak,onları insana, topluma,dünyaya ve ülkelerine karşı sorumlulukları olduğunu öğretmektir. Çocuklarımıza servet bırakmak çözüm değil, onları zorluklarla mücadeleye hazır yetiştirmeli, kendi ayakları üzerinde durmayı öğretmeliyiz. En büyük sevgi bu olmalı. Atak, sorumlu, duyarlı,düşünen, sorgulayan, prensipli birey olarak yetiştirmeliyiz. Ülkemizde son yıllarda, bir çok sorunun kökeninde bu yatmaya başladı. Güzel küçük şeyler sizi bulsun…

Hüseyin BOZKURT

Yeminli Mali Müşavir

www.muhasebenet.net

-Diğer makaleleri

 

    
  ▼ Yayınlanan En Son  Mevzuatlar   (Sitenize ekleyebilirsiniz)


Copyrıght  © 2005-2010 www.muhasebenet.net www.muhasebenet.com. Her hakkı saklıdır.