Muhasebe   Maliye Vergi İletişim Vergi Takvimi
  MUHASEBE MAKALELER  2011
   Ana sayfa
   2011 Çalışmaları
   2011 Pratik Bilgiler
   Staj - Stajyer Rehberi
   Kanun-Mevzuat Rehberi
   Sosyal Güvenlik Rehberi
   Muhasebe Bilgi Rehberi

  Tekdüzen Hesap Planı

 

 

 


Fehmi GÜNAY

Hatay E. Vergi Dairesi Başkanı
M.B. Gelirler Başkontrolörü

www.muhasebenet.net

22.02.2011

 

     

VERGİ KAÇAKÇILIK SUÇLARININ YETKİLİ MAKAMLARA BİLDİRİLMESİNDE MÜTALAA UYGULAMASI

 

Vergi kaçakçılık suçları, Vergi Usul Kanunun 359’uncu maddesinde düzenlenmiş olup bu suçların işlendiğine ilişkin tespitler sadece anılan kanunun 135’inci maddesinde sayılan vergi incelemesine yetkili denetim elemanları tarafından yapılabilir. Bu tespitler vergi suçu raporuna bağlanır ve yetkili Cumhuriyet başsavcılığına anılan kanunun 367’nci maddesinde belirtilen usule göre bildirilir.

Konuyla ilgilenenler bilir: 6009 sayılı Kanunla yapılan değişiklikler öncesinde Maliye Bakanlığı merkez denetim elemanları olan maliye müfettişleri, hesap uzmanları ve gelirler kontrolörlerinin incelemeleri esnasında tespit ettikleri vergi kaçakçılık suçlarını yetkili makamlara bildirmelerinde mütalaa uygulaması yok idi. Diğer bir ifadeyle bu denetim elemanları suç duyurusunu doğrudan kendileri yetkili Cumhuriyet başsavcılıklarına bildirmekteydiler. Bağlı oldukları kurulların veya bakanlığın bu raporlar üzerine mütalaa vermesi söz konusu değildi.

Bunlar haricindeki vergi inceleme elemanlarının (vergi denetmenleri, vergi dairesi müdürleri) tespit ettikleri vergi kaçakçılık suçlarına ilişkin vergi suçu raporları ise bu denetim elemanlarının bağlı oldukları vergi dairesi başkanlığı veya defterdarlığın mütalaasıyla ve bu birimler tarafından bildirilmekteydi.

Diğer bir ifade ile mahalli inceleme elemanlarının vergi kaçakçılık suçu tespitleri vergi dairesi başkanlığının veya defterdarlığın değerlendirmesi üzerine düzenlenen bir mütalaa ile yetkili Cumhuriyet başsavcılıklarına bildirilmekteydi.

6009 sayılı Kanunla söze konu 367’inci maddede değişiklik yapılarak tüm vergi inceleme elemanlarının tespit ettikleri 359’uncu maddede yazılı vergi kaçakçılık suçlarını bildirmelerinden önce aynı kanunla ihdas edilen rapor değerlendirme komisyonlarınca verilecek mütalaa aranması şartı getirilmiştir.

Böylece, vergi suçu raporları üzerine yetkili Cumhuriyet Başsavcılıklarınca kamu davası açılabilmesi ön şartı olarak mütalaa aranması tüm vergi inceleme elemanlarına teşmil edilmiştir. Bundan böyle tüm vergi inceleme elemanlarının düzenleyecekleri vergi suçu raporlarının yetkili Cumhuriyet Başsavcılıklarına bildirilebilmesi, rapor değerlendirme komisyonlarının mütalaa vermiş olması şartına bağlanmıştır.

 

 

Konuyla ilgili Yönetmeliğe göre, rapor değerlendirme komisyonları vergi suçu raporlarını raporda tespit edilen vergi kaçakçılık suçlarının unsurlarının teşekkül edip etmediği, fiil ile failler arasında ilişki olup olmadığı, raporda tespit edilen fiilin vergi kaçakçılık suçu olup olmadığı yönlerinden değerlendirecek, gerekirse veya talep ederlerse inceleme elamanını, mükellefi dinleyerek mütalaasını verecektir.

Mütalaalar, komisyonların çalışma usul ve esaslarına ilişkin yönetmeliğin 11 ila 14’üncü maddelerdeki düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde komisyon üyelerinin tamamının katılımı ve oy çokluğu ile alınan kararlar üzerine verilecektir.

Buna göre mütalaaların oy çokluğu ile verilebileceği anlamı çıkabilecektir. Diğer bir deyişle, mütalaa veren komisyon üç üyeden oluşacak, üyelerden biri çoğunluk görüşüne katılmayabilecek ve ayrık, karşıt görüşte olabilecektir. Bu durumda ayrık ve karşıt görüş mütalaalarda bulunacak mıdır? Üç üyeden ikisinin oyuyla verilen mütalaa mevcut yasal düzenleme ve buna ilişkin yönetmelik düzenlemelerine göre yeterli ve geçerli olabilecek midir?

Kanımızca, komisyon üyelerinin kimi zaman mütalaa verilirken farklı düşünmeleri ve çoğunluk görüşüne katılmamaları uygulamada karşılaşılabilecek bir ihtimaldir. Bu sebeple mütalaanın oy çokluğu ile verilmiş olması durumunda farklı görüşün mütalaada belirtilmesi mükellef hakları ve keyfiyeti değerlendirecek savcılık makamı ve dava açılması durumunda yargılamayı yapacak mahkemeler açısından önem arz edecek bir durum olacaktır.

Mevcut vergi kaçakçılık fiillerinin vergi sisteminin vergi kanunlarına aykırı hareket edenleri cezalandırma da ve mükellefleri vergi kanunlarına uymaya yönlendirmede yeterince etkili olmadığı genel bir kanı olarak karşımıza çıkmaktadır. Söz konusu suçların vergi konusunda yaşanan vergi kaçırma fiillerini yeterince kavramadığı da dile getirilmektedir. O halde söz konusu suç fiillerinin daha kapsamlı ve tereddüte yer vermeyecek, inceleme elemanlarının görüş, yorum ve kanaatlerine göre değişmeyecek şekilde açık, anlaşılır, net ve objektif kriterlere dayalı olarak yeniden belirlenmesi gerektiği düşünülmektedir.

Vergi kaçakçılık suçlarının objektif kriterlere göre belirlenmiş, sade, anlaşılır bir üslup ile dile getirilmiş ve vergi kaçırma yöntemlerini kavrayabilmiş bir yapıda yeniden düzenlenmesi, mütalaa ihtiyacını ortadan kaldıracaktır. Zira mütalaa ihtiyacı, inceleme elemanlarının objektif olarak açık ve net bir şekilde belirlenmemiş vergi suçu fiillerine yönelik yorum, görüş ve kanaat farklılıklarından kaynaklanmaktadır. Bu yöntemle kimi inceleme elemanı için suç olarak nitelendirilebilecek bir kısım fiiller kimi inceleme elamanı için suç olarak değerlendirilmemekte bu yüzden vergi otoritesi bu konuda yaşanabilecek uygulama farklılıklarını mütalaa uygulamasıyla önlemeye çalışmaktadır. Diğer bir ifadeyle vergi otoritesi vergi kaçakçılık suçlarının bildirilmesinde bir güvenlik mekanizması işletmektedir. Esasen daha önce sadece mahalli inceleme elemanlarını kapsayan bu usulün tüm inceleme elemanlarını kapsayacak şekilde genişletilmesi yerine vergi kaçakçılık suçlarının objektif olarak açık, net anlaşılır bir yapıda yeniden düzenlenmesi gerekirdi. Böylece mütalaa uygulamasının genişletilmesi yerine tümüyle uygulamadan kaldırılması söz konusu olabilecekti. Bu yönüyle bu konudaki düzenleme ileriye gidiş olarak değerlendirilmemektedir.

Öte yandan vergi kaçakçılık suçlarının vergi usul kanununda düzenlenmesi yerine Türk Ceza Kanununda düzenlenmesinin soruşturma ve kovuşturma sürecinde daha yararlı sonuçlar doğuracağı düşünülmektedir. Gerek hukuk eğitimi sürecinde gerekse soruşturma ve kovuşturma uygulamalarında vergi kaçakçılık suçlarının Türk Ceza Kanunu içinde yer almış olmasının bu konudaki duyarlılığı artıracağı ve uygulamada daha etkili sonuçlar doğuracağı düşünülmektedir.

 

Fehmi GÜNAY

Maliye Bakanlığı

Gelirler Başkontrolörü

Hatay E. Vergi Dairesi Başkanı

       muhasebenet.net

       Yasal Uyarı

  ▼ Yayınlanan En Son  Mevzuatlar   (Sitenize ekleyebilirsiniz)


Copyrıght © 2005 -2010  www.muhasebenet.net- www.muhasebenet.com - Türkiye'nin muhasebe rehberi. Her hakkı saklıdır.