4857
sayılı kanunda geçici iş ilişkisi
4857 sayılı İş Kanunu'nun 7.
maddesinde geçici iş ilişkisi düzenlenmiştir. Burada en
fazla tartışılan konu, bir işverenin neden geçici iş
ilişkisi kapsamında işçi çalıştırmasına izin verilmesine
ilişkindir. Bu konuyu anlayabilmek için öncelikle geçici
iş ilişkisinin amacı açıklanmalıdır. Geçici iş
ilişkisinin amacı; işverenlerin belirli bir süre devam
edecek ve yeni bir personel istihdam edilmeden işletmede
ortaya çıkan personel ihtiyacının giderilmesidir. Yine
bir diğer önemli amaç da aynı şirketler topluluğunda,
bir şirketin iş yükündeki artmaya karşın aynı şirketler
grubu ya da holdinge bağlı diğer bir şirketin iş
yükündeki azalma nedeniyle personelin işten
çıkarılmasını önlemeye ve personel fazlalığı olan
şirketin deneyimli elemanlarından faydalanma ve iş
gücünü üretime dönüştürme olarak sayılabilir.
Örneğin, fazla çalışma ile karşılanamayacak bir
siparişin hazırlanması, işyerinin sürekli bir işçisinin
hastalığı veya doğum iznine ayrılması, mevsimsel
dalgalanmalar ve mevsimlik işler gibi arızi ya da özel
haller için geçici işçi çalıştırılabilir. Burada dikkat
edilmesi gereken nokta, geçici iş ilişkisinin işletmenin
sürekli faaliyetlerinde ucuz iş gücü çalıştırma yöntemi
olmadığıdır. Yasanın amacı, işletmenin arızi veya özel
hallerde ortaya çıkan geçici iş gücü ihtiyacının
giderilmesidir. İşletmenin normal ve sürekli
faaliyetlerinde ise kural, işverenin belirsiz süreli
sözleşme ile işçi çalıştırmasıdır. Uygulamada kimi zaman
görüldüğü üzere geçici işçi adı altında iki grup işçinin
altı ay gibi belirli sürelerle münavebeli olarak
çalıştırılması yasanın amacına aykırıdır. İşletmenin
konusunu teşkil eden ve daimi işçi çalıştırmak gereken
işlerde sürekli olarak geçici işçi çalıştırılması,
geçici işçiler yasada öngörülen sürelerde çalıştırılsa
bile muvazaalı bir işlem ve kanuna karşı hile teşkil
eder. Bu durumda, mahkemenin işçiyi fiilen çalıştıran
kişinin asıl işveren ve söz konusu işçilerin işletmenin
asli ve sürekli işçisi olduklarına hükmetmesi beklenir.
Geçici iş ilişkisinin
koşulları
Geçici iş ilişkisinin ilk koşulu, devir esnasında
işçinin yazılı rızasının alınmasıdır. İşçinin yazılı
rızası alınmadan geçici iş ilişkisinin kurulabilmesi söz
konusu olmayacaktır.
Yine, ikinci koşul ise,
geçici iş ilişkisi kapsamında çalıştırılacak işçinin,
Holding bünyesi içinde,
Aynı şirketler topluluğuna bağlı başka bir işyerinde,
Yapmakta olduğu işe benzer işlerde çalıştırılmasıdır.
Üçüncü koşul ise, geçici iş ilişkisinin en fazla altı ay
için olmak üzere yazılı olarak yapılması ve gerektiğinde
en fazla iki defa yenilenebilmesidir.
İşçinin yazılı rızası
alınmalı
Geçici iş ilişkisini düzenleyen 7. maddede, işçinin
yazılı rızasını almak bir koşul olarak ileri sürülmüşse
de, işçinin iş bulmasının başlı başına imtiyaz haline
geldiği ülkemizde, işçinin bu rızayı vermemesi neredeyse
olanaksızdır. Maddenin kapsamının "veya yapmakta olduğu
işe benzer işlerde çalıştırılması koşuluyla" ibaresiyle
genişletilmiş olması, işçilerin sürekli olarak değişik
işverenlerle maddede yer alan süre sınırlamaları
içerisinde ülkenin değişik bölgelerinde
çalıştırılmalarını da beraberinde getirecektir.
Geçici işçi grev ve
lokavtın uygulanması sırasında çalıştırılamaz
İşçiyi geçici olarak devralan işveren grev ve lokavt
aşamasına gelen bir toplu iş uyuşmazlığının tarafı ise,
işçi grev ve lokavtın uygulanması sırasında
çalıştırılamaz. Ancak, 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi,
Grev ve Lokavt Kanunu'nun 39'uncu maddesi hükümleri
saklıdır. İşveren, işçisini grev ve lokavt süresince
kendi işyerinde çalıştırmak zorundadır.
Toplu işçi çıkarmaya gidilen işyerlerinde çıkarma
tarihinden itibaren altı ay içinde toplu işçi çıkarmanın
konusu olan işlerde geçici iş ilişkisi gerçekleşmez.
Resul Kurt
info@resulkurt.com
resulkurt.com
07.12.2007
|