|
 Geçtiğimiz günlerde yapılan milletvekili genel seçimleri dolayısıyla muhasebeci ve mali müşavirlerin meslek örgütlerinde birtakım sıkıntıların olduğu duyumları meslek camiasında görüş ayrılıklarına neden oldu. 10 Nisan 2010 tarih ve 5980 sayılı kanunla 2839 sayılı Milletvekili Seçim Kanunun 18. maddesi değiştirildi. Buna göre “Hakimler ve savcılar, yüksek yargı organları mensupları, yüksek öğretim kurumlarındaki öğretim elemanları, Yükseköğretim Kurulu, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu üyeleri, kamu kurumu ve kuruluşlarının memur statüsündeki görevlileri ile yaptıkları hizmet bakımından işçi niteliği taşımayan diğer kamu görevlileri, aday olmak isteyen belediye başkanları ve subaylar ile astsubaylar, aday olmak isteyen siyasi partilerin il ve ilçe yönetim kurulu başkan ve üyeleri ile belediye meclisi üyeleri, il genel meclisi üyeleri, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile sendikalar, kamu bankaları ile üst birliklerin ve bunların üst kuruluşlarının ve katıldıkları teşebbüs veya ortaklıkların yönetim ve denetim kurullarında görev alanlar genel ve ara seçimlerin başlangıcından bir ay önce seçimin yenilenmesine karar verilmesi halinde yenileme kararının ilanından başlayarak yedi gün içinde görevlerinden ayrılma isteğinde bulunmadıkça adaylıklarını koyamazlar ve aday gösterilemezler” denilmektedir. Meslek camiasının bazı ünlüleri de ki başta TÜRMOB Yönetim Kurulu Üyesi Rıfat Nalbantoğlu olmak üzere Tekirdağ SMMO Başkanı Şerafettin Kurt ve Gaziantep YMMO Başkanı Hasan Aktaş bu kanuna göre görevlerinden istifa ederek milletvekili aday adayı oldular. Rıfat Nalbantoğlu uzun yıllar hizmet ettiği ve İzmir il başkanlığını yaptığı CHP İzmir listesine, Hasan Aktaş ise yine CHP’den Gaziantep listesine giremedi. Şerafettin Kurt Tekirdağ CHP listesine ancak 6. sıradan girebildi. Başka adaylar var mı bilmiyoruz ama Erzurum SMMMO Yönetim Kurulu üyesi Orhan Akgüloğlu ise Erzurum istifa etmeden milletvekili aday adayı olmuş. Son günlerde meslek kamuoyunda bu durum tartışılıyor. Neden istifa etmediği sorusu ilgili ilgisiz herkesi meşgul ediyor. Meslek yasamızda konuyu düzenleyen bir hüküm olmadığından uzun yılar başkanlığımızı yapan Mustafa Özyürek hem CHP milletvekili olmuş hem de TÜRMOB Genel Başkanlığı görevini birlikte yürütmüştü. Yine Masum Türker başkanımız yönetmelikte açıkça siyaset yasağı olmasına rağmen hem TÜRMOB Genel Başkanlığını yürütmüş hem de DSP Genel Başkanlığı görevini birlikte deruhte etmişti. Bunun kanuna hangi gerekçelerle konduğunu bilmiyoruz ama kanunda yönetim ve denetleme kurullarında görevli olanlara bu yasaklama getirilmiş iken 3568 sayılı kanuna göre yasal bir organ olan disiplin kurulunda görev alanlara bu yasak getirilmemiştir. Bu yüzden TÜRMOB Disiplin Kurulu üyesi YMM Sebahattin Şenliler istifa etmeden BBP listesinden aday olmuştur. Şimdi soru şu; bu durumda olan bir kişi istifa etmeden aday adayı veya aday olursa durumu ne olur? Bence bu sorunun cevabı 2839 sayılı kanunun 19 ve devamı maddelerde gizli. Buna göre, 19. maddenin “Ayrılma hakkını kazanmamış olduklarından dolayı, ayrılma istekleri reddedilenler, aday listesine giremezler ve adaylıklarını koyamazlar” fıkrasına göre adı Orhan Akgüloğlu, istifa ile ilgili dilekçe vermediğinden veya oda re’sen istifa etmiş olduğuna dair karar almadığından dolayı yapılacak hiçbir işlem bulunmamaktadır. Oda yöneticileri konuyu takip edip aday adayı olduğunu tespit edebilselerdi aday listesine girmesine engel olabilirlerdi. Ancak zaten aday olamamış birinin aday adayı olduğunun tespiti ise zordur. Tabi bu durumun neden o zaman değil de şimdi ele alındığına gelince, işte bu sorunun cevabı öyle kolay kolay verilecek gibi değildir.
SMMM İbrahim BALCIOĞLU
ibalcim@gmail.com |
