Türkiye'nin Muhasebe Rehberi   I  Yayınlanan En Son Mevzuatlar  I  2011 Vergi Takvimi  I   2011 Muhasebe Uygulamaları  I  Beyanname Rehberi  
Ana sayfa Yasal Uyarı Künye Danışma Hattı Güncel Bilgi Arşivi

      Çalışma Hayatı Rehberi

 MUHASEBE GÜNCEL BÜLTEN :   2011

  2011 Çalışmaları 

  Mükellef Rehberi 
  Pratik Bilgiler 
  Staj - Stajyer Rehberi
  Maliye Rehberi
  BEŞ DAKİKA ARA !...
  Makale Rehberi

  Kanun-Mevzuat Rehberi  

  Sosyal Güvenlik Rehberi  

 

 

AŞIK NURŞANİ

2 Şubat 1959'da İslahiye'nin Sakçagözü köyünde doğdu. Asıl adı Ali Ayhan'dır. Köyüne gelip giden aşıklardan etkilenerek 10 yaşlarında bağlama çalmaya başladı. Ayrıca bağlama öğrenmesinde babasının da etkisi ve yardımı oldu.

1972-73 yıllarından itibaren şiir yazmaya da başlayan Aşık Nurşani, daha sonra Aşık Mahzuni ve başka birçok aşıkla birlikte çeşitli turnelere katıldı. İlk plağını aynı yıllarda doldurdu.
Aslında mahlas olarak kendisine verilen Hürşani, yanlışlıkla ilk plağına Nurşani olarak yazıldı ve öyle de kaldı.
1979 yılında yine Aşık Mahzuni'yle birlikte konser vermek üzere gittiği Almanya'ya yerleşti.
Şiirlerinde toplumsal sorunlardan sevgiye hemen her türlü konuyu işleyen Aşık Nurşani, ayrıca "Barak Ağzı" türkülerin yorumunda da usta sanatçılardan biri olarak bilinir.
Bugüne dek yaklaşık 500 şiir yazdı. Bunların 120 kadarını besteleyen Aşık Nurşani'nin türküleri çeşitli sanatçılar tarafından da okunmaktadır.
Bugüne dek çeşitli biçimlerde yaklaşık 25 kadar kaseti çıkan Aşık Nurşani'nin şiirlerinin bir bölümünü topladığı yayına hazır bir kitap çalışması bulunmaktadır.

 

İstersen

Ne kefen isterim ne de bir tabut
Ben öldükten sonra yakın istersen
Değişik bir madde olur kalırım
Açıp mezarımı bakın istersen

Ben insan doğmuşum bundan hakka ne
Doğadan senaryo hakka şaha ne
Öte dünya varmış bir de daha ne
Delinin birisi takın istersen

Üfledim ötmedi elin düdüğü
Geçemedim engelleri gediği
Bana çirkin elin güzel dediği
Bir de benim gözle bakın istersen

Nurşani insanlar doğar da ölür
Bir varlık ölünce bir şekil alır
Her neden korkarsan başına gelir
Tüm zaman zarfında sakın istersen


Beni 1

Ak düştü başıma döküldü dişim
Felek gün görmeden bitirdi beni
Aktı sele döndü durmaz gözyaşım
Çileden çileye batırdı beni

Ne yaptımsa bırakmadı yakamı
Vuruşların ciddi miydi şaka mı
Kime güvenip de dönsem arkamı
Vurdu tekme ile yatırdı beni

Kurtlara kuş dedi aslana tilki
Bu daha başlangıç değil ki ilki
Eller bizim eski eller değil ki
Aldı yaban yere yetirdi beni

Ele güne bakacağım yüzüm yok
Ne baharım ne de kışım güzüm yok
Nurşani'yem söyleyecek sözüm yok
Esen rüzgarına götürdü beni


N'Oldu Bize

Hem ağlardık hem gülerdik
Acı tatlı günler gördük
Bir an ayrılmayız derdik
N'oldu birdenbire bize

Aşkımızla yanıp tüttük
Tek bir yolda gelip gittik
Kime ne kötülük ettik
N'oldu birdenbire bize

Bize vuran kötü vurdu
Yüreğinde varmış kurdu
Bunca derdi gamı verdi
N'oldu birdenbire bize

Dünya önü sonu yalan
İnat edip var mı kalan
Nice insan vardı yılan
N'oldu birdenbire bize

Nurşani'ye nazar oldu
Basiretsiz Pazar oldu
Yaşam sanki mezar oldu
N'oldu birdenbire bize


Bu Sene

Şakadan köşeyi döneyim dedim
Adalet boynumu büktü bu sene
Kanunun gözleri kapalı gördü
Alıp zindanlara tıktı bu sene

İşçiyi sömüren halkımı ezen
Ben miyim yoksa bu düzeni bozan
Leblebide nemlik oranı sezen
Kuru bir iftira taktı bu sene

Eller gece gezer sense uyursun
Şu perişan halin kime duyursun
Kiminin gözünü Allah doyursun
Gelip de yuvamı yıktı bu sene

Şahin avın alır gökte gezerken
Minik karıncayı filler ezerken
Eller şu baharda kırda gezerken
Nurşani hücreden baktı bu sene


Beni 2

Sevenlerim yüz çevirdi
Yar da bugün sattı beni
Sensiz yaşayamam derdi
Azarlayıp attı beni

Öyle bir çıkmaza düştüm
Nasıl edeceğim şaştım
Hal bilmeze hal danıştım
Pemperişan etti beni

Budur gönlümün çabası
Bitmez figanı cefası
Dostun bir tek merhabası
Böyle aşık tuttu beni

Nurşani'nin çıkmaz sesi
Her sevdanın var hilesi
Yalancının yar demesi
Hiçten hiçe yuttu beni


Seni

Birgün olur benim gibi
Vurur ağlatırlar seni
Akar gözyaşların seli
Derde bağlatırlar seni

Kara çıkar ise yazgın
Dolaşırsın ezgin ezgin
Akamazsın doğru düzgün
Sanma çağlatırlar seni

Hayallerin çıkar boşa
Baltan değer ise taşa
Gelmez dersin gelir başa
Boşa eğletirler seni

Etme Nurşani'ye cefa
Göremedim sende vefa
Dinle dedim son bir defa
Yakar dağlatırlar seni


 

Bakışın

Ela göz üstünde kaşın yay gibi
Atar beni talan eder bakışın
Ülkeler fethetmiş bir kral gibi
Elden ele salan eder bakışın

Gözlerin ateştir kirpiğin oktur
Benim gibi sana kavrulan çoktur
Hikmet eyle hikmetini görüktür
Açıp açıp solan eder bakışın

Gül cemalin aydır kaynatır kanım
Elim kolum titrer tutmaz bir yanım
Ecel döşeğinde kalan o canım
Bunca ömrüm yalan eder bakışın

Nurşani'yem yar elinden yoruldun
Ne söyledim yar ben sana darıldın
Yıllar yılı önce sevdin vuruldun
Yerden yere çalan eder bakışın


Kaldı

Gökyüzü yırtıldı umman delindi
Şurada dünyanın kaç günü kaldı
İnsanlığın adı bir bir silindi
Gayrı halimizin aç günü kaldı

Hoyratı söylersen derler mi gazel
Güzel seven gözle görünür güzel
Namussuzu kimse sevmezdi ezel
Şimdi başımıza taç günü kaldı

Rüşvetin adını yaptık hediye
Kızıyorlar neden almadın diye
Hakime savcıya hem de kadıya
Kervancı yolunda baç günü kaldı

Küçük durma cüce diye ezerler
Etrafına düşman tabur dizerler
Kuruluysa düzenini bozarlar
Şimdiki zamanın güç günü kaldı

Nurşani'yem sorgum varsa sorulur
Hesabım da defterim de dürülür
Hakkın kuvvetine o gün varılır
Cehennemde yanan sac günü kaldı


Dağlar Oy

Ben sılayı sılasız da yaşarım
Yarden haberiniz var mı dağlar oy
Aşkıyla gezmişim bunca diyarı
Yarden haberiniz var mı dağlar oy

Eşim dostum aşiretim sılada
Kuzularım meleşir mi yaylada
Bilir misin usul boylu nerede
Yarden haberiniz var mı dağlar oy

Duydum düz ovayı çimen bürümüş
Boztepe'nin karı erken erimiş
Gurbet elin ayrılığı zor imiş
Yarden haberiniz var mı dağlar oy

Nurşani'nin nuru doğmaz başına
Hasret oldum toprağına taşına
Gündüz hayalime gece düşüme
Yarden haberiniz var mı dağlar oy


Bana

Hasretliğin gözlerimde
Bilsen nasıl tüter bana
Sensiz yaşanması zordur
Dön gel gayrı yeter bana

Ardın sıra onca yordun
Beni öldürmek mi derdin
Çekilmez bir şelek vurdun
Derdin katar katar bana

Çekip süründürme beni
Derde büründürme beni
Böyle göründürme beni
Eller çamur atar bana

Kan olsa da iki elim
Sen gel dersen hemen gelim
Aşkın yüreğimde ölüm
Yanar yanar tüter bana

Yaran kanar içerimde
Nurşani'de hem derimde
Kötü sözün yüreğimde
Hala bugün beter bana


Bilemem

Ben gönlümde gamı yası kaldırdım
Ağlar mıyım güler miyim bilemem
Bunca ömrü dost uğruna soldurdum
Pişman olup yılar mıyım bilemem

Ne saray istedim ne de köşkünü
Sakladım içimde onun aşkını
Olmadım bir zaman varlık düşkünü
Bundan sonra diler miyim bilemem

Bence bir manası vardır sözümün
Ancak beni yakar narı özümün
Düğün bayram olsa iki gözümün
Yaşlarını siler miyim bilemem

Bazen derya oldum bazen göl gibi
Bazen sulu toprak bazen çöl gibi
Kır bayır başında açan gül gibi
Açıp açıp solar mıyım bilemem

Nurşani'yem derler nedir telaşın
Bir başına yapayalnız dolaşın
Ömür geldi geçti bitmez dalaşın
Saçlarımı yolar mıyım bilemem


Bugünler

Terkedip elimi çektiğim yarin
Hasretiyle yanar oldum bugünler
Ben onun derdiyle onun aşkıyla
Pervaneyim döner oldum bugünler

Zalim felek suyumuzu bulattı
Kötü şansım yedi yerde kararttı
Her dertten yılmadım bu dert ağlattı
İki gözü pınar oldum bugünler

Yitirdim yılları gençliğim hani
Terketti Nurşani sılada canı
Daha eller söylemeden ben beni
Ben kendimi kınar oldum bugünler

 

Hazırlayan;
Mehmet Sülün
Yenigün Gazetesi İmtiyaz Sahibi
 

 

Yasal Uyarı
 

 
 

 

 
  ▼ Yayınlanan En Son  Mevzuatlar   (Sitenize ekleyebilirsiniz)


Copyrıght  © 2005-2011 www.muhasebenet.net www.muhasebenet.com. Her hakkı saklıdır.